Yoğun Bakımdan Kurtulan Prematüre Bebeklere Mezuniyet Belgesi
KONYA – Medova Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi gördükten sonra sağlıklı bir şekilde taburcu olan prematüre bebeklere mezuniyet belgesi verildi.
Medova Hastanesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 17 Kasım Dünya Prematüre Günü etkinliği kapsamında prematüre bebekler ve aileleri hastanede bir araya geldi. Zamanından erken doğan bebeklerin ve ailelerinin o günlerde yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek amacıyla düzenlenen programa katılım yoğun oldu. Medova Hastanesi Medikal Direktörü, Çocuk Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Rahmi Örs, Dünya Prematüre Günü’nü önemsediklerini belirterek, böyle bir kutlama yapıldığını ancak yoğun bakım günlerini hatırladıklarında kendilerinin ve ailelerin stresli, sıkıntılı günleri hep beraber atlattıklarını söyledi.
Prof. Dr. Örs, “Yani sizler gibi, bir anne baba gibi bunu hissedemeyiz belki ama çalışanlarımız ve bizler adeta bir aile gibi bu bebekleri takip ederken gecenin bir vaktinde aniden kötüleştiğinde, beklenmedik bir haber olduğunda, bir hafta sonunda, bir tatilde hep beraber oluyoruz. Bu stresli günleri beraber yaşadık. Şöyle geriye dönüp baktığımızda en azından buradaki ailelerimiz için ‘Ne günlerdi onlar, çok şükür atlattık’ şeklinde geçilen günler. Ama hakikaten zor, prematüre anne babası olmak. Yenidoğan yoğun bakımda yatan bir bebeğin yakınları olmak. Zor ama yenidoğan yoğum bakım ünitesinde çalışmak da bir o kadar zor. Bir gün önce tamam makineden ayırdık diye aileye haber veriyoruz. Ertesi gün sabah aile geliyor tekrar makineye bağlanmış, solunum cihazına bağlanmış. Sizler kadar bu sıkıntıyı, stresi yaşamasak da sizinkileri ayrı ayrı topladığımız zaman bizimki de bir bebek kadar yapıyor diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yılda 1 milyon 300 bin bebek doğduğunu ve bunların yüzde 10’unun prematüre olduğunu ifade eden Prof. Dr. Rahmi Örs, Medova Hastanesinin bu güne kadar yaklaşık 2 bin prematüre bebeği takip ettiğini belirtti.
Yenidoğan Sorumlu Hemşiresi Gülay Çelik ise, zor günler yaşadıklarını belirterek, “Arkadaşlar, kendi ekibim sizin bebeklerinize, hatta çoğu yerde ailelerimizle kardeş gibi olduk. Hatta bazen anneleri oldu arkadaşlarım, doktorlarımız hepimiz. Ama sonunda güzel şeyler başardığımıza inanıyorum. Bu tablo onu gösteriyor. Biz de çok mutluyuz davetimize iştirak ettiğinizden dolayı. Bebeklerinizi güle güle büyütmenizi diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Aileler yaşadıkları zor günleri anlattı
İkiz olan Ayberk ve Aybüke bebeklerin babası Nejat Ünal, o günlerde yaşadıkları zorlukları anlatarak, "Bizim için çok özel bir gündü zaten, düğün günümüzdü. Aramıza 28 haftalık olarak bir tanesi bin gram, bir tanesi bin 90 gram olarak geldiler. Daha başlar başlamaz zaten özel oldukları hislerimizden belliydi. Normal haftalarda doğan çocukların annesi, babası heyecan, sevinç hissederken bizim o gün doğumhane önünde hissettiğimiz şeyler korkuydu. Hani o korkunun önünde başka hiçbir duygu hissedemedik. Sonunda şükür kurtuldu, ikisi de aramızda. Başta Rahmi hocam, Başhemşiremiz Gülay hanım olmak üzere bütün hemşirelere, tüm personele, herkese çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Pramatüre ikizler Zeynep ve Ada’nın annesi Fatma Terzi ise, "Acil bir şekilde doğuma alınmamla başladı her şey ve doğumda kalbi durdu. Kalbi çalıştırıldıktan sonra hemen yoğun bakıma alınmış. Benim tabii hiçbir şeyden haberim yok, akşam haberim oldu. Ertesi günlerde de gene sorunlar devam etti ve ciddi bir ciğer kanamasıyla. Ertesin gün üç kere daha yaşadığı ciğer kanamasıyla devam etti sıkıntılarımız. Hepsini atlattık Allah’ın izniyle. Rahmi hocama, tüm ekibine her zaman ve sürekli duacıyım, minnettarım hepsine. Çok teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun" diye konuştu.
