Fas Körfez Krizinde Arabulucu Olmak İstiyor
Rabat 5. Muhammed Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Yaymut: 'Körfezde yaşanan mevcut kriz derin ve çok stratejik, bu yüzden Fas denge politikası izliyor' Faslı Akademisyen Elhu: 'Fas kardeş ülke olarak nitelendirdiği Körfez ülkelerinin iç işlerine karışmayacağını belirterek tarafsız bir duruşu benimsedi'
MEHMET AKİF TURAN - Fas, Körfez ülkelerinde yaşanan krizin ardından yaptığı açıklamalarda kardeş ülkeler arasında yaşanan krizde taraf tutmayacaklarını, Fas'ın itidalden yana olduğu ve diyalog yolunun açılması için çaba sarf edeceği yönünde açıklama yaptı.
Fas’ın körfez krizine ilişkin tutumunu AA muhabirine değerlendiren Rabat 5. Muhammed Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Halid Yaymut, 'Körfezde yaşanan mevcut kriz derin ve çok stratejik, bu yüzden Fas denge politikası izliyor.' dedi.
Fas, Körfez ülkeleri arasında yaşanan çekişmede, çatışmaların arkasından sürüklenmek istemediğini belirten Haymut, 'Fas Körfez ülkeleriyle ilişkisinin stratejik öneminin farkında olarak hareket ediyor. Diğer yandan Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Birliği, Cezayir ile ilişkiler, Afrika Birliği ve Afrika Ülkeleri ile olan siyasi durumuna bağlı olarak hareket etmek durumunda olduğunu kaydetti.
Körfez ülkeleri ile Fas'ın Afrika Kıtası'nda ismi konulmamış üst düzey ilişkisi olduğunu belirten Yaymut, Körfez ülkeleri ile Fas’ın özellikle tarım alanında Afrika’da bir çok projeyi ortak komisyonlarla yürüttüklerini belirtti.
Haymut, Körfez ülkeleri ile ikili ilişkileri güçlü olan Fas, Kuveyt’in girişimleriyle başlatılan arabuluculuk çalışmalarına destek olmak, tarafların onayıyla krizin çözümü için diplomatik rol almak istediğini söyledi.
- 'Fas dış politikasını değiştirdi'
Londra merkezli Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapan Muhammed Mesabih ise krize ilişkin yaptığı açıklamada, Fas son yıllarda dış politikasında değişikliğe giderek, Ortadoğu’daki çatışmalardan uzak durmayı tercih ettiğini ve dış politikasını buna göre dizayn ettiğini belirtti.
Fas'ın çatışmaların yaşandığı krizlerde 'uzak durma politikasını' seçtiğini belirten Mesabih, 'Son yıllarda yaşanan en önemli hadiselerden Mısır’daki askeri darbede, Suriye’de ve en son Körfezde yaşanan krizde Fas’ın politikasını değiştirdiğini görüyoruz. Artık Arap ülkelerinin meselelerinde Fas’ın daha uzak bir pozisyon aldığı apaçık ortada. Körfezde yaşanan krizi sadece ekonomik bir hamle olarak değerlendirerek siyasi anlaşmazlıklarda taraf olmaktan kaçındı.' dedi.
Arap ülkeleri arasında sona ermeyen çatışmalardan dolayı Kral 6. Muhammed’in Arap Birliği toplantılarına iştirak etmediğine dikkati çeken Mesabih, Fas’ın bu politikasına rağmen Körfezdeki ülkelerle ekonomik ilişkilerini taraflar arasında ayırım yapmadan sürdürmekte olduğunu söyledi.
- Fas krizde arabulucu olmak istiyor
Körfez krizini değerlendiren bir diğer Faslı Akademisyen Sabri Elhu, Fas’ın körfez krizine ilişkin tutumunun dengeli olduğu ve taraf tutmadan herkese aynı mesafede durarak arabuluculuk yapmak istediğini belirtti.
Fas’ın kriz esnasında sessiz kaldığı fakat daha sonra yaptığı açıklamada taraflara itidal çağrısında bulunduğunu hatırlatan Elhu, 'Fas Körfez krizine ilişkin yaptığı ilk açıklamada taraflara aynı mesafede olduğunu belirtti. Ayrıca Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve diğer ülkelerin dini aşırılığa karşı Katar’a yaptırım uygulamaya davet etmesine rağmen, Fas kardeş ülke olarak nitelendirdiği Körfez ülkelerinin iç işlerine karışmayacağını belirterek tarafsız bir duruşu benimsedi.' dedi.
Ülkesinin 'bağımsız' bir tavır sergilediğine dikkati çeken Elhu, 'Taraflardan bağımsız hareket etmek, her tarafa eşit mesafede kalarak politika izlemek taraflar arasında köprü olmak için çok önemli. Fas, Körfez krizinde taraf olan ülkelere gönderdiği mesajda, tarafların şikayetlerini, taleplerini ve anlaşmazlıkları anladığını bunları not aldığını ve bu ülkeler arasında diyalog yolunun açılması için arabuluculuk yapmak istediğini açıkça gösterdi.' diye konuştu.
Krizin başlangıcında sessiz kalan Fas, ilerleyen süreç içerisinde yaptığı ilk açıklamada, Kral 6. Muhammed’in krizi yakından takip ettiği, Fas’ın itidalden yana olduğu bu yüzden krizin çözümüne yönelik Kraliyet nezdinde girişimde bulundukları belirtilmişti.
