2019 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer:'Türkiye artık teknolojiyi takip eden ülke olmaktan çıkarak teknolojiyi tasarlayan ve üreten bir ülkeye dönüşmeye başladı' AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal: 'Milli savunma sanayini geliştirmek, Türkiye'nin güvenliğine hakim olmak, geleceği başka ülkelere emanet etmemekle eş değer önemdedir' AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin: 'Uzay teknolojileri, stratejik sanayi ürünleri gibi bilimsel konular ile yerli üretim ve milli büyüme konusunda önümüzde duran bütün engelleri ortadan kaldıracağız'.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdullah Nejat Koçer, Türkiye'nin artık teknolojiyi takip eden ülke olmaktan çıkarak teknolojiyi tasarlayan ve üreten bir ülkeye dönüşmeye başladığını söyledi.

AK Parti milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu'nda, Sanayi ve Teknoloji, Milli Savunma ve Dışişleri bakanlıklarının 2019 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Koçer, finansal saldırılara ve spekülatif ataklara rağmen Türkiye'nin üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracata, büyümeye ve kalkınmaya devam ettiğini, bölgesinde ve dünyada siyasi, ekonomik, ticari ilişkilerini geliştirdiğini, küresel alanda önemli bir merkez haline geldiğini ifade etti.

Güçlü dış ticaret rakamlarıyla birlikte ekonomik güvenin artış göstermeye başladığına işaret eden Koçer, Türkiye'nin, uygulanan kararlı ve akılcı politikalarla İş Yapma Kolaylığı Endeksinde 190 ülke arasında 43. sıraya yükselmeyi başardığını vurguladı. Koçer, bu durumun Türkiye'nin ekonomik alanda uluslararası düzeyde rekabet gücünün artması açısından son derece önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

Türkiye'nin artık teknolojiyi takip eden ülke olmaktan çıkarak teknolojiyi tasarlayan ve üreten bir ülkeye dönüşmeye başladığına işaret eden Koçer, şöyle konuştu:

"Yüksek teknolojili ürünlerin üretimindeki yüzde 8,7'lik artış, kısa zamanda ürettiğimiz teknolojiyi geliştirerek, ihraç eden ülke konumuna ulaşacağımızı gösteriyor. Özel sektöre, girişimcilere ve KOBİ'lere teknoloji ve Ar-Ge'yi teşvik eden desteklerin üretime dönüştüğünü memnuniyetle görüyoruz. TÜBİTAK'ın son yıllarda 16 bin projeye 8 milyar liralık kaynak kullandırması, Türkiye'nin özellikle sanayi alanında ihtiyacı olan yapısal ve dijital dönüşüme hız kazandırıyor. Bakanlığımız, TÜBİTAK destekleriyle geleceğin bilim insanlarının ve teknoloji girişimcilerinin ortaya çıkmasına katkı sağlıyor. Bu süreçte Ar-Ge, inovasyon ve patentin önemini kavrayan firmalarımız markalaşmada önemli başarılara imza atıyor."

Dünya genelinde geçen yıl yüzde 5,8 artış gösteren patent başvurusunda Türkiye'de yüzde 24,9 artış yaşandığını bildiren Koçer, marka tescil başvurusunun ise 247 bine ulaştığını kaydetti.

Türkiye'nin, savunma sanayisinde yüzde 65 milli ve yerlilik oranıyla art arda yüksek katma değerli ürünler geliştirmesiyle bu alanda söz sahibi bir ülke haline geldiğini dile getiren Koçer, "6,7 milyar dolar ciro ve 2 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek savunma, havacılık ve uzay teknolojisi alanlarında küresel bir güç haline gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Nejat Koçer, nitelikli insan gücüne güç katmak, bilim insanları başta olmak üzere tersine beyin göçünü başlatmak için hazırlanan Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'nı çok önemsediğini ifade ederek, "Sanayi Bakanlığımızın, sanayide dijital değişim ve dönüşümü sağlamak için başlattığı yeni projesini katma değerli ve yüksek teknolojili üretim için önemli bir fırsat olarak görüyorum. Türkiye'nin en büyük OSB'sine sahip ihracatta 6'ncı büyük şehri olan Gaziantep'in de aralarında olduğu 5 pilot ilimizde model fabrikaların kurulmaya başlanması sanayimiz adına büyük bir vizyon değişikliğidir." diye konuştu.

