'Cemal Kaşıkçı Adaleti Hak Ediyor'

NYT gazetesi yayın kurulu: 'Başkan Trump, Suudilerin kırmızı çizgiyi geçtiğini kabul etti, bunu onlara da söylemeli ve Suudi Veliaht Prens bile olsa Kaşıkçı cinayetinin sorumlularının hesap vermesini talep etmeli' 'ABD'de aktif bir şekilde proje yapmayı deneyen reformist bir Veliaht Prens'in imajını zedeleyecek şekilde eleştirel makaleler yazması Kaşıkçı'nın hedef alınmasının nedenlerinden biriydi. Bu da bir ABD başkanının öfkeli olması için oldukça yeterli'

New York Times (NYT) gazetesi yayın kurulu, "ABD Başkanı Donald Trump, Suudilerin kırmızı çizgiyi geçtiğini kabul etti, bunu onlara da söylemeli ve Suudi Veliaht Prens bile olsa Kaşıkçı cinayetinin sorumlularının hesap vermesini talep etmeli." açıklamasını yaptı.

NYT yayın kurulu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili dün ABD Başkanı Trump'ın değerlendirmelerinin ardından "Cemal Kaşıkçı adaleti hak ediyor" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Trump'ın Kaşıkçı konusunda dün yaptığı "Eğer çok büyük bir mucize olmazsa onun öldüğünü kabul ediyorum. Bu, gelen tüm istihbaratlara dayanıyor." ve "(Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması ve ölümünden Suudi Arabistan'ın sorumlu olması ihtimali) Bunun sonuçları ağır olur." açıklamalarının yer aldığı yazıda, şunlar kaydedildi:

"Başkan Trump, Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı konusundaki inkarlarına inanmayı bıraktığı için takdiri hak ediyor. Trump'ın bir sonraki işi, tek suçu Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı eleştirmek olan ve Virginia'da yaşayan gönüllü sürgündeki bir Suudi gazeteciyi vahşice katledenlere uygun cezanın verilmesini sağlamak olmalı."

- "ABD'ye karşı işlenmiş suç"

Türk yetkililere dayandırılarak çıkan haberlerde Kaşıkçı'nın Başkonsoloslukta öldürüldüğü iddialarının yer aldığı makalede, "Ancak Trump hala (Kaşıkçı konusunda) Prens bin Selman'ı doğrudan hedef göstermeye hazır durmuyor." ifadelerine yer verildi.

Suudi Arabistan ile yakın ilişkilerin ABD'nin çıkarına olduğuna ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın uzun süredir ihtiyaç duyulan ekonomik ve sosyal reformlara hazır olduğuna işaret edilen makalede, bu durumun “Kaşıkçı'nın kinci, barbarca ve gereksiz yere öldürülmesine” bir gerekçe olamayacağı vurgulandı.

Yazıda, ABD'nin DNA'sında bedeli olsa bile zulme karşı sesini çıkarmak olduğuna dikkat çekilerek, "Trump'ın iddia ettiğinin aksine bu ABD'ye karşı işlenmiş bir suçtu. ABD'de yaşayan birisi olmasının yanı sıra Kaşıkçı, Washington Post yazarıydı. ABD'de aktif bir şekilde proje yapmayı deneyen reformist bir Veliaht Prens'in imajını zedeleyecek şekilde eleştirel makaleler yazması Kaşıkçı'nın hedef alınmasının nedenlerinden biriydi. Bu da bir ABD başkanının öfkeli olması için oldukça yeterli." ifadeleri kullanıldı.

Trump'ın ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin geleceği hakkında endişe duymakta haklı olduğuna işaret edilen yazıda, "Başkan Trump, Suudilerin kırmızı çizgiyi geçtiğini kabul etti, bunu onlara da söylemeli ve Suudi Veliaht Prens bile olsa Kaşıkçı cinayetinin sorumlularının hesap vermesini talep etmeli." değerlendirmesi yer aldı.

- Kaşıkçı olayı

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde iki uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.

Gazeteci Kaşıkçı'nın Suudi Başkonsolosluğunda kaybolmasının ardından, Suudi Arabistan'a yönelik tepkiler sürüyor.
Kaynak: AA