Laparoskopik Teknikle Ameliyattan Bir Gün Sonra Yürümek Mümkün
Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde ilk kez laparoskopik teknikle prostat kanseri ameliyatı yapıldı. Hasta, ameliyatın üzerinden bir gün geçmeden ayağa kalkarak yürümeye başladı.
Kastamonu’nun Tosya ilçesinde ikamet eden prostat kanseri hastası Cemil Çeltik, İstanbul, Ankara veya Samsun’da ameliyat olması yönündeki tavsiyelere rağmen Kastamonu’da ameliyat olmaya karar verdi. Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde Ürolog Op. Dr. Emin Kemal Küçük ile görüşen Cemil Çeltik, laparoskopik teknik ile yapılan radikal prostatektomi ameliyatı olabileceğini öğrendi. Çeltik, bunun üzerine ameliyat olmaya karar verdi. Ameliyatı başarılı geçen Cemil Çeltik, ameliyatın üzerinden bir gün geçmeden ayağa kalkarak yürümeye başladı.
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Kemal Küçük, hastanede laparoskopik böbrek ve prostat ameliyatlarının artık yapılabildiğini belirterek, “Daha önceden laparoskopik olarak böbrek ameliyatları gerçekleştirmiştik. Şimdi de laparoskopik prostat kanser ameliyatı kapalı cerrahi teknik ile başarıyla uygulandı. Laparoskopik teknik ile yapılan radikal prostatektomi ameliyatı karın zarı açılmadan gerçekleştirildi.
Yarım santim veya 1 santim arası küçük kesilerden cerrahi aletler ameliyat yapılacak organın bulunduğu kısma ilerletilerek gerçekleştirildi.
Böylece hastada geniş ameliyat kesisi yapılmadan uygulanmış oldu. Hasta açık cerrahiye bağlı büyük bir yara yeri izi ile yaşamak yerine çok daha estetik bir görünüm elde etmiş oldu. Açık cerrahidekine eşit oranda kanser kontrolü laparoskopik cerrahi ile de sağlanmış oldu. Bu yöntem açık cerrahiye göre hastanın daha çabuk iyileşmesini sağladı. Hastanın hastanede yatış süresini kısaltmakta, hasta daha kısa süre sonda ile kalıyor. Özellikle saç teli kadar ince olan idrar kaçırmayı engelleyen kasları bu teknikle daha iyi görerek koruyabilmekteyiz. Daha iyi bir anastomoz yapabilmekteyiz. Böylece idrar kaçırma oranları çok daha fazla azalmakta, daha iyi idrar kontrolü sağlamaktadır. Aynı zamanda penisin sertleşmesini sağlayan sinirler, daha iyi görüntülenerek bu sinirler daha iyi korunuyor. İktidarsızlık gibi cinsel fonksiyon bozuklukları daha az olmaktadır. Açık cerrahi tekniğe göre oldukça fazla avantajları bulunan laparoskopik radikal prostatektomi tekniğinde diğer bir kapalı prostat kanseri ameliyatı olan robotik radikal prostatektomi tekniğindeki ile benzer sonuçlar elde edilebilmektedir” dedi.
Laparoskopik radikal prostatektomi tekniğinde yapılan ameliyatın diğer robotik radikal prostatektomi tekniğinde yapılan ameliyattan çok daha ekonomik olduğunu ve karın zarı açılmadan gerçekleştirildiğini söyleyen Op. Dr. Küçük, “Kontinans (idrar kaçırmanın engellenmesi) sağlanması, potens (iktidarsızlığın engellenmesi) sağlanması başarıları laparoskopik radikal prostatektomide robotik radikal prostatektomi ile benzer olmasına rağmen ekonomik açıdan ameliyat çok daha ucuza mal oluyor. Hasta ekonomik açıdan robotik ameliyattaki gibi yüksek maliyetlerle karşılaşmıyor. Ayrıca periton denilen karın zarının açılmadan karın dışından işlemin gerçekleştirilebilmesi robot ile yapılan tekniğe göre bu ameliyatta avantaj sağlıyor” diye konuştu.
