'Türkiye İle İran Arasındaki Kültürel İlişkileri Geliştirmek İstedik'
'İran Sineması'ndan Türkçe Film Günleri' etkinliği 'Ev' filminin gösterimiyle bugün sona eriyor Sinema eleştirmeni İhsan Kabil: 'İranlılar sinema dillerini çok olgun bir şekilde beyaz perdeye yansıtıyorlar' Sinema yazarı ve editör Rıza Oylum: 'Hollywood'un yarattığı algıyla farklı ülkelerin insanlarını tanımamalıyız. Herkesi kendi coğrafyasından kendi çektiği filmlerle tanımamız gerekir'
AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ tarafından, özellikle Tebriz, Erdebil ve Urmiye çevresinde yaşayan Türk sinemacılar tarafından bölgede yapılan filmleri ve yönetmenleri tanıtmak amacıyla düzenlenen "İran Sineması'ndan Türkçe Film Günleri" bugün sona eriyor.
İstanbul'da ilk kez gerçekleştirilen etkinlik kapsamında 13 kısa metraj kurgu film, 4 belgesel ve 4 uzun metraj film sinemaseverlerle buluştu.
- "İran sineması dünyada çok güçlü bir sinema"
İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Kemal Kaptaner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurum olarak Türkiye'de çok fazla yapılmayan, ihtiyaç duyulan konulara el atmak istediklerini, bu anlamda da çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Daha önce de Atlas Sineması'nda "Yeşilçam Günleri" düzenlediklerini aktaran Kaptaner, "Yaz aylarında da Topkapı'daki amfi tiyatroda yazlık sinema gösterimleri yapmıştık ücretsiz olarak. Dolayısıyla biz bu tarz farklı programları sinema alanında yapmaya çalışıyoruz. İran Sineması'ndan Türkçe Film Günleri de daha önce yapılmayan ilginç bir proje." dedi.
Kaptaner, proje fikrini duyar duymaz, kurum olarak hemen kolları sıvadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Çünkü İran sineması dünyada çok güçlü bir sinema. Hepimizin bildiği gibi Hollywood'daki gibi çok büyük bütçelerle değil, mütevazı bütçelerle filmler çekiliyor. Sanat yönü çok yüksek eserler ortaya koyuyorlar. Bu zengin sinema kültür birikimi içinde Azerbaycan Türkçesinde, özellikle Tebriz civarındaki Azerbaycan kökenli yönetmenlerin ürettiği filmleri sanatseverlerle buluşturarak, ilginç bir etkinlik yapmak istedik."
- "Sinema dillerini olgun bir şekilde beyaz perdeye yansıtıyorlar"
Kültür AŞ etkinlik danışmanı ve sinema eleştirmeni İhsan Kabil de etkinliğin başlangıç noktasını anlatarak, 2017 Uluslararası Malatya Film Festivali'ndeki İran filmleri bölümünde çoğunluk olarak İran'da yaşayan Azerbaycanlıların hazırladığı yapımları izlediğini ve bu kapsamda İranlı yönetmenlerle de tanıştığını dile getirdi.
Kabil, İranlıların nitelikli bir sinema ortaya çıkardıklarının altını çizerek, "Dünyada yeri olan bir sinema. Festivallerde önemli ödüller kazanıyorlar. Hem de kendi kültürlerini en etkin bir şekilde sinema aracılığıyla tanıtıyorlar. Çok iyi bir şekilde işliyorlar." diye konuştu.
İranlıların kendilerine has sinema dilini, minyatür, resim ve tiyatro gibi farklı sanat dallarını harmanlayarak oluşturduklarına dikkati çeken Kabil, şunları kaydetti:
"Yani sinema dillerini çok olgun bir şekilde beyaz perdeye yansıtıyorlar. Genel olarak filmler Farsça çekiliyor ama Farsça'nın yanında Türkçe olarak çekilen filmler de var. Azerbaycan Türkçesinin İran'da biraz yaygın olması sebebiyle biz de bu filmlerden bir paketi İstanbul'a taşımak istedik. Evet İran sineması Türkiye'de tanınıyor ama bu Azerbaycan Türkçesi ile çekilen filmler tanınmıyor."
