Filistin'de Bölünmenin Son Bulması Yolları Aranıyor
Fetih hareketi sözcüsü Atıf Ebu Seyf: 'Hamas Gazze'deki idari komiteyi feshetmesine, bakanlıkları ve sınır kapılarını Filistin hükümetine bırakmasına rağmen hükümetin çalışmalarını engelliyor' 'Gazze Hamas'ın olmadığı gibi Batı Şeria da Fetih'in değildir. Uzlaşı milli bir konudur' (Katar'ın finanse ettiği maaşlara ve yardımlara ilişkin) 'Bu paralar bize siyasi bir bedeli olmaması şartıyla yardımcı oluyor. Bu bizim tutumumuz. Ancak görünen o ki; Gazze'ye giren paraların siyasi bedelleri var' 'İran neden Kudüs'ün son şehitlerini benimsemedi ve neden Filistin davası ile halkı için UNRWA'ya destek vermedi? Demek ki bu sahiplenme, Gazze Şeridi'nin ayrılmasını güçlendirmek için'
NUR EBU İYŞE - Fetih Hareketi Sözcüsü Atıf Ebu Seyf, Mısır arabuluculuğunda Hamas ve Fetih arasında yürütülen son uzlaşı görüşmelerinin başarısız olduğunu ve bölünmenin son bulması için yeni çözüm yolları aradıklarını söyledi.
Gazze Şeridi'nde yaşayan sözcü Ebu Seyf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin yönetiminin, Gazze halkına zarar vermeden bölünmenin son bulması için çözüm yolları aradığını ifade etti.
Ebu Seyf, Fetih Hareketinin, 2011 yılında varılan anlaşma temelinde 2017'de imzalanan uzlaşı anlaşmasına bağlı olduğunu belirterek, anlaşmanın ihlal edilmesine ve uzlaşı hükumetinin yok sayılmasına izin vermeyeceklerini belirtti.
Fetih'in Hamas'tan "direnişin silahlarının teslimini veya imhasını" istemediğini söyleyen Ebu Seyf, Hamas ile İsrail arasında Mısır arabuluculuğunda yürütülen ateşkes görüşmelerine de vakıf olduklarını işaret ederek, şu ana kadar taraflar arasında henüz ilan edilmeyen bir ateşkesin aşamalı olarak sağlamlaştırılmasının söz konusu olduğunu kaydetti.
- Mısır yeni bir taslak sunmadı
"Mısır arabuluculuğunda Hamas ve Fetih arasında geçen hafta yapılan uzlaşı görüşmelerinin başarısız olduğunu ve bölünmenin son bulması için yeni çözüm yolları aradıklarını ifade eden Ebu Seyf, Hamas ile Fetih arasındaki son uzlaşı görüşmelerinde Mısır tarafının kendilerine yeni bir taslak sunmadığını, müzakerelerin, daha önce masaya yatırılan konular etrafında döndüğünü belirtti.
Ebu Seyf, bu görüşmelerde Mısır tarafıyla fikir alışverişinde bulunduklarını ve Fetih'in bakış açısını kendilerine ilettiklerini, onların da Hamas'ın bakış açısını kendileriyle paylaştığını ifade ederek, "Görüşmede, uzlaşı hükumetinin geri plana itilmemesi ve 2017 yılında imzalanan anlaşmanın ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladık." dedi.
Filistin Merkez Konseyi'nin geçen ekim ayında düzenlediği toplantıda bölünmenin son bulması için ulusal yüksek komite kurulmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Ebu Seyf, komitenin uygun olan siyasi veya yasal adımları atabileceğini söyledi.
Ebu Seyf, Filistin yönetiminin, bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak için Hamas'ı destekleyen taraflara yönelik resmen harekete geçecek gibi göründüğünü, konuyla ilgili bazı önlemlerin alınabileceğini ve Filistin yönetiminin onları uygulamaya koyacağını düşündüğünü aktardı.
