İzmir'deki 'Askeri Casuslukta Kumpas' Davası
'Askeri casusluk' soruşturmasındaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin davanın görülmesine devam edildi.
İzmir'de, "askeri casusluk soruşturması"ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensupları hakkında açılan davada 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, savunma yapan tutuklu sanık eski astsubay Şaban Tunçkaya, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gün Akıncı Üssü'nde görevli olduğunu, o gün öğle saatlerinde komutanlarının emriyle eve gönderildiğini söyledi.
Darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin hazırlanan iddianamede cumhuriyet savcısının, "FETÖ mensubu olmayan askeri personelin evlerine gönderildiği" tespitine dayanarak örgüt mensubu olmadığını iddia eden Tunçkaya, "Örgüt üyesi olsaydım ben de orada olurdum. Darbe girişimini televizyondan öğrenmezdim." dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Tunçkaya, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Yetkin Toker, soruşturma aşamasından önce Antalya Havalimanı'nda memur olarak çalıştığını, hiçbir zaman terör örgütlerinde yönetici olmadığını savundu.
"Zaman" kod adlı gizli tanığın gerçeğe aykırı beyanlarından tutuklandığını öne süren Toker, gizli tanığın dediği gibi FETÖ ile bağlantılı kurumlarda müdürlük yapmadığını iddia etti.
Toker, kapatılan Bank Asyadaki hesabına ilişkin yaptığı savunmada, bu bankayı faizsiz bankacılık faaliyeti hizmeti verdiği için 1999'dan beri tercih ettiğini, Türk Lirası hesabının yanı sıra altın ve döviz hesabının olduğu bankada örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla para yatırmadığını öne sürdü.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programlarından herhangi birini kullanmadığını söyleyen Toker, tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Kemal Turhan ise tutuklanmadan önce kendi muayenehanesinde nöroloji doktoru olarak çalıştığını, "Abdullah" kod adlı gizli tanığın ifadelerinden dolayı tutuklu bulunduğunu, hakkında somut bir delil olmadığını dile getirerek, tutuksuz yargılanmak istediğini mahkeme heyetine iletti.
Duruşmaya, öğle arası verildi.
- İddianame
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği" suçlamalarına yer verilmişti.
İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı.
Kaynak: AA
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, savunma yapan tutuklu sanık eski astsubay Şaban Tunçkaya, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gün Akıncı Üssü'nde görevli olduğunu, o gün öğle saatlerinde komutanlarının emriyle eve gönderildiğini söyledi.
Darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin hazırlanan iddianamede cumhuriyet savcısının, "FETÖ mensubu olmayan askeri personelin evlerine gönderildiği" tespitine dayanarak örgüt mensubu olmadığını iddia eden Tunçkaya, "Örgüt üyesi olsaydım ben de orada olurdum. Darbe girişimini televizyondan öğrenmezdim." dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Tunçkaya, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Yetkin Toker, soruşturma aşamasından önce Antalya Havalimanı'nda memur olarak çalıştığını, hiçbir zaman terör örgütlerinde yönetici olmadığını savundu.
"Zaman" kod adlı gizli tanığın gerçeğe aykırı beyanlarından tutuklandığını öne süren Toker, gizli tanığın dediği gibi FETÖ ile bağlantılı kurumlarda müdürlük yapmadığını iddia etti.
Toker, kapatılan Bank Asyadaki hesabına ilişkin yaptığı savunmada, bu bankayı faizsiz bankacılık faaliyeti hizmeti verdiği için 1999'dan beri tercih ettiğini, Türk Lirası hesabının yanı sıra altın ve döviz hesabının olduğu bankada örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla para yatırmadığını öne sürdü.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programlarından herhangi birini kullanmadığını söyleyen Toker, tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Kemal Turhan ise tutuklanmadan önce kendi muayenehanesinde nöroloji doktoru olarak çalıştığını, "Abdullah" kod adlı gizli tanığın ifadelerinden dolayı tutuklu bulunduğunu, hakkında somut bir delil olmadığını dile getirerek, tutuksuz yargılanmak istediğini mahkeme heyetine iletti.
Duruşmaya, öğle arası verildi.
- İddianame
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği" suçlamalarına yer verilmişti.
İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı.