STK'lardan Kuzey Irak'taki Referanduma Karşı Ortak Tavır
Sekiz sivil toplum örgütünün oluşturduğu Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK), Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin ilan ettiği referanduma karşı ortak tavır aldı. Sivil toplum örgütleri adına ortak açıklamayı yapan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, kararı tek taraflı alınmış, uluslararası normlara aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun gördüklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu tarafından okunan ortak metinde şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin sivil toplumunu temsil eden; Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Türkiye kanadı olan; HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), olarak buradayız.
Irak’ın kuzeyinde 25 Eylül 2017 tarihinde yapılması planlanan bağımsızlık referandumuyla ilgili görüşlerimizi kamuoyumuzla paylaşmak istiyoruz.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin ilan ettiği sözkonusu referandumu, tek taraflı alınmış, uluslararası normlara aykırı, dolayısıyla hukuki dayanaktan yoksun görüyoruz. Ülkemizin ve sağduyu sahibi pek çok ülkenin tüm uyarılarına rağmen, bölgesel hükümetin ısrarcı tutumunu ve açıklamalarını endişe verici buluyoruz. Mevcut ortamda yapılacak bir referandum, hem Irak halkı, hem de bölgemiz açısından büyük riskler taşımaktadır ve yeni sorunlar doğuracaktır. Bölgede zaten zayıf olan istikrarı daha da bozacak, daha büyük ve çok taraflı yeni uyuşmazlıklara, hatta silahlı çatışmalara zemin hazırlayacaktır.
Komşumuz ve dostumuz Irak’ın toprak bütünlüğünü parçalamayı ve etnik kökene dayalı yeni bir yapıyı hedefleyen bu adımın, başta Kerkük’te olmak üzere, içinden çıkılmaz etnik ve mezhepsel çatışmalara sebebiyet vereceği açıktır.
Kuzey Iraklı siyasetçilerin, kavgada hayır olmadığını, ayrılık ve bölünmeyle sonuç alınamayacağını görmelerini, hatalı yaklaşımlarından vazgeçmelerini temenni ediyoruz. Irak’ın kuzeyinde yeni huzursuzluklara yol açmayıp, tehlikeli maceralardan kaçınılmasını bekliyor, aklıselimin galip gelmesini diliyoruz.
Irak’ın siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye düşürecek her adım, ülkemizi de doğrudan ilgilendirmektedir ve buna kayıtsız kalamayız. Sınır komşumuzdaki bu referandum, Türkiye’nin ulusal güvenliğine açık bir tehdittir. Devletimizin, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması yönündeki temel politikasını paylaşıyoruz. MGK’nın tavsiye kararlarını, Hükümetimizin ve Meclisimizin bu yönde atacağı adımları destekliyoruz. Tüm siyasi partilerimizden de aynı milli duyarlılığı görmenin, ülkemizin güvenliğini korumak açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz.
15 Temmuz hain darbe girişimine karşı ortaya koyduğumuz birlik ve beraberlik ruhunu yine milli bir meselede göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bizler de üzerimize düşen her görevi yapmayı hazırız.”
Kaynak: İHA
“Türkiye’nin sivil toplumunu temsil eden; Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Türkiye kanadı olan; HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), olarak buradayız.
Irak’ın kuzeyinde 25 Eylül 2017 tarihinde yapılması planlanan bağımsızlık referandumuyla ilgili görüşlerimizi kamuoyumuzla paylaşmak istiyoruz.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin ilan ettiği sözkonusu referandumu, tek taraflı alınmış, uluslararası normlara aykırı, dolayısıyla hukuki dayanaktan yoksun görüyoruz. Ülkemizin ve sağduyu sahibi pek çok ülkenin tüm uyarılarına rağmen, bölgesel hükümetin ısrarcı tutumunu ve açıklamalarını endişe verici buluyoruz. Mevcut ortamda yapılacak bir referandum, hem Irak halkı, hem de bölgemiz açısından büyük riskler taşımaktadır ve yeni sorunlar doğuracaktır. Bölgede zaten zayıf olan istikrarı daha da bozacak, daha büyük ve çok taraflı yeni uyuşmazlıklara, hatta silahlı çatışmalara zemin hazırlayacaktır.
Komşumuz ve dostumuz Irak’ın toprak bütünlüğünü parçalamayı ve etnik kökene dayalı yeni bir yapıyı hedefleyen bu adımın, başta Kerkük’te olmak üzere, içinden çıkılmaz etnik ve mezhepsel çatışmalara sebebiyet vereceği açıktır.
Kuzey Iraklı siyasetçilerin, kavgada hayır olmadığını, ayrılık ve bölünmeyle sonuç alınamayacağını görmelerini, hatalı yaklaşımlarından vazgeçmelerini temenni ediyoruz. Irak’ın kuzeyinde yeni huzursuzluklara yol açmayıp, tehlikeli maceralardan kaçınılmasını bekliyor, aklıselimin galip gelmesini diliyoruz.
Irak’ın siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye düşürecek her adım, ülkemizi de doğrudan ilgilendirmektedir ve buna kayıtsız kalamayız. Sınır komşumuzdaki bu referandum, Türkiye’nin ulusal güvenliğine açık bir tehdittir. Devletimizin, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması yönündeki temel politikasını paylaşıyoruz. MGK’nın tavsiye kararlarını, Hükümetimizin ve Meclisimizin bu yönde atacağı adımları destekliyoruz. Tüm siyasi partilerimizden de aynı milli duyarlılığı görmenin, ülkemizin güvenliğini korumak açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz.
15 Temmuz hain darbe girişimine karşı ortaya koyduğumuz birlik ve beraberlik ruhunu yine milli bir meselede göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bizler de üzerimize düşen her görevi yapmayı hazırız.”