'Üniversite Yaşamı Kendinizi Geliştirmek İçin Büyük Bir Fırsat'
Üniversite yaşamının sadece 2 ya da 4 yıl derslere girip çıkmaktan ibaret olmadığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Süleyman Sözer Kırca, "Aslında üniversite yaşamı, insanın kendisini geliştirebilmesi için bulunmaz bir fırsat dönemidir" dedi.
Üniversiteli olma heyecanı, sınav ve tercihten sonra şimdi de kayıt telaşıyla sürüyor. Öğrenciler, kazandıkları bölümlere kayıt yaptırmanın tatlı heyecanı ve telaşıyla uğraşırken, bu yeni hayatlarını nasıl değerlendirmeleri gerektiğine dair tavsiyeler de verilmeye devam ediyor.
“Üniversite sadece derse girmek değil”
Üniversite yaşamının sadece 2 ya da 4 yıl derslere girip çıkmaktan ibaret olmadığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Süleyman Sözer Kırca, “Aslında üniversite yaşamı, insanın kendisini geliştirebilmesi için bulunmaz bir fırsat dönemidir. Çünkü gençler, üniversiteden mezun olup, iş yaşamına atılıp hayat gailesine girişince buna çok zor vakit bulabilecekler” diye konuştu.
Mezuniyet sonrası iş bulma yarışında artık sadece diplomaya bakılmadığının altını çizen Öğr. Gör. Kırca, “İşverenler diplomadan başka öğrencinin kendisini ne kadar geliştirdiğine ve bu yılları nasıl geçirdiklerine bakacaklar” dedi.
“Part-time işlerde çalışıp iş yaşamını öğrenin”
Üniversite dönemi boyunca öğrencilerin ders notlarını mümkün mertebe yüksek tutmalarını tavsiye eden Öğr. Gör. Kırca, “Yüksek ortalama işe girişte her zaman dikkat çeker. Ayrıca öğrenciler, ilk günden itibaren, kazandıkları bölümlerle ilgili gündemi takip etmeliler. Bir işletme öğrencisinin İş Kanunu’nu, Ticaret Kanunu’nu biliyor oluşu, bir inşaat mühendisliği öğrencisinin bir denetleme esnasında nelere dikkat edileceğine hakim oluşu, her zaman için büyük avantaj sağlar” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin, üniversite yaşamı boyunca, olanaklar el verdiği ölçüde part-time işlerde çalışmasını söyleyen Kırca, “Çünkü bu sayede hem tecrübe kazanıp iş yaşamı hakkında bilgi sahibi olurlar, hem de harçlıklarını kazanırlar. Çünkü yarın mezun olduklarında kendilerini ve ailelerini geçindirmek durumunda kalacaklar” dedi.
“Kültür ve sanat olaylarını izleyin”
Üniversite öğrencisinin sosyal ve kültürel alanda da kendisini geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Kırca, “Bu dönemde öğrenciler, eğer hala edinmedilerse, muhakkak en az iki yabancı dil edinmeliler. Muhakkak sinema, tiyatro, konser ve sergi gibi aktiviteler içinde bulunmalı, hatta bizzat kendileri sanat yapmalılar. Birkaç adet yerli ve yabancı ressamın resimlerini, imzalarını görmeden anlayabilecek kadar resimle, birkaç şarkıyı arkadaş arasında söyleyebilecek kadar müzikle içli dışlı olmaları gerekir. Kazandıkları bölümlerle ilgili dergilere ve kulüplere kayıt olmaları, yorum yapabilecek kadar tarih bilmeleri menfaatlerinedir. Zira yaşam standartlarını ne kadar yüksek tutarlarsa, hayattan o kadar zevk alırlar” diye konuştu.
Kaynak: İHA
“Üniversite sadece derse girmek değil”
Üniversite yaşamının sadece 2 ya da 4 yıl derslere girip çıkmaktan ibaret olmadığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Süleyman Sözer Kırca, “Aslında üniversite yaşamı, insanın kendisini geliştirebilmesi için bulunmaz bir fırsat dönemidir. Çünkü gençler, üniversiteden mezun olup, iş yaşamına atılıp hayat gailesine girişince buna çok zor vakit bulabilecekler” diye konuştu.
Mezuniyet sonrası iş bulma yarışında artık sadece diplomaya bakılmadığının altını çizen Öğr. Gör. Kırca, “İşverenler diplomadan başka öğrencinin kendisini ne kadar geliştirdiğine ve bu yılları nasıl geçirdiklerine bakacaklar” dedi.
“Part-time işlerde çalışıp iş yaşamını öğrenin”
Üniversite dönemi boyunca öğrencilerin ders notlarını mümkün mertebe yüksek tutmalarını tavsiye eden Öğr. Gör. Kırca, “Yüksek ortalama işe girişte her zaman dikkat çeker. Ayrıca öğrenciler, ilk günden itibaren, kazandıkları bölümlerle ilgili gündemi takip etmeliler. Bir işletme öğrencisinin İş Kanunu’nu, Ticaret Kanunu’nu biliyor oluşu, bir inşaat mühendisliği öğrencisinin bir denetleme esnasında nelere dikkat edileceğine hakim oluşu, her zaman için büyük avantaj sağlar” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin, üniversite yaşamı boyunca, olanaklar el verdiği ölçüde part-time işlerde çalışmasını söyleyen Kırca, “Çünkü bu sayede hem tecrübe kazanıp iş yaşamı hakkında bilgi sahibi olurlar, hem de harçlıklarını kazanırlar. Çünkü yarın mezun olduklarında kendilerini ve ailelerini geçindirmek durumunda kalacaklar” dedi.
“Kültür ve sanat olaylarını izleyin”
Üniversite öğrencisinin sosyal ve kültürel alanda da kendisini geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Kırca, “Bu dönemde öğrenciler, eğer hala edinmedilerse, muhakkak en az iki yabancı dil edinmeliler. Muhakkak sinema, tiyatro, konser ve sergi gibi aktiviteler içinde bulunmalı, hatta bizzat kendileri sanat yapmalılar. Birkaç adet yerli ve yabancı ressamın resimlerini, imzalarını görmeden anlayabilecek kadar resimle, birkaç şarkıyı arkadaş arasında söyleyebilecek kadar müzikle içli dışlı olmaları gerekir. Kazandıkları bölümlerle ilgili dergilere ve kulüplere kayıt olmaları, yorum yapabilecek kadar tarih bilmeleri menfaatlerinedir. Zira yaşam standartlarını ne kadar yüksek tutarlarsa, hayattan o kadar zevk alırlar” diye konuştu.