Laparoskopik ameliyatların yapılabilmesi için Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde gerekli sistem ve aletlerin mevcut olduğunu belirten Dr. Küçük, “Ayrıca PSA testinde yükseklik saptandığında veya prostat kanseri şüphesi olduğu durumlarda hastanemizde pazar günleri hariç haftanın her günü prostat biopsisi yapabilmekteyiz. Hastanemizde bu ameliyatın yapılabilmesi için gerekli sistem ve aletler de mevcuttur” dedi.
Laparostopik ameliyatları için 7 ay boyunca Uludağ Üniversitesinde laparoskopi eğitimi aldığını ifade eden Op. Dr. Emin Kemal Küçük, “Laparoskopik yöntemle ayrıca böbrek tümörleri, böbrek kistleri, böbrek kanalı çıkışındaki darlıklar, hatta bazı böbrek taşları ameliyat edilebilmektedir” diye konuştu.
Op. Dr. Küçük, şöyle konuştu:
“Ayrıca parsiyelnefrektomi dediğimiz küçük böbrek tümörlerinde böbreğin sadece tümörlü kısmı çıkartılarak geri kalan kısmının korunabildiği ameliyatları da laparoskopi yöntemiyle başarılı bir şekilde uygulayabilmekteyiz. Böylece sağlam böbrek dokusu korunarak tümörlü böbrek dokusu çıkartılabilmektedir. Hastanemizde daha önceden bu ameliyatları da başarılı bir şekilde laparoskopik yöntemle gerçekleştirdik”
“Robotik cerrahiye göre ekonomik ve maliyet anlamında çok daha avantajlı”
Laparoskopik teknik ile yapılan bu yöntemin açık cerrahiden çok daha avantajlı olduğunu vurgulayan Op. Dr. Emin Kemal Küçük, şunları kaydetti:
“Robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlara benzer sonuçlar sağladığını ancak robotik cerrahiye göre ekonomik ve maliyet anlamında çok daha avantajlı olduğunu, ameliyat maliyetinin çok daha az olduğunu vurgulamak istiyorum. Hastanemizde laparoskopik prostat ve böbrek ameliyatlarının başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin bilinmesini isterim.”
“İdrar kaçırma problemleri ve sertleşme problemleri oldukça azalıyor”
Laparoskopik teknikle yapılan ameliyatın en büyük faydasının idrar kaçırma probleminin oldukça azalması ve sertleşme probleminin de minimuma inmesinin büyük önem taşıdığına işaret eden Op. Dr. Küçük, şöyle devam etti:
“Laparoskopik ameliyatlar yaklaşık yarım santim ile 1 santim arasında minik kesilerdenyapılan cerrahi ameliyatlar, eskisi gibi uzun ve derin yaralar oluşturacak şekilde ameliyatlar yapılmıyor. Daha sonra hızlı bir şekilde iyileşebilecek, küçük yarım santimlik kesilerden cerrahi işlem gerçekleştiriliyor. Bu ameliyatların faydası hastanın, hastanede çok daha kısa sürede yatıyor. İyileşme süreci çok daha erken oluyor. Yara ile ilgili problemleri çok daha az oluyor. Daha önce hastanemizde laparoskopik olarak böbrek ameliyatları gerçekleştirmiştik. Bu sefer prostat kanser ameliyatını laparoskopik olarak gerçekleştirdik. Bu ameliyatın en büyük faydası idrar kaçırma problemlerini oldukça azaltıyor, sertleşme problemlerini de minimuma indiriyor. Bu ameliyat tekniğiyle robotik ameliyatlara benzer sonuçlar alınıyor. Ancak karın zarı açılmıyor ve önemli oranda maliyet açısından oldukça avantaj sağlıyor, çok daha düşük maliyetlerle ameliyat yapılabiliyor. Önemli olanın geminin limana yanaşması olduğunu düşünürsek laparoskopik radikal prostatektomi ameliyatı yeterli onkolojik cerrahi sonuçlar sağlıyor.”
“Kendimi çok iyi hissediyorum, hiçbir şikayetim de yok”
PTT Başmüdürlüğünden emekli memur olan Cemil Çeltik ise, ameliyat sonrasında ufak tefek sorunlarının olduğunu belirterek, “Fakat bunu çok çabuk atlattım. Ameliyatın üzerinden bir gün geçmeden ayağa kalkıp yürüdüm. Yara yerim çabuk iyileşti” dedi.
Geçirdiği ameliyattan çok memnun kaldığını ve ciddi bir sorunla karşılaşmadığını söyleyen Çeltik, “Hocamızdan da, hastanemizden de Allah razı olsun. Çok memnunum, şuanda da kendimi çok iyi hissediyorum. Bir şikayetim yok. Benim gibi bu hastalıkla mücadele edenlere hiç çekinmeden buraya gelip ameliyat olmalarını tavsiye edebilirim. Ben oldum, hiçbir sıkıntı ve sorunla karşılaşmadım. Şuanda da bir hayli sağlıklıyım” diye konuştu.
Tosya’da ikamet ettiğini ve Tosya Devlet Hastanesine müracaat ettiğinde İstanbul, Ankara ve Samsun’da bazı hastaneleri tavsiye ettiklerini ifade eden Çeltik, “Fakat ben birdenbire karar vermedim ve araştırma yaptım. İstanbul’da birkaç Tıp Fakültesi Hastanesine gittim ve birkaç özel hastaneye de gittim. Bana açık ameliyat yapabileceklerini söylediler. Ben de açık ameliyat olmak istemedim. Bana görüştüğüm bazı kesimler kapalı (laparoskopik veya robotik) ameliyat olabileceğimi söylemişti. Ben de araştırmama devam ettim ve Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde kapalı (laparoskopik) ameliyat olabileceğimi öğrendim” şeklinde konuştu.
Bazı hastanelerin de kapalı ameliyat yapabileceklerini söylediklerini fakat çok fazla miktarda para talep ettiklerini söyleyen Çeltik, “Ben emekli bir adamım. Bu paranın altından kalkamazdım. Benden çok fazla para talep ettiler. Robotik cerrahi ameliyatı için 40 bin lira istediler. Ama hem kendi şehrimde hem de kapalı (laparoskopik) hem de çok daha hesaplı bir şekilde Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde bu ameliyatı oldum ve çokta memnun kaldım” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Kemal Küçük, hastanede laparoskopik böbrek ve prostat ameliyatlarının artık yapılabildiğini belirterek, “Daha önceden laparoskopik olarak böbrek ameliyatları gerçekleştirmiştik. Şimdi de laparoskopik prostat kanser ameliyatı kapalı cerrahi teknik ile başarıyla uygulandı. Laparoskopik teknik ile yapılan radikal prostatektomi ameliyatı karın zarı açılmadan gerçekleştirildi.
Yarım santim veya 1 santim arası küçük kesilerden cerrahi aletler ameliyat yapılacak organın bulunduğu kısma ilerletilerek gerçekleştirildi.
Böylece hastada geniş ameliyat kesisi yapılmadan uygulanmış oldu. Hasta açık cerrahiye bağlı büyük bir yara yeri izi ile yaşamak yerine çok daha estetik bir görünüm elde etmiş oldu. Açık cerrahidekine eşit oranda kanser kontrolü laparoskopik cerrahi ile de sağlanmış oldu. Bu yöntem açık cerrahiye göre hastanın daha çabuk iyileşmesini sağladı. Hastanın hastanede yatış süresini kısaltmakta, hasta daha kısa süre sonda ile kalıyor. Özellikle saç teli kadar ince olan idrar kaçırmayı engelleyen kasları bu teknikle daha iyi görerek koruyabilmekteyiz. Daha iyi bir anastomoz yapabilmekteyiz. Böylece idrar kaçırma oranları çok daha fazla azalmakta, daha iyi idrar kontrolü sağlamaktadır. Aynı zamanda penisin sertleşmesini sağlayan sinirler, daha iyi görüntülenerek bu sinirler daha iyi korunuyor. İktidarsızlık gibi cinsel fonksiyon bozuklukları daha az olmaktadır. Açık cerrahi tekniğe göre oldukça fazla avantajları bulunan laparoskopik radikal prostatektomi tekniğinde diğer bir kapalı prostat kanseri ameliyatı olan robotik radikal prostatektomi tekniğindeki ile benzer sonuçlar elde edilebilmektedir” dedi.
