Kilo Verme Sürecini Etkileyen 5 Faktör
Eskişehir Fizyomer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’nde görev yapan Diyetisyen F. Bengü Büyükdereci, kilo verme sürecini etkileyen 5 faktörü açıkladı. Kilo verme sürecinin sabır, disiplin ve irade kontrolü gerektiren bir süreç olduğunu anlatan Büyükdereci, “Bireyler zaman zaman düzenli bir beslenme programına uymalarına rağmen istedikleri düzeyde bir kilo kaybı sağlayamadıklarından şikayet eder. Bunun sebebi; bu süreci etkileyen birden fazla faktörün olmasıdır” dedi.
SAĞLIKLI BESLENMENİN YANINDA DÜZENLİ UYKU ŞART
Bu faktörlerin neler olduğunu açıklayan Büyükdereci, ilk faktörün uyku düzeni olduğunu kaydetti.
Büyükdereci, “Uyku düzeninin sağlıklı yaşamın her noktasına etkisi vardır ve bunlardan biri de kilo kazanımı ile olan ilişkisidir. Kilo yönetiminde en etkili temel faktörlerden biri de yeterli ve kaliteli uyumaktır. Yapılan çalışmalar ideal uyuma süresi olan 7 saatin tamamlanmaması halinde açlık-tokluk kontrolü sağlayan hormonların etkilendiğini, yağ depolanmasının arttığını, obezite ve kronik hastalık riskinin de yükseldiğini göstermektedir. Bunun yanında az miktarda uyunan uyku sonucu yorgunluk artmakta, buna paralel olarak fiziksel aktivite yoğunluğu azalmakta, günlük gerekli enerji harcaması da tamamlanamamaktadır. Sağlıklı beslenme ve kilo verme süreçlerinde, tükettiğimiz besinler dışında yeterli ve kaliteli uyku uyumaya da dikkat etmemiz gerekmektedir” diye konuştu.
STRESİN SİZİ KONTROL ETMESİNE İZİN VERMEYİN
Stresin de bir diğer faktör olduğunu dile getiren Büyükdereci, “Çalışmalar göstermektedir ki bireyler daha az stresli oldukları dönemlerde diyetlerine daha kolay uyum sağlayıp eksiksiz olarak devam ettirebiliyorlar. Stres durumundaki hormonal dengesizlikler enerji mekanizmasını, sindirim sistemini ve daha birçok fonksiyonu olumsuz etkileyebiliyor. Bu değişimler ve psikolojik etkilerle beraber fazla kalorili besinlere yönelim olabiliyor. Stres durumundayken yemek yemeye yönelme anında; gerçekten aç mı hissettiğinizi, yoksa duygusal yeme durumunun mu oluştuğunu sorgulamanız gerekiyor. Stresin yaşamı ve vücudu olumsuz etkileyen ve aynı zamanda kilo üzerindeki etkisini de azaltmak için öncelikle stres yönetimini sağlamak gerekmektedir. Böyle durumlarda yürüyüşe çıkmak stresle baş etmenizi ve dikkatinizi yemek dışında başka bir duruma vermenizi kolaylaştırır. Stresi kontrol etmeyi öğrenmeniz, stresin sizi kontrol etmesine izin vermemeniz en önemli çözüm olacaktır” dedi.
Büyükdereci, üçüncü faktörün yaş olduğunu belirterek, “Bireyler yaşlandıkça vücutlarında fiziksel ve fonksiyonel birçok değişiklik meydana gelmektedir. Bunlardan bir tanesi de vücut kas dokusunun azalıp, yağ dokusunun artmasıdır. Bu doğal sürecin sonucu olarak da metabolizma yavaşlamaktadır. Metabolizma yavaşladıktan sonra beslenme düzeni aynı şekilde devam ederse kilo kazanımı gözlenebilir. Dolayısıyla bireylerin bunun normal bir süreç olduğunun farkında olup, buna yönelik önlemler alması kilo kazanımını engellemede etkili olacaktır” ifadelerini kullandı.
YETERLİ SU TÜKETİLDİĞİNDE YAĞ YAKIMI HIZLANIR
Dördüncü faktörün su tüketimi olduğunu söyleyen Büyükdereci, suyun önemini şöyle vurguladı: “Suyun vücutta bir çok görevi vardır, yaşamsal faaliyetler ve metabolizmanın çalışması için yetişkin bir bireyin günlük mutlaka 2 ile 2 buçuk litre su tüketimini tamamlaması gerekmektedir. Yeterli su tüketimi ile birlikte metabolizma olması gerektiği düzeyde çalışabilir, yağ yıkımı hızlanır. Bu da kilo verme sürecinde sorunsuz ilerlemesi istenilen iki etkendir. Bazı durumlarda ise su tüketimi yeterli miktarda tamamlanamadığında beyinde açlık ve susuzluk sinyalleri karışabilir yani aslında acıktığımızı düşündüğümüz durumlarda aslında su tüketimimiz yetersiz seviyede olabilir. Bu nedenle kilo verme sürecinde yediklerimizle beraber su tüketimini de özenle takip etmemiz gereklidir.”
