Çayeli'nin Tescilli Yemeğine Rağbet

Çayeli Ticaret ve Sanayi Odasının girişimiyle coğrafi işaret belgesi alınarak tescillenen Çayeli kuru fasulyesi yemeği, yurdun çeşitli yörelerinden Rize'ye gelen vatandaşlardan rağbet görüyor Aşçı Ramazan Kesici: 'Kesinlikle en zor yemek fasulyedir çünkü bir günlük emek karşısında çıkan bir yemek' Müşterilerden İdris Pehlivan: 'Evde yaptığımız fasulyede bu tadı bir türlü tutturamıyoruz'.

Çayeli'nin Tescilli Yemeğine Rağbet
MUHİTTİN SANDIKÇI - Rize'nin coğrafi işaret belgesi alınarak tescillenen Çayeli kuru fasulyesi yemeği, Türkiye'nin dört bir yanından kente gelen ziyaretçilerden ilgi görüyor.

Çayeli Ticaret Sanayi Odası Başkanlığı, 4 Nisan 2017'de Çayeli usulü kuru fasulye yemeğinin tescili için Türk Patent ve Marka Kurumuna müracaat etti.

Farkının sırrı pişirilme yönteminde olan ve ünü il dışına taşan yemek, coğrafi işaretle tescillenerek kayıt altına alındı.

İşletme sahiplerinin ilçede yetişmediği için çoğunlukla Erzurum'un İspir ilçesinden sipariş ettiği şeker fasulyesiyle pişirilen yemek, ilçenin tanıtımında da önemli rol oynuyor.

Yaklaşık 60 yıldır kuru fasulye pişiren işletmelerin olduğu Çayeli'ne turlarla gelen turistler, kuru fasulye yemeden ilçeden ayrılmıyor.

Güneysu ilçesinde yaşayan İdris Pehlivan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haftada bir kez kuru fasulye yemek için Çayeli'ne geldiğini belirterek, evde yapılan fasulyede bu tadı bir türlü tutturamadıklarını söyledi.

İstanbul'dan gelen Nevin İpek ise Çayeli fasulyesinin ismini duyduğunu ancak tattıktan sonra anlatılandan çok daha farklı olduğuna inandığını kaydetti.

Yaklaşık 35 yıldır kuru fasulye aşçılığı yapan Ramazan Kesici, işini severek, ilk günkü heyecanla yaptığını aktardı.

Türkiye'de bütün aşçıların, en kolay yemek olarak fasulyeyi gösterdiğini belirten Kesici, "Kesinlikle en zor yemek fasulyedir çünkü bir günlük emekle ortaya çıkan bir yemek. Gerçekten bir günümü alıyor. Pişirilmesi 4-5 saatimizi alıyor. Emek vermezseniz bu lezzeti alamazsınız. Her yemekte aynı lezzeti bulmanız lazım." dedi.

Kesici, tur rehberleri seyahat sırasında "Fasulye yemeye gideceğiz." dediğinde birçok kişinin "Yine mi fasulye?" diye tepki gösterdiğini ifade ederek, "Tattıktan sonra bu tepkiler olumlu hal alıyor. 'Şimdiye kadar biz fasulye yemedik.' şeklinde tepkileri çokça duyuyoruz." diye konuştu.

- "20 dakika demlenmesi lazım"

Kesici, yemeğin püf noktalarını şöyle sıraladı:

"Kesinlikle fırına veriliş aşamasına kadar üzerinde biriken köpüğü almalıyız. Fasulye gaz yapan bir yemektir. Köpüğünü alırsak gaz yapmaz. Pişirme esnasında dikkatsizliğe gelmez. Karadeniz çayı gibi fırından çıkarıldıktan sonra 20 dakika demlenmesi lazım. Kim gelirse gelsin kapağını açmayın. Lezzeti bilen kişi sizi 15 dakika bekler. Büyük emekler verilen bir yemek sonunda alınacak lezzet için beklenir."

Fasulye siparişini bir yıl önceden verdiklerini, İspir dışında, az da olsa Hınıs ve civarından da iyi fasulyeyi araştırarak aldıklarını anlatan Kesici, ilde yıllık yaklaşık 50 ton fasulye tüketildiğini sözlerine ekledi.

Çayeli usulü kuru fasulye yemeğinin yapımı için bir gün önceden hazırlıklara başlayan aşçılar, fasulyeyi 5-10 saat soğuk suda bekletiyor. Bekletilen suda kaynatılan fasulyenin üzerinde oluşan köpük, kepçeyle alınıyor.

Kuşbaşı büyüklüğünde kesilen yağsız et, haşlandıktan sonra suyu süzülüyor. Bakır tencerede tereyağla kavrulan soğan ve yeşil biberin üzerine, önce sıcak suda eritilmiş şeker ve salça, ardından et ve haşlanmış kuru fasulye ekleniyor. Bu sırada yemeğin üzerine çıkan köpük alınıyor.

Yaklaşık 2 saatlik işlemin ardından fasulye bakır tencere ile fırına veriliyor. 130 derecelik fırında, kapağı açılmadan 1-2 saat pişirilen kuru fasulye, çıkarıldıktan sonra 20 dakika demlenmesi için bekletiliyor.

Kaynak: AA