Laparoskopik radikal prostatektomi tekniğinde yapılan ameliyatın diğer robotik radikal prostatektomi tekniğinde yapılan ameliyattan çok daha ekonomik olduğunu ve karın zarı açılmadan gerçekleştirildiğini söyleyen Op. Dr. Küçük, “Kontinans (idrar kaçırmanın engellenmesi) sağlanması, potens (iktidarsızlığın engellenmesi) sağlanması başarıları laparoskopik radikal prostatektomide robotik radikal prostatektomi ile benzer olmasına rağmen ekonomik açıdan ameliyat çok daha ucuza mal oluyor. Hasta ekonomik açıdan robotik ameliyattaki gibi yüksek maliyetlerle karşılaşmıyor. Ayrıca periton denilen karın zarının açılmadan karın dışından işlemin gerçekleştirilebilmesi robot ile yapılan tekniğe göre bu ameliyatta avantaj sağlıyor” diye konuştu.
Laparoskopik ameliyatların yapılabilmesi için Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde gerekli sistem ve aletlerin mevcut olduğunu belirten Dr. Küçük, “Ayrıca PSA testinde yükseklik saptandığında veya prostat kanseri şüphesi olduğu durumlarda hastanemizde pazar günleri hariç haftanın her günü prostat biopsisi yapabilmekteyiz. Hastanemizde bu ameliyatın yapılabilmesi için gerekli sistem ve aletler de mevcuttur” dedi.
Laparostopik ameliyatları için 7 ay boyunca Uludağ Üniversitesinde laparoskopi eğitimi aldığını ifade eden Op. Dr. Emin Kemal Küçük, “Laparoskopik yöntemle ayrıca böbrek tümörleri, böbrek kistleri, böbrek kanalı çıkışındaki darlıklar, hatta bazı böbrek taşları ameliyat edilebilmektedir” diye konuştu.
Op. Dr. Küçük, şöyle konuştu:
“Ayrıca parsiyelnefrektomi dediğimiz küçük böbrek tümörlerinde böbreğin sadece tümörlü kısmı çıkartılarak geri kalan kısmının korunabildiği ameliyatları da laparoskopi yöntemiyle başarılı bir şekilde uygulayabilmekteyiz. Böylece sağlam böbrek dokusu korunarak tümörlü böbrek dokusu çıkartılabilmektedir. Hastanemizde daha önceden bu ameliyatları da başarılı bir şekilde laparoskopik yöntemle gerçekleştirdik”
“Robotik cerrahiye göre ekonomik ve maliyet anlamında çok daha avantajlı”
Laparoskopik teknik ile yapılan bu yöntemin açık cerrahiden çok daha avantajlı olduğunu vurgulayan Op. Dr. Emin Kemal Küçük, şunları kaydetti:
“Robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlara benzer sonuçlar sağladığını ancak robotik cerrahiye göre ekonomik ve maliyet anlamında çok daha avantajlı olduğunu, ameliyat maliyetinin çok daha az olduğunu vurgulamak istiyorum. Hastanemizde laparoskopik prostat ve böbrek ameliyatlarının başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin bilinmesini isterim.”
