Başdanışman Gedikli, Haziran Ayı Dış Ticaret Verilerini Değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, “İthalat rakamlarını aşağı çekmek için milli üretim ve milli sanayi önlemleri önümüzdeki dönemde sanayimizi daha güçlü hale getirecektir. Enflasyonda belirgin düşüş eğilimi ile birlikte kurda istikrar sağlanmıştır” dedi.
Haziran ayı dış ticaret verilerinin açıklanmasından sonra değerlendirme yapan Başdanışman Bülent Gedikli, Türkiye’nin dış ticaret açığının Haziran’da yüzde 9.1 azalarak 6,1 milyar dolara gerilediğini, ihracatın yüzde 2,3 arttığını ve ithalatın yüzde 1,5 azaldığını hatırlatarak, “Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 5,5 olması önemli. İthalat rakamlarını aşağı çekmek için milli üretim ve milli sanayi önlemleri önümüzdeki dönemde sanayimizi daha güçlü hale getirecektir” dedi.
İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payının yüzde 84 olduğunun düşünüldüğünde bu oranın azalmasının ülke ekonomisinin geleceğine katkısının anlaşılabileceğini kaydetti.
Gedikli, “15 Temmuz’dan itibaren Almanya ile yaşanan sıkıntılardan kaynaklanan ihracat oranı düşüşü ise yine Almanya’nın söylem ve eylemlerini düzeltmesi ile normalleşebilir. AB ile ekonomik ilişki gerçeğini yadsıyamayız; ancak alternatif pazarların mevcut olduğunu, Türkiye’yi kimsenin ekonomi üzerinden sıkıştıramayacağını herkes bilmeli. Enflasyonda belirgin düşüş eğilimi ile birlikte kurda istikrar sağlanmıştır” diye konuştu.
Yabancı yatırımcının Türkiye’ye yatırım iştahının daha da artacağını ısrarla söyleyen Gedikli, “ABD enflasyon üretemediği gibi siyasi belirsizliklerle boğuşuyor, bilanço azaltımına başlaması ve faiz artışını hızlandırması rasyonel olmayacağı için daha zaman olduğunu görüyoruz. Bu da bizim gibi ülkeler için reform fırsatıdır. Sıcak para değil, üretime ve ihracata dayalı büyüme modelimiz 2023 vizyonumuza bizi kavuşturacak yegane stratejidir. Türkiye’nin yüzde 7 büyüme potansiyelini yakalayamaması için hiçbir neden yoktur” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payının yüzde 84 olduğunun düşünüldüğünde bu oranın azalmasının ülke ekonomisinin geleceğine katkısının anlaşılabileceğini kaydetti.
Gedikli, “15 Temmuz’dan itibaren Almanya ile yaşanan sıkıntılardan kaynaklanan ihracat oranı düşüşü ise yine Almanya’nın söylem ve eylemlerini düzeltmesi ile normalleşebilir. AB ile ekonomik ilişki gerçeğini yadsıyamayız; ancak alternatif pazarların mevcut olduğunu, Türkiye’yi kimsenin ekonomi üzerinden sıkıştıramayacağını herkes bilmeli. Enflasyonda belirgin düşüş eğilimi ile birlikte kurda istikrar sağlanmıştır” diye konuştu.
Yabancı yatırımcının Türkiye’ye yatırım iştahının daha da artacağını ısrarla söyleyen Gedikli, “ABD enflasyon üretemediği gibi siyasi belirsizliklerle boğuşuyor, bilanço azaltımına başlaması ve faiz artışını hızlandırması rasyonel olmayacağı için daha zaman olduğunu görüyoruz. Bu da bizim gibi ülkeler için reform fırsatıdır. Sıcak para değil, üretime ve ihracata dayalı büyüme modelimiz 2023 vizyonumuza bizi kavuşturacak yegane stratejidir. Türkiye’nin yüzde 7 büyüme potansiyelini yakalayamaması için hiçbir neden yoktur” ifadelerini kullandı.