Obeziteye Savaş

Isparta’da Şehir Hastanesi’nde kurulan Obezite Merkezi ile fazla kilolarından kurtulmak ve sağlıklı bir yaşam biçimine kavuşmak isteyen kişiler için hizmet veriliyor.

Obeziteye Savaş
Hastanede hafta başından itibaren kabule başlayan merkezde ilk olarak gelen hastalar sağlık kontrolünden geçirildikten sonra merkezde görevli ekip tarafından çalışmalara başlanıyor.

Diyet, egzersiz ve psikolojik destek birimlerinin de yer aldığı merkezde, obezite sonucu meydana gelecek olan hastalıkların engellenerek, genel manada ilaç ve tedavi masraflarından kurtulunması amaçlanıyor. Merkezde ayrıca, kilo kaybının sağlanması ve hasta motivasyonunun yanı sıra yaşam tarzı değişikliği hedefleniyor.

Keskin: “6 ay içerisinde zayıflamayı garanti ediyoruz”

Isparta Şehir Hastanesi Başhekimi Ferudun Ruşen Keskin, “Obezite Merkezimiz pazartesi gününden itibaren açılmış bulunmakta, en az 6 ay süren periyotlarda step step devam eden farkındalık adına değişik bir konsept. Eğer hastamız veya kişiler kafasına ‘Evet, ben kilo vermek istiyorum’ dediği anda bize başvurduğu takdirde 6 ay bizde kalmak ve programları sıkı takip etmek suretiyle zayıflayacağının garantisini veriyoruz. Çünkü buradaki konseptimizde farkındalık adına, kişinin yaşam standardını ve hayat felsefesini değiştirmesini gerektirecek şekilde programlarımızı var. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; bizi tercih ederek programa katıldıkları takdirde 6 ay içerisinde zayıflamayı garanti ediyoruz” dedi.



Kılıç: “Bize katılın, fazla yüklerinizden kurtulun”

Obezite Merkezi Koordinatörü Hemşire Yeliz Kılıç ise “Biz, burada bir ekip ruhu geliştirmek için toplandık. Öncelikle, gelen hastalarımıza işleyişimizi anlatıyoruz. İşleyişimizde asıl amaç grup terapileri. Tanışma ve konsültasyonları geçtikten sonra grup terapilerine devam ediyoruz. Grup terapilerinde her branştan, psikolog - diyetisyen - fizyoterapist ve hekim, hastalara ayrı ayrı eğitimler veriyor. Bu grupta sadece ödev bazında değil, karşılıklı iletişim ve fikir alışverişi bazında devam ediyor. Kısaca asıl amaç, insanlarda farkındalık oluşturup, bakış açılarını - yaşam şekillerini ve yeme alışkanlıklarını değiştirmek. İnsanlar buraya neden gelmeli, bir kere şu çok önemli; ‘Biz’ varsak her şey daha güzel. Neden fazla yüklerinizi taşımak zorunda kalasınız ki, bize katılın, fazla yüklerinizden kurtulun” diye konuştu.



Baykal: “Buranın esas amacı, insanların yaşam şekillerini değiştirmek, yanlış bildiği şeyleri düzeltmek”

Merkez hekimi Dahiliye Uzmanı Uzmanı Dr. Zeynep Baykal da “Buranın esas amacı, insanların yaşam şekillerini değiştirmek, yanlış bildiği şeyleri düzeltmek, hayatlarına egzersizi sokmak ve bu şekilde bütün bir fikir, bu zamana kadar yaşama bakış açısı gibi şeylerin hepsini düzelterek hastaların hayatına dokunup, daha güzel bir yaşam sağlamak. Burada bir ekip şeklinde çalışıyoruz. Buraya belli bir kilonun üzerindeki hastalarımızı alıyoruz. Psikoloğumuz, diyetisyenimiz, fizyoterapistimiz ve koordinatör hemşiremizle bir ön görüşme yapılıyor. Ardından hastalarımızın burayı ikinci bir ev gibi görmelerini ve bizimle çok iyi bir diyalog içinde olmalarını sağlıyoruz. Burada bir ekip şeklinde çalışmamız gerekiyor. Hastalarımızı, belli bir grup oluşturarak bir program içerisine alıyoruz. BU grupta birlikte yaptığımız aktivitelerle bazı şeyler öğreniyoruz. Zevkli, keyifli ve eğlenceli aktivitelerimiz oluyor. Bu süreç zarfında hastalarımızın hayata bakış açısı, düşünce tarzları, hayatta yanlış yaptığı şeyler, kendisinin ne kadar önemli olduğu, bu yaşamı neden daha güzel yaşaması gerektiği ve bu tür fikir değişiklikleri olduğu vakit, zaten gerisi arkasından geliyor. Şu anda baya talep var, insanlar bize başvuruyorlar, biz de aşama aşama bu programımızı ilerletiyoruz.”

