Türkiye, İklim Değişikliğiyle Mücadele İçin Finans Sorununa Çözüm Bekliyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Polonya'da devam eden BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 24. Taraflar Konferansı'na katılacak Bakan Kurum: 'Beklentimiz Türkiye'nin özellikle Yeşil İklim Fonu altındaki finans desteğine erişimini sağlayacak kararın Polonya'da alınmasıdır' 'Türkiye'nin bu talebi iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının artırılması içindir. Çünkü ülkemizin azaltım potansiyeli çok yüksektir ve daha fazla azaltım için uluslararası desteğe ihtiyaç duymaktadır' 'Sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar artıştan azaltmayı hedefliyoruz. Bu sayede, 2030 yılında 246 milyon ton, 20122030 arasında ise toplam 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonunu önlenmiş olacağız'
YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Polonya'nın Katoviçe kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 24. Taraflar Konferansı'na ilişkin, "Beklentimiz Türkiye'nin özellikle Yeşil İklim Fonu altındaki finans desteğine erişimini sağlayacak kararın Polonya'da alınmasıdır." dedi.
Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2 Aralık'ta başlayan 24. Taraflar Konferansı'nda müzakerelerini sürdürüyor.
Türkiye için müzakerelerin ana gündem maddesini, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında gerekli finansal desteklere erişim oluşturuyor.
Türkiye, gelişmekte olan ülke olarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin gelişmiş ülkelerin yer aldığı Ek-1 listesinden silinmesi için Mayıs ayında Sekretaryaya resmi başvuru yaptı.
Yoğun müzakereler sonucunda konuyu konferans gündemine aldıran Türkiye için gözler, bu kararın verilmesi beklenen Polonya'daki konferansa çevrildi.
Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, 11-12 Aralık'ta Polonya'nın Katoviçe kentindeki BMİDÇS 24. Taraflar Konferansına katılarak, Türkiye'nin finansal destek konusundaki taleplerini dile getirecek.
Kurum, AA muhabirine, konferanstan beklentilere ve bugüne kadar yaşanan sürece ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hızla gelişen bir ülke konumunda bulunduğunu ancak küresel emisyonlar içindeki tarihsel sorumluluğunun oldukça düşük olduğunu vurguladı.
Ülke olarak küresel iklim değişikliğiyle mücadele için 2030 yol haritasının belirlendiğini anlatan Kurum, "BMİDÇS Sekretaryasına sunulan 'Niyet Edilen Ulusal Katkı Hedefi'ne (INDC) göre sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar artıştan azaltmayı hedefliyoruz. Bu sayede, 2030 yılında 246 milyon ton, 2012-2030 arasında ise toplam 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonunu önlenmiş olacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin iklim değişikliği rejiminin 2020 sonrası temel kurallarını düzenleyen Paris Anlaşması'na taraf olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurum, "Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda uluslararası finans kaynaklarına erişiminin sağlanmasını talep ediyoruz. Türkiye'nin bu talebi iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının artırılması içindir. Çünkü ülkemizin azaltım potansiyeli çok yüksektir ve daha fazla azaltım için uluslararası desteğe ihtiyaç duymaktadır." ifadelerini kullandı.
- "Bonn'da istediğimiz karar çıkmadı"
Paris Anlaşması'nın kabulünün ardından gerçekleştirilen müzakerelerin, gelişmekte olan ülkelerin direnç göstermesi nedeniyle sonuçsuz kaldığını aktaran Kurum, "Geçen yıl da Bonn'da düzenlenen 23. Taraflar Konferansı'nda ülkemiz için bir karar taslağı üzerinde çalışmalar gerçekleştirmiştik ancak yoğun müzakerelerimize rağmen istediğimiz karar ne yazık ki çıkmadı." dedi.
Kurum, 24. Taraflar Konferansı'nın açılışı öncesinde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Birpınar başkanlığındaki teknik heyet tarafından Türkiye'nin, "Sözleşmenin Ek-1 listesinden silinmesi"ne yönelik gündem önerisine ilişkin, Konferans Başkanı konumundaki Polonya Hükümeti, BMİDÇS Sekretaryası ve ülke grupları ile yoğun müzakereler yürütüldüğünü anlattı.
