CHP Heyetinden Filistin'in Ankara Büyükelçiliğine Destek Ziyareti
Grup Başkanvekili Altay: 'Mescidi Aksa'nın ibadete kapatılması CHP ve aziz milletimiz bakımından kabul edilebilir bir durum değildir' 'Müslümanların, onurları incitilmeden, gururları rencide edilmeden, onurlu bir şekilde ve özgürce Mescidi Aksa'da namaz kılmaları en temel haklarıdır. Sorunun barışçıl, uzlaşmacı ve karşılıklı saygı çerçevesi dışında bir çözümü olduğuna da inanmıyoruz'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Mescid-i Aksa'nın İsrail tarafından ibadete kapatılmasıyla ilgili, 'Müslümanların onurları incitilmeden, gururları rencide edilmeden, onurlu bir şekilde ve özgürce Mescid-i Aksa'da namaz kılmaları en temel haklarıdır. Sorunun barışçıl, uzlaşmacı ve karşılıklı saygı çerçevesi dışında bir çözümü olduğuna da inanmıyoruz.' dedi.
Altay, Gaye Usluer, Mehmet Bekaroğlu ve Murat Emir'in de aralarında olduğu bir grup CHP milletvekiliyle Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa'yı ziyaret etti.
Basına kapalı yaklaşık yarım saat süren ziyaretin ardından Altay, heyet adına Büyükelçilik önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Ziyareti kardeş olarak gördükleri Filistin halkıyla dayanışmak için gerçekleştirdiklerini belirten Altay, ziyarette Büyükelçi Mustafa'dan bölgede endişeyle izledikleri gelişmelerle ilgili bilgi alma fırsatı bulduklarını söyledi.
Yaşananlarla ilgili tutumlarını Büyükelçi Mustafa'ya aktardıklarını ve ihtiyaç duyulan katkıyı vermeye hazır olduklarını ilettiklerini ifade eden Altay, şöyle devam etti:
'Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması CHP ve aziz milletimiz bakımından kabul edilebilir bir durum değildir. Yani ibadete kısmen açık, X-ray ile açık, taciz ederek açık. Biz orada Müslümanların onurlarını korumak için Mescid-i Aksa'nın dışında değişik bölgelerde namaz kıldıklarını biliyoruz. Müslümanların, onurları incitilmeden, gururları rencide edilmeden, onurlu bir şekilde ve özgürce Mescid-i Aksa'da namaz kılmaları en temel haklarıdır. Sorunun barışçıl, uzlaşmacı ve karşılıklı saygı çerçevesi dışında bir çözümü olduğuna da inanmıyoruz. Hele hele ibadet eden bir insana, namaz kılan bir insana tekme atılmasını kabul etmemiz mümkün değil. Buna bir sıfat dahi bulamıyorum. Barbarlık, şu ya da bu, çok hafif kalır. Bunu kabul etmemiz, buna seyirci kalmamız mümkün değil. Kudüs'te yaşanan gerilimi ve şiddeti kaygıyla, bir parça da nefretle izliyoruz. İzlemekle yetinmiyoruz, değerlendirmelerimizi, önerilerimizi hükümete ilettik, iletiyoruz, ileteceğiz.'
- 'Türkiye, İsrail ve Filistin ile sıcak ilişki kurabilen tek ülke'
Altay, Harem-i Şerif'in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı göstermenin her şeyden önce insani ve hukuki bir sorumluluk ve zorunluluk olduğunun altını çizerek, 'Kim olursa olsun Harem-i Şerif'in tarihsel statüsüne, kutsiyetine saygı göstermek zorundadır. Aynı şekilde İstanbul'da Neve Şalom Sinagoguna yönelik tutum ve saldırıyı da bölgedeki barışa katkı vermekten ziyade Kudüs'teki gerilimi tırmandırmaktan başka hiçbir şeye yaramayacak bir provokasyon olarak gördüğümüzü de belirtmem gerekir.' dedi.
Türkiye'nin hem İsrail hem de Filistin ile sıcak ve sıkı ilişki kurabilen tek bölge ülkesi olduğuna dikkati çeken Altay, Türkiye'nin bu konudaki avantaj, imkan ve kabiliyetini iç politika malzemesi olarak değil, Kudüs'te ve bölgede barışa hizmet edecek bir perspektifle kullanmasında büyük yarar olduğunu bildirdi.
- 'Kudüs, çatışmayla anılan bir mekan olamaz'
Altay, İsrail'in her şeyden önce inanç ve ibadet özgürlüğüne saygı göstermek zorunda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Üç İbrahimi dinin tarihsel mekanında çatışma yakışmamaktadır. Kudüs, çatışmayla anılan bir mekan olamaz. Kudüs, tüm dünya için olsa olsa barış, hoşgörü, uzlaşma ve dayanışmanın adresi olur. Türkiye, Birleşmiş Milletler kararı çerçevesinde iki devlet esasına dayalı bölge barışının tesisi için aktif ama samimi tutum takınmak zorundadır. Dinler arası çatışmanın tarafı olmaktan çok, evrensel değerlerin, hukuk normlarının öngördüğü şekilde meseleye bakmak önem taşımaktadır. Filistin halkı yalnız değildir. Yüzyıllık bir direnişin destanını yazan Filistin halkının, başkenti Kudüs olan Filistin'de özgürce ibadetini yapacağı, yaşamını sürdüreceği günlere erişmesi Cumhuriyet Halk Partimizin en temel arzusu ve siyasi yaklaşımıdır.'