“Obeziteye çözüm bulursak devlet maliyeti de azalacak”

Obezitenin, dünyada en sık görülen ve en problemli sağlık sorunlarından bir tanesi olduğuna dikkat çeken Baykal, “Obezite, kardiyovasküler hastalıklar olan diyabet ve hiper tansiyon gibi hastalıklara zemin hazırlamakta. Bu yüzden biz, şu an dünyadaki en büyük problem olan obeziteyi çözümleyebilirsek, bu tür hastalıkları da hayattan çıkarıp, tedavi etmiş olacağız. Hem hastalarımız daha mutlu ve daha güzel yaşantıya sahip olması sağlanacak hem de devlet maliyeti ve bütçesi açısından da ilaç kullanmak zorunda kalmayacaklar ve hastaneye geliş sıklıkları azalacak. O açıdan da bir faydası bulunacak” şeklinde konuştu.



Alp: “Dünyadaki en güçlü ilacın egzersiz olduğunu öğreteceğiz”

Toplumun egzersiz konusunda yeterli şeyleri yapmadığını ve oturma sürelerinin artmasıyla hareketsizliğin yoğunlukta olduğunu dile getiren Uzman Fizyoterapist Erkan Alp, bu durumun farklı hastalıklara yol açmasıyla birlikte polikliniklerde iyileşmeyen bir döngü içerisinde hekimlerin bu konuda uğraş verdiklerini iletti.

Kendilerinin bu hastalıklara zemin hazırlayan obezite kısmında yer aldıklarını ifade eden Uzman Fizyoterapist Alp, “Sağlıklı yaşamı insanlara öğretmek istiyoruz. Halka genel olarak, dünyadaki en güçlü ilacın egzersiz olduğunu öğreteceğiz. Bizim birinci hedefimiz, insanların bilinç değişikliği yaparak, yaşamlarına egzersizi sokmak. Doğru ve düzenli egzersizi öğretmek. Kişilere burada da egzersizi öğreteceğiz ama amaç gündelik hayatta daha hareketli, daha doğru ve daha düzgün bir egzersiz alışkanlığını kazandırmak. Devam ettirilebilirlik, sürdürülebilirlik, bunu yaparken de eğlenceli bir şekle çevirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Merkezde görev yapan Diyetisyen Damla Yavuz ise Obezite Merkezi’nin en güzel yanının multi disipliner bir yaklaşıma sahip olunması olduğunu iletti.

Görev yaptıkları merkezde hastalara sadece kilo verdirmek değil, yaşam tarzı değişikliği sağlamak ve daha doğru benlenme alışkanlığı kazandırılması amacında olduklarını kaydeden Diyetisyen Yavuz, “Bizim hastalarımız genelde diyeti bir süreç olarak düşünüyorlar. Kilo veriyorlar ama diyeti bırakınca aynı kiloları geri almaya başlıyorlar. Bu yüzden hastalarımız ilk geldiği zaman ön görüşmelerimizde, onların kötü beslenme alışkanlıklarını, yemek seçimleri ve kilo vermelerine engel faktörlerini öğreniyoruz. Bunun doğrultusunda hastalara bireysel ve grup eğitimleri veriyoruz. Eğitimlerimiz sonrasında hastalarımıza ödevler veriyoruz ki; geri dönüş sağlayabiliyor muyuz, eğitimden fayda sağlanabiliyor mu, buna bakıyoruz. Onun dışında belli bir süreçte zaten hastalarımız kilo vermeye başlıyorlar ve bu durum onları çok motive ediyor. Diyet anlamında biz de destek sağlıyoruz, kilo verdirmeye devam ediyoruz ve sonrasında koruma aşamasına geçiyoruz. Hastalar kilo verdikten sonra onları bırakmıyoruz, kilo koruma anlamında gereken çalışmaları yaparak, yaşam tarzlarını değiştirmeleri konusunda da elimizden ne geliyorsa yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA