Ramazanda Gargara Kullananlar Dikkat!
İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu, Ramazan ayında özellikle sosyal yaşamı olumsuz etkileyen ağız kokusunu yenmenin püf noktalarını verdi. Doğru besinleri tüketme, fırça seçimi ve fırçalama teknikleri hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu gargara kullanımında ise uyardı.
Ramazan ayında tüm gün süren açlık ve sıvı tüketilmemesi hem oruç tutan kişi için hem de çevresindekiler için oldukça rahatsız edici tablo oluşturmakta. İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cenker Zeki Koyuncuoğlu özellikle oruçluyken oluşan ağız kokusunun fizyolojik olduğuna dikkat çekti.
Ağız kokusu neden oluşur?
Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu uzun süreli aç kalmanın yanı sıra, patolojik olarak da ağız kokusunun oluşabileceğini belirterek; “Vücudumuz karbonhidratları değil de bizim yedek depolarımız proteinleri parçaladığı için ağız kokusu ortaya çıkar ve bu da fizyolojiktir. Ancak çürükler, hastanın var olan diş hastalığı, gömülü 20’lik dişlerin yarım olarak çıkması bu tip etkenler de ciddi bir şekilde ağız kokusunun ortaya çıkmasına sebep oluyor” dedi.
Macunsuz doğru fırça ve fırçalama tekniği
Diş hekimleri olarak ağız ve diş sağlığının önemi için günde iki kez dişlerin fırçalanması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, “ İftarda ve sahurda yapmış olduğumuz doğru teknik ve fırça ile yapılan fırçalama yeterli olacaktır. Ancak aralardaki fırçalama yapılırken diyanetin vermiş olduğu bir takım fetvalarla farklılıklar olabiliyor. Kişilerin içlerinin rahat etmesi durumunda macunsuz da dişlerini fırçalayabilirler. Ancak doğru teknik ve doğru fırçayla. Dişler, ağzın her yerine ulaşabilen, küçük başlıklı olarak tabir edilen, kıl uçları yuvarlatılmış, düz saplı, olağanüstü özellikleri olmayan, yumuşak bir fırça ile fırçalanabilir. Doğru teknik ise, ağzın her yerini eşit sürelerde fırçalayabileceğimiz farklı basınçlar kullanacağımız bir fırçalama tekniğidir” diye konuştu.
Hangi besinleri tüketmeliyiz?
Protein kaynaklı besinlerin ağız kokusunda etken olduğuna da dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu doğru besin seçimi hakkında da şu bilgileri verdi: “Protein kaynaklı yiyecekler bir miktar ağız kokusuna neden olabiliyor. Yumurta ve süt ürünleri, peynir dâhil, bunların tüketimini azaltabiliriz. Ceviz, badem, yeşil çay, tarçın gibi ürünler iftarda da sahurda da tüketilebilir.”
Gargara seçimine dikkat!
Çoğu kişinin oluşan ağız kokusunu gidermek amacıyla gargara kullandığını ancak bu tür maskeleme yöntemlerinde dikkat edilecek hususların olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu şunları söyledi: “Halkımız kokuyu maskeleyecek şeylere yöneliyor. Bunların başında gargara geliyor. Ancak gargaralar kullanılırken içeriğine dikkat edilmiyor. Alkol içeriği olan gargaralar uzun süreli kullanılıyor ve bu da ağzımızda ciddi derecede tahribata yol açabiliyor. Aynı zamanda ağız kokusunu kısa süreli maskeleyip, sonrasında kokunun daha şiddetli olarak ortaya çıkmasına sebep oluyor. Çinko içerikli gargara ve macunların kullanılması ağız kokusunun hafifletilmesinde etkilidir.”
Kaynak: İHA
Ağız kokusu neden oluşur?
Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu uzun süreli aç kalmanın yanı sıra, patolojik olarak da ağız kokusunun oluşabileceğini belirterek; “Vücudumuz karbonhidratları değil de bizim yedek depolarımız proteinleri parçaladığı için ağız kokusu ortaya çıkar ve bu da fizyolojiktir. Ancak çürükler, hastanın var olan diş hastalığı, gömülü 20’lik dişlerin yarım olarak çıkması bu tip etkenler de ciddi bir şekilde ağız kokusunun ortaya çıkmasına sebep oluyor” dedi.
Macunsuz doğru fırça ve fırçalama tekniği
Diş hekimleri olarak ağız ve diş sağlığının önemi için günde iki kez dişlerin fırçalanması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu, “ İftarda ve sahurda yapmış olduğumuz doğru teknik ve fırça ile yapılan fırçalama yeterli olacaktır. Ancak aralardaki fırçalama yapılırken diyanetin vermiş olduğu bir takım fetvalarla farklılıklar olabiliyor. Kişilerin içlerinin rahat etmesi durumunda macunsuz da dişlerini fırçalayabilirler. Ancak doğru teknik ve doğru fırçayla. Dişler, ağzın her yerine ulaşabilen, küçük başlıklı olarak tabir edilen, kıl uçları yuvarlatılmış, düz saplı, olağanüstü özellikleri olmayan, yumuşak bir fırça ile fırçalanabilir. Doğru teknik ise, ağzın her yerini eşit sürelerde fırçalayabileceğimiz farklı basınçlar kullanacağımız bir fırçalama tekniğidir” diye konuştu.
Hangi besinleri tüketmeliyiz?
Protein kaynaklı besinlerin ağız kokusunda etken olduğuna da dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu doğru besin seçimi hakkında da şu bilgileri verdi: “Protein kaynaklı yiyecekler bir miktar ağız kokusuna neden olabiliyor. Yumurta ve süt ürünleri, peynir dâhil, bunların tüketimini azaltabiliriz. Ceviz, badem, yeşil çay, tarçın gibi ürünler iftarda da sahurda da tüketilebilir.”
Gargara seçimine dikkat!
Çoğu kişinin oluşan ağız kokusunu gidermek amacıyla gargara kullandığını ancak bu tür maskeleme yöntemlerinde dikkat edilecek hususların olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Koyuncuoğlu şunları söyledi: “Halkımız kokuyu maskeleyecek şeylere yöneliyor. Bunların başında gargara geliyor. Ancak gargaralar kullanılırken içeriğine dikkat edilmiyor. Alkol içeriği olan gargaralar uzun süreli kullanılıyor ve bu da ağzımızda ciddi derecede tahribata yol açabiliyor. Aynı zamanda ağız kokusunu kısa süreli maskeleyip, sonrasında kokunun daha şiddetli olarak ortaya çıkmasına sebep oluyor. Çinko içerikli gargara ve macunların kullanılması ağız kokusunun hafifletilmesinde etkilidir.”