-"Türkiye'nin kurtuluşu üretim, üretim, üretim"

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, sanayi sektöründe, döviz kuru başta olmak üzere her türlü saldırıya rağmen, piyasa beklentilerini de aşan bir üretim yaşandığına işaret etti.

Türkiye'nin özellikle son dönemde yeni teknoloji üretimi alanında büyük bir atağa geçtiğini belirten Tin, öncelikli hedefleri arasında olan sanayi sektöründeki girdileri yerlileştirme ile sanayideki ara malı ithalatını azaltma konusunda önemli mesafeler katettiklerini söyledi.

Tin, güçlü bir otomotiv yan sanayisi üreticisi olan Türkiye'nin, asırlık hayali yerli otomobil geliştirme ve üretimi konusunun en dikkat çeken hamlelerinden biri olduğunu dile getirerek, "İnşallah, 2019 yılı sonunda yerli otomobilin ilk prototipi üretilmiş olacak. İstikrar ve düzen olmadığı takdirde ülkeye ne yabancı sermaye gelir ne de sanayicilik büyür. Türkiye'nin kurtuluşu üretim, üretim ve üretimdir." ifadelerini kullandı.

Yerli ve milli sanayiyi büyütmek için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Tin, "Ülkemizi hak ettiği en iyi noktaya taşıma konusunda kararlıyız. Uzay teknolojileri, stratejik sanayi ürünleri gibi bilimsel konular ile yerli üretim ve milli büyüme konusunda önümüzde duran bütün engelleri ortadan kaldıracağız." diye konuştu.

-"Dünyanın sayılı projelerinden biri"

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, GAP'ın dünyanın sayılı projelerinden biri olduğunu dile getirdi.

GAP bünyesinde bugüne kadar 22 baraj, 19 hidroelektrik santral ve sulama şebekelerinin inşasının büyük oranda tamamlandığını anlatan Cevheri, GAP'ın tamamlanmasıyla 1,822 milyon hektar arazinin sulanması ve yılda 27 milyar kilovatsaat hidroelektrik enerjisinin üretilmesinin öngörüldüğünü dile getirdi. Cevheri, GAP ile gerçekleştirilen yatırımlarla bölgenin sosyoekonomik göstergelerinin iyileştirildiğini, bölgenin ihracat içindeki payının yüzde 3,1'den 5,5'e çıktığını vurguladı.

AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, bölgede bitkisel ürünlerde üretimin verimliliğinin ve çeşitliliğinin artırılması, illerin teknolojiye dayalı üretime yönlendirilmesi, altyapı sorunlarının çözülmesi ve bitkisel üretim sektöründe refah düzeyinin yükseltilmesi amacıyla 2014'ten bu yana, 34,4 milyon lira ödenek tahsis edilerek, 82 projenin desteklendiğini bildirdi.

-"Bunun sonuçları da düşünülmeli"

AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Ankara'da meydana gelen hızlı tren kazasıyla ilgili 3 gündür Mecliste yapılan konuşmalarda bazı haksızlıklar yapıldığını gördüğünü söyledi.

Kazanın mazur gösterilmesini savunamayacaklarını, sebebinin araştırılması gerektiğini ve yargı önünde hesabın verileceğini belirten Sorgun, şöyle devam etti:

"13,5 milyon yolcunun otomobille taşındığını düşündüğümüzde, bir otomobilde 3 kişi olduğunu düşündüğümüzde 13,5 milyon yolcu yaklaşık 4,5 milyon otomobil etmekte. Veya bir otobüste 40 kişi olduğunu düşündüğümüzde yaklaşık 337 bin 500 otobüsle, kara yoluyla taşınması gerekmektedir. Bunun sonuçlarının da düşünülmesini istirham ediyorum. Asla kazalara bir savunma, mazeret gösterilemez. Giden canların hiçbir şeyle telafisi mümkün değildir. Hiçbir canın parayla bedeli ölçülemez."