Mısır'ın, Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Merkez Konseyi toplantısının sona ermesinin ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan, bölünmüşlüğü ortadan kaldırma tartışmalarını son uzlaşma turu bitinceye kadar ertelemesini istediğini belirtti.
Filistin uzlaşısı konusunda görüşmeler yapmak üzere Mısır'ın başkenti Kahire'ye gittiklerinde Hamas'ın uzlaşıyla ilgili görüşünü değiştirmediğini gördüklerini savunan Ebu Seyf, son uzlaşı turunun da başarısızlıkla sonuçlanmasıyla artık Yüksek Ulusal Komite müzakerelerine başlanacağını söyledi.
Ebu Seyf, Fetih Hareketi'nin, Filistin'de önemli bir örgüt olması hasebiyle Hamas ile gerçek bir ortaklık arayışı içinde olduğunu ancak Hamas'ın şu ana kadar bölünmüşlüğü sona erdirme yönünde gerçek niyetinin veya kendi kararının bulunmadığını iddia etti.
Fetih Hareketi'nin 2011'de imzalanan uzlaşı anlaşmasına karşı olmadığını dile getiren Ebu Seyf, Hamas'ın ise uzlaşıya istediğini kabul edeceği ve istemediğini reddedeceği seçici bir süreç olarak baktığını ileri sürdü.
- Hükümete imkan tanıma
Ebu Seyf, "Hamas Gazze'deki idari komiteyi feshetmesine, bakanlıkları ve sınır kapılarını Filistin hükümetine bırakmasına rağmen hükümetin çalışmalarını engelliyor." dedi.
"İrade girişimlerde değil, iradenin somutlaştırılmasındadır. Mesele binaları teslim etmek değil, biz bakanların ve memurların iyi bir şekilde çalışabilmesini istiyoruz." diyen Ebu Seyf, Gazze'de hükümetin çalışabilme imkanının bürokrasinin paylaşılmasına bağlı olmasını reddettiklerini ifade etti.
Ebu Seyf, Hamas'ı "Hükümeti güçlendirme kavramını kötü göstermekle" suçlayarak, "Uzlaşı hükümeti bakanı çalışmak için Gazze'deyken, işleri Hamas'ın atadığı bakan yardımcısının yürütmesi mantıksız." diye konuştu.
- Direnişin silahı
Ebu Seyf, Fetih'in Hamas'a direniş silahlarını Filistin hükümetine devretmesi veya yok etmesi şartı getirdiği yönündeki iddiaları yalandı.
Hamas'ın bu konuyu öne sürerek gürültü çıkardığını savunan Ebu Seyf, Fetih Hareketinin ise önceki görüşmelerde silah kullanımı düzenlemesini gündeme getirdiğini söyledi.
Ebu Seyf, hükümetin varlık göstermesi durumunda polis, vatandaş ve direnişçi ayrımı yapabilmek adına sokaktaki silahlara el koyması gerektiğini ifade etti.
Direniş silahları konusunun FKÖ'nün en üst tartışma konusu içinde yer alması gerektiğini belirten Ebu Seyf, "Elimizde FKÖ'ye bağlı Ulusal kurtuluş ordumuz var, taburlar ve tugaylar var. Bu daha sonra tartışılır." ifadelerini kullandı.
- Büyük Dönüş Yürüyüşü
Fetih Hareketinin Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinde yer aldığını, yaralılar ve şehitleri olduğunu aktaran Ebu Seyf, Fetih hareketinin Büyük Dönüş Yürüyüşü Yüksek Ulusal Komitesi'nde temsilcileri olduğunu belirtti.