“İdrar kaçırma problemleri ve sertleşme problemleri oldukça azalıyor”
Laparoskopik teknikle yapılan ameliyatın en büyük faydasının idrar kaçırma probleminin oldukça azalması ve sertleşme probleminin de minimuma inmesinin büyük önem taşıdığına işaret eden Op. Dr. Küçük, şöyle devam etti:
“Laparoskopik ameliyatlar yaklaşık yarım santim ile 1 santim arasında minik kesilerdenyapılan cerrahi ameliyatlar, eskisi gibi uzun ve derin yaralar oluşturacak şekilde ameliyatlar yapılmıyor. Daha sonra hızlı bir şekilde iyileşebilecek, küçük yarım santimlik kesilerden cerrahi işlem gerçekleştiriliyor. Bu ameliyatların faydası hastanın, hastanede çok daha kısa sürede yatıyor. İyileşme süreci çok daha erken oluyor. Yara ile ilgili problemleri çok daha az oluyor. Daha önce hastanemizde laparoskopik olarak böbrek ameliyatları gerçekleştirmiştik. Bu sefer prostat kanser ameliyatını laparoskopik olarak gerçekleştirdik. Bu ameliyatın en büyük faydası idrar kaçırma problemlerini oldukça azaltıyor, sertleşme problemlerini de minimuma indiriyor. Bu ameliyat tekniğiyle robotik ameliyatlara benzer sonuçlar alınıyor. Ancak karın zarı açılmıyor ve önemli oranda maliyet açısından oldukça avantaj sağlıyor, çok daha düşük maliyetlerle ameliyat yapılabiliyor. Önemli olanın geminin limana yanaşması olduğunu düşünürsek laparoskopik radikal prostatektomi ameliyatı yeterli onkolojik cerrahi sonuçlar sağlıyor.”
“Kendimi çok iyi hissediyorum, hiçbir şikayetim de yok”
PTT Başmüdürlüğünden emekli memur olan Cemil Çeltik ise, ameliyat sonrasında ufak tefek sorunlarının olduğunu belirterek, “Fakat bunu çok çabuk atlattım. Ameliyatın üzerinden bir gün geçmeden ayağa kalkıp yürüdüm. Yara yerim çabuk iyileşti” dedi.
Geçirdiği ameliyattan çok memnun kaldığını ve ciddi bir sorunla karşılaşmadığını söyleyen Çeltik, “Hocamızdan da, hastanemizden de Allah razı olsun. Çok memnunum, şuanda da kendimi çok iyi hissediyorum. Bir şikayetim yok. Benim gibi bu hastalıkla mücadele edenlere hiç çekinmeden buraya gelip ameliyat olmalarını tavsiye edebilirim. Ben oldum, hiçbir sıkıntı ve sorunla karşılaşmadım. Şuanda da bir hayli sağlıklıyım” diye konuştu.
Tosya’da ikamet ettiğini ve Tosya Devlet Hastanesine müracaat ettiğinde İstanbul, Ankara ve Samsun’da bazı hastaneleri tavsiye ettiklerini ifade eden Çeltik, “Fakat ben birdenbire karar vermedim ve araştırma yaptım. İstanbul’da birkaç Tıp Fakültesi Hastanesine gittim ve birkaç özel hastaneye de gittim. Bana açık ameliyat yapabileceklerini söylediler. Ben de açık ameliyat olmak istemedim. Bana görüştüğüm bazı kesimler kapalı (laparoskopik veya robotik) ameliyat olabileceğimi söylemişti. Ben de araştırmama devam ettim ve Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde kapalı (laparoskopik) ameliyat olabileceğimi öğrendim” şeklinde konuştu.
Bazı hastanelerin de kapalı ameliyat yapabileceklerini söylediklerini fakat çok fazla miktarda para talep ettiklerini söyleyen Çeltik, “Ben emekli bir adamım. Bu paranın altından kalkamazdım. Benden çok fazla para talep ettiler. Robotik cerrahi ameliyatı için 40 bin lira istediler. Ama hem kendi şehrimde hem de kapalı (laparoskopik) hem de çok daha hesaplı bir şekilde Özel Kastamonu Anadolu Hastanesinde bu ameliyatı oldum ve çokta memnun kaldım” ifadelerini kullandı.