Atatürk'ün 400 Yaşındaki Çınar Ağacı Bakıma Alındı
Atatürk’ün Yalova’da bir dalını kesmemek için köşkünü tren rayları üzerinde kaydırdığı 400 yıllık çınar ağacı bakıma alındı.
Yalova’da bulunan Yürüyen Köşk’ün bahçesinde yer alan ve ulu önderin bu ağaç üzerinden tüm dünyaya bir çevrecilik dersi verdiği 400 yıllık çınar ağacı Yalova Belediyesi tarafından başlatılan çalışmalarla bakıma alındı. Gövdesinde mantar tedavisi yapılacak olan ağaca budama ve dallarının desteklenmesi işlemleri de uygulanacak. Konuyu yerinde inceleyen Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, ağacın sadece Türkiye için değil dünya için önemi olduğuna değindi. Salman, “Atatürk’ün bir dalını kesmemek için raylar üzerinde köşkünü kaydırdığı Yürüyen Köşk’ün bahçesindeki 400 yıllık Çınar ağacının bakım çalışmaları başladı.
Ağaç sürekli kontrol altında tutuluyordu. Zira bu çınar bizim gözbebeğimiz. Bu çınar sadece Yalova’ya, Türkiye’ye değil dünyaya mal olmuş bir değer. Atatürk bu çınar ağacı ile tüm dünyaya çevrecilik dersi vermişti. O nedenle son derece önemli bir ağaç. Bu Çınarın genel bakımı, budamasının yapılmasına başlandı. Önceki yıllarda ağaca mantar tedavisi yapılmıştı. O tedavinin devamı niteliğinde yeniden bir çalışmada bu kapsamda yapılıyor. Sinema sanatçısı Ediz Hun Yalova’ya geldiğinde Yürüyen Köşk’ü ziyaret etmiş, köşkün hikayesini dinlemiş ve hayran kalmıştı. Kendisi de bu konularda uzman iyi bir çevrecidir. Bana çınar ağacının denize doğru uzayan dalının bir süre sonra ağırlığı taşıyamayacağından kırılacağını o nedenle mutlaka alttan desteklenmesi gerektiği uyarısında bulunmuştu. Bizde hemen bu konuda gerekli çalışmaları yaptık. Uzmanlarda aynı şeyi dile getirdiler ve desteklenmesi gerektiği tespitinde bulundular. Bizde bakım ve tedavi çalışmaları ile birlikte ağacın dallarının desteklenmesi çalışmalarına başladık. Çınar umuyoruz ki daha uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürecek” dedi.
“Yürüyen Köşk”ün hikayesi
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, tarımda modern teknikleri kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülki olan Yalova’nın doğusundaki ‘Millet Çiftliği’ni bu amaca uygun olarak düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazi bir köşk yapılmıştır.
‘Yalova Benim Kentim’ diyen Atatürk, Yalova ile yakından ilgilenmiştir. Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın dalını kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu baş mühendis Ali Nuri (Alnar) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (Atadan) Hanım, Affet (İnan) Hanım, Yunus Nadi (Abalıoğlu), Muhafız K. İsmail Hakkı (Tekçe), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler. Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu Köşkü de Türk Milletine bağışlar. Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’de halen müze olarak korunmaktadır. Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak ziyaretçilerini beklemektedir. Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi içindedir ve Enstitü Atatürk’ün 1920’li yıllarda gösterdiği Türk Tarımın ileri tekniklerle donatılması amacı doğrultusunda bilim, hizmet ve nitelikli materyal üretim amaçlı hizmetlerini sürdürmektedir.
Kaynak: İHA
Ağaç sürekli kontrol altında tutuluyordu. Zira bu çınar bizim gözbebeğimiz. Bu çınar sadece Yalova’ya, Türkiye’ye değil dünyaya mal olmuş bir değer. Atatürk bu çınar ağacı ile tüm dünyaya çevrecilik dersi vermişti. O nedenle son derece önemli bir ağaç. Bu Çınarın genel bakımı, budamasının yapılmasına başlandı. Önceki yıllarda ağaca mantar tedavisi yapılmıştı. O tedavinin devamı niteliğinde yeniden bir çalışmada bu kapsamda yapılıyor. Sinema sanatçısı Ediz Hun Yalova’ya geldiğinde Yürüyen Köşk’ü ziyaret etmiş, köşkün hikayesini dinlemiş ve hayran kalmıştı. Kendisi de bu konularda uzman iyi bir çevrecidir. Bana çınar ağacının denize doğru uzayan dalının bir süre sonra ağırlığı taşıyamayacağından kırılacağını o nedenle mutlaka alttan desteklenmesi gerektiği uyarısında bulunmuştu. Bizde hemen bu konuda gerekli çalışmaları yaptık. Uzmanlarda aynı şeyi dile getirdiler ve desteklenmesi gerektiği tespitinde bulundular. Bizde bakım ve tedavi çalışmaları ile birlikte ağacın dallarının desteklenmesi çalışmalarına başladık. Çınar umuyoruz ki daha uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürecek” dedi.
“Yürüyen Köşk”ün hikayesi
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, tarımda modern teknikleri kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülki olan Yalova’nın doğusundaki ‘Millet Çiftliği’ni bu amaca uygun olarak düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazi bir köşk yapılmıştır.
‘Yalova Benim Kentim’ diyen Atatürk, Yalova ile yakından ilgilenmiştir. Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın dalını kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu baş mühendis Ali Nuri (Alnar) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (Atadan) Hanım, Affet (İnan) Hanım, Yunus Nadi (Abalıoğlu), Muhafız K. İsmail Hakkı (Tekçe), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler. Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu Köşkü de Türk Milletine bağışlar. Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’de halen müze olarak korunmaktadır. Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak ziyaretçilerini beklemektedir. Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi içindedir ve Enstitü Atatürk’ün 1920’li yıllarda gösterdiği Türk Tarımın ileri tekniklerle donatılması amacı doğrultusunda bilim, hizmet ve nitelikli materyal üretim amaçlı hizmetlerini sürdürmektedir.