1. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi
TURAB Genel Başkanı Sunay: 'İslam dünyası İslam Birliği Projesi üzerinde durabilir mi? Bugünkü zirvede önerimiz bu olacak. ' 'İslam coğrafyasında iş birliği dediğimizde sadece yardımlaşma anlamaktayız. Oysaki bundan anlamamız gereken ortak iş ve karşılıklı menfaatler olmalıdır'
Türk-Arap Ülkeleri İş Adamları Derneği (TURAB) Genel Başkanı Canan Sunay, "İslam dünyası İslam Birliği Projesi üzerinde durabilir mi? Bugünkü zirvede önerimiz bu olacak" dedi.
Sunay, Kalkınma Bakanlığı ile İçel Valiliği himayesinde, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Çukurova Kalkınma Ajansı ve TURAB koordinasyonunda İçel'de düzenlenen 1. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi'nde, dernekleri ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Arap coğrafyasının büyük bir ekonomik güç olduğunu belirten Sunay, şunları kaydetti:
"Tarihi bağlantımız olan bu coğrafyada daha fazla barış ve istikrarın gelişmesine yönelik her türlü çaba ve fedakarlığı yapmak zorundayız. Türk ve Arap ülkeleri olarak inancımız gereği birbirimizin kardeşiyiz. Kardeşliğimizi ekonomi ve ticaret alanında berekete ve ortak kazanca çevirmek zorundayız. İslam coğrafyasında dünyanın en zengin ve verimli enerji kaynaklarının sahibiyiz. Bu kaynaklardan sağlanan çok büyük bir ekonomik zenginliği yüce Rabbim çok şükür bizlere nasip etmiştir ancak birbirimizle ticaretimiz henüz istenen seviyeye ulaşmamıştır."
Sunay, İslam coğrafyasında iş dünyası içinde neler yapılabileceğinin ele alınması gerektiğinin altını çizerek, "İslam dünyası İslam Birliği Projesi üzerinde durabilir mi? Bugünkü zirvede önerimiz bu olacak. Tıpkı Avrupa Birliği (AB) gibi İslam Birliği de kendi içerisinde gümrüklerde vergi ve vize muafiyetine benzer teşvikler üzerinde mutabakatlar sağlayabilir mi?" diye sordu.
Sunay, İslam coğrafyasında ülkelerin ekonomik yapıları arasında farklılıklar bulunduğunu, bazılarının ekonomisinin yer altı zenginliklerine, bazılarının da coğrafi yapılarının elverişli olması nedeniyle tarıma dayalı olduğunu vurguladı.
İslam Birliği Projesi ve buna bağlı olarak iş birliğinin karşılıklı fayda sağlayacağına dikkati çeken Sunay, şöyle devam etti:
"Örneğin bazı ülkelerde petrol üretilirken diğerlerinde bu petrol işlenecek. Tarım imkanları sınırlı olan bir İslam ülkesinin ihtiyaçları tarım zengini ülkeler tarafından temin edilecektir. İş gücü sınırlı olan bir İslam ülkesinin sorunu bir başka İslam ülkesi tarafından giderilecek. İslam coğrafyasında iş birliği dediğimizde sadece yardımlaşma anlamaktayız. Oysaki bundan anlamamız gereken ortak iş ve karşılıklı menfaatler olmalıdır." dedi.
- Diğer konuşmacılar
İçel Valisi Ali İhsan Su da Türk ve Arap ülkeleri arasında ortak tarihsel geçmiş ve birbirine yakın kültürel bağların kurulduğunu söyledi.
Bu bağların daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Su, "Ülkelerimiz ve halklarımız arasında dostluk ve kardeşlik ekseninde yaşatılan bu bağlar sosyal, ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi için bizlere eşsiz imkanlar, fırsatlar sunmaktadır. Ekonominin ana sektörleri olan tarım, sanayi, ticaret ve turizmde sahip olduğu potansiyeliyle ülkemizin ve bölgemizin önde gelen illerinden olan İçel bu iş birliğinin gelişmesinde kilit bir rol üstlenecek konumdadır." diye konuştu.
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise Türk-Arap ülkelerini ortak bir coğrafya, inanç ve kaderin birbirine bağladığını aktardı.
Aynı ailenin fertleri gibi gördükleri Türk ve Arap ülkelerine bu kadar az bir iletişimin yakışmadığını vurgulayan Aşut, şunları kaydetti:
"Ticaretimiz bu kardeşliğe uygun seviyede değil. İnşallah bu zirve bu güzel yükselişin başlangıcı olur. Bizler birbirimizin rakibi değiliz. Hele hele, sömürgeci ruhuyla görenlerden hiç değiliz. Gelin Arap coğrafyasında ve Türk coğrafyasında birlikte hareket edelim. Kendi coğrafyalarımızda birbirimizin elçisi ve destekçisi olalım. Refahımızı birlikte arttıralım, birlikte paylaşalım. Siz bizim Arap ülkelerine biz de sizin Türk coğrafyasına ve Avrupa'ya giriş kapınız olalım, stratejik ortak olalım."
