BM İyi Niyet Elçisi Murad'dan Suriye'deki Savaşın Bitirilmesi Çağrısı
BM İyi Niyet Elçisi Murad: 'Savaş birçok kadının onurunu elinden alıyor ve geride sayısız yetim bırakıyor. Eğer dünya liderleri Suriye’deki bu kirli savaşı durdurmazsa, çok daha fazla masum insan yaşamını yitirecek'“Artık çoğu ülke sığınmacı kabul etmek istemiyor. Biz güvenli bölge oluşturulması için bütün devletlerden destek talep ediyoruz. Eğer bu sağlanabilirse bizler de kendi yurdumuza geri dönebiliriz.”
Birleşmiş Milletler (BM) İyi Niyet Elçisi Nadia Murad, Suriye'de 6 yıldır süren savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
BM Viyana Ofisi tarafından Suç Önleme ve Cezai Adalet Komisyonunun 26. Oturumu kapsamında düzenlenen yan etkinlikler çerçevesinde basın mensupları ile bir araya gelen Murad, terör örgütü DEAŞ’ın Yezidilere yönelik soykırımda bulunduğunu söyledi.
Murad, 21 yaşında örgüt tarafından kaçırılarak, köleleştirilmek istendiğine dikkati çekerek,'Bizler köylerde yaşayan kendi halinde masum insanlardık, hiçbir zaman böyle büyük bir terör örgütünün bize saldıracağı ve çevremizden birçok kişiyi öldürüp, esir alacağını düşünmemiştik.' ifadesini kullandı.
Murad, DEAŞ’ın Yezidi halkını din dışı olarak tanımladığını belirterek, kendi toplumundan 5 binin üzerinde erkeğin öldürüldüğünü, 6 bin 500’e yakın çocuk ve kadının esir alındığını aktardı.
Kaçırılan Yezidi çocuk ve kadınların hapishanelere gönderilmediğine değinen Murad, çocukların örgütün eğitim kaplarına götürülerek, terörist olmaları için eğitildiklerini dile getirdi.
Murad, bir çok Yezidi cocuğun halen DEAŞ’ın elinde olduğunu hatırlatarak, Irak ordusunun Musul’da DEAŞ’a yönelik yürüttüğü operasyonlar esnasında Yezidi bir çocuğun intihar bombacısı olarak kullanıldığı bilgisini paylaştı.
Kendisini konuşmaya iten nedenlere de işaret eden Murad, şöyle devam etti:
“DEAŞ’ın esaretinden kurtulmuş benim gibi birçok kişi yaşadıklarını aktardı ancak bu çok dikkat çekici olmadı. Benim annem, kardeşlerim ve çok sayıda Yezidi DEAŞ tarafından öldürüldü, özellikle teröristlerin biz kadınları köleleştirerek, onurumuzu kırması, beni toplum önünde konuşmaya, yaşananları anlatmaya yöneltti.”
Murad, örgütün esaretinden kurtularak hayatta kalmayı başarmış kadınlara sahip çıkılmasını noktasında kendisine destek olunmasını istedi.
Dünyada masum insanların yaşamlarına mal olan savaşların durdurulması çağrısında bulunan Murad, 'Bu savaş birçok kadının onurunu elinden alıyor ve geride sayısız yetim bırakıyor. Eğer dünya liderleri Suriye’deki bu kirli savaşı durdurmazsa, çok daha fazla masum insan yaşamını yitirecek. Her ne kadar DEAŞ’a yönelik mücadele veriliyorsa da örgüt halen aktif ve katliamlarına devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Birçok ülkede Yezidilerin kamplarda yaşadığını belirten Murad, “Artık çoğu ülke sığınmacı kabul etmek istemiyor. Biz güvenli bölge oluşturulması için bütün devletlerden destek talep ediyoruz. Eğer bu sağlanabilirse bizler de kendi yurdumuza geri dönebiliriz.” dedi.