Kabil, etkinliğin aynı zamanda bir kültür alışverişi niteliğinde olduğunu belirterek, "Biz Türkiye ile İran arasındaki kültürel ilişkileri geliştirelim, yakınlığı artıralım istiyoruz. Bu tarz etkinlikleri çoğaltmamız, daha fazla ilişki kurarak, özel iş birlikleri geliştirmemiz lazım. Hatta daha ileride ortak bir yapım, bir film festivali yapmalıyız. Çünkü Türk coğrafyalarını ihmal ediyoruz gibi geliyor bana." ifadelerini kullandı.
- "Son 2 yılda Azerbaycan Türkçesiyle çekilen 5 binin üzerinde yapım var"
Etkinliğin destekçilerinden yönetmen Rıza Siyami de sinema ve televizyon sektöründe 25 yıldır yoğunluk olarak Azerbaycan üzerine çalışmalar yaptığını dile getirdi.
Siyami, kendisinin de Azerbaycan Türkçesinde çekilmiş birçok filminin bulunduğunu aktararak, "2, 3 yıldır İran'da çekilen Türkçe filmlerin yurt dışında tanınması adına çalışmalar yapıyoruz. Bu anlamda 2015 ve 2016 yılında İpek Yolu Film Festivali'nde bu filmlerin yer aldığı bir bölüm açtık. 2017 yılında da Uluslararası Malatya Film Festivali'nde ve Uşak Film Festivali'nde bu filmleri seyirciyle buluşturduk." dedi.
Son 5 yılda özellikle gençlerin kendi ana dilinde film çekme konusuna ciddi bir şekilde eğilim gösterdiklerine vurgu yapan Siyami, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkçe çekilmiş filmler İran sineması içinde tanınmıyor, kayboluyor. Biz de bu yüzden bu filmleri, Türkiye'de, Azerbaycan'da izleyicilerle buluşturmak istedik. İran sineması sadece Farsça çekilmiş filmlerle anılıyor. Biz bunu istemiyoruz. Bu amaçla ana dilimizde çekilen filmleri tanıtmaya çalışıyoruz. Zamanla da bu filmlerin sayısı artıyor. Azerbaycan Türkçesinde ilk sinema filmi bundan 15 yıl önce çekilmişti. Son 2 yılda ise 5 binin üzerinde bu alanda yapım var."
- "Herkesi kendi coğrafyasından kendi çektiği filmlerle tanımamız gerekir"
Etkinliğin içerik destekçilerinden sinema yazarı ve editör Rıza Oylum ise Hollywood dışında kalan tüm ülke sinemalarıyla ilgilendiğini söyleyerek, "Yazdığım birçok kitabımın başında Hollywood sinemasının neden dışına çıkmamız gerektiği, ülke sinemalarını neden takip etmemiz gerektiği konusunda bir manifesto vardır. Çünkü biz Hollywood'un yarattığı algıyla farklı ülkelerin insanlarını tanımamalıyız. Herkesi kendi coğrafyasından kendi çektiği filmlerle tanımamız gerekir." şeklinde konuştu.
Oylum, bu anlamda farklı ülkelerin sinemalarını takip ederek, Rusya, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Alman sineması üzerine eserler hazırladığını anlattı.
İran sinemasının çalışmaları arasında önemli bir nokta olduğuna işaret eden Oylum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir çok kez İran'a gidip geldim. İran'daki film festivallerini takip ettim ve gidip gelmelerimde orada başlayan yeni bir akım olduğunu gördüm. Bu akım da İran'da yaşayan Türklerin öz dillerinde film çekme meraklarıydı. Özellikle Tebriz, Erdebil ve Urmiye çevresinde yaşayan genç ve yetişkin yönetmenler Azerbaycan Türkçesinde filmler çekmeye başlamışlardı. Ben bu konuda çalışmalarımı sürdürmeye devam edeceğim. İnşallah İBB desteğini her zaman sürdürür de biz de her sene bu programı devam ettiririz."
5 günde 21 Türkçe filmin gösterildiği “İran Sineması’ndan Türkçe Film Günleri”, yönetmenliğini Asghar Yousefinejad’in yaptığı Ev adlı filmin gösterimiyle bugün sona erecek.
Kaynak: AA
İstanbul'da ilk kez gerçekleştirilen etkinlik kapsamında 13 kısa metraj kurgu film, 4 belgesel ve 4 uzun metraj film sinemaseverlerle buluştu.
- "İran sineması dünyada çok güçlü bir sinema"
İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Kemal Kaptaner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurum olarak Türkiye'de çok fazla yapılmayan, ihtiyaç duyulan konulara el atmak istediklerini, bu anlamda da çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Daha önce de Atlas Sineması'nda "Yeşilçam Günleri" düzenlediklerini aktaran Kaptaner, "Yaz aylarında da Topkapı'daki amfi tiyatroda yazlık sinema gösterimleri yapmıştık ücretsiz olarak. Dolayısıyla biz bu tarz farklı programları sinema alanında yapmaya çalışıyoruz. İran Sineması'ndan Türkçe Film Günleri de daha önce yapılmayan ilginç bir proje." dedi.
Kaptaner, proje fikrini duyar duymaz, kurum olarak hemen kolları sıvadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Çünkü İran sineması dünyada çok güçlü bir sinema. Hepimizin bildiği gibi Hollywood'daki gibi çok büyük bütçelerle değil, mütevazı bütçelerle filmler çekiliyor. Sanat yönü çok yüksek eserler ortaya koyuyorlar. Bu zengin sinema kültür birikimi içinde Azerbaycan Türkçesinde, özellikle Tebriz civarındaki Azerbaycan kökenli yönetmenlerin ürettiği filmleri sanatseverlerle buluşturarak, ilginç bir etkinlik yapmak istedik."
- "Sinema dillerini olgun bir şekilde beyaz perdeye yansıtıyorlar"
Kültür AŞ etkinlik danışmanı ve sinema eleştirmeni İhsan Kabil de etkinliğin başlangıç noktasını anlatarak, 2017 Uluslararası Malatya Film Festivali'ndeki İran filmleri bölümünde çoğunluk olarak İran'da yaşayan Azerbaycanlıların hazırladığı yapımları izlediğini ve bu kapsamda İranlı yönetmenlerle de tanıştığını dile getirdi.
Kabil, İranlıların nitelikli bir sinema ortaya çıkardıklarının altını çizerek, "Dünyada yeri olan bir sinema. Festivallerde önemli ödüller kazanıyorlar. Hem de kendi kültürlerini en etkin bir şekilde sinema aracılığıyla tanıtıyorlar. Çok iyi bir şekilde işliyorlar." diye konuştu.
İranlıların kendilerine has sinema dilini, minyatür, resim ve tiyatro gibi farklı sanat dallarını harmanlayarak oluşturduklarına dikkati çeken Kabil, şunları kaydetti:
"Yani sinema dillerini çok olgun bir şekilde beyaz perdeye yansıtıyorlar. Genel olarak filmler Farsça çekiliyor ama Farsça'nın yanında Türkçe olarak çekilen filmler de var. Azerbaycan Türkçesinin İran'da biraz yaygın olması sebebiyle biz de bu filmlerden bir paketi İstanbul'a taşımak istedik. Evet İran sineması Türkiye'de tanınıyor ama bu Azerbaycan Türkçesi ile çekilen filmler tanınmıyor."
