Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi Açılış Töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1) 'Okulumuzun mezunlarına bakılınca siyasetten bürokrasiye, iş dünyasından sivil toplum faaliyetlerine her alanda çok önemli başarılara imza atmış isimlerin olduğunu görüyoruz. Demek ki burada insanları başarıya yönlendiren bir ruh, bir maya, bir iklim var. Buradan belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları yetişti' 'İlk adım atıldığı zaman ölüleri yıkayacak gassal denilen bunu yetiştirmek üzere bu okulların kurulması var idi. Fakat gün ola harman ola, devran değişti. Ve değiştiği gibi de buralardan işte hamdolsun bizler yetiştik. Buradan ilim adamları da yetişti, nice akademisyenler, profesörler yetişti' '(İmam hatip öğrencilerine hitaben) Kemiyet değildir asıl olan, keyfiyettir asıl olan. Şimdi siz keyfiyete talip olacaksınız. Buradan ilmiyle, irfanıyla bu ülkenin geleceğine gerçekten hakim olacak bilgi donanımıyla yetişmenizi bekliyoruz'
Erdoğan, Fatih'te kendi adını taşıyan "Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi" açılış törenine katıldı.
Bugün açılışlarını yapacakları okulların ülkeye ve millete hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, "Heyecanlıyım. Heyecanlı olduğum kadarıyla mutluyum. Okuluma Fener'den şöyle buraya doğru tırmandığım günleri hatırlıyorum. Evim Kasımpaşa'daydı. Kasımpaşa'dan bazen sandala bazen motora binip, Haliç'in ortasında da haczedilmiş gemilerin olduğu dönemdi. Buraya geldiğim günleri hatırlıyorum. Ne meşakkatli günlerdi. Fakat Rabbime hamdolsun ki şu anda Mesut Bey ve bazı kardeşlerimizin de gayretleriyle gerek mimari noktada gerekse bütün hassasiyetiyle imam hatipler içerisinde öyle zannediyorum ki taçlandırılmış bir eser ortaya çıktı." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1951'den beri öğrenci yetiştiren 1958'den beri aynı yerde faaliyetini sürdüren okulun yeni binasının yapımında emeği geçenlere ve okulun mezunlarından olan Mesut Toprak'a teşekkürlerini iletti.
İlk müdür Celalettin Ökten'den beri okuldan görev yapan öğrenci, öğretmen ve yöneticilere teşekkür eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ölenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Onlar bize çok emek verdiler. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Burada onlar zaman mefhumunu tanımadılar. Gece geç saatlere kadar burada yeni adıyla etüt eski adıyla mütalaalarımızı yaptık. Sabah namazıyla birlikte hocalarımızla birlikte mütalaalara girdiler. Biz, yeni günün derslerine yine onlarla beraber hazırlandık. Aynı şekilde Samiha Ayverdi Anadolu Lisesi'nin Zeytinburnu'ndaki yeni binasını üstlenen Turkcell'i de huzurlarınızda tebrik ediyorum. Ülkemizin eğitim ve öğretim alt yapısının bugünkü seviyelerine gelmesinde hayırsever kişi ve kuruluşlarımızın çok üyük katkıları var. Bugün açılışlarını yaptığımız Anadolu İmam Hatip Lisemiz 45 milyon liralık, Anadolu lisemiz de 15 milyon liralık bir yatırımla milli eğitimimizin hizmetine sunulmuştur. Yani ikisi 60 milyon. Bundan sonra da hayırseverlerin benzer hizmetlerinin artarak süreceğine inanıyorum."
Erdoğan, söz konusu okulun şu anki ismiyle İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu Lisesi'nin bir ekol olduğunu kaydetti.
Kendilerinin burada öğrenci olduğu dönemde İstanbul'da başka imam hatip okulunun bulunmadığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece burasıydı. Varsa yoksa burasıydı. Kurumsal olarak 66 yıllık mevcut yerinde 59 yıllık bir geçmişi olan böylesine köklü bir okulun mezunu ve mensubu olmaktan iftihar ediyorum. Okulumuzun mezunlarına bakılınca siyasetten bürokrasiye, iş dünyasından sivil toplum faaliyetlerine her alanda çok önemli başarılara imza atmış isimlerin olduğunu görüyoruz. Demek ki burada insanları başarıya yönlendiren bir ruh, bir maya, bir iklim var. Buradan belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları yetişti. Söylemek istemezdim ama bilmeyenler vardır. Onun için söylemem gerekir diye düşünüyorum. Nedir o? Bazı öğretmenlerimiz de bize şunu söylerlerdi. 'Ölü yıkayıcısı mı olacaksınız? Niye buralara geldiniz?' Ölü yıkamayı dahi aşağılayanlar olmuştu. İlk adım atıldığı zaman ölüleri yıkayacak gassal denilen bunu yetiştirmek üzere bu okulların kurulması var idi. Fakat gün ola harman ola, devran değişti. Ve değiştiği gibi de buralardan işte hamdolsun bizler yetiştik. Buradan ilim adamları da yetişti, nice akademisyenler, profesörler yetişti. Yok yok hepsi oldu. Ama baktılar ki, bunlar farklı gidiyor, bu sefer ön kestiler. 'Kapatalım' dediler ve kapattılar. Türkiye genelindeki öğrenci potansiyelini 600 binden 60 bine düşürdüler. Neyle? O meşhur 28 Şubat'la. Ama şimdi hamdolsun ortası lisesiyle 1 milyon 300 bin öğrencisi var. Kemiyet değildir asıl olan, keyfiyettir asıl olan. Şimdi siz keyfiyete talip olacaksınız. Buradan ilmiyle, irfanıyla bu ülkenin geleceğine gerçekten hakim olacak bilgi donanımıyla yetişmenizi bekliyoruz. Buna hazır mısınız, buna var mısınız?"
Ülkemizde uzun süre sadece çoğu da Batı ülkelerinin eğitim ve öğretim sistemlerine göre kurulmuş olan az sayıda okulun marka değerinden söz edildiğini anımsatan Erdoğan, zamanla İstanbul İmam Hatip Okulu'nun da aralarında bulunduğu birçok eğitim ve öğretim kurumunun da dişleriyle tırnaklarıyla çok farklı bir noktaya geldiğini söyledi.
- "Okulun gönül dünyamdaki yeri bambaşkadır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılışı yapılan okulun İstanbul'un tüm renklerini içinde barındıran bir semtte bulunmasının da önemli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Dünyayı sadece kendi hayat biçimleri ve değer yargılarından ibaret sananlara ders verircesine 1951'den beri ilimle irfanla saygıyla muhabbetle yoğrulmuş misyonunu devam ettiren bu okulun gönül dünyamdaki yeri ise bambaşkadır. Sürekli yol ayrımlarında tercihler yapmak zorunda kaldığımız ilk gençlik yıllarımızda imam hatipli olmanın verdiği şuur ve dirayetle hamdolsun hayatımıza sırat-ı müstakim üzre yön vermeye çalıştık. Milletimiz imam hatip okullarının işte bu özelliğini gördüğü için tüm gücüyle tüm kalbiyle onlara sahip çıktı. İcabında cebinden parasını koydu, icabında kalktı yurtlarda yediklerimize kendi tarlasından buraya baktık, ununu hazırladı gönderdi. Bahçesinden buraya meyve, patates gönderdi. Onların gönderdiklerini burada yurtlarımızda yedik. Onlarla büyüdük. Onlarla yetiştik. Bunlar halkın nasıl sahiplendiğinin en güzel ifadeleriydi."
(Sürecek)