-Yeşil Yol projesi

AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, DOKAP Eylem Planı dahilindeki Yeşil Yol Projesi'nin, bazı kesimler tarafından dile getirildiği gibi doğayı katleden değil, doğayı koruyarak gelişimi hedefleyen bir proje olduğunu belirtti. Köktaş, "Kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği gibi yaylalarımıza yeni yollar açılarak birbirine bağlayan bir yol projesi de değildir. Yeşil Yol Projesi'nin ana teması, mevcut yayla yollarının iyileştirilmesi üzerine kurgulanmış en önemli eylem planlarından bir tanesidir." dedi.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, ekonominin lokomotifinin KOBİ'ler olduğunu ifade ederek, KOBİ'lerin dünyada iş gücünün yüzde 60'ını karşıladığını, KOBİ'lerin işsizliği azalttığını, ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağladığını dile getirdi.

Katırcıoğlu, 2002'de Türkiye'deki işletmelerin 1,7 milyonu KOBİ'yken bu sayının 3,6 milyona ulaştığına işaret ederek, Türkiye'nin üretim, istihdam ve ihracatının büyük kısmını KOBİ'lerle karşıladığını anlattı. Katırcıoğlu, KOBİ'lerin Türkiye'de istihdamdaki payının yüzde 74,2, cirodaki payının yüzde 66,2, ihracattaki payının yüzde 56,2, ithalattaki payının ise yüzde 38,8 olduğunu bildirerek, "KOBİ'ler ülkemizin atardamarı, can damarıdır; KOBİ'ler büyürse Türkiye büyür." diye konuştu.

AK Parti İçel Milletvekili Hacı Özkan, Türkiye'nin, TSE'nin ortaya koyduğu çalışmalarla, standartları uygulayan değil, belirleyen ülke olma yolunda önemli bir mesafe aldığına dikkati çekti. Özkan, Türkiye'nin küresel pazarda daha güçlü olmak için standardizasyon kuruluşlarında aktif bir biçimde yer aldığını ve kuruluşlarını son dönemde büyüttüğünü anlattı.

-"Türkiye'ye uzay alanında sınıf atlatacağız"

AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, yarım asırlık geçmişe sahip TÜBİTAK'ın, son 16 yılda yaptığı teknolojik hamlelerle dünya literatürüne adeta adını yazdırdığını kaydetti.

Bakbak, genç, dinamik yapısıyla özellikle savunma ve teknoloji alanında yerlileşme atılımı yapan TÜBİTAK'ın birikiminin Türkiye'nin birikimi; TÜBİTAK'ın gücünün Türkiye'nin gücü olduğunu söyledi.

AK Parti iktidarlarında bu yaklaşımı esas alarak bilim ve teknolojiye yönelik altyapıyı geliştirmeye, bu alanda nitelikli insan gücü yetiştirmeye özel önem verdiklerini dile getiren Bakbak, "Akıl merkezimiz konumundaki TÜBİTAK ile araştırmacıların önünü açan, teşvik ve burslarla bilim insanlarını destekleyen, çocuklarımızı, gençlerimizi bilim ve teknolojiye yönlendiren, ülkemizin bilimsel anlamdaki rekabet gücünü artıran bir yol çizdik. Başta uydu teknolojileri ve savunma alanları olmak üzere yerli ve milli üretim esaslı, başarılı birçok projeye imza attık. Başlattığımız milli teknoloji hamlesi ile kendi füze sistemini üreten Türkiye, bu alanda üretim üssü olma hedefine hızla ilerlemektedir." diye konuştu.

-"Yerlilik oranını yüzde 100'e ulaştırmak"

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, Milli Savunma Bakanlığının, son 16 yılda milli değerler ve menfaatler üzerinde yükselen etkin, yerli, yenilikçi bir politika izlediğini vurguladı.