Beşinci ve son faktörün sağlık durumu olduğunu söyleyen Büyükdereci, “Kilo kazanımı durumunda ya da kilo verememe gibi bir durumda altta yatan başka bir sağlık sorunu da bulunabilir ve bu süreci zorlaştırabilir. Kişiler böyle durumlarda uzmanlar yardımı ile varsa bu tarz sorunları saptayıp, gerekli ise olması gereken tedavileri alıp kilo verme için adım atmaya başlarsa istenilen sonuçlara daha rahat bir şekilde ulaşılabilir” dedi.
Kaynak: İHA
Bu faktörlerin neler olduğunu açıklayan Büyükdereci, ilk faktörün uyku düzeni olduğunu kaydetti.
Büyükdereci, “Uyku düzeninin sağlıklı yaşamın her noktasına etkisi vardır ve bunlardan biri de kilo kazanımı ile olan ilişkisidir. Kilo yönetiminde en etkili temel faktörlerden biri de yeterli ve kaliteli uyumaktır. Yapılan çalışmalar ideal uyuma süresi olan 7 saatin tamamlanmaması halinde açlık-tokluk kontrolü sağlayan hormonların etkilendiğini, yağ depolanmasının arttığını, obezite ve kronik hastalık riskinin de yükseldiğini göstermektedir. Bunun yanında az miktarda uyunan uyku sonucu yorgunluk artmakta, buna paralel olarak fiziksel aktivite yoğunluğu azalmakta, günlük gerekli enerji harcaması da tamamlanamamaktadır. Sağlıklı beslenme ve kilo verme süreçlerinde, tükettiğimiz besinler dışında yeterli ve kaliteli uyku uyumaya da dikkat etmemiz gerekmektedir” diye konuştu.
STRESİN SİZİ KONTROL ETMESİNE İZİN VERMEYİN
Stresin de bir diğer faktör olduğunu dile getiren Büyükdereci, “Çalışmalar göstermektedir ki bireyler daha az stresli oldukları dönemlerde diyetlerine daha kolay uyum sağlayıp eksiksiz olarak devam ettirebiliyorlar. Stres durumundaki hormonal dengesizlikler enerji mekanizmasını, sindirim sistemini ve daha birçok fonksiyonu olumsuz etkileyebiliyor. Bu değişimler ve psikolojik etkilerle beraber fazla kalorili besinlere yönelim olabiliyor. Stres durumundayken yemek yemeye yönelme anında; gerçekten aç mı hissettiğinizi, yoksa duygusal yeme durumunun mu oluştuğunu sorgulamanız gerekiyor. Stresin yaşamı ve vücudu olumsuz etkileyen ve aynı zamanda kilo üzerindeki etkisini de azaltmak için öncelikle stres yönetimini sağlamak gerekmektedir. Böyle durumlarda yürüyüşe çıkmak stresle baş etmenizi ve dikkatinizi yemek dışında başka bir duruma vermenizi kolaylaştırır. Stresi kontrol etmeyi öğrenmeniz, stresin sizi kontrol etmesine izin vermemeniz en önemli çözüm olacaktır” dedi.
Büyükdereci, üçüncü faktörün yaş olduğunu belirterek, “Bireyler yaşlandıkça vücutlarında fiziksel ve fonksiyonel birçok değişiklik meydana gelmektedir. Bunlardan bir tanesi de vücut kas dokusunun azalıp, yağ dokusunun artmasıdır. Bu doğal sürecin sonucu olarak da metabolizma yavaşlamaktadır. Metabolizma yavaşladıktan sonra beslenme düzeni aynı şekilde devam ederse kilo kazanımı gözlenebilir. Dolayısıyla bireylerin bunun normal bir süreç olduğunun farkında olup, buna yönelik önlemler alması kilo kazanımını engellemede etkili olacaktır” ifadelerini kullandı.
YETERLİ SU TÜKETİLDİĞİNDE YAĞ YAKIMI HIZLANIR
Dördüncü faktörün su tüketimi olduğunu söyleyen Büyükdereci, suyun önemini şöyle vurguladı: “Suyun vücutta bir çok görevi vardır, yaşamsal faaliyetler ve metabolizmanın çalışması için yetişkin bir bireyin günlük mutlaka 2 ile 2 buçuk litre su tüketimini tamamlaması gerekmektedir. Yeterli su tüketimi ile birlikte metabolizma olması gerektiği düzeyde çalışabilir, yağ yıkımı hızlanır. Bu da kilo verme sürecinde sorunsuz ilerlemesi istenilen iki etkendir. Bazı durumlarda ise su tüketimi yeterli miktarda tamamlanamadığında beyinde açlık ve susuzluk sinyalleri karışabilir yani aslında acıktığımızı düşündüğümüz durumlarda aslında su tüketimimiz yetersiz seviyede olabilir. Bu nedenle kilo verme sürecinde yediklerimizle beraber su tüketimini de özenle takip etmemiz gereklidir.”
Beşinci ve son faktörün sağlık durumu olduğunu söyleyen Büyükdereci, “Kilo kazanımı durumunda ya da kilo verememe gibi bir durumda altta yatan başka bir sağlık sorunu da bulunabilir ve bu süreci zorlaştırabilir. Kişiler böyle durumlarda uzmanlar yardımı ile varsa bu tarz sorunları saptayıp, gerekli ise olması gereken tedavileri alıp kilo verme için adım atmaya başlarsa istenilen sonuçlara daha rahat bir şekilde ulaşılabilir” dedi.