Büyük Dönüş Yürüyüşünün önemli bir halk direnişi olduğunu ancak Fetih hareketinin bu konuda 3 dipnot düştüğünü belirten Ebu Seyf şöyle devam etti:
"Öncelikle gösteriler İsrail'i ateşkes dosyasına itmek için bir tahrik aracına dönüşmemeli, ki Hamas bunu yapıyor. İkinci olarak Fetih hareketi Büyük Dönüş Yürüyüşünü ayrı bir olay olarak değil, Filistin ulusal mücadelesinin bir parçası olarak görüyor. Diğer konu ise Fetih hareketi, Hamas'ın gösterileri Gazze'deki duruma odaklanılması için kullanmasına karşı. Burada asıl mesele Filistinlilerin topraklarına dönmesi."
- Ateşkes dosyası
Mısır'ın arabulucuğunda İsrail ile Filistinli gruplar arasında sağlanmaya çalışılan ateşkes konusuna da değinen Ebu Seyf, Fetih hareketinin ateşkese ulusal bir konu olarak baktığını söyledi.
Fetih Hareketinin uzlaşıya yönelik tutumunun değişmediğini ve partizan bir tutum sergilemediğini söyleyen Ebu Seyf, "Gazze Hamas'ın olmadığı gibi Batı Şeria da Fetih'in değildir. Uzlaşı ulusal bir konudur." dedi.
Ebu Seyf, Fetih'in, Gazze Şeridi'nde bir havalimanı inşa edilmesini içermesi ve bir liman inşasından bahsetmesinden dolayı daha kapsamlı olduğu için 2014'te imzalanan uzlaşı anlaşmasının değişiklik yapılmadan uygulanması konusunda hemfikir olduğunu kaydetti.
- Gazze Anlaşması
Ebu Seyf, "Gazze Anlaşması" ifadesiyle, Gazze Şeridi'ni giderek bağımsız bir yapıya dönüştürmek için kademeli olarak konumunun değiştirilmesine dayanan ve Yüzyılın Anlaşması'nın bir diğer yüzünü kastettiğini aktardı.
Ebu Seyf, Katar'ın finanse ettiği maaşlara ve yardımlara ilişkin "Bu paralar bize siyasi bir bedeli olmaması şartıyla yardımcı oluyor. Bu bizim tutumumuz. Ancak görünen o ki; Gazze'ye giren paraların siyasi bedelleri var." değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın, Tahran'daki İslami Vahdet Konferansı'nın sonuç bildirisinde Gazze'de düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü'ndeki şehit ve yaralıları sahiplenmesine ilişkin de Ebu Seyf, "İran neden Kudüs'ün son şehitlerini benimsemedi ve neden Filistin davası ile halkı için UNRWA'ya destek vermedi? Demek ki bu sahiplenme, Gazze Şeridi'nin ayrılmasını güçlendirmek için." diye konuştu.
- Kudüs'te "emlak sızdırma"
Ebu Seyf, Kudüs'teki emniyet birimlerinin ve Fetih hareketinin, Kudüs'te iki yılı aşkın süredir "emlak sızdırmakla" mücadele ederek İsrail'le çetin bir mücadeleye girdiğini, bu konuda İsrail'in yaklaşık 400 emniyet mensubu ve 50 Fetih üyesini gözaltına aldığını kaydetti.
Ebu Seyf, Filistin yönetiminin, bu mücadeleyi sürdüreceğini, Kudüs'te tek bir emlak satılmasına izin verilmeyeceğini ve emlak kaçakçılarını cezasız bırakmayacağını dile getirdi.
- Filistin uzlaşı çabaları
Hamas'ın Gazze'de yönetime geldiği 2007'den bu yana Filistin topraklarında siyasi bölünmüşlük yaşanıyor.
Hamas ile Fetih arasındaki anlaşmazlıkların sonlandırılması için Mayıs 2011'de Mısır, Şubat 2012'de de Katar arabuluculuğunda uzlaşı görüşmeleri yapılmasına rağmen üzerinde mutabakata varılan konular uygulanamamıştı.
Fetih ve Hamas, 23 Nisan 2014'te birlik hükümeti kurulması, genel ve başkanlık seçimlerinin yapılması konusunda bir uzlaşı anlaşması metni imzalamıştı.
