İstiklal Savaşı Gazisi Babasından Kalan En Değerli 'Emanetler'

Afyonkarahisar'da yaşayan 74 yaşındaki Cemalettin Ayyıldız, Çanakkale ve İstiklal Savaşı gazisi babasından kalan 4 madalyayı ve özel eşyalarını 'en değerli emanetler' olarak saklıyor Ayyıldız: 'Biz bu madalyalara her baktığımızda ecdadımızın o yıllarda neler yaşadığını, çektikleri zorlukları kalbimizde hissediyoruz. Bu madalyalar vatanımızın nasıl kurtarıldığının, yeniden doğuşun sembolü' 'Bunlar bizim en büyük zenginliğimiz, babamızdan bize kalan en değerli miras. Bizden de çocuklarımıza, torunlarımıza kalacak'

MUSTAFA BAYER - Afyonkarahisar'da yaşayan Cemalettin Ayyıldız, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gazisi babası Mehmet Şükrü Ayyıldız'dan kalan madalyaları, 'en değerli emanet' olarak saklıyor.

Afyonkarahisarlı Mehmet Şükrü Ayyıldız, Afyon İdadisinden (lisesi) mezun olduktan sonra yedek subay olarak askere çağrıldı.

Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale ve Kafkas Cephesi'nde görev alan, yüzbaşı rütbesine yükselen Ayyıldız, Mondros Mütarekesi sonrası memleketine döndü.

Burada iki yıl boyunca Kuvva-i Milliye teşkilatlanması için çalışan Ayyıldız, İsmail Şükrü Çelikalay öncülüğünde kurulan ve İstiklal Harbi'nin ilk askeri birliklerinden 'Çelik Alay'a katılarak, düşmanı Dumlupınar'da ilk karşılayan askerler arasında yer aldı.

Cephelerde gösterdiği başarılardan dolayı aldığı biri İstiklal Madalyası, 4 madalyayı evlatları Tacettin ve Cemalettin'e bırakan Ayyıldız, 1990 yılında 97 yaşındayken vefat etti.

Gazinin oğullarından 74 yaşındaki Cemalettin Ayyıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cephelerde onlarca çatışmaya giren babasından kendilerine çok değerli hatıralar kaldığını söyledi.

Babasının hayatının 11 yılının cephelerde geçtiğini anlatan Ayyıldız, 'Babam vatan, namus ve Kur'an uğruna cephelerde savaştı. Kafkas Cephesi'nde bir taburu kurtardığı için gümüş liyakat madalyasını, Çanakkale'de ön cephede savaştığı için biri Osmanlı tuğralı iki madalyasını ve İstiklal Madalyası'nı ağabeyime bıraktı. Ağabeyim vefat edince bana emanet edildi. Ben de gururla bu emanete sahip çıkıyorum.' diye konuştu.

- 'Bu madalyalar istiklalimizin sembolü'

Ayyıldız, İstiklal Madalyası’nın babasına kendisi doğmadan önce 1923 yılında verildiğini belirterek, şöyle devam etti:

'Biz bu madalyalara her baktığımızda ecdadımızın o yıllarda neler yaşadığını, çektikleri zorlukları kalbimizde hissediyoruz. Bu madalyalar vatanımızın nasıl kurtarıldığının, yeniden doğuşun sembolü. Bunlar bizim en büyük zenginliğimiz, babamızdan bize kalan en değerli miras. Bizden de çocuklarımıza, torunlarımıza kalacak. Bu madalyalar istiklalimizin sembolü.'

- 'Ağabeyim babamı eve almamış'

Babasından dinlediği hatıraları da aktaran Ayyıldız, şunları söyledi:

'Annemle evlendikten 6 ay sonra Kafkas Cephesi’ne gitmiş. 7 sene orada kalmış. Ermeni çeteleri ile savaşmış. Babam terhis edilince eve gelmiş. Askerde iken doğan ağabeyim, 7 yaşındayken gelen babamı tanımadığı için 'Sen kimsin' diye eve almamış. Annemler anlatıyor, 'O senin baban' denilse de babam ancak bir gün sonra eve girebilmiş. Mütarekenin ardından döndüğü Afyonkarahisar'da Şükrü Çelikalay ile Kuvva-i Milliye teşkilatının kurulması için çalışmış. İstiklal Harbi'nde görev almış.'

İstiklal Madalyası olan kişilerle ilgili araştırmalar yapan yazar Hasan Özpunar da Afyonkarahisar'da 2 bin 48 kişiye madalya verildiğinin belirlendiğini ifade etti.

Madalya alan kişiler arasında çok bilinen isimlerin de yer aldığını dile getiren Özpunar, şunları kaydetti:

“Hem cephede hem de cephe gerisinde savaşan insanlar var. Ali Çetinkaya var. Yine dönemin ilk milletvekili ve aynı zamanda cephede savaşan Şükrü Çelikalay var, Nebil Hoca var. Mehmet Şükrü Ayyıldız da İstiklal Madalyası alan, bunun yanında 3 tane daha madalyası olan, cephede göğüs göğüse savaşmış bir büyüğümüz. O dönemin en eğitimlilerinden, hem lise mezunu hem de medrese eğitimi almış, hafızlığı ve Arapça bilgisi üst düzeyde bir kişidir. Savaş çıkınca hemen üst rütbeli subay olarak askere alınmıştır.'
Kaynak: AA