SAÜ'lü Akademisyenler Adıyaman Depremini İnceledi

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AYM), 2 Mart’ta Adıyaman’ın Samsat ilçesinde meydana gelen depremi ve sonuçlarını inceledi. Merkez, incelemenin sonucunu rapor olarak yayımladı.

SAÜ'lü Akademisyenler Adıyaman Depremini İnceledi
Samsat’ta 2 Mart 2017 tarihinde saat 14.07’de 5,5 büyüklüğünde bir deprem ve devamında 4 büyüklüğüne varan artçı depremler meydana gelmiş, maddi hasara yol açan depremlerde ise can kaybı yaşanmamıştı. Sakarya Üniversitesi AYM’nin organizasyonunda SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Merkez Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Emrah Doğan, Deprem İhtisas Grubu başkanı Yrd. Doç. Dr. Zeki Özcan, üyeler Doç. Dr. Aşkın Özocak ve Yrd. Doç. Dr. Necati Mert, söz konusu depremi araştırmak amacıyla 9-10 Mart tarihlerinde bölgeye bir teknik çalışma ziyaretinde bulundular. Yapılan inceleme sonucu ortaya çıkan bu raporda, Adıyaman il merkezi, Kahta ve Samsat ilçeleri, Taşkuyu ve Akdamar köylerinde yapılan çalışmalara yer verildi.

Rapora göre Adıyaman il merkezinde herhangi bir hasar görülmediği, Kahta ilçe merkezinde ve Cendere köprüsü, Kahta kalesi, Karakuş tümülüsü gibi zengin bir kültürel mirasa sahip olan Kahta vadisinde de deprem hasarına rastlanmadığı bilgisine yer verildi.



“Yapılarda ciddi eksiklikler var”

Samsat ilçesinde betonarme olarak inşa edilen kamu binalarından Samsat Kaymakamlığı, Çok Programlı Anadolu Lisesi, Anadolu İmam Hatip Ortaokulu, Emniyet Müdürlüğü ve Samsat Belediyesi binalarının incelendiği belirtilen raporda, incelenen betonarme binalarda beton kalitesinin zayıflığı, yetersiz taşıyıcı eleman boyutları, kalitesiz ve yanlış işçilik gibi Türkiye’deki önemli depremlerden sonra görülen olumsuzlukların bu depremden sonra da görüldüğü kaydedildi. Yığma ve betonarme yapıların çoğunda eleme ve yıkama yapılmadan dere malzemesinin kullanılmasının beton kalitesinin düşmesine ve hasar almasına neden olduğu ifade edilen raporda, “Betonarme elemanların içinde 80-120 milimetre boyutunda dere taşı (kaya) çok sık karşılaşılmıştır. Donatı işçiliği de son derece özensizdir. Kolonlarda 1,4 metreye varan etriye aralığı görülmüştür. Beton dökümünden sonra betonarme elemanlara bakım yapılmadığı da incelemelerden anlaşılmaktadır. Samsat Belediyesi hizmet binası, ifade edilen kusurların hemen hemen hepsini barındırdığından ağır hasar almıştır. Betonarme binalarda kalkan duvarların yüksek ve hatılsız yapılması da ciddi duvar düşmeleri ve hasarlarına neden olmuştur. 2007 TDY esaslarına göre inşa edilen lojman ve okul gibi yeni kamu yapılarının taşıyıcı sistemlerinde hasar görülmemekle birlikte taşıyıcı olmayan elemanlarda işçilik hatalarından kaynaklı hasarlar meydana gelmiş ve yapılar kullanılamaz duruma düşmüştür” denildi.

“Tekniğe uymadan ve özensiz yapılan eklemeler tehlikeli”

Raporun devamında, “Samsat ilçesi, eski Samsat yerleşiminin Atatürk Baraj Gölü suları altında kalacağı için bugünkü yerine 1986-1989 yılları arasında taşınarak yeniden kurulmuştur. Yaklaşık 30 yıl önce yapılan bu konutlar yığma yapı tekniği ile tek katlı olarak inşa edilmiştir. Bazı konutların ahır ve samanlık eklentileri de bulunmaktadır. Zaman içinde bu konutlarda ihtiyaçların değişmesi nedeni ile oda büyütme, pencere, kapı boyutlarında ve yerlerinde değişiklikler, ahşap çatıyı kaldırıp, ağır betonarme döşeme ve parapet duvarları ilave gibi değişiklikler yapılmıştır. Yığma yapı tekniğine uyulmadan ve özensiz işçilik ile yapılan bu değişiklikler yapıların önemli hasarlar almasına neden olmuştur. İlk yapıldığı şekli ile günümüze kadar gelen yapılarda ise hasar yok denecek kadar azdır.

Taşkuyu ve Akdamar köyleri Samsat ilçesine bağlı en yakın ve en büyük köylerdir. Bu köylerde bulunan briket, kerpiç ve taş yığma yapılarda önemli hasarlar gözlenmiştir. Çoğu 40-50 yıllık olan, ekonomik ömrünü tamamlamış kerpiç yığma yapılarda duvar çatlakları, ayrılmalar ve devrilmeler, toprak çatının çökmesi gibi ağır hasarlar meydana gelmiştir. Kerpiç bina yapım tekniğinde olmayan, ahşap çatı kirişlerinin üzerine 250 mm kalınlığında beton döşeme yapıldığı ve yapının yıkıldığı da gözlenmiştir. Yığma yapı tekniği ile moloz taş kullanılarak inşa edilen Taşkuyu köy camisinin de ağır hasarlı-yıkık olduğu gözlenmiştir. Yapının inşasında düşey hatılların yapılmaması ve ağır betonarme tavan/kubbenin bulunması yapının hasar görmesinde etkili olduğu değerlendirilmiştir. İnceleme yapılan bölgede zemin sıvılaşması, heyelan, kaya düşmesi gibi zemin kaynaklı herhangi bir hasara rastlanılmamıştır” ifadelerine yer verildi.



“Barajların güvenliği”

Raporun sonunda ise, “Hasarları incelenen Samsat depreminin de Samsat fayı üzerinde meydana gelmiş olması ikincil fayların da deprem tehlike kaynağı olarak düşünülmesi gereğini ortaya koymaktadır. Samsat depremi ile gündeme gelen konulardan biri de depremler karşısında barajların güvenliğidir. Samsat depremi Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın yaklaşık 15 kilometre kuzeydoğusunda meydana gelmiştir. Doğu Anadolu Fayının batıya doğru uzanan bir kolu üzerindeki Sürgü Fayı üzerinde 1986 yılında meydana gelen deprem Sürgü Baraj gövdesinde hasara yol açmıştır” denildi.
Kaynak: İHA