Ünal, milli savunma sanayisini geliştirmenin, Türkiye'nin güvenliğine hakim olmanın, geleceği başka ülkelere emanet etmemekle eş değer önemde olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu bakış açısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerini ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını tedarik ederken Türk savunma sanayisini geliştirmek için de özellikle çalışılmaktadır. 2002'de yüzde 20'ler seviyesinde bulunan savunma sanayisi yerlilik oranımızı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu liderlik, vizyon, güçlü destek ve takibiyle bugün itibarıyla yüzde 65'ler seviyesine ulaştırmış durumdayız. Cumhuriyetimizin 100. yılında yani 2023 yılında bu yerlilik oranını yüzde 100'e ulaştırmayı da hedefliyoruz. Türkiye artık kendi silahını savaş gemisini, tankını, kendi insansız hava araçlarını ve helikopterlerini yapabilecek kadar büyük bir ülke olmuştur."

-"Türkiye İslam dünyasının da umudu"

AK Parti Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal, Türkiye'nin 600 yıl, 4 kıtaya hükmeden bir imparatorluğun varisi olarak, İslam dünyasının da umudu haline geldiğini söyledi.

Dal, Osmanlı'nın parçalanmasının ardından savaş, kan, gözyaşının eksik olmadığı İslam dünyasının, Türkiye'ye ve birleştirici gücüne hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Türkiye'nin, jeopolitik konumundan dolayı daima çeşitli devletlerin hedefinde olduğuna işaret eden Dal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugüne kadar dışa bağımlı olarak savunma sanayisini ikame eden Türkiye son 10 yılda silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacını milli kaynaklardan elde etmeyi sağlamış olmakla beraber dünya devletlerine ihracatını da artırır hale gelmiştir. Kara, Hava ve Deniz kuvvetlerine ürettiğimiz milli silahlar, araç ve gereçlerle ordumuzun gücüne güç katmış ve yakın tarihte El Bab ve Zeytin Dalı operasyonlarında bu ürettiğimiz silahlarla ordumuzun nasıl hareket kabiliyetini artırdığımızı tüm dünyaya göstermiş bulunmaktayız. Bölgemizde barışın tesisi için güçlü bir Türkiye'nin şart olduğu bilinciyle çalışıyoruz. Son yıllarda ülkemize karşı yoğunlaşan saldırıların arkasındaki sebeplerden birinin de uyguladığımız bağımsız politikalara duyulan tepki olduğunun bilincindeyiz. Siyasi olarak ne kadar bağımsız olursak olalım eğer savunma sanayimiz güçlü olmazsa bölgede ve dünyada söz sahibi olma noktasında istenilen seviyeye ulaşamayız. Eğer bütçelerimizi gerçekten uzak, hayali bütçeler olarak yapsaydık bugün savunma sanayisinde dışa bağımlılıktan kurtulamaz ve ordumuzun bugünkü kazandığı başarılardan belki de söz edemezdik."

AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Türkiye'de, bölgede ve dünyada barış, istikrar, güvenlik ve refahın hakim olması için var güçleriyle çalıştıklarını anlatarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece bu milletin ve bölgenin değil, dünyadaki yüz milyonlarca mazlumun hamisi olduğunu söyledi.

Karayel, devlet olarak insani dramlarda sessiz kalmadıklarını, dünyanın her yerindeki mazlumlara sahip çıktıkları gibi Yemen'de de yaraları sarmak için seferber olduklarını dile getirdi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, "Bugün dünyamız çok sayıda kriz, ihtilaf ve çatışmayla karşı karşıyadır. Maalesef yakın coğrafyamızda bu ihtilaflar en yoğun şekilde yaşanmaktadır. Türkiye olarak kendimizi bölgemizden soyutlama imkanına sahip olmadığımız gibi böylesine çalkantılı bir ortamda dış politikamızın doğru bir vizyona ve manevra yeteneğine sahip, hedef ve ilkelerine bağlı nitelikte yürütülmesi büyük önem arz etmektedir." dedi.

Çonkar, Türkiye'nin artık seyirci değil, gelişmelere yön veren ve krizleri başarıyla yönetebilen, uluslararası toplum tarafından takdir edilen, özgüvenli, çok boyutlu ve akılcı dış politika uygulayan önemli bir aktör konumunda olduğunu belirtti.

Kaynak: AA