25 Haziran 'Dünya Güzel Koku Günü' Kutlanıyor
Koku Kültürü Derneği tarafından 25 Haziran 2015 yılında Osmanlı koku kültüründen yola çıkılarak bugün günümüze ışık tutan özel kokuların ülkemizde ve dünyada yeniden tanıtılması amacıyla başlatılan “Dünya Güzel Koku Günü” kutlanıyor.
Koku Kültürü Derneği tarafından 25 Haziran 2015 yılında başlatılan “Dünya Güzel Koku günü” kutlanmaya devam ediyor.Bu kapsamda geleneksel olarak düzenlenen konferans ve programlarla Osmanlı’nın koku kültüründen yola çıkılarak günümüze ışık tutan özel kokuların insanlar üstündeki psikolojik etkileri, tedavi amacıyla kullanım şekilleri, kokunun tat alımındaki etkileri gibi birçok yönüyle ülkemizde ve dünyada yeniden tanıtılması amaçlanıyor.
“Hediye edilmek üzere özel kokular hazırlanırdı”
Koku Kültürü Derneği Başkanı Araştırmacı Sosyolog Bihter Türkan Ergül,Osmanlı zamanında hediye edilmek üzere özel kokuların hazırlandığına değinerek, “Padişah, Sadrazam ve Veziriazamların yer aldığı Ramazan Bayram namazlarının akabinde bayramlaşma törenine geçilmesi sonrasında halkın dertleri dinlenip, ihtiyaçları karşılanır ve duaları alınırdı. Maddi yardım yapılır, hediyeler ihsan edilirdi. Saray halkı, Seyfiye, İlmiye, Kalemiye Reaya, Tebaa, Ulemaya hediye edilmek üzere kokular hazırlanırdı”dedi.
“İslam dininde güzel kokuların kullanımı sünnettir”
Ergül, “İslam dini güzel kokuların kullanımını sünnet olarak kabul eder. Peygamber Efendimiz, günlük hayatında, yanında ’sükke’ tabir edilen bir koku kutusu bulundurur ve ondan sürünürdü. Özellikle yolculuklarında birlikte götürülmesi gereken eşyası arasında bir de koku şişesi yer almaktaydı” şeklinde konuştu.
“Hastaların tedavisinde bile kokular kullanılırdı”
Ergül, Osmanlı’da gündelik hayatta en çok kullanılan kokuların gül, misk ve amber olduğunu söyleyerek, “Osmanlı İmparatorluğu döneminde hastaların tedavisinde bile kokular kullanılırdı. O dönemlerden Osmanlı saraylarına kadar uzanan koku, aslında bizim kültürümüzün önemli bir parçasıdır. Zamanla birçok maneviyatımızı geride bırakmışız ama şimdi bu maneviyatlarımızı yeniden gün ışığına çıkartıyoruz”ifadelerini kullandı.
Koku Kültürü Derneği tarafından önümüzdeki yıl düzenlenecek festivalde koku yarışmaları, çekilişler, farklı koku şişeleri ve çiçeklerin sergilerinin bulunacağı bu etkinlikte konferanslar ve eğitimler yer alacak.
Kaynak: İHA
“Hediye edilmek üzere özel kokular hazırlanırdı”
Koku Kültürü Derneği Başkanı Araştırmacı Sosyolog Bihter Türkan Ergül,Osmanlı zamanında hediye edilmek üzere özel kokuların hazırlandığına değinerek, “Padişah, Sadrazam ve Veziriazamların yer aldığı Ramazan Bayram namazlarının akabinde bayramlaşma törenine geçilmesi sonrasında halkın dertleri dinlenip, ihtiyaçları karşılanır ve duaları alınırdı. Maddi yardım yapılır, hediyeler ihsan edilirdi. Saray halkı, Seyfiye, İlmiye, Kalemiye Reaya, Tebaa, Ulemaya hediye edilmek üzere kokular hazırlanırdı”dedi.
“İslam dininde güzel kokuların kullanımı sünnettir”
Ergül, “İslam dini güzel kokuların kullanımını sünnet olarak kabul eder. Peygamber Efendimiz, günlük hayatında, yanında ’sükke’ tabir edilen bir koku kutusu bulundurur ve ondan sürünürdü. Özellikle yolculuklarında birlikte götürülmesi gereken eşyası arasında bir de koku şişesi yer almaktaydı” şeklinde konuştu.
“Hastaların tedavisinde bile kokular kullanılırdı”
Ergül, Osmanlı’da gündelik hayatta en çok kullanılan kokuların gül, misk ve amber olduğunu söyleyerek, “Osmanlı İmparatorluğu döneminde hastaların tedavisinde bile kokular kullanılırdı. O dönemlerden Osmanlı saraylarına kadar uzanan koku, aslında bizim kültürümüzün önemli bir parçasıdır. Zamanla birçok maneviyatımızı geride bırakmışız ama şimdi bu maneviyatlarımızı yeniden gün ışığına çıkartıyoruz”ifadelerini kullandı.
Koku Kültürü Derneği tarafından önümüzdeki yıl düzenlenecek festivalde koku yarışmaları, çekilişler, farklı koku şişeleri ve çiçeklerin sergilerinin bulunacağı bu etkinlikte konferanslar ve eğitimler yer alacak.