Uzlaşı hükümeti 2 Haziran 2014'te kurulmuş ancak iki tarafın siyasi ayrılıkları sebebiyle hükümet, İsrail ablukası altındaki Gazze'de görevlerini yerine getirememişti.
Son olarak Mısır'ın başkenti Kahire'deki müzakereler kapsamında 12 Ekim 2017'de Filistin'deki bölünmüşlüğü bitiren "uzlaşı anlaşması" imzalanmıştı. Fetih ve Hamas hareketleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle bu anlaşmanın da uygulanmasında zorluklar yaşanıyor.
Kaynak: AA
Gazze Şeridi'nde yaşayan sözcü Ebu Seyf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin yönetiminin, Gazze halkına zarar vermeden bölünmenin son bulması için çözüm yolları aradığını ifade etti.
Ebu Seyf, Fetih Hareketinin, 2011 yılında varılan anlaşma temelinde 2017'de imzalanan uzlaşı anlaşmasına bağlı olduğunu belirterek, anlaşmanın ihlal edilmesine ve uzlaşı hükumetinin yok sayılmasına izin vermeyeceklerini belirtti.
Fetih'in Hamas'tan "direnişin silahlarının teslimini veya imhasını" istemediğini söyleyen Ebu Seyf, Hamas ile İsrail arasında Mısır arabuluculuğunda yürütülen ateşkes görüşmelerine de vakıf olduklarını işaret ederek, şu ana kadar taraflar arasında henüz ilan edilmeyen bir ateşkesin aşamalı olarak sağlamlaştırılmasının söz konusu olduğunu kaydetti.
- Mısır yeni bir taslak sunmadı
"Mısır arabuluculuğunda Hamas ve Fetih arasında geçen hafta yapılan uzlaşı görüşmelerinin başarısız olduğunu ve bölünmenin son bulması için yeni çözüm yolları aradıklarını ifade eden Ebu Seyf, Hamas ile Fetih arasındaki son uzlaşı görüşmelerinde Mısır tarafının kendilerine yeni bir taslak sunmadığını, müzakerelerin, daha önce masaya yatırılan konular etrafında döndüğünü belirtti.
Ebu Seyf, bu görüşmelerde Mısır tarafıyla fikir alışverişinde bulunduklarını ve Fetih'in bakış açısını kendilerine ilettiklerini, onların da Hamas'ın bakış açısını kendileriyle paylaştığını ifade ederek, "Görüşmede, uzlaşı hükumetinin geri plana itilmemesi ve 2017 yılında imzalanan anlaşmanın ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladık." dedi.
Filistin Merkez Konseyi'nin geçen ekim ayında düzenlediği toplantıda bölünmenin son bulması için ulusal yüksek komite kurulmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Ebu Seyf, komitenin uygun olan siyasi veya yasal adımları atabileceğini söyledi.
Ebu Seyf, Filistin yönetiminin, bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak için Hamas'ı destekleyen taraflara yönelik resmen harekete geçecek gibi göründüğünü, konuyla ilgili bazı önlemlerin alınabileceğini ve Filistin yönetiminin onları uygulamaya koyacağını düşündüğünü aktardı.
Mısır'ın, Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Merkez Konseyi toplantısının sona ermesinin ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan, bölünmüşlüğü ortadan kaldırma tartışmalarını son uzlaşma turu bitinceye kadar ertelemesini istediğini belirtti.
Filistin uzlaşısı konusunda görüşmeler yapmak üzere Mısır'ın başkenti Kahire'ye gittiklerinde Hamas'ın uzlaşıyla ilgili görüşünü değiştirmediğini gördüklerini savunan Ebu Seyf, son uzlaşı turunun da başarısızlıkla sonuçlanmasıyla artık Yüksek Ulusal Komite müzakerelerine başlanacağını söyledi.