Kabil, etkinliğin aynı zamanda bir kültür alışverişi niteliğinde olduğunu belirterek, "Biz Türkiye ile İran arasındaki kültürel ilişkileri geliştirelim, yakınlığı artıralım istiyoruz. Bu tarz etkinlikleri çoğaltmamız, daha fazla ilişki kurarak, özel iş birlikleri geliştirmemiz lazım. Hatta daha ileride ortak bir yapım, bir film festivali yapmalıyız. Çünkü Türk coğrafyalarını ihmal ediyoruz gibi geliyor bana." ifadelerini kullandı.
- "Son 2 yılda Azerbaycan Türkçesiyle çekilen 5 binin üzerinde yapım var"
Etkinliğin destekçilerinden yönetmen Rıza Siyami de sinema ve televizyon sektöründe 25 yıldır yoğunluk olarak Azerbaycan üzerine çalışmalar yaptığını dile getirdi.
Siyami, kendisinin de Azerbaycan Türkçesinde çekilmiş birçok filminin bulunduğunu aktararak, "2, 3 yıldır İran'da çekilen Türkçe filmlerin yurt dışında tanınması adına çalışmalar yapıyoruz. Bu anlamda 2015 ve 2016 yılında İpek Yolu Film Festivali'nde bu filmlerin yer aldığı bir bölüm açtık. 2017 yılında da Uluslararası Malatya Film Festivali'nde ve Uşak Film Festivali'nde bu filmleri seyirciyle buluşturduk." dedi.
Son 5 yılda özellikle gençlerin kendi ana dilinde film çekme konusuna ciddi bir şekilde eğilim gösterdiklerine vurgu yapan Siyami, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkçe çekilmiş filmler İran sineması içinde tanınmıyor, kayboluyor. Biz de bu yüzden bu filmleri, Türkiye'de, Azerbaycan'da izleyicilerle buluşturmak istedik. İran sineması sadece Farsça çekilmiş filmlerle anılıyor. Biz bunu istemiyoruz. Bu amaçla ana dilimizde çekilen filmleri tanıtmaya çalışıyoruz. Zamanla da bu filmlerin sayısı artıyor. Azerbaycan Türkçesinde ilk sinema filmi bundan 15 yıl önce çekilmişti. Son 2 yılda ise 5 binin üzerinde bu alanda yapım var."
- "Herkesi kendi coğrafyasından kendi çektiği filmlerle tanımamız gerekir"
Etkinliğin içerik destekçilerinden sinema yazarı ve editör Rıza Oylum ise Hollywood dışında kalan tüm ülke sinemalarıyla ilgilendiğini söyleyerek, "Yazdığım birçok kitabımın başında Hollywood sinemasının neden dışına çıkmamız gerektiği, ülke sinemalarını neden takip etmemiz gerektiği konusunda bir manifesto vardır. Çünkü biz Hollywood'un yarattığı algıyla farklı ülkelerin insanlarını tanımamalıyız. Herkesi kendi coğrafyasından kendi çektiği filmlerle tanımamız gerekir." şeklinde konuştu.
Oylum, bu anlamda farklı ülkelerin sinemalarını takip ederek, Rusya, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Alman sineması üzerine eserler hazırladığını anlattı.
İran sinemasının çalışmaları arasında önemli bir nokta olduğuna işaret eden Oylum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir çok kez İran'a gidip geldim. İran'daki film festivallerini takip ettim ve gidip gelmelerimde orada başlayan yeni bir akım olduğunu gördüm. Bu akım da İran'da yaşayan Türklerin öz dillerinde film çekme meraklarıydı. Özellikle Tebriz, Erdebil ve Urmiye çevresinde yaşayan genç ve yetişkin yönetmenler Azerbaycan Türkçesinde filmler çekmeye başlamışlardı. Ben bu konuda çalışmalarımı sürdürmeye devam edeceğim. İnşallah İBB desteğini her zaman sürdürür de biz de her sene bu programı devam ettiririz."
5 günde 21 Türkçe filmin gösterildiği “İran Sineması’ndan Türkçe Film Günleri”, yönetmenliğini Asghar Yousefinejad’in yaptığı Ev adlı filmin gösterimiyle bugün sona erecek.