HÜDA-PAR Genel Başkan İshak Sağlam Açıklaması
'Hakim savcı cübbesi ve polis üniforması giyen teröristlerin (FETÖ'nün) oluşturduğu dosya üzerinden yürütülen bir yargılama sonucunda arkadaşlarımıza terörist damgası vurulmuştur'.
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı İshak Sağlam, "Hakim savcı cübbesi ve polis üniforması giyen teröristlerin (FETÖ'nün) oluşturduğu dosya üzerinden yürütülen bir yargılama sonucunda arkadaşlarımıza terörist damgası vurulmuştur." dedi.
Sağlam, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığında gazetecilere yaptığı açıklamada, 2011 yılında isimsiz ihbar mailleri gerekçe gösterilerek Genel Başkan Yardımcıları Sait Şahin ve Mehmet Bahattin Temel ile gazeteci Fikret Gültekin'in yasadışı örgüte üye olmak suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiğini, İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararının ise Yargıtay tarafından onandığı bilgisinin kendilerine ulaştığını söyledi.
Mahkumiyet kararları Yargıtayca onaylanan Şahin, Temel ve Gültekin hakkındaki işlemleri yürüten kolluk görevlileri ile iddianameyi hazırlayan savcı ve mahkeme başkanın da aralarında bulunduğu kişilerin neredeyse tamamının FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle meslekten çıkarıldığını, bazıların halen tutuklu olarak yargılanmasına devam edildiğini dile getiren Sağlam, "Hakim savcı cübbesi ve polis üniforması giyen teröristlerin oluşturduğu dosya üzerinden yürütülen bir yargılama sonucunda arkadaşlarımıza terörist damgası vurulmuştur." diye konuştu.
Hazırlık aşamasında dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen bazı görüntülerin basına servis edildiğini ve kurulan komplonun gerçekmiş gibi algılanmasına çalışıldığını dile getiren Sağlam, şöyle konuştu:
"Gerekçeli karar incelendiğinde çok net bir şekilde görülecektir ki FETÖ'cü emniyet mensuplarının hazırladığı iddianame mahkeme kararı haline getirilmiştir. Kopyala, yapıştır usulüyle hazırlanan gerekçede fezleke ve iddianamedeki imla hataları dahi olduğu gibi durmaktadır. Bunun anlamı şudur, dosyada bir yargılama yapılmamış, arkadaşlarımıza kurulan komplonun mahkumiyetle sonuçlanması için hazırlanan senaryonun şekil şartları yerine getirilmiştir."
Sağlam, arkadaşlarına ceza verilmesiyle sonuçlanan kararın 17-25 Aralık'ta hükümete karşı yapılan komploya benzediğini belirterek "Arkadaşlarımıza yönelik iddialar ile ilgili somut hiçbir delil sunulmadığı gibi Yargıtay tarafından verilen onama kararı da hukuk kuralları çerçevesinde gerekçelendirilmemiştir." diye konuştu.
Ceza alan partili arkadaşlarının komploya maruz kaldıklarını ifade eden Sağlam, şunları söyledi:
"Umulur ki henüz fırsat varken bu zulümlerin son bulması için kalıcı çözümler bulunur. Olağanüstü kanun yollarını kullanma, davayı Anayasa Mahkemesine götürme, iç hukuk yollarının sonuç vermemesi halinde uluslararası mekanizmaları kullanma dahil, bu işin peşini bırakmayacağız ve gidebileceği son noktaya kadar hem hukuken hem siyasi olarak bu davanın takipçisi olacağımız bilinmelidir."
Kaynak: AA
Sağlam, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığında gazetecilere yaptığı açıklamada, 2011 yılında isimsiz ihbar mailleri gerekçe gösterilerek Genel Başkan Yardımcıları Sait Şahin ve Mehmet Bahattin Temel ile gazeteci Fikret Gültekin'in yasadışı örgüte üye olmak suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiğini, İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararının ise Yargıtay tarafından onandığı bilgisinin kendilerine ulaştığını söyledi.
Mahkumiyet kararları Yargıtayca onaylanan Şahin, Temel ve Gültekin hakkındaki işlemleri yürüten kolluk görevlileri ile iddianameyi hazırlayan savcı ve mahkeme başkanın da aralarında bulunduğu kişilerin neredeyse tamamının FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle meslekten çıkarıldığını, bazıların halen tutuklu olarak yargılanmasına devam edildiğini dile getiren Sağlam, "Hakim savcı cübbesi ve polis üniforması giyen teröristlerin oluşturduğu dosya üzerinden yürütülen bir yargılama sonucunda arkadaşlarımıza terörist damgası vurulmuştur." diye konuştu.
Hazırlık aşamasında dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen bazı görüntülerin basına servis edildiğini ve kurulan komplonun gerçekmiş gibi algılanmasına çalışıldığını dile getiren Sağlam, şöyle konuştu:
"Gerekçeli karar incelendiğinde çok net bir şekilde görülecektir ki FETÖ'cü emniyet mensuplarının hazırladığı iddianame mahkeme kararı haline getirilmiştir. Kopyala, yapıştır usulüyle hazırlanan gerekçede fezleke ve iddianamedeki imla hataları dahi olduğu gibi durmaktadır. Bunun anlamı şudur, dosyada bir yargılama yapılmamış, arkadaşlarımıza kurulan komplonun mahkumiyetle sonuçlanması için hazırlanan senaryonun şekil şartları yerine getirilmiştir."
Sağlam, arkadaşlarına ceza verilmesiyle sonuçlanan kararın 17-25 Aralık'ta hükümete karşı yapılan komploya benzediğini belirterek "Arkadaşlarımıza yönelik iddialar ile ilgili somut hiçbir delil sunulmadığı gibi Yargıtay tarafından verilen onama kararı da hukuk kuralları çerçevesinde gerekçelendirilmemiştir." diye konuştu.
Ceza alan partili arkadaşlarının komploya maruz kaldıklarını ifade eden Sağlam, şunları söyledi:
"Umulur ki henüz fırsat varken bu zulümlerin son bulması için kalıcı çözümler bulunur. Olağanüstü kanun yollarını kullanma, davayı Anayasa Mahkemesine götürme, iç hukuk yollarının sonuç vermemesi halinde uluslararası mekanizmaları kullanma dahil, bu işin peşini bırakmayacağız ve gidebileceği son noktaya kadar hem hukuken hem siyasi olarak bu davanın takipçisi olacağımız bilinmelidir."