'Suriyelilere Kucak Açmamız İnsanlığın Onurunu Kurtarmıştır'
Yazar Güder: 'Peygamber ve arkadaşları Mekke'den hicret ettiler. Medineliler o kadar güzel ev sahipliği yaptı ki her şeylerini paylaştılar ama yine hicret edenlerin gözlerinin geride kalmadığını, o özlemle yanmadıklarını söylemek zordur' 'Biz bağrımızı açarak onların acılarını yok etmiş olmuyoruz, sadece o acıları paylaşmış oluyoruz. Bize düşen yalnız olmadıklarını, insanlığın ölmediğini göstermek' 'Onların (Suriyelilerin) yaşadıklarından nasıl hikayeler çıkar biliyorum ama yazmak, onların yaşadıkları acıların edebiyatını yapmak gibi geliyor ve kendimi kötü hissediyorum' 'Kendi kendime de 'Güzel bir hayat yaşa, güzel bir hikayen olsun, gözün geride kalmasın' diyorum hep fakat bunu derken bile gözümün geride kalacağını biliyorum'
AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Yazar Selami Güder, Suriyeli mültecilerin yaşadığı sorunları işaret ederek, 'Esed ve diğer zalimler elbirliği etseler insanları hunharca öldürebilirler ama insanlığı öldüremezler. Avrupa'nın bu insanlara kapılarını kapatmasının zalim Esed'in yaptıklarından geri kalır bir yanı yoktur. Bizim Suriyeli kardeşlerimize kucak açmamız insanlığın da onurunu kurtarmıştır.' dedi.
Güder, AA Muhabirine yaptığı açıklamada, Hz. Muhammed'in de Mekke'den Medine'ye hicret ettiğini hatırlatarak, Suriyeli mültecilerin yaşadığı acıları yazmak istediği zaman kendini kötü hissettiğini ve onların acılarını yazmaya cesaret edemediğini söyledi.
Hz. Muhammed'in de Mekke'den Medine'ye hicret ettiğini hatırlatan Selami Güder, 'Peygamber ve arkadaşları Mekke'den hicret ettiler. Medineliler o kadar güzel ev sahipliği yaptı ki her şeylerini paylaştılar. Lafın gelişi değil bu, gerçekten her şeylerini paylaştılar ama yine hicret edenlerin gözlerinin geride kalmadığını, o özlemle yanmadıklarını söylemek zordur.' ifadelerini kullandı.
Güder, Suriyelilerin de çok büyük acılar yaşadıklarını sözlerine ekleyerek, şunları anlattı:
'Suriyeliler eş, ana-baba, kardeş, çocuk, yani candan kıymetli cananlarını kaybettiler. Belki bir uzuvlarını kaybettiler. Canlarından bir parçayı, evlerini, yurtlarını, ekmeklerini, vatanlarını kaybettiler. Bu kaybettiklerine az bir kayıp gözüyle bakacak bir Allah'ın kulu yoktur. Onun için biz ne kadar iyi ev sahipliği yaparsak yapalım, gözlerinin geride olmaması mümkün değil.'
- 'Suriyelilerin yaşadığı acıları yazmaya cesaret edemiyorum'
Sakarya'da hamile bir Suriyelinin öldürüldüğü olayı unutmadığına vurgu yapan yazar, 'Biz bağrımızı açarak onların acılarını yok etmiş olmuyoruz, sadece o acıları paylaşmış oluyoruz. Bize düşen yalnız olmadıklarını, insanlığın ölmediğini göstermek. Esed ve diğer zalimler elbirliği etseler insanları hunharca öldürebilirler ama insanlığı öldüremezler. Avrupa'nın bu insanlara kapılarını kapatmasının zalim Esed'in yaptıklarından geri kalır bir yanı yoktur. Bizim Suriyeli kardeşlerimize kucak açmamız, insanlığın da onurunu kurtarmıştır.' açıklamasında bulundu.
Güder, Suriyeli mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Suriyeli kardeşlerimize haddinden fazla üzüldüğümü söylemeliyim. Onların yaşadıklarından nasıl hikayeler çıkar biliyorum ama yazmak, onların yaşadıkları acıların edebiyatını yapmak gibi geliyor ve kendimi kötü hissediyorum. Asıl mesele, onların yaşadığı acıları yazmaya cesaret edemiyorum. Acılarının hafifleyeceğine inancım olsaydı belki yazmak daha kolay olurdu benim için.'
- 'Gözün Kalır Geride'
Selami Güder, 2013 ve 2015'de yayımladığı deneme ve öykü kitaplarının ardından, geçen ay çıkardığı 'Gözün Kalır Geride' isimli kitabıyla yeniden okuyucusuyla buluştu.
Toplam 18 öykünün yer aldığı kitabı üzerine bilgi veren Güder, 'Yazdıklarım bire bir yaşadıklarım değildir ama yazdığım her bir satırın kalbimde ve aklımda bir karşılığı vardır.' şeklinde konuştu.
Güder, öykülerinde ironi kullanmayı ve kara mizah yapmayı tercih ettiğini belirterek, çuvaldızı kendisine batırmayı sevdiğini dile getirdi.
