Başbakan Yardımcısı Ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ Açıklaması (3)
'ABD yönetiminin ve bu işin kısa sürede bitmesini bizden isteyen herkesin Türkiye'ye yardımcı olması lazım. 'YPG'yi, PYD'yi PKK'ya karşı da savaştırabiliriz.' O kadar bunlara sözünün geçtiğini Mattis ifade ediyor. Buna da güveniyorlarsa o zaman yapacakları iş belli. Bunlara söyleyecekler, 'Türkiye'ye karşı bu tür saldırıları sonlandırın. Afrin'i boşaltın, oradan derhal uzaklaşın' dedikleri zaman bu harekat kısa sürede, onların ricasına da gerek kalmadan biter' ''DEAŞ'a odaklanalım, DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatmayalım' diyorlar. Sonra da Fırat'ın doğusundan Afrin'e takviyeye geliyor. PYD/YPG'liler Afrin'e takviye geldi, onlar bazı alanları boşalttı. Sonra da 'Oraya DEAŞ geldi, Afrin harekatı DEAŞ ile mücadeleyi zayıflattı.' İleride bunun böyle olup olmadığını gelişmelerle hep beraber göreceğiz' '(Suriye'nin kuzeyinde, Fırat'ın doğusunda) Orada DEAŞ'ı yeniden hortlatıp, Türkiye'nin bu haklı mücadelesinde Türkiye'yi yalnızlaştırmak ve burada Türkiye'yi zayıflatmak gibi bir düşünce olabileceğini değerlendiriyoruz'
Bozdağ, Kanal 24 televizyonunda katıldığı programda, gündeme ilişkin değerlendirme ve açıklamalarda bulundu.
"Zeytin Dalı Harekatı'nın süresinin" sorulması üzerine Bozdağ, Türkiye'nin de Zeytin Dalı Harekatı'nın kısa sürede bitmesini arzu ettiğini, aylarca sürecek bir operasyonu arzu ise etmediklerini belirtti.
Hedefin, Afrin Bölgesinin PYD/YPG/PKK/KCK/DEAŞ terör örgütlerinden ve bunların teröristlerinden temizlemek olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Bunların silah, mühimmat, araç, gereç, vesairesini yok etmektir ya da ele geçirmektir. Bölgede yaşayan bu terör örgütlerine müzahir olmayan Kürt, Türkmen, Arap ve diğer orada yaşayan insanları bu örgütlerin baskısı ve zulmünden kurtarmak." diye konuştu.
Türkiye'nin hedefinin bölgede barış, huzur, güven ve istikrarı yeniden tesis etmek olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
"ABD yönetiminin ve bu işin kısa sürede bitmesini bizden isteyen herkesin, Türkiye'ye yardımcı olması lazım. 'YPG'yi, PYD'yi PKK'ya karşı da savaştırabiliriz.' O kadar bunlara sözünün geçtiğini Mattis ifade ediyor. Buna da güveniyorlarsa o zaman yapacakları iş belli. Bunlara söyleyecekler, 'Türkiye'ye karşı bu tür saldırıları sonlandırın. Afrin'i boşaltın, oradan derhal uzaklaşın' dedikleri zaman bu harekat kısa sürede, onların ricasına da gerek kalmadan biter. Bize bu noktada rica yapacaklarına avuçlarının içinde tutukları teröristlere 'oradan derhal uzaklaşın, Türkiye'ye karşı mücadeleyi bırakın' demeleri icap eder. Eğer bunu yapmazlar ise ve PYD, YPG'ye destek sürer ise o zaman bu iş uzar."
Bekir Bozdağ, PKK'nın tek elden yönetildiğini belirterek, "(DEAŞ'a odaklanalım, DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatmayalım) diyorlar. Sonra da Fırat'ın doğusundan Afrin'e takviye geliyor. PYD/YPG'liler Afrin'e takviye geldi, onlar bazı alanları boşalttı. Sonra da 'Oraya DEAŞ geldi, Afrin harekatı DEAŞ ile mücadeleyi zayıflattı.' İleride bunun böyle olup olmadığını gelişmelerle hep beraber göreceğiz. Ben orada da başka bir hesabın olduğunu düşünüyorum. DEAŞ'ı yeniden hortlatıp Türkiye'nin bu haklı mücadelesinde Türkiye'yi yalnızlaştırmak ve Türkiye'yi zayıflatmak gibi düşünce olabileceğini değerlendiriyoruz. Bu çok çok önemli. PYD/YPG teröristlerinin diğer yerden buraya gelmesi, öte yanda bu örgütün aynılığını da çok net bir şekilde gösterir." ifadesini kullandı.