Etkinlik kapsamında yoğun bakımdan çıkarak sağlıklı bir şekilde hastaneden ayrılan bebeklere mezuniyet belgesi verildi.
Dünya Prematüre Günü pastasının kesilmesinin ardından program, ailelerin ve hekimlerin Dünya Prematüre Günü çerçevesiyle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Kaynak: İHA
Prof. Dr. Örs, “Yani sizler gibi, bir anne baba gibi bunu hissedemeyiz belki ama çalışanlarımız ve bizler adeta bir aile gibi bu bebekleri takip ederken gecenin bir vaktinde aniden kötüleştiğinde, beklenmedik bir haber olduğunda, bir hafta sonunda, bir tatilde hep beraber oluyoruz. Bu stresli günleri beraber yaşadık. Şöyle geriye dönüp baktığımızda en azından buradaki ailelerimiz için ‘Ne günlerdi onlar, çok şükür atlattık’ şeklinde geçilen günler. Ama hakikaten zor, prematüre anne babası olmak. Yenidoğan yoğun bakımda yatan bir bebeğin yakınları olmak. Zor ama yenidoğan yoğum bakım ünitesinde çalışmak da bir o kadar zor. Bir gün önce tamam makineden ayırdık diye aileye haber veriyoruz. Ertesi gün sabah aile geliyor tekrar makineye bağlanmış, solunum cihazına bağlanmış. Sizler kadar bu sıkıntıyı, stresi yaşamasak da sizinkileri ayrı ayrı topladığımız zaman bizimki de bir bebek kadar yapıyor diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yılda 1 milyon 300 bin bebek doğduğunu ve bunların yüzde 10’unun prematüre olduğunu ifade eden Prof. Dr. Rahmi Örs, Medova Hastanesinin bu güne kadar yaklaşık 2 bin prematüre bebeği takip ettiğini belirtti.
Yenidoğan Sorumlu Hemşiresi Gülay Çelik ise, zor günler yaşadıklarını belirterek, “Arkadaşlar, kendi ekibim sizin bebeklerinize, hatta çoğu yerde ailelerimizle kardeş gibi olduk. Hatta bazen anneleri oldu arkadaşlarım, doktorlarımız hepimiz. Ama sonunda güzel şeyler başardığımıza inanıyorum. Bu tablo onu gösteriyor. Biz de çok mutluyuz davetimize iştirak ettiğinizden dolayı. Bebeklerinizi güle güle büyütmenizi diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Aileler yaşadıkları zor günleri anlattı
İkiz olan Ayberk ve Aybüke bebeklerin babası Nejat Ünal, o günlerde yaşadıkları zorlukları anlatarak, "Bizim için çok özel bir gündü zaten, düğün günümüzdü. Aramıza 28 haftalık olarak bir tanesi bin gram, bir tanesi bin 90 gram olarak geldiler. Daha başlar başlamaz zaten özel oldukları hislerimizden belliydi. Normal haftalarda doğan çocukların annesi, babası heyecan, sevinç hissederken bizim o gün doğumhane önünde hissettiğimiz şeyler korkuydu. Hani o korkunun önünde başka hiçbir duygu hissedemedik. Sonunda şükür kurtuldu, ikisi de aramızda. Başta Rahmi hocam, Başhemşiremiz Gülay hanım olmak üzere bütün hemşirelere, tüm personele, herkese çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Pramatüre ikizler Zeynep ve Ada’nın annesi Fatma Terzi ise, "Acil bir şekilde doğuma alınmamla başladı her şey ve doğumda kalbi durdu. Kalbi çalıştırıldıktan sonra hemen yoğun bakıma alınmış. Benim tabii hiçbir şeyden haberim yok, akşam haberim oldu. Ertesi günlerde de gene sorunlar devam etti ve ciddi bir ciğer kanamasıyla. Ertesin gün üç kere daha yaşadığı ciğer kanamasıyla devam etti sıkıntılarımız. Hepsini atlattık Allah’ın izniyle. Rahmi hocama, tüm ekibine her zaman ve sürekli duacıyım, minnettarım hepsine. Çok teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun" diye konuştu.
Etkinlik kapsamında yoğun bakımdan çıkarak sağlıklı bir şekilde hastaneden ayrılan bebeklere mezuniyet belgesi verildi.
Dünya Prematüre Günü pastasının kesilmesinin ardından program, ailelerin ve hekimlerin Dünya Prematüre Günü çerçevesiyle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.