'Peygamberimiz Ve Gençlik'
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz: 'İnsanların ve insanlığın hedefi yeryüzünü imar etmektir, tarumar etmek değildir'
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "İnsanların ve insanlığın hedefi yeryüzünü imar etmektir, tarumar etmek değildir." dedi.
Esenyurt Müftülüğünün düzenlediği "Peygamberimiz ve Gençlik" programında konuşan Yılmaz, alemlere rahmet ve ebedi kurtarıcı olan Hz. Muhammed'in eskimeyen ve daima genç kalan ilahi mesajın sahibi olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, Hz. Muhammed'in gençleri ve çocukları çok önemsediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Gençlik hazine demektir, Peygamber Efendimiz ruhu, mesajı ve örnekliği ile daima genç bir insandı. İnsanlar Hz. Muhammed’i model almalı. Allah bize bir ömür verdi, bizden bu kainatı ve evreni imar etmemizi istedi. İnsanların ve insanlığın hedefi yeryüzünü imar etmektir, tarumar etmek değildir. Dolayısıyla bu imar sorumluluğu da önce kalplerin ve gönüllerin imarı ile başlar. Gönüller ve kalpler mamur olduktan sonra elbette yaşadığımız çevre ve ülke de mamur hale gelecektir. Bu da gençlerin gönüllerinin imarıyla, onların tevhid ve mabed ile buluşmasıyla, büyüklerin izinden gitmesiyle ve onlarla beraber olmalarıyla mümkündür."
Kaynak: AA
Esenyurt Müftülüğünün düzenlediği "Peygamberimiz ve Gençlik" programında konuşan Yılmaz, alemlere rahmet ve ebedi kurtarıcı olan Hz. Muhammed'in eskimeyen ve daima genç kalan ilahi mesajın sahibi olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, Hz. Muhammed'in gençleri ve çocukları çok önemsediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Gençlik hazine demektir, Peygamber Efendimiz ruhu, mesajı ve örnekliği ile daima genç bir insandı. İnsanlar Hz. Muhammed’i model almalı. Allah bize bir ömür verdi, bizden bu kainatı ve evreni imar etmemizi istedi. İnsanların ve insanlığın hedefi yeryüzünü imar etmektir, tarumar etmek değildir. Dolayısıyla bu imar sorumluluğu da önce kalplerin ve gönüllerin imarı ile başlar. Gönüller ve kalpler mamur olduktan sonra elbette yaşadığımız çevre ve ülke de mamur hale gelecektir. Bu da gençlerin gönüllerinin imarıyla, onların tevhid ve mabed ile buluşmasıyla, büyüklerin izinden gitmesiyle ve onlarla beraber olmalarıyla mümkündür."