Türkiye bu iş bitene kadar geçecek süre ne kadarsa, o kadar süre o bölgede kalacağına işaret eden Bozdağ, binlerce kilometre öteden bölgeye gelen Amerika'ya kimse neden bu kadar uzun süredir burada kaldığını sormadığını bildirdi.
Bozdağ, "Kimse niye bu kadar uzun süre kaldın diyor mu? ABD kendi menfaatleri açısından bir değerlendirme yapıyor. O değerlendirme çerçevesinde orada kalışı süresini belirliyor. Türkiye de kendi bekası için büyük bir tehdit ve tehlike oluşturan terör örgütlerine karşı mücadelesinde planladığı hedefler gerçekleşene kadar bu harekatı sürdürecek, bölgede varlığını devam ettirecek." dedi.
"Bölgedeki durumun şu anda nasıl olduğuna yönelik" bir soru üzerine Bozdağ, bölgede ne kadar PYD'li, YPG'li bunların içerisinde ne kadar DEAŞ'lı olduğunu bildiklerini söyledi. Bozdağ, "Kim destek veriyor, kim silah veriyor, kim vermiyor, kim eğitiyor, kim donatıyor? Onlara dair Türkiye'nin iyi bir bilgisi var. Onun için buradan istihbarat örgütlerimizi tebrik ediyorum. İyi bir bilgi akışı sağlıyorlar. Zeytin Dalı Harekatı başladığı günden bugüne kadar planladığı gibi gerçekten başarıyla devam ediyor." bilgisini aktardı.
Bozdağ, şehitlere Allah'tan rahmet diledi, gazilere ise acil şifalar temenni etti. Komutanlara da çalışmaları ve başarıları için teşekkür eden Bozdağ, harekatın hedefe ulaşana kadar devam edeceğini bildirdi.
- " 'Güvenli bölgeye' Türkiye'nin vereceği cevap çok net"
"ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın bölgede 'güvenli koridoru oluşturulması ve Afrin'i çatışmasızlık bölgesi' ilan edilmesi gibi teklifleri olması durumunda, böyle seçeneklere Türkiye'nin açık olup olmayacağı" sorusu üzerine Bozdağ, şu görüşlere yer verdi:
"Güvenli koridor konusunu Türkiye 2012'den beri dile getirdi. Biz dedik ki 'Önce bir güvenli bölge oluşturalım.' Hayır dendi. 'O zaman uçuşa yasak bölge oluşturalım' dedik. 'Hayır' dendi. 'Mültecileri Suriye toprakları içerisinde karşılayalım.' Hepsine 'Hayır' dendi. Şimdi aradan geçen zaman içerisinde, ne zaman ki Türkiye terör örgütlerinden temizlemek için karar verdi, adım attı. O zaman güvenli bölge getirelim. Ondan öncede sınır güvenlik gücü oluşturma gayretleri oldu. Sınır güvenlik gücü dediğimiz şey, çok net. O bölgede önce DEAŞ'la halkı göçe zorlanan yerlere, sonra DEAŞ çekildi, PYD, YPG geldi. PKK'lıları, PYD, YPG teröristlerini oraya yerleştirdi.
Halkın üzerine büyük baskılar kurdu. Şimdi buradan onların bir hakimiyet alanı Amerikan himayesinde oluşmuş oldu. Şimdi bu hakimiyet alanının ve terör örgütlerinin ve teröristlerinin güvenliğini sağlamak için 'sınır güvenlik gücü' adı altında bir güvenlik gücü oluşturulacağı söyleniyor. Türkiye buna da karşı çıktı. Zaten Zeytin Dalı Harekatı da bu açıklamaların hemen arkasından başladı ve devam ediyor. Bundan sonra da 'güvenli bölge oluşturalım'. 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturalım diyorlar. Niçin oluşturacağız? Eğer bölgedeki, PKK/ PYD /YPG ve bunların teröristlerinin yok edilmesini önlemek içinse böyle bir güvenli bölgeye Türkiye'nin vereceği cevap çok nettir. Eğer siz terör koridorunu, terör devletinin giden sürecin başarıyla devam etmesi, teröristleri ve terör örgütlerini ve onların hakimiyet kurduğu alanların muhafazası için bunları istiyorsanız, Türkiye burada olamaz. Yok burada. Eğer devam eden harekatın durdurulması için istiyorsanız, Türkiye oradadır. Bu harekata, ancak hedeflerinde ulaştığında son verilecektir."
"Fırat'ın doğusunun Türkiye için hedef olup olmadığının" sorulması üzerine, Bozdağ, Türkiye'nin sınırları boyunca terör örgütlerinin varlığını istemediğini belirterek, "Türkiye bunlar yapılırsa, bunları engellemek için elinden gelen her şeyi yapar. Sınırın 50 metresinde bunu istemiyoruz da diğer 50 metresinde bunu istiyoruz gibi bir açıklaması Türkiye'nin hiç olmadı." ifadesini kullandı.
Bozdağ, Zeytin Dalı Harekatı'nın Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı ile yapıldığını vurgulayarak, PYD/ YPG ve PKK'nın hem Suriye devletinin, Suriye halkının hem de Türkiye devletinin ve Türkiye halkının ortak düşmanı olduğunu bildirdi.
- "Batı ülkelerinin tutumu da bizi şaşırtmıyor"
Bozdağ, "Kırmızı listeye alınan terör örgütü PYD/PKK elebaşlarından Salih Müslim Brüksel'de konuştuğunun" hatırlatılması üzerine, Brüksel'in bu tutumunun kendilerini şaşırtmadığını söyledi.
Bekir Bozdağ, şunları aktardı:
"Batı ülkelerinin tutumu da bizi şaşırtmıyor. Amerika'nın tutumu da bizi şaşırtmıyor. Neden şaşırtmıyor? Çünkü Türkiye'nin aleyhine kim iş yapıyorsa hep ona kapı açıyorlar. Onların söyledikleri yalanları hiç çek etmeden doğruymuş gibi kabul edebiliyorlar. Kolay inanıyorlar. Aslında söylediklerinin yalan olduğunu biliyor mu? Biliyor. Ama işine geliyor. Ona inanıyor ve onu orada konuşturuyor, ona imkan veriyorlar."
Bunu gördüklerini belirten Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ama 'Uluslararası hukuk' diye bildiğimiz bir hukuk var. 'Uluslararası örgütler' diye bildiğimiz örgütler var. Bu örgütlerin kendilerine varlık veren düzenlemeleri, süreç içerisinde aldıkları ve uyguladıkları kararlar var. Çok net, bunların hepsinde de PKK terör örgütü. PKK terör örgütü olduğu kabul edildiği halde bu örgütün uzantısı olan terör örgütlerine ve bunların teröristlerine destek vermeleri onlar açısından dayandıkları hukuku reddir, inkardır, kabul edilemez bir durumdur. Ama bunu, bunlar hep yapıyorlar."
Bozdağ, Salih Müslim'in orada konuşurken sahte fotoğraflar ve görüntüler kullandığına, insanların gözünün içine baka baka yalan söylediğine işaret ederek, "Dinleyenler ne kadar inanır, ne kadar inanmaz o ayrı bir konu. Ama bu yalanlara bir koca dünyanın inanması için kucak açacaklar var." dedi.
Özellikle terör örgütü YPG/PYD'nin bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivillere, mabetlere, tarihi eserlere zarar verdiğini ispatlamak için çok büyük yalanlar ortaya attığının altını çizen Bozdağ, şunları ifade etti:
"Anadolu Ajansı'nın ödül almış fotoğraflarından tutun da Doğu Guta'da olmuş başka bir olaydan varıncaya kadar pek çok farklı olaya ait fotoğrafları, görüntüleri, hadiseleri alıp sanki bugün yapılmış gibi dünya kamuoyuna takdim...Her gün bunlar deşifre ediliyor. Fotoğraflar, görüntüler, dünya kamuoyuna ilan ediliyor. İlgili yerlere de bildiriliyor. Ama buna rağmen fotoğrafın sahte olduğu, böyle bir olayın olmadığını kendilerinin de bilmesine ve bizim de bilgilendirmemize rağmen bu yalan haberleri yayınlayan yayın organlarını görüyoruz. Bu yalan haberlere inanan siyasileri ve yöneticileri görmeye devam ediyoruz."
Bunların kendilerini şaşırtmadığını yineleyen Bozdağ, "Çünkü güçlü bir Türkiye olmasını istemeyen ve onların terörle mücadelesinin ilelebet sürmesini isteyenler Türkiye'nin karşısında kim varsa ona gönüllü destek veriyorlar. Bu da onlardan bir tanesi." değerlendirmesinde bulundu.
-"Biz de bekliyoruz neler söyleyeceğini"
"ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ne diyecek?" sorusu üzerine Bozdağ, "Biz sadece beklediklerimizi söyleriz. O ne diyecekse elbette onu kendi takdir edecektir. Onlar devlet olarak neler söyleyeceklerine mutlaka bir karar vermişlerdir. Onu Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımızla yaptıkları görüşmelerde ifade edeceklerdir. Biz de bekliyoruz neler söyleyeceğini." diye konuştu.
Bozdağ, "YPG/PKK desteğini çekin olmazsa olmaz koşul." ifadesine de "Yani YPG/PYD'nin PKK olmadığı konusunda kuracağı hiçbir cümle Türkiye için kabul edilir cümle değildir ve bu yönde yapılacak her değerlendirme sadece zaman kaybı ve yorgunluk doğurur." karşılığını verdi.
(Bitti)