Çocukların İşitme Kaybı Eğitimini Engelliyor
İşitme azlığı, yaşamın her döneminde hayat kalitesini etkileyen önemli bir sorun olmakla birlikte çocuklarda bu durumun erişkinlere kıyasla çok daha önemli olduğu belirtildi.

Çocuklardaki işitme kayıplarının bir diğer önemli özelliğinin ise fark edilmelerinin genelde zor olması olduğunu ifade eden Ünal, "İlkokul çağındaki çocukların bile çoğu işitme azlıkları olduğunu fark edemez ve bunu ifade edemezler. Bu yüzden bu işitme azlıklarının tanısı hemen daima ailenin veya öğretmenin şüphelenmesi ya da başka sebeple yapılan bir muayenede fark edilerek koyulur. İşitme kaybı çocuğun eğitimini de önemli ölçüde etkilemektedir. İşitme kaybı olan çocuk kendisinden beklendiği gibi sosyalleşemez, konuşma becerisi kazanamaz. Çevreye ilgisi zayıf olur. İçe dönük ya da agresif olabilir. Tüm bunlarla birlikte sanki zeka geriliği varmış gibi bir izlenim oluşturabilir" diye konuştu.
Son yıllarda yapılan yeni doğan taramaları ile doğumsal işitme azlıklarının büyük oranda yakalandığını belirten Ünal, "İşitsel destek ve özel eğitim programlarına alınabilmektedir. Ancak ilerleyen çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar ya da belirtileri geç ortaya çıkan genetik sebeplerle oluşan işitme kayıpları için standart bir takip düzeni yoktur" dedi.