Bu müzakerelerde Türkiye'nin daha önceki kararlarla tanımlanmış özel koşulları ve uluslararası finansa erişiminde yaşadığı zorlukların bütün taraflara detaylı bir şekilde aktarıldığına işaret eden Kurum, şöyle devam etti:
"Yoğun biçimde sürdürülen müzakere sürecinin neticesinde ülkemiz, uluslararası anlamda iklim değişikliği alanında çok önemli kararların verileceği 24. Taraflar Konferansı'nın ilerleyebilmesi adına uzlaşmacı bir tutum sergilemiştir. Bu doğrultuda öncelikli sorunumuz olan uluslararası finansa erişim konusunun çözülmesine yönelik kararın çıkartılması amacıyla istişare toplantılarına başlanması yönünde taraflarla mutabık kalındı ve bu sayede konferans gündemi kabul edildi. Şimdi en büyük beklentimiz Türkiye'nin özellikle Yeşil İklim Fonu altındaki finans desteğine erişimini sağlayacak kararın Polonya'da alınmasıdır."
Kaynak: AA
Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2 Aralık'ta başlayan 24. Taraflar Konferansı'nda müzakerelerini sürdürüyor.
Türkiye için müzakerelerin ana gündem maddesini, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında gerekli finansal desteklere erişim oluşturuyor.
Türkiye, gelişmekte olan ülke olarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin gelişmiş ülkelerin yer aldığı Ek-1 listesinden silinmesi için Mayıs ayında Sekretaryaya resmi başvuru yaptı.
Yoğun müzakereler sonucunda konuyu konferans gündemine aldıran Türkiye için gözler, bu kararın verilmesi beklenen Polonya'daki konferansa çevrildi.
Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, 11-12 Aralık'ta Polonya'nın Katoviçe kentindeki BMİDÇS 24. Taraflar Konferansına katılarak, Türkiye'nin finansal destek konusundaki taleplerini dile getirecek.
Kurum, AA muhabirine, konferanstan beklentilere ve bugüne kadar yaşanan sürece ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hızla gelişen bir ülke konumunda bulunduğunu ancak küresel emisyonlar içindeki tarihsel sorumluluğunun oldukça düşük olduğunu vurguladı.
Ülke olarak küresel iklim değişikliğiyle mücadele için 2030 yol haritasının belirlendiğini anlatan Kurum, "BMİDÇS Sekretaryasına sunulan 'Niyet Edilen Ulusal Katkı Hedefi'ne (INDC) göre sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar artıştan azaltmayı hedefliyoruz. Bu sayede, 2030 yılında 246 milyon ton, 2012-2030 arasında ise toplam 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonunu önlenmiş olacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin iklim değişikliği rejiminin 2020 sonrası temel kurallarını düzenleyen Paris Anlaşması'na taraf olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurum, "Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda uluslararası finans kaynaklarına erişiminin sağlanmasını talep ediyoruz. Türkiye'nin bu talebi iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının artırılması içindir. Çünkü ülkemizin azaltım potansiyeli çok yüksektir ve daha fazla azaltım için uluslararası desteğe ihtiyaç duymaktadır." ifadelerini kullandı.
- "Bonn'da istediğimiz karar çıkmadı"
Paris Anlaşması'nın kabulünün ardından gerçekleştirilen müzakerelerin, gelişmekte olan ülkelerin direnç göstermesi nedeniyle sonuçsuz kaldığını aktaran Kurum, "Geçen yıl da Bonn'da düzenlenen 23. Taraflar Konferansı'nda ülkemiz için bir karar taslağı üzerinde çalışmalar gerçekleştirmiştik ancak yoğun müzakerelerimize rağmen istediğimiz karar ne yazık ki çıkmadı." dedi.
Kurum, 24. Taraflar Konferansı'nın açılışı öncesinde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Birpınar başkanlığındaki teknik heyet tarafından Türkiye'nin, "Sözleşmenin Ek-1 listesinden silinmesi"ne yönelik gündem önerisine ilişkin, Konferans Başkanı konumundaki Polonya Hükümeti, BMİDÇS Sekretaryası ve ülke grupları ile yoğun müzakereler yürütüldüğünü anlattı.
Bu müzakerelerde Türkiye'nin daha önceki kararlarla tanımlanmış özel koşulları ve uluslararası finansa erişiminde yaşadığı zorlukların bütün taraflara detaylı bir şekilde aktarıldığına işaret eden Kurum, şöyle devam etti:
"Yoğun biçimde sürdürülen müzakere sürecinin neticesinde ülkemiz, uluslararası anlamda iklim değişikliği alanında çok önemli kararların verileceği 24. Taraflar Konferansı'nın ilerleyebilmesi adına uzlaşmacı bir tutum sergilemiştir. Bu doğrultuda öncelikli sorunumuz olan uluslararası finansa erişim konusunun çözülmesine yönelik kararın çıkartılması amacıyla istişare toplantılarına başlanması yönünde taraflarla mutabık kalındı ve bu sayede konferans gündemi kabul edildi. Şimdi en büyük beklentimiz Türkiye'nin özellikle Yeşil İklim Fonu altındaki finans desteğine erişimini sağlayacak kararın Polonya'da alınmasıdır."