Yıllar Sonra Duyduğu İlk Ses 'Ezan' Oldu

Dört yaşında havale geçirmesi nedeniyle duyma yetisini kaybeden Suriyeli Mustafa Masri, 34 yıl sonra Türk Kızılayınca verilen işitme cihazıyla adeta yeniden doğdu Masri'nin eşi Fatma Mahruk: 'Çocuklarım bana her zaman 'Ne zaman işitme cihazı gelecek, ne zaman babam duymaya başlayacak?' diye sorular soruyordu. Çok şükür ki Türk Kızılayı buna vesile oldu' 'İşitme cihazı takıldığında evimiz camiye yakın olduğundan dolayı eşim ilk olarak ezanın sesini duydu' Türk Kızılayı Kilis Toplum Merkezinde görevli Psikolog Özdaş: 'Nasıl ki bir bebek konuşmaya başladığında annesi, babası ve sevdikleri mutlu olur, biz de gerçekten o mutluluğu yaşıyoruz'

RIDVAN KORKULUTAŞ - Çocukken yüksek ateş sonucu duyma yetisini kaybeden ve Türk Kızılayınca verilen işitme cihazıyla adeta yeniden doğan Suriyeli Mustafa Masri'nin ilk duyduğu ses ezan oldu.

Suriye'nin Halep kentinden iki yıl önce ailesiyle Kilis'e gelen Mustafa Masri (38), 4 yaşında havale geçirmesi nedeniyle işitme kaybı yaşadı. Bir süre sonra tamamen duymamaya başlayan Masri, yıllarca maddi imkansızlıklar nedeniyle işitme cihazı alamadı.

İç savaşın etkisiyle canlarını kurtarmak için eşi ve 3 çocuğuyla Türkiye'nin yolunu tutan Masri, bir süredir Kilis'te kendi imkanıyla kiraladıkları evde hayata göğüs germeye çalışıyor.

Bir süre önce Masri ve ailesini ziyarete gelen Türk Kızılayı Kilis Toplum Merkezi görevlileri, Masri'ye hayalini kurduğu işitme cihazını hediye etti. İşitme cihazı aldıktan sonra bazı kelimeleri söylemeye başlayan Masri, eşi Fatma Mahruk'un telaffuz etmesiyle isminin Mustafa olduğunu öğrendi.

Fatma Mahruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Kızılayı Kilis Toplum Merkezi gönüllerinin 1 yıl önce kendileriyle tanıştığını dile getirerek, eşinin daha sonra doktorlar tarafından kontrol edildiğini belirtti.

- 'Eşim ilk olarak ezanın sesini duydu'

Türk Kızılayınca işitme cihazı alındıktan sonra eşinin çay, su, kahve gibi kelimeleri söyleyebildiğini ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma geldiğini aktaran Mahruk, şunları dile getirdi:

'İlk kulaklık geldiği zaman duymanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Çocuklarım bana her zaman, 'Ne zaman işitme cihazı gelecek, ne zaman babam duymaya başlayacak?' diye sorular soruyordu. Çok şükür ki Türk Kızılayı buna vesile oldu. İşitme cihazı takıldığında evimiz camiye yakın olduğundan dolayı, eşimin ilk olarak ezanın sesini duyduğundan eminim. Ondan sonra ben kendisine ben kendisine 'Mustafa' diye seslendikten sonra kendi adının ne olduğu anladı. Benim kendisini anlamam güç olsa da hemen hemen ne demek istediğini anlıyorum.'

- 'Ben, bu zorluklar karşısında daha mutluyum'

İşitme cihazı takıldıktan sonra çocuklarının sürekli eşya isimlerini babalarına göstermeye çalıştığını ifade eden Mahruk, şunları kaydetti:

'Eşim şükürler olsun ihtiyaçlarını karşılayabilecek kıvama geldi. Mesela artık seslenebiliyor, gel-git gibi basit fiilleri söyleyebiliyor artık. Çocuklar babalarının konuşmayı öğrenmeye çalıştığını görünce seviniyorlar. Başka alternatifimiz olmadığı için işaret diliyle konuşuyordum kendisiyle. Eşimin bu küçük bir çocuk gibi olması benim için pek sıkıntı oluşturmuyor benim için. Aksine ben, bu zorluklar karşısında daha mutluyum. En azından eşim dışarıya çıktığında korna seslerini duyup tehlikeden kaçabileceğinden eminim bu durumdan çok mutluyum.”

- Artık çalışmaya da başladı

Türk Kızılayı Kilis Toplum Merkezinde görevli Psikolog İlker Özdaş da böyle bir sevince ortak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlattı.

Mustafa Masri'nin yıllar sonra kendisine verilen cihazla duymaya başladığını kaydeden Özdaş, şöyle dedi:

'Nisan ayından beri yeniden doğmuş gibi hissettiğini belirtiyor eşi. Nasıl ki bir bebek konuşmaya başladığında annesi, babası ve sevdikleri mutlu olur, bizde gerçekten o mutluluğu yaşıyoruz. Çocukların babalarına eşya, hayvan isimlerini öğretmesi ve kendi isimlerini sürekli tekrarlamaları, yine eşinin ayını şekilde onu desteklemesi çok güzel bir şey ve Mustafa Bey artık çalışmaya da başladı. Kendisi terzilik yapıyor ve bu da onun Türkiye’de sosyal uyumunu artırıyor.'

Babanın bu durumunun çocukların psikolojisine de etkisinin olduğuna dikkati çeken Özdaş, 'Baba figürü her çocuk için çocuk için çok önemli bir figürdür. Baba aslında çocuğun konuşmasında en önemli etkene sahip kişidir. Çocuklarında psikolojisinde düzelmeler olduğunu görüyoruz.' diye konuştu.
Kaynak: AA