DEAŞ tarafından 2011'de 21 yaşındayken kaçırılan Nadia Murad, daha sonra örgütten kaçmayı başararak Almanya'ya gelmişti. Eylül 2016'da BM İyi Niyet Elçisi ilan edilen, Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen Vaclav Havel Ödülü'nün bu yılki sahibi Murad, Nobel Barış Ödülü'ne de aday gösterilmişti.
Kaynak: AA
BM Viyana Ofisi tarafından Suç Önleme ve Cezai Adalet Komisyonunun 26. Oturumu kapsamında düzenlenen yan etkinlikler çerçevesinde basın mensupları ile bir araya gelen Murad, terör örgütü DEAŞ’ın Yezidilere yönelik soykırımda bulunduğunu söyledi.
Murad, 21 yaşında örgüt tarafından kaçırılarak, köleleştirilmek istendiğine dikkati çekerek,'Bizler köylerde yaşayan kendi halinde masum insanlardık, hiçbir zaman böyle büyük bir terör örgütünün bize saldıracağı ve çevremizden birçok kişiyi öldürüp, esir alacağını düşünmemiştik.' ifadesini kullandı.
Murad, DEAŞ’ın Yezidi halkını din dışı olarak tanımladığını belirterek, kendi toplumundan 5 binin üzerinde erkeğin öldürüldüğünü, 6 bin 500’e yakın çocuk ve kadının esir alındığını aktardı.
Kaçırılan Yezidi çocuk ve kadınların hapishanelere gönderilmediğine değinen Murad, çocukların örgütün eğitim kaplarına götürülerek, terörist olmaları için eğitildiklerini dile getirdi.
Murad, bir çok Yezidi cocuğun halen DEAŞ’ın elinde olduğunu hatırlatarak, Irak ordusunun Musul’da DEAŞ’a yönelik yürüttüğü operasyonlar esnasında Yezidi bir çocuğun intihar bombacısı olarak kullanıldığı bilgisini paylaştı.
Kendisini konuşmaya iten nedenlere de işaret eden Murad, şöyle devam etti:
“DEAŞ’ın esaretinden kurtulmuş benim gibi birçok kişi yaşadıklarını aktardı ancak bu çok dikkat çekici olmadı. Benim annem, kardeşlerim ve çok sayıda Yezidi DEAŞ tarafından öldürüldü, özellikle teröristlerin biz kadınları köleleştirerek, onurumuzu kırması, beni toplum önünde konuşmaya, yaşananları anlatmaya yöneltti.”
Murad, örgütün esaretinden kurtularak hayatta kalmayı başarmış kadınlara sahip çıkılmasını noktasında kendisine destek olunmasını istedi.
Dünyada masum insanların yaşamlarına mal olan savaşların durdurulması çağrısında bulunan Murad, 'Bu savaş birçok kadının onurunu elinden alıyor ve geride sayısız yetim bırakıyor. Eğer dünya liderleri Suriye’deki bu kirli savaşı durdurmazsa, çok daha fazla masum insan yaşamını yitirecek. Her ne kadar DEAŞ’a yönelik mücadele veriliyorsa da örgüt halen aktif ve katliamlarına devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Birçok ülkede Yezidilerin kamplarda yaşadığını belirten Murad, “Artık çoğu ülke sığınmacı kabul etmek istemiyor. Biz güvenli bölge oluşturulması için bütün devletlerden destek talep ediyoruz. Eğer bu sağlanabilirse bizler de kendi yurdumuza geri dönebiliriz.” dedi.
DEAŞ tarafından 2011'de 21 yaşındayken kaçırılan Nadia Murad, daha sonra örgütten kaçmayı başararak Almanya'ya gelmişti. Eylül 2016'da BM İyi Niyet Elçisi ilan edilen, Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen Vaclav Havel Ödülü'nün bu yılki sahibi Murad, Nobel Barış Ödülü'ne de aday gösterilmişti.