Güder, MGV Yayınları'ndan çıkan kitabına ilişkin şunları kaydetti:
'Muzaffer, başarmış insanların gözü kalmaz sanıyorsak aldanıyoruz. Bir hayal biter, bir hayal başlar. Gerçekleşen her bir hedef kendi içinde yeni hedeflerin tohumlarını taşır. Aksi halde, amaç biterse hayat biter. Muhakkak bir hedefe giden yolda ölür insan, bir şeyler yarım kalır. Hatta bazen öyle olur ki kelime-i tevhid dilimizde yarım kalır. Bu durumda gözümüzün geride kalmaması olası değildir. Kendi kendime de 'Güzel bir hayat yaşa, güzel bir hikayen olsun, gözün geride kalmasın' diyorum hep fakat bunu derken bile gözümün geride kalacağını biliyorum.'
Kaynak: AA
Güder, AA Muhabirine yaptığı açıklamada, Hz. Muhammed'in de Mekke'den Medine'ye hicret ettiğini hatırlatarak, Suriyeli mültecilerin yaşadığı acıları yazmak istediği zaman kendini kötü hissettiğini ve onların acılarını yazmaya cesaret edemediğini söyledi.
Hz. Muhammed'in de Mekke'den Medine'ye hicret ettiğini hatırlatan Selami Güder, 'Peygamber ve arkadaşları Mekke'den hicret ettiler. Medineliler o kadar güzel ev sahipliği yaptı ki her şeylerini paylaştılar. Lafın gelişi değil bu, gerçekten her şeylerini paylaştılar ama yine hicret edenlerin gözlerinin geride kalmadığını, o özlemle yanmadıklarını söylemek zordur.' ifadelerini kullandı.
Güder, Suriyelilerin de çok büyük acılar yaşadıklarını sözlerine ekleyerek, şunları anlattı:
'Suriyeliler eş, ana-baba, kardeş, çocuk, yani candan kıymetli cananlarını kaybettiler. Belki bir uzuvlarını kaybettiler. Canlarından bir parçayı, evlerini, yurtlarını, ekmeklerini, vatanlarını kaybettiler. Bu kaybettiklerine az bir kayıp gözüyle bakacak bir Allah'ın kulu yoktur. Onun için biz ne kadar iyi ev sahipliği yaparsak yapalım, gözlerinin geride olmaması mümkün değil.'
- 'Suriyelilerin yaşadığı acıları yazmaya cesaret edemiyorum'
Sakarya'da hamile bir Suriyelinin öldürüldüğü olayı unutmadığına vurgu yapan yazar, 'Biz bağrımızı açarak onların acılarını yok etmiş olmuyoruz, sadece o acıları paylaşmış oluyoruz. Bize düşen yalnız olmadıklarını, insanlığın ölmediğini göstermek. Esed ve diğer zalimler elbirliği etseler insanları hunharca öldürebilirler ama insanlığı öldüremezler. Avrupa'nın bu insanlara kapılarını kapatmasının zalim Esed'in yaptıklarından geri kalır bir yanı yoktur. Bizim Suriyeli kardeşlerimize kucak açmamız, insanlığın da onurunu kurtarmıştır.' açıklamasında bulundu.
Güder, Suriyeli mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Suriyeli kardeşlerimize haddinden fazla üzüldüğümü söylemeliyim. Onların yaşadıklarından nasıl hikayeler çıkar biliyorum ama yazmak, onların yaşadıkları acıların edebiyatını yapmak gibi geliyor ve kendimi kötü hissediyorum. Asıl mesele, onların yaşadığı acıları yazmaya cesaret edemiyorum. Acılarının hafifleyeceğine inancım olsaydı belki yazmak daha kolay olurdu benim için.'
- 'Gözün Kalır Geride'
Selami Güder, 2013 ve 2015'de yayımladığı deneme ve öykü kitaplarının ardından, geçen ay çıkardığı 'Gözün Kalır Geride' isimli kitabıyla yeniden okuyucusuyla buluştu.
Toplam 18 öykünün yer aldığı kitabı üzerine bilgi veren Güder, 'Yazdıklarım bire bir yaşadıklarım değildir ama yazdığım her bir satırın kalbimde ve aklımda bir karşılığı vardır.' şeklinde konuştu.
Güder, öykülerinde ironi kullanmayı ve kara mizah yapmayı tercih ettiğini belirterek, çuvaldızı kendisine batırmayı sevdiğini dile getirdi.
Güder, MGV Yayınları'ndan çıkan kitabına ilişkin şunları kaydetti:
'Muzaffer, başarmış insanların gözü kalmaz sanıyorsak aldanıyoruz. Bir hayal biter, bir hayal başlar. Gerçekleşen her bir hedef kendi içinde yeni hedeflerin tohumlarını taşır. Aksi halde, amaç biterse hayat biter. Muhakkak bir hedefe giden yolda ölür insan, bir şeyler yarım kalır. Hatta bazen öyle olur ki kelime-i tevhid dilimizde yarım kalır. Bu durumda gözümüzün geride kalmaması olası değildir. Kendi kendime de 'Güzel bir hayat yaşa, güzel bir hikayen olsun, gözün geride kalmasın' diyorum hep fakat bunu derken bile gözümün geride kalacağını biliyorum.'