Kaynak: AA
Altay, Gaye Usluer, Mehmet Bekaroğlu ve Murat Emir'in de aralarında olduğu bir grup CHP milletvekiliyle Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa'yı ziyaret etti.
Basına kapalı yaklaşık yarım saat süren ziyaretin ardından Altay, heyet adına Büyükelçilik önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Ziyareti kardeş olarak gördükleri Filistin halkıyla dayanışmak için gerçekleştirdiklerini belirten Altay, ziyarette Büyükelçi Mustafa'dan bölgede endişeyle izledikleri gelişmelerle ilgili bilgi alma fırsatı bulduklarını söyledi.
Yaşananlarla ilgili tutumlarını Büyükelçi Mustafa'ya aktardıklarını ve ihtiyaç duyulan katkıyı vermeye hazır olduklarını ilettiklerini ifade eden Altay, şöyle devam etti:
'Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması CHP ve aziz milletimiz bakımından kabul edilebilir bir durum değildir. Yani ibadete kısmen açık, X-ray ile açık, taciz ederek açık. Biz orada Müslümanların onurlarını korumak için Mescid-i Aksa'nın dışında değişik bölgelerde namaz kıldıklarını biliyoruz. Müslümanların, onurları incitilmeden, gururları rencide edilmeden, onurlu bir şekilde ve özgürce Mescid-i Aksa'da namaz kılmaları en temel haklarıdır. Sorunun barışçıl, uzlaşmacı ve karşılıklı saygı çerçevesi dışında bir çözümü olduğuna da inanmıyoruz. Hele hele ibadet eden bir insana, namaz kılan bir insana tekme atılmasını kabul etmemiz mümkün değil. Buna bir sıfat dahi bulamıyorum. Barbarlık, şu ya da bu, çok hafif kalır. Bunu kabul etmemiz, buna seyirci kalmamız mümkün değil. Kudüs'te yaşanan gerilimi ve şiddeti kaygıyla, bir parça da nefretle izliyoruz. İzlemekle yetinmiyoruz, değerlendirmelerimizi, önerilerimizi hükümete ilettik, iletiyoruz, ileteceğiz.'
- 'Türkiye, İsrail ve Filistin ile sıcak ilişki kurabilen tek ülke'
Altay, Harem-i Şerif'in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı göstermenin her şeyden önce insani ve hukuki bir sorumluluk ve zorunluluk olduğunun altını çizerek, 'Kim olursa olsun Harem-i Şerif'in tarihsel statüsüne, kutsiyetine saygı göstermek zorundadır. Aynı şekilde İstanbul'da Neve Şalom Sinagoguna yönelik tutum ve saldırıyı da bölgedeki barışa katkı vermekten ziyade Kudüs'teki gerilimi tırmandırmaktan başka hiçbir şeye yaramayacak bir provokasyon olarak gördüğümüzü de belirtmem gerekir.' dedi.
Türkiye'nin hem İsrail hem de Filistin ile sıcak ve sıkı ilişki kurabilen tek bölge ülkesi olduğuna dikkati çeken Altay, Türkiye'nin bu konudaki avantaj, imkan ve kabiliyetini iç politika malzemesi olarak değil, Kudüs'te ve bölgede barışa hizmet edecek bir perspektifle kullanmasında büyük yarar olduğunu bildirdi.
- 'Kudüs, çatışmayla anılan bir mekan olamaz'
Altay, İsrail'in her şeyden önce inanç ve ibadet özgürlüğüne saygı göstermek zorunda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Üç İbrahimi dinin tarihsel mekanında çatışma yakışmamaktadır. Kudüs, çatışmayla anılan bir mekan olamaz. Kudüs, tüm dünya için olsa olsa barış, hoşgörü, uzlaşma ve dayanışmanın adresi olur. Türkiye, Birleşmiş Milletler kararı çerçevesinde iki devlet esasına dayalı bölge barışının tesisi için aktif ama samimi tutum takınmak zorundadır. Dinler arası çatışmanın tarafı olmaktan çok, evrensel değerlerin, hukuk normlarının öngördüğü şekilde meseleye bakmak önem taşımaktadır. Filistin halkı yalnız değildir. Yüzyıllık bir direnişin destanını yazan Filistin halkının, başkenti Kudüs olan Filistin'de özgürce ibadetini yapacağı, yaşamını sürdüreceği günlere erişmesi Cumhuriyet Halk Partimizin en temel arzusu ve siyasi yaklaşımıdır.'