İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar: 'Önümüzde artık yeni bir şey var. 'Yeşil ekonomi', 'yeşil teknoloji', 'yeşil iklim' dedikleri, artık her şeyin fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerji teknolojilerine geçtiği, bütün sistemin başka bir yere kaydığı bir döneme ve çağa doğru gidiyoruz. Buradan inşallah Türkiye faydalanır ve bu dönüşümü zenginleşme aracı olarak kullanır' 'Bu yıl sonu itibarıyla da Ankara'daki bütün kamu binalarında, üniversite ve okullarda sıfır atık sistemine geçiyoruz. Önce devletin bu işlerde örnek olması gerekiyor'
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, "Önümüzde artık yeni bir şey var. 'Yeşil ekonomi', 'yeşil teknoloji', 'yeşil iklim' dedikleri, artık her şeyin fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerji teknolojilerine geçtiği, bütün sistemin başka bir yere kaydığı bir döneme ve çağa doğru gidiyoruz. Buradan inşallah Türkiye faydalanır ve bu dönüşümü zenginleşme aracı olarak kullanır." dedi.
İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde başladı.
Etkinliğin açılış programında konuşan Birpınar, çevre meselesinin gündemde tutulmasının gelecek nesillere olan borç adına önemli olduğunu dile getirdi.
Birpınar, "Bu memleketin her şeyi bozulabilir. Ekonomisi, siyaseti bozulabilir. Bunların hepsi düzeltilebilir ama memleketin çevresi, iklimi bozulursa bunu düzeltmek imkansız hale gelir. Çok zorlanırsınız. Yıllarca bozulmuş İstanbul'u 20-25 senede ancak düzeltebilmişiz. Dolasıyla gelecek nesillere içebilecekleri su, nefes alabilecekleri hava ve verim alabilecekleri toprak bırakabilelim. Bu en büyük görevimiz. O yüzden gelecek nesillere en azından bir özür borcumuzun olduğunu unutmamamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Osmanlı Devleti'nden yeşil bir İstanbul aldığını aktaran Birpınar, "Onun için yeni dönemde 'Millet Bahçeleri' yapalım diye bir projeyle çıktık. Geçenler de beşini de açtık, bundan sonra da İstanbul'daki vatandaşlarımıza nefes alabilecek daha fazla yeşil alan oluşturmamız gerekiyor." dedi.
İstanbul'un birçok probleminin olduğunu, dünyanın en büyük su yollarından birinin şehrin kalbinden geçtiğini ifade eden Birpınar, İstanbul Boğazı'nın birçok ciddi kazayla karşı karşıya kaldığını, dolayısıyla alandaki tarihi yapıların da risk altında olduğunu vurguladı.
Birpınar, böyle riskleri taşıyan bir durum için mutlaka alternatiflerin olması gerektiğini belirterek, "Onun için Kanal İstanbul'a hayali değil, İstanbul'un, kentte yaşayan 15-20 milyon nüfusun emniyeti için yapılması gereken bir proje olarak bakmak gerektiğini söylüyorum. İşin sadece fantezi olmadığını, bu işin İstanbul'un sağlığı, emniyeti için olması gereken bir proje olduğunu belirtiyorum. Kanal İstanbul bir çevre ve emniyet projesidir. Bu planları şimdi yapmamız lazım." şeklinde konuştu.
- Sıfır atık sistemi
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, konuşmasında iklim değişikliği konusuna da değinerek, bu noktada bütün dünyada toplantılar yapıldığını ancak sonuçlarına bakıldığında çok da parlak olmadığını kaydetti.
Birpınar, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklık ve deniz seviyelerinde artışlar yaşandığını, 100 yıl sonra bu rakamların ciddi düzeylere ulaşması noktasında senaryolar üretildiğini ifade ederek, bu konuda tedbir alınması gerektiğini söyledi.
İstanbul'da her gün 22 bin ton atık çıkarıldığına işaret eden Birpınar, Avrupa'da çöp deponi sahalarını kapattıklarını, mümkün olduğu kadar çöpü kaynağında ayrı toplamaya çalıştıklarını, bu durumun Türkiye'de de yayılmaya başladığını söyledi.
Birpınar, "Bu yıl sonu itibarıyla da Ankara'daki bütün kamu binalarında, üniversite ve okullarda sıfır atık sistemine geçiyoruz. Önce devletin bu işlerde örnek olması gerekiyor." diyerek, bu konuda tüm kurumların birlikte çalışması gerektiğini aktardı.
- "Önümüzde artık yeni bir şey var"
Bakan Yardımcısı Birpınar, dünyanın iklim değişikliği konusunu hep tehdit değil, fırsat olarak da görmeye başladığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önümüzde artık yeni bir şey var. 'Yeşil ekonomi', 'yeşil teknoloji', 'yeşil iklim' dedikleri, artık her şeyin fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerji teknolojilerine geçtiği, bütün sistemin başka bir yere kaydığı bir döneme ve çağa doğru gidiyoruz. Buradan inşallah Türkiye faydalanır ve bu dönüşümü zenginleşme aracı olarak kullanır. Türkiye, her yıl 10 milyar doları yeni ihtiyaç olan enerjiye ayırmak zorunda. Bütün bunları yapabilmek ve zengileşebilmek için de iklim değişikliğini fırsat olarak görmek, onu tehdit olarak görmemek, daha az petrol, doğal gaz alabilmek, kendi rüzgar ve güneş enerjini kullanmak önemli. Türkiye'deki cari açığın dörtte üçü enerji kaynaklı."
Türkiye'nin tüm bunlarla beraber teknoloji ve sistemi de üretmesi gerektiğine değinen Birpınar, bu noktada büyük bir ekonomi alanı bulunduğunu ve bu konularda Türkiye'nin de adım atması gerektiğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından fuar alanının da açılışı gerçekleştirildi. Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar ile beraberindekiler fuar alanını gezdi.
Kaynak: AA
İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde başladı.
Etkinliğin açılış programında konuşan Birpınar, çevre meselesinin gündemde tutulmasının gelecek nesillere olan borç adına önemli olduğunu dile getirdi.
Birpınar, "Bu memleketin her şeyi bozulabilir. Ekonomisi, siyaseti bozulabilir. Bunların hepsi düzeltilebilir ama memleketin çevresi, iklimi bozulursa bunu düzeltmek imkansız hale gelir. Çok zorlanırsınız. Yıllarca bozulmuş İstanbul'u 20-25 senede ancak düzeltebilmişiz. Dolasıyla gelecek nesillere içebilecekleri su, nefes alabilecekleri hava ve verim alabilecekleri toprak bırakabilelim. Bu en büyük görevimiz. O yüzden gelecek nesillere en azından bir özür borcumuzun olduğunu unutmamamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Osmanlı Devleti'nden yeşil bir İstanbul aldığını aktaran Birpınar, "Onun için yeni dönemde 'Millet Bahçeleri' yapalım diye bir projeyle çıktık. Geçenler de beşini de açtık, bundan sonra da İstanbul'daki vatandaşlarımıza nefes alabilecek daha fazla yeşil alan oluşturmamız gerekiyor." dedi.
İstanbul'un birçok probleminin olduğunu, dünyanın en büyük su yollarından birinin şehrin kalbinden geçtiğini ifade eden Birpınar, İstanbul Boğazı'nın birçok ciddi kazayla karşı karşıya kaldığını, dolayısıyla alandaki tarihi yapıların da risk altında olduğunu vurguladı.
Birpınar, böyle riskleri taşıyan bir durum için mutlaka alternatiflerin olması gerektiğini belirterek, "Onun için Kanal İstanbul'a hayali değil, İstanbul'un, kentte yaşayan 15-20 milyon nüfusun emniyeti için yapılması gereken bir proje olarak bakmak gerektiğini söylüyorum. İşin sadece fantezi olmadığını, bu işin İstanbul'un sağlığı, emniyeti için olması gereken bir proje olduğunu belirtiyorum. Kanal İstanbul bir çevre ve emniyet projesidir. Bu planları şimdi yapmamız lazım." şeklinde konuştu.
- Sıfır atık sistemi
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, konuşmasında iklim değişikliği konusuna da değinerek, bu noktada bütün dünyada toplantılar yapıldığını ancak sonuçlarına bakıldığında çok da parlak olmadığını kaydetti.
Birpınar, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklık ve deniz seviyelerinde artışlar yaşandığını, 100 yıl sonra bu rakamların ciddi düzeylere ulaşması noktasında senaryolar üretildiğini ifade ederek, bu konuda tedbir alınması gerektiğini söyledi.
İstanbul'da her gün 22 bin ton atık çıkarıldığına işaret eden Birpınar, Avrupa'da çöp deponi sahalarını kapattıklarını, mümkün olduğu kadar çöpü kaynağında ayrı toplamaya çalıştıklarını, bu durumun Türkiye'de de yayılmaya başladığını söyledi.
Birpınar, "Bu yıl sonu itibarıyla da Ankara'daki bütün kamu binalarında, üniversite ve okullarda sıfır atık sistemine geçiyoruz. Önce devletin bu işlerde örnek olması gerekiyor." diyerek, bu konuda tüm kurumların birlikte çalışması gerektiğini aktardı.
- "Önümüzde artık yeni bir şey var"
Bakan Yardımcısı Birpınar, dünyanın iklim değişikliği konusunu hep tehdit değil, fırsat olarak da görmeye başladığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önümüzde artık yeni bir şey var. 'Yeşil ekonomi', 'yeşil teknoloji', 'yeşil iklim' dedikleri, artık her şeyin fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerji teknolojilerine geçtiği, bütün sistemin başka bir yere kaydığı bir döneme ve çağa doğru gidiyoruz. Buradan inşallah Türkiye faydalanır ve bu dönüşümü zenginleşme aracı olarak kullanır. Türkiye, her yıl 10 milyar doları yeni ihtiyaç olan enerjiye ayırmak zorunda. Bütün bunları yapabilmek ve zengileşebilmek için de iklim değişikliğini fırsat olarak görmek, onu tehdit olarak görmemek, daha az petrol, doğal gaz alabilmek, kendi rüzgar ve güneş enerjini kullanmak önemli. Türkiye'deki cari açığın dörtte üçü enerji kaynaklı."
Türkiye'nin tüm bunlarla beraber teknoloji ve sistemi de üretmesi gerektiğine değinen Birpınar, bu noktada büyük bir ekonomi alanı bulunduğunu ve bu konularda Türkiye'nin de adım atması gerektiğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından fuar alanının da açılışı gerçekleştirildi. Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar ile beraberindekiler fuar alanını gezdi.