İçel Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise kentin Doğu Akdeniz'in en önemli lojistik merkezi olma yolunda ilerlediğini anlattı.
Kaynak: AA
Sunay, Kalkınma Bakanlığı ile İçel Valiliği himayesinde, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Çukurova Kalkınma Ajansı ve TURAB koordinasyonunda İçel'de düzenlenen 1. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi'nde, dernekleri ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Arap coğrafyasının büyük bir ekonomik güç olduğunu belirten Sunay, şunları kaydetti:
"Tarihi bağlantımız olan bu coğrafyada daha fazla barış ve istikrarın gelişmesine yönelik her türlü çaba ve fedakarlığı yapmak zorundayız. Türk ve Arap ülkeleri olarak inancımız gereği birbirimizin kardeşiyiz. Kardeşliğimizi ekonomi ve ticaret alanında berekete ve ortak kazanca çevirmek zorundayız. İslam coğrafyasında dünyanın en zengin ve verimli enerji kaynaklarının sahibiyiz. Bu kaynaklardan sağlanan çok büyük bir ekonomik zenginliği yüce Rabbim çok şükür bizlere nasip etmiştir ancak birbirimizle ticaretimiz henüz istenen seviyeye ulaşmamıştır."
Sunay, İslam coğrafyasında iş dünyası içinde neler yapılabileceğinin ele alınması gerektiğinin altını çizerek, "İslam dünyası İslam Birliği Projesi üzerinde durabilir mi? Bugünkü zirvede önerimiz bu olacak. Tıpkı Avrupa Birliği (AB) gibi İslam Birliği de kendi içerisinde gümrüklerde vergi ve vize muafiyetine benzer teşvikler üzerinde mutabakatlar sağlayabilir mi?" diye sordu.
Sunay, İslam coğrafyasında ülkelerin ekonomik yapıları arasında farklılıklar bulunduğunu, bazılarının ekonomisinin yer altı zenginliklerine, bazılarının da coğrafi yapılarının elverişli olması nedeniyle tarıma dayalı olduğunu vurguladı.
İslam Birliği Projesi ve buna bağlı olarak iş birliğinin karşılıklı fayda sağlayacağına dikkati çeken Sunay, şöyle devam etti:
"Örneğin bazı ülkelerde petrol üretilirken diğerlerinde bu petrol işlenecek. Tarım imkanları sınırlı olan bir İslam ülkesinin ihtiyaçları tarım zengini ülkeler tarafından temin edilecektir. İş gücü sınırlı olan bir İslam ülkesinin sorunu bir başka İslam ülkesi tarafından giderilecek. İslam coğrafyasında iş birliği dediğimizde sadece yardımlaşma anlamaktayız. Oysaki bundan anlamamız gereken ortak iş ve karşılıklı menfaatler olmalıdır." dedi.
- Diğer konuşmacılar
İçel Valisi Ali İhsan Su da Türk ve Arap ülkeleri arasında ortak tarihsel geçmiş ve birbirine yakın kültürel bağların kurulduğunu söyledi.
Bu bağların daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Su, "Ülkelerimiz ve halklarımız arasında dostluk ve kardeşlik ekseninde yaşatılan bu bağlar sosyal, ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi için bizlere eşsiz imkanlar, fırsatlar sunmaktadır. Ekonominin ana sektörleri olan tarım, sanayi, ticaret ve turizmde sahip olduğu potansiyeliyle ülkemizin ve bölgemizin önde gelen illerinden olan İçel bu iş birliğinin gelişmesinde kilit bir rol üstlenecek konumdadır." diye konuştu.
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise Türk-Arap ülkelerini ortak bir coğrafya, inanç ve kaderin birbirine bağladığını aktardı.
Aynı ailenin fertleri gibi gördükleri Türk ve Arap ülkelerine bu kadar az bir iletişimin yakışmadığını vurgulayan Aşut, şunları kaydetti:
"Ticaretimiz bu kardeşliğe uygun seviyede değil. İnşallah bu zirve bu güzel yükselişin başlangıcı olur. Bizler birbirimizin rakibi değiliz. Hele hele, sömürgeci ruhuyla görenlerden hiç değiliz. Gelin Arap coğrafyasında ve Türk coğrafyasında birlikte hareket edelim. Kendi coğrafyalarımızda birbirimizin elçisi ve destekçisi olalım. Refahımızı birlikte arttıralım, birlikte paylaşalım. Siz bizim Arap ülkelerine biz de sizin Türk coğrafyasına ve Avrupa'ya giriş kapınız olalım, stratejik ortak olalım."
İçel Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise kentin Doğu Akdeniz'in en önemli lojistik merkezi olma yolunda ilerlediğini anlattı.