Londra'daki İslamofobik Terör Saldırısı
Londra'da geçen yaz teravih namazından çıkanların üzerine aracını süren salgırdan, 'terör bağlantılı cinayet' ve 'cinayete teşebbüs'ten suçlu bulundu.
İngiltere'nin başkenti Londra'da geçen yaz teravih namazından çıkanların üzerine aracını süren Darren Osborne, "terör bağlantılı cinayet" ve "cinayete teşebbüs"ten suçlu bulundu.
Londra'daki Woolwich Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, 48 yaşındaki Osborne, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Duruşmada savcı Jonathan Rees, Osborne'un Müslüman topluma "kafayı taktığını" söyleyerek, terör eylemi ile amacının "mümkün olduğunca fazla Müslümanı öldürmek" olduğunu vurguladı. Savcı Rees, "Birilerini sadece inançlarından dolayı öldürmeye çalışmak korkunç bir şeydir." dedi.
Mahkemede konuşan görgü tanıkları ise Osborne'un "Tüm Müslümanları öldüreceğim. Müslümanlar teröristtir." diye bağırdığını ve olayın ardından polisi beklerken de, "İşimi tamamladım. Beni artık öldürebilirsiniz." diyerek gülümsediğini aktardı.
Duruşmada ayrıca, Osborne'un Galler'deki evinde bulunan ve polisin soruşturma kapsamında el koyduğu elektronik cihazlarda da, internette bazı aşırı sağ ve İslam karşıtı gruplara ilişkin aramalarda bulunduğunun tespit edildiği bildirildi.
Bu arada Osborne mahkemede yine, olayı tek başına işlemediğini ve "Dave" ile "Terry Jones" isimli iki erkeğin suç ortakları olduğunu yineledi.
Davaya bakan Yargıç Cheema Grubb'un "Peki Dave şimdi nerede?" diye sormasına Osborne da, "O bir sihirbaz. Belki de kendisini yok ediyordur." cevabını verdi.
Savcılık makamı, duruşmada alaycı ifadeler kullanan Osborne'un suçu tek başına işlediğini ve Dave ile Terry isimli kişilerin ise "tamamıyla uydurma" olduğunu savundu.
Osborne, önceki günkü duruşmada, olayda sürücü koltuğunda Dave adında bir kişinin oturduğunu ileri sürmüş ve Dave ve Terry ile bir birahanede tanıştıklarını ve siyasi görüşlerini paylaştıklarını söylemişti.
Osborne, olayda kullanılan kamyonetin aslında İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in öldürülmesi için kiralandığını açıklamıştı. Dünya Kudüs Günü dolayısıyla başkentte düzenlenen yürüyüşe katılması beklenen Corbyn'e bu sırada saldırmayı hedeflediklerini belirten Osborne, polisin yürüyüş güzergahına koyduğu barikatlar dolayısıyla planlarının değiştiğini anlatmıştı.
Yürüyüşte aracı kendisinin kullandığını aktaran Osborne, Corbyn'in seçim bölgesi olması sebebiyle daha sonra Finsbury Park semtine doğru seyahat ettiğini ancak bir süre sonra sürücü koltuğuna "Dave" isimli kişinin geçtiğini öne sürmüştü. Osborne, mahkemedeki ifadesinde, Corbyn'e saldırmanın "sokaklarımızdan bir teröristin daha eksileceği" anlamı taşıdığını savunarak, "(Londra'nın Müslüman Belediye Başkanı) Sadık Han orada olsaydı eğer çok daha iyi olurdu. Piyangoyu kazanmak gibi olurdu bu." demişti.
Osborne'a verilen cezanın yarın açıklanması bekleniyor.
Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park semtinde 18 Haziran 2017 gecesi İngiliz vatandaşı Darren Osborne, kullandığı kiralık kamyoneti "Müslüman Refah Evi"ndeki teravih namazından çıkan cemaatin üzerine sürmüştü. Saldırıda 51 yaşındaki Makram Ali olay yerinde hayatını kaybetmiş, 11 kişi de yaralanmıştı.
Kaynak: AA
Londra'daki Woolwich Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, 48 yaşındaki Osborne, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Duruşmada savcı Jonathan Rees, Osborne'un Müslüman topluma "kafayı taktığını" söyleyerek, terör eylemi ile amacının "mümkün olduğunca fazla Müslümanı öldürmek" olduğunu vurguladı. Savcı Rees, "Birilerini sadece inançlarından dolayı öldürmeye çalışmak korkunç bir şeydir." dedi.
Mahkemede konuşan görgü tanıkları ise Osborne'un "Tüm Müslümanları öldüreceğim. Müslümanlar teröristtir." diye bağırdığını ve olayın ardından polisi beklerken de, "İşimi tamamladım. Beni artık öldürebilirsiniz." diyerek gülümsediğini aktardı.
Duruşmada ayrıca, Osborne'un Galler'deki evinde bulunan ve polisin soruşturma kapsamında el koyduğu elektronik cihazlarda da, internette bazı aşırı sağ ve İslam karşıtı gruplara ilişkin aramalarda bulunduğunun tespit edildiği bildirildi.
Bu arada Osborne mahkemede yine, olayı tek başına işlemediğini ve "Dave" ile "Terry Jones" isimli iki erkeğin suç ortakları olduğunu yineledi.
Davaya bakan Yargıç Cheema Grubb'un "Peki Dave şimdi nerede?" diye sormasına Osborne da, "O bir sihirbaz. Belki de kendisini yok ediyordur." cevabını verdi.
Savcılık makamı, duruşmada alaycı ifadeler kullanan Osborne'un suçu tek başına işlediğini ve Dave ile Terry isimli kişilerin ise "tamamıyla uydurma" olduğunu savundu.
Osborne, önceki günkü duruşmada, olayda sürücü koltuğunda Dave adında bir kişinin oturduğunu ileri sürmüş ve Dave ve Terry ile bir birahanede tanıştıklarını ve siyasi görüşlerini paylaştıklarını söylemişti.
Osborne, olayda kullanılan kamyonetin aslında İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in öldürülmesi için kiralandığını açıklamıştı. Dünya Kudüs Günü dolayısıyla başkentte düzenlenen yürüyüşe katılması beklenen Corbyn'e bu sırada saldırmayı hedeflediklerini belirten Osborne, polisin yürüyüş güzergahına koyduğu barikatlar dolayısıyla planlarının değiştiğini anlatmıştı.
Yürüyüşte aracı kendisinin kullandığını aktaran Osborne, Corbyn'in seçim bölgesi olması sebebiyle daha sonra Finsbury Park semtine doğru seyahat ettiğini ancak bir süre sonra sürücü koltuğuna "Dave" isimli kişinin geçtiğini öne sürmüştü. Osborne, mahkemedeki ifadesinde, Corbyn'e saldırmanın "sokaklarımızdan bir teröristin daha eksileceği" anlamı taşıdığını savunarak, "(Londra'nın Müslüman Belediye Başkanı) Sadık Han orada olsaydı eğer çok daha iyi olurdu. Piyangoyu kazanmak gibi olurdu bu." demişti.
Osborne'a verilen cezanın yarın açıklanması bekleniyor.
Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park semtinde 18 Haziran 2017 gecesi İngiliz vatandaşı Darren Osborne, kullandığı kiralık kamyoneti "Müslüman Refah Evi"ndeki teravih namazından çıkan cemaatin üzerine sürmüştü. Saldırıda 51 yaşındaki Makram Ali olay yerinde hayatını kaybetmiş, 11 kişi de yaralanmıştı.