Ebu Seyf, Fetih Hareketi'nin, Filistin'de önemli bir örgüt olması hasebiyle Hamas ile gerçek bir ortaklık arayışı içinde olduğunu ancak Hamas'ın şu ana kadar bölünmüşlüğü sona erdirme yönünde gerçek niyetinin veya kendi kararının bulunmadığını iddia etti.
Fetih Hareketi'nin 2011'de imzalanan uzlaşı anlaşmasına karşı olmadığını dile getiren Ebu Seyf, Hamas'ın ise uzlaşıya istediğini kabul edeceği ve istemediğini reddedeceği seçici bir süreç olarak baktığını ileri sürdü.
- Hükümete imkan tanıma
Ebu Seyf, "Hamas Gazze'deki idari komiteyi feshetmesine, bakanlıkları ve sınır kapılarını Filistin hükümetine bırakmasına rağmen hükümetin çalışmalarını engelliyor." dedi.
"İrade girişimlerde değil, iradenin somutlaştırılmasındadır. Mesele binaları teslim etmek değil, biz bakanların ve memurların iyi bir şekilde çalışabilmesini istiyoruz." diyen Ebu Seyf, Gazze'de hükümetin çalışabilme imkanının bürokrasinin paylaşılmasına bağlı olmasını reddettiklerini ifade etti.
Ebu Seyf, Hamas'ı "Hükümeti güçlendirme kavramını kötü göstermekle" suçlayarak, "Uzlaşı hükümeti bakanı çalışmak için Gazze'deyken, işleri Hamas'ın atadığı bakan yardımcısının yürütmesi mantıksız." diye konuştu.
- Direnişin silahı
Ebu Seyf, Fetih'in Hamas'a direniş silahlarını Filistin hükümetine devretmesi veya yok etmesi şartı getirdiği yönündeki iddiaları yalandı.
Hamas'ın bu konuyu öne sürerek gürültü çıkardığını savunan Ebu Seyf, Fetih Hareketinin ise önceki görüşmelerde silah kullanımı düzenlemesini gündeme getirdiğini söyledi.
Ebu Seyf, hükümetin varlık göstermesi durumunda polis, vatandaş ve direnişçi ayrımı yapabilmek adına sokaktaki silahlara el koyması gerektiğini ifade etti.
Direniş silahları konusunun FKÖ'nün en üst tartışma konusu içinde yer alması gerektiğini belirten Ebu Seyf, "Elimizde FKÖ'ye bağlı Ulusal kurtuluş ordumuz var, taburlar ve tugaylar var. Bu daha sonra tartışılır." ifadelerini kullandı.
- Büyük Dönüş Yürüyüşü
Fetih Hareketinin Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinde yer aldığını, yaralılar ve şehitleri olduğunu aktaran Ebu Seyf, Fetih hareketinin Büyük Dönüş Yürüyüşü Yüksek Ulusal Komitesi'nde temsilcileri olduğunu belirtti.
Büyük Dönüş Yürüyüşünün önemli bir halk direnişi olduğunu ancak Fetih hareketinin bu konuda 3 dipnot düştüğünü belirten Ebu Seyf şöyle devam etti:
"Öncelikle gösteriler İsrail'i ateşkes dosyasına itmek için bir tahrik aracına dönüşmemeli, ki Hamas bunu yapıyor. İkinci olarak Fetih hareketi Büyük Dönüş Yürüyüşünü ayrı bir olay olarak değil, Filistin ulusal mücadelesinin bir parçası olarak görüyor. Diğer konu ise Fetih hareketi, Hamas'ın gösterileri Gazze'deki duruma odaklanılması için kullanmasına karşı. Burada asıl mesele Filistinlilerin topraklarına dönmesi."
- Ateşkes dosyası
Mısır'ın arabulucuğunda İsrail ile Filistinli gruplar arasında sağlanmaya çalışılan ateşkes konusuna da değinen Ebu Seyf, Fetih hareketinin ateşkese ulusal bir konu olarak baktığını söyledi.
