MAZLUM-DER 13. Olağan Genel Kurulu
MAZLUMDER Genel Başkan Ramazan Beyhan: 'Özellikle bütün haksızlıklara karşı, adaleti aksatacak ve onu aynı zamanda yolundan şaşırtacak olan bütün etkilere karşı uyanık olmamız gerekiyor'.
İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUM-DER) Genel Başkanı Ramazan Beyhan, bütün haksızlıklara karşı adaleti aksatacak ve onu aynı zamanda yolundan şaşırtacak bütün etkilere karşı uyanık olmak gerektiğini söyledi.
Beyhan, MAZLUM-DER'in Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 13. olağan genel kurulu öncesinde yaptığı konuşmada, insanların adalete güvenmediği için bir şekilde çıkıp suçunu itiraf edemediğini ve arınamadığını savundu.
İslam tarihinin adalet anlayışından örnekler veren Beyhan, şöyle konuştu:
'Halbuki biz Asrı Saadet'e baktığımızda, Hazreti Peygamber zamanda gizli dahi olsa suç işlemişse, gelip Peygamberin yanında suçunu itiraf ederek, bu utançla yaşamak yerine arındıklarını biliyoruz. Dolayısıyla bu konuda yöneticilerin çok titiz olması gerekir. İnsanlar da böylece kendi vicdanlarının baskısından da bir şekilde kurtularak özgürleşmeleri gerekir. Bunu her zaman savunmamız lazım.'
Beyhan, adaletin, çok bilinmeyen, çok çetrefilli bir konu olmadığını dile getirdi. Adaletin bir şeyin yerli yerine konması, bir şeyin karşılığını denk bir şekilde vermek anlamına geldiğini, bunun tersinin ise zulüm olduğunu aktaran Beyhan, 'MAZLUM-DER olarak bizim, bu konuda gerçekten ümmetin vicdanı olmamız gerekiyor. Özellikle bütün haksızlıklara karşı, adaleti aksatacak ve onu aynı zamanda yolundan şaşırtacak olan bütün etkilere karşı uyanık olmamız gerekiyor.' diye konuştu.
Beyhan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki kararlı duruşlarından da şöyle bahsetti:
'MAZLUM-Der, her halukarda darbeye karşıdır. Belki bizim iç sorunlarımız, bir takım problemlerimizden dolayı 15 Temmuz'da çok öne çıkarak darbeye karşı olduğumuzu bayraklaştıramadık ama İstanbul'da en azından bu darbe girişimi başladığı andan itibaren, her halde sosyal medyada ilk defa darbelere karşı olduğumuzu, kabul etmeyeceğimizi duyuran STK bizdik. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yoktur. İmkanlar, imkansızlıklar, bazı şeylerimizin medyaya veya kamuoyuna mal olmasını engellese de biz kendi vicdanımızda, kendi içimizde kesinlikle hiçbir haksızlığı kabul etmiyoruz.'
Beyhan, Diyanet İşleri Başkanlığının mezhepçiliği, ırkçılık ve terörü çağın üç fitnesi olarak tanımladığını vurgulayarak, bunlara hazcılık yani dünya sevgisi, şehvet ve tüketim tutkusu ile darbeciliğin de eklenmesi gerektiğini ifade etti.
Darbelerin şekilleri farklı da olsa, hep aynı amaca yönelik olduğunu ve haksız bir şekilde, seçilmiş olan hükümetleri, iktidarları alaşağı etmek için kullanıldığını aktaran Beyhan, 'Adaletsizliğe sebep olan, insanların hak ve özgürlüklerine müdahale eden, onların onurlarına müdahale eden hiçbir girişimi doğru bulmuyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
Beyhan son olarak delegelere yönelik, 'Hepinizin burada sadece oy kullanmasını değil bundan sonra seçilecek olan yönetimi denetlemenizi, istişare etmenizi tenkit etmenizi bekliyoruz.' dedi.
Konuşmanın ardından gündem ve tüzük okunduktan sonra kapalı oylamaya geçildi.