Sürecin devamında yapılan açıklamalarda ise Fas'ın, bölgede yaşanan krizi kendi menfaati için kullanarak bölgedeki konumunu güçlendirmeye çalışan Arap ülkeleri haricindeki herhangi bir tarafı desteklemesinin mümkün olmayacağı vurgulanmıştı.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita’yı, bölgede devam eden krizin çözümüne yönelik temaslarda bulunması için görevlendiren 6. Muhammed, geçen pazar günü Katar’a gıda gönderilmesi yönünde talimat vermişti.
Kaynak: AA
Fas’ın körfez krizine ilişkin tutumunu AA muhabirine değerlendiren Rabat 5. Muhammed Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Halid Yaymut, 'Körfezde yaşanan mevcut kriz derin ve çok stratejik, bu yüzden Fas denge politikası izliyor.' dedi.
Fas, Körfez ülkeleri arasında yaşanan çekişmede, çatışmaların arkasından sürüklenmek istemediğini belirten Haymut, 'Fas Körfez ülkeleriyle ilişkisinin stratejik öneminin farkında olarak hareket ediyor. Diğer yandan Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Birliği, Cezayir ile ilişkiler, Afrika Birliği ve Afrika Ülkeleri ile olan siyasi durumuna bağlı olarak hareket etmek durumunda olduğunu kaydetti.
Körfez ülkeleri ile Fas'ın Afrika Kıtası'nda ismi konulmamış üst düzey ilişkisi olduğunu belirten Yaymut, Körfez ülkeleri ile Fas’ın özellikle tarım alanında Afrika’da bir çok projeyi ortak komisyonlarla yürüttüklerini belirtti.
Haymut, Körfez ülkeleri ile ikili ilişkileri güçlü olan Fas, Kuveyt’in girişimleriyle başlatılan arabuluculuk çalışmalarına destek olmak, tarafların onayıyla krizin çözümü için diplomatik rol almak istediğini söyledi.
- 'Fas dış politikasını değiştirdi'
Londra merkezli Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapan Muhammed Mesabih ise krize ilişkin yaptığı açıklamada, Fas son yıllarda dış politikasında değişikliğe giderek, Ortadoğu’daki çatışmalardan uzak durmayı tercih ettiğini ve dış politikasını buna göre dizayn ettiğini belirtti.
Fas'ın çatışmaların yaşandığı krizlerde 'uzak durma politikasını' seçtiğini belirten Mesabih, 'Son yıllarda yaşanan en önemli hadiselerden Mısır’daki askeri darbede, Suriye’de ve en son Körfezde yaşanan krizde Fas’ın politikasını değiştirdiğini görüyoruz. Artık Arap ülkelerinin meselelerinde Fas’ın daha uzak bir pozisyon aldığı apaçık ortada. Körfezde yaşanan krizi sadece ekonomik bir hamle olarak değerlendirerek siyasi anlaşmazlıklarda taraf olmaktan kaçındı.' dedi.
Arap ülkeleri arasında sona ermeyen çatışmalardan dolayı Kral 6. Muhammed’in Arap Birliği toplantılarına iştirak etmediğine dikkati çeken Mesabih, Fas’ın bu politikasına rağmen Körfezdeki ülkelerle ekonomik ilişkilerini taraflar arasında ayırım yapmadan sürdürmekte olduğunu söyledi.
- Fas krizde arabulucu olmak istiyor
Körfez krizini değerlendiren bir diğer Faslı Akademisyen Sabri Elhu, Fas’ın körfez krizine ilişkin tutumunun dengeli olduğu ve taraf tutmadan herkese aynı mesafede durarak arabuluculuk yapmak istediğini belirtti.
Fas’ın kriz esnasında sessiz kaldığı fakat daha sonra yaptığı açıklamada taraflara itidal çağrısında bulunduğunu hatırlatan Elhu, 'Fas Körfez krizine ilişkin yaptığı ilk açıklamada taraflara aynı mesafede olduğunu belirtti. Ayrıca Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve diğer ülkelerin dini aşırılığa karşı Katar’a yaptırım uygulamaya davet etmesine rağmen, Fas kardeş ülke olarak nitelendirdiği Körfez ülkelerinin iç işlerine karışmayacağını belirterek tarafsız bir duruşu benimsedi.' dedi.
Ülkesinin 'bağımsız' bir tavır sergilediğine dikkati çeken Elhu, 'Taraflardan bağımsız hareket etmek, her tarafa eşit mesafede kalarak politika izlemek taraflar arasında köprü olmak için çok önemli. Fas, Körfez krizinde taraf olan ülkelere gönderdiği mesajda, tarafların şikayetlerini, taleplerini ve anlaşmazlıkları anladığını bunları not aldığını ve bu ülkeler arasında diyalog yolunun açılması için arabuluculuk yapmak istediğini açıkça gösterdi.' diye konuştu.
Krizin başlangıcında sessiz kalan Fas, ilerleyen süreç içerisinde yaptığı ilk açıklamada, Kral 6. Muhammed’in krizi yakından takip ettiği, Fas’ın itidalden yana olduğu bu yüzden krizin çözümüne yönelik Kraliyet nezdinde girişimde bulundukları belirtilmişti.
Sürecin devamında yapılan açıklamalarda ise Fas'ın, bölgede yaşanan krizi kendi menfaati için kullanarak bölgedeki konumunu güçlendirmeye çalışan Arap ülkeleri haricindeki herhangi bir tarafı desteklemesinin mümkün olmayacağı vurgulanmıştı.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita’yı, bölgede devam eden krizin çözümüne yönelik temaslarda bulunması için görevlendiren 6. Muhammed, geçen pazar günü Katar’a gıda gönderilmesi yönünde talimat vermişti.