Fetih Hareketinin uzlaşıya yönelik tutumunun değişmediğini ve partizan bir tutum sergilemediğini söyleyen Ebu Seyf, "Gazze Hamas'ın olmadığı gibi Batı Şeria da Fetih'in değildir. Uzlaşı ulusal bir konudur." dedi.
Ebu Seyf, Fetih'in, Gazze Şeridi'nde bir havalimanı inşa edilmesini içermesi ve bir liman inşasından bahsetmesinden dolayı daha kapsamlı olduğu için 2014'te imzalanan uzlaşı anlaşmasının değişiklik yapılmadan uygulanması konusunda hemfikir olduğunu kaydetti.
- Gazze Anlaşması
Ebu Seyf, "Gazze Anlaşması" ifadesiyle, Gazze Şeridi'ni giderek bağımsız bir yapıya dönüştürmek için kademeli olarak konumunun değiştirilmesine dayanan ve Yüzyılın Anlaşması'nın bir diğer yüzünü kastettiğini aktardı.
Ebu Seyf, Katar'ın finanse ettiği maaşlara ve yardımlara ilişkin "Bu paralar bize siyasi bir bedeli olmaması şartıyla yardımcı oluyor. Bu bizim tutumumuz. Ancak görünen o ki; Gazze'ye giren paraların siyasi bedelleri var." değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın, Tahran'daki İslami Vahdet Konferansı'nın sonuç bildirisinde Gazze'de düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü'ndeki şehit ve yaralıları sahiplenmesine ilişkin de Ebu Seyf, "İran neden Kudüs'ün son şehitlerini benimsemedi ve neden Filistin davası ile halkı için UNRWA'ya destek vermedi? Demek ki bu sahiplenme, Gazze Şeridi'nin ayrılmasını güçlendirmek için." diye konuştu.
- Kudüs'te "emlak sızdırma"
Ebu Seyf, Kudüs'teki emniyet birimlerinin ve Fetih hareketinin, Kudüs'te iki yılı aşkın süredir "emlak sızdırmakla" mücadele ederek İsrail'le çetin bir mücadeleye girdiğini, bu konuda İsrail'in yaklaşık 400 emniyet mensubu ve 50 Fetih üyesini gözaltına aldığını kaydetti.
Ebu Seyf, Filistin yönetiminin, bu mücadeleyi sürdüreceğini, Kudüs'te tek bir emlak satılmasına izin verilmeyeceğini ve emlak kaçakçılarını cezasız bırakmayacağını dile getirdi.
- Filistin uzlaşı çabaları
Hamas'ın Gazze'de yönetime geldiği 2007'den bu yana Filistin topraklarında siyasi bölünmüşlük yaşanıyor.
Hamas ile Fetih arasındaki anlaşmazlıkların sonlandırılması için Mayıs 2011'de Mısır, Şubat 2012'de de Katar arabuluculuğunda uzlaşı görüşmeleri yapılmasına rağmen üzerinde mutabakata varılan konular uygulanamamıştı.
Fetih ve Hamas, 23 Nisan 2014'te birlik hükümeti kurulması, genel ve başkanlık seçimlerinin yapılması konusunda bir uzlaşı anlaşması metni imzalamıştı.
Uzlaşı hükümeti 2 Haziran 2014'te kurulmuş ancak iki tarafın siyasi ayrılıkları sebebiyle hükümet, İsrail ablukası altındaki Gazze'de görevlerini yerine getirememişti.
Son olarak Mısır'ın başkenti Kahire'deki müzakereler kapsamında 12 Ekim 2017'de Filistin'deki bölünmüşlüğü bitiren "uzlaşı anlaşması" imzalanmıştı. Fetih ve Hamas hareketleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle bu anlaşmanın da uygulanmasında zorluklar yaşanıyor.