Sami Ustanın Edirne'den Hakkari'ye Sanat Yolculuğu
Edirne'de hobi olarak başladığı ağaç oymacılığı işini zamanla geliştirerek meslek haline getiren Sami Dakni, sanatını eşinin tayini dolayısıyla geldiği Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki atölyesinde sürdürüyor.
Edirne'de hobi olarak başladığı ağaç oymacılığı işini zamanla geliştirerek meslek haline getiren Sami Dakni, mesleğini, eşinin tayini dolayısıyla geldiği Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki atölyesinde icra ediyor.
Genç yaşta tekstil sektöründe çalışırken delme, kesme ve zımparalama işinde kullanılan makinelerle tanışan 34 yaşındaki Dakni, etrafta bulduğu ağaç parçalarına gravür makinesi ile şekil vermeye başladı.
Dakni, zamanla ustalaşarak meslek haline getirdiği ağaç oyma işini Edirne'de bir süre yaptıktan sonra, sağlıkçı eşinin tayininin çıkması üzerine geldiği Yüksekova'ya yerleşti.
Mesleğini burada da sürdüren Dakni, Güngör Mahallesi'nde iş yeri açarak memleketinde çalıştığı malzemeleri Yüksekova'ya getirtti.
Burada ceviz, ıhlamur, kavak ve meşe ağacı parçalarını ahşap oyma sanatıyla işleyerek çeşitli figürlerde süs eşyası ve eserler ortaya çıkaran Dakni, bu ürünleri talep üzerine ilçede ve ilçe dışına satıyor.
Dakni, yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri oymacılık, ahşap dağlama, gravür ve kokulu taş işleri ile uğraştığını söyledi.
Hobi olarak başladığı işi yıllarca devam ettirdiğini anlatan Dakni, "Küçükken ufak tefek ağaç parçalarıyla oynamayı severdim. Çivilerle oynardım. Daha sonra kendime oyma bıçakları aldım. Harçlıklarımı toplayarak pilli gravür makinesi almıştım. Evdeki havya makinesiyle lehim yapılırken ben onunla ağaçlara isimler yazardım. Bir şeyler karalardım, resim çizerdim." dedi.
Dakni, yaptığı çalışmalar beğenilince evde atölye açtığını, burada ürettiği kokulu taşlar ile şekil verdiği kütükleri internet üzerinden sattığını ifade etti.
- "Yaptığım işten mutluluk duyuyorum"
Yüksekova'ya gelince de açtığı dükkanda ceviz ağacından oyma masa, isimlik ve kalemlik yaptığını, tahtaları dağlayarak üzerine resim çizdiğini belirten Dakni, şöyle konuştu:
"Yüksekova'da bir arkadaşımdan ceviz ağaçlarını temin ediyorum. İstediğim ebatı söylüyorum o da hazırlayıp getiriyor. Buradaki ceviz ağaçları iklimden dolayı daha sıkı ve sağlam. Ceviz ağacının oyumu daha çok tercih edilir. Bu ağaçtan daha çok ürün tasarlıyorum. Masa, zigon sehpa, mumluklar gibi ürünler yapıyorum. Sipariş alıyorum yavaş yavaş. Masa, üç boyutlu tablo, soy ağacı ve isimlik siparişi aldım. Kendi tasarımım olan kalemlikleri sattım. Güzel bir gelir elde ediyorum. Yaptığım işten mutluluk duyuyorum."
Vatandaşlardan Barış İliş de iş yerinde yapılan çalışmaları merak ettiğini ve gördüğü eserlerden etkilendiğini vurguladı.
Kaynak: AA
Genç yaşta tekstil sektöründe çalışırken delme, kesme ve zımparalama işinde kullanılan makinelerle tanışan 34 yaşındaki Dakni, etrafta bulduğu ağaç parçalarına gravür makinesi ile şekil vermeye başladı.
Dakni, zamanla ustalaşarak meslek haline getirdiği ağaç oyma işini Edirne'de bir süre yaptıktan sonra, sağlıkçı eşinin tayininin çıkması üzerine geldiği Yüksekova'ya yerleşti.
Mesleğini burada da sürdüren Dakni, Güngör Mahallesi'nde iş yeri açarak memleketinde çalıştığı malzemeleri Yüksekova'ya getirtti.
Burada ceviz, ıhlamur, kavak ve meşe ağacı parçalarını ahşap oyma sanatıyla işleyerek çeşitli figürlerde süs eşyası ve eserler ortaya çıkaran Dakni, bu ürünleri talep üzerine ilçede ve ilçe dışına satıyor.
Dakni, yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri oymacılık, ahşap dağlama, gravür ve kokulu taş işleri ile uğraştığını söyledi.
Hobi olarak başladığı işi yıllarca devam ettirdiğini anlatan Dakni, "Küçükken ufak tefek ağaç parçalarıyla oynamayı severdim. Çivilerle oynardım. Daha sonra kendime oyma bıçakları aldım. Harçlıklarımı toplayarak pilli gravür makinesi almıştım. Evdeki havya makinesiyle lehim yapılırken ben onunla ağaçlara isimler yazardım. Bir şeyler karalardım, resim çizerdim." dedi.
Dakni, yaptığı çalışmalar beğenilince evde atölye açtığını, burada ürettiği kokulu taşlar ile şekil verdiği kütükleri internet üzerinden sattığını ifade etti.
- "Yaptığım işten mutluluk duyuyorum"
Yüksekova'ya gelince de açtığı dükkanda ceviz ağacından oyma masa, isimlik ve kalemlik yaptığını, tahtaları dağlayarak üzerine resim çizdiğini belirten Dakni, şöyle konuştu:
"Yüksekova'da bir arkadaşımdan ceviz ağaçlarını temin ediyorum. İstediğim ebatı söylüyorum o da hazırlayıp getiriyor. Buradaki ceviz ağaçları iklimden dolayı daha sıkı ve sağlam. Ceviz ağacının oyumu daha çok tercih edilir. Bu ağaçtan daha çok ürün tasarlıyorum. Masa, zigon sehpa, mumluklar gibi ürünler yapıyorum. Sipariş alıyorum yavaş yavaş. Masa, üç boyutlu tablo, soy ağacı ve isimlik siparişi aldım. Kendi tasarımım olan kalemlikleri sattım. Güzel bir gelir elde ediyorum. Yaptığım işten mutluluk duyuyorum."
Vatandaşlardan Barış İliş de iş yerinde yapılan çalışmaları merak ettiğini ve gördüğü eserlerden etkilendiğini vurguladı.