MAZLUM-DER'in Genel Kurul Toplantısına Anadolu Platformu Genel Başkanı Turgay Aldemir, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Abdulahad Abdurahman, İyilik Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı İbrahim Bahar, Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Ahmet Çakıroğlu, Özgün İrade dergisinin sahibi ve yazarı Davut Güler, Köklü Değişim Dergisi İstanbul Temsilcisi Osman Yıldız da katıldı.
Kaynak: AA
Beyhan, MAZLUM-DER'in Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 13. olağan genel kurulu öncesinde yaptığı konuşmada, insanların adalete güvenmediği için bir şekilde çıkıp suçunu itiraf edemediğini ve arınamadığını savundu.
İslam tarihinin adalet anlayışından örnekler veren Beyhan, şöyle konuştu:
'Halbuki biz Asrı Saadet'e baktığımızda, Hazreti Peygamber zamanda gizli dahi olsa suç işlemişse, gelip Peygamberin yanında suçunu itiraf ederek, bu utançla yaşamak yerine arındıklarını biliyoruz. Dolayısıyla bu konuda yöneticilerin çok titiz olması gerekir. İnsanlar da böylece kendi vicdanlarının baskısından da bir şekilde kurtularak özgürleşmeleri gerekir. Bunu her zaman savunmamız lazım.'
Beyhan, adaletin, çok bilinmeyen, çok çetrefilli bir konu olmadığını dile getirdi. Adaletin bir şeyin yerli yerine konması, bir şeyin karşılığını denk bir şekilde vermek anlamına geldiğini, bunun tersinin ise zulüm olduğunu aktaran Beyhan, 'MAZLUM-DER olarak bizim, bu konuda gerçekten ümmetin vicdanı olmamız gerekiyor. Özellikle bütün haksızlıklara karşı, adaleti aksatacak ve onu aynı zamanda yolundan şaşırtacak olan bütün etkilere karşı uyanık olmamız gerekiyor.' diye konuştu.
Beyhan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki kararlı duruşlarından da şöyle bahsetti:
'MAZLUM-Der, her halukarda darbeye karşıdır. Belki bizim iç sorunlarımız, bir takım problemlerimizden dolayı 15 Temmuz'da çok öne çıkarak darbeye karşı olduğumuzu bayraklaştıramadık ama İstanbul'da en azından bu darbe girişimi başladığı andan itibaren, her halde sosyal medyada ilk defa darbelere karşı olduğumuzu, kabul etmeyeceğimizi duyuran STK bizdik. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yoktur. İmkanlar, imkansızlıklar, bazı şeylerimizin medyaya veya kamuoyuna mal olmasını engellese de biz kendi vicdanımızda, kendi içimizde kesinlikle hiçbir haksızlığı kabul etmiyoruz.'
Beyhan, Diyanet İşleri Başkanlığının mezhepçiliği, ırkçılık ve terörü çağın üç fitnesi olarak tanımladığını vurgulayarak, bunlara hazcılık yani dünya sevgisi, şehvet ve tüketim tutkusu ile darbeciliğin de eklenmesi gerektiğini ifade etti.
Darbelerin şekilleri farklı da olsa, hep aynı amaca yönelik olduğunu ve haksız bir şekilde, seçilmiş olan hükümetleri, iktidarları alaşağı etmek için kullanıldığını aktaran Beyhan, 'Adaletsizliğe sebep olan, insanların hak ve özgürlüklerine müdahale eden, onların onurlarına müdahale eden hiçbir girişimi doğru bulmuyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
Beyhan son olarak delegelere yönelik, 'Hepinizin burada sadece oy kullanmasını değil bundan sonra seçilecek olan yönetimi denetlemenizi, istişare etmenizi tenkit etmenizi bekliyoruz.' dedi.
Konuşmanın ardından gündem ve tüzük okunduktan sonra kapalı oylamaya geçildi.
MAZLUM-DER'in Genel Kurul Toplantısına Anadolu Platformu Genel Başkanı Turgay Aldemir, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Abdulahad Abdurahman, İyilik Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı İbrahim Bahar, Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Ahmet Çakıroğlu, Özgün İrade dergisinin sahibi ve yazarı Davut Güler, Köklü Değişim Dergisi İstanbul Temsilcisi Osman Yıldız da katıldı.