Mamak 28. Mekanize Tugayındaki Eylemlerle İlgili Dava
Mamak 28. Mekanize Tugayından çıkardıkları zırhlı araçlarla FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları belirtilen 38 sanığın yargılanmasına başlandı Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, sanıklar makineli tüfeklerle ateş açarak genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçundan 4 yıl 6 ay, anayasayı ihlale teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor Mesut Yağan'ın şehit edilmesi olayına karışan 6 sanık için ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor
Mamak 28. Mekanize Tugayından çıkardıkları zırhlı araçlarla Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları belirtilen 38 sanığın yargılanmasına Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı.
Duruşmaya tutuklu sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı. Tutuklu sanıklar, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi.
Kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmaları alınmaya başlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Mamak'taki 28. Mekanize Tugayı personeli 38 kişinin katıldığı darbe faaliyetlerine ilişkin hazırladığı iddianame, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, sanıklar Abdullah İnal, Abdurrahman Koçoğlu, Ahmet Çeli̇kel, Ahmet Gök, Alaatti̇n Karakoca, Berkan Akköse, Celal Taşkın, Ci̇han Ri̇m, Davut Yasi̇n Ameleoğlu, Dursun Koca, Emrah Ersever, Fati̇h Efe, Fati̇h Yıldırım, Fazlı Uğurlu, Haşi̇m Aktaş, Hüseyi̇n İmre, İbrahi̇m Darıcı, İlyas Atak, Mahsun Sakat, Mehmet Baran, Mehmet Taşdelen, Mehmet Tat, Mevlüt Çeti̇n, Muhammed Mete, Muhammed Ali̇ Özbek, Murat Demi̇r, Mustafa Kaya, Mustafa Savkat, Ni̇hat Aydın, Oğuz Coşkun, Oğuzhan Işık, Sedat Akdeni̇z, Sefa Çobanoğlu, Serdar Uludağ, Şerafetti̇n Ceylan, Şükrü Sevi̇nç, Uğur Pekmezci̇, Yılmaz Can Ordubakandan, 'anayasal düzeni ihlal etmek', 'korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme' ve 'suç işlenmesini kolaylaştırmak için öldürme' ile suçlanıyor.
İddianamede, sanıkların, Genelkurmay Başkanlığına giden Kobra, Land, zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı muharebe araçlarındaki askerler oldukları belirtiliyor.
Darbeye teşebbüs edenlerin emriyle bazı zırhlıların yolda Beştepe'ye, Cumhurbaşkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının bulunduğu bölgeye yönlendirildiği anlatılan iddianamede, bazı zırhlı araçların yolu şaşırıp kaybolduğu, bazılarının arızalanarak yolda kaldığı, çok az zırhlı aracın içindeki askeri personelin ise çevredeki sivillerin telkini ile askeri darbeden vazgeçtiği ifade ediliyor.
Bazı zırhlı araçların, Ankara'da olduğunu düşündükleri Başbakan'ı yakalamak, etkisiz hale getirmek için Çankaya'daki resmi ikametgaha gittikleri, kimi zırhlıların ise Ankara Emniyet Müdürlüğüne saldırdığı, polis ve sivil vatandaş katliamı yaptığına yer verilen iddianamede, sanıkların tamamında cep telefonu bulunduğu, aile ve arkadaşlarıyla görüştükleri, sosyal medyaya ulaştıkları, askeri bir darbe olduğunu ve olağanüstülüğün bundan kaynaklandığını bildikleri halde kasten darbenin içinde yer aldıkları kaydediliyor.
İddianamede, Genelkurmay Başkanlığı karargahı çevresine toplanan sivilleri korkutup uzaklaştırmak maksadıyla sanıkların makineli tüfeklerle ateş açarak, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçunu işlediği belirtilerek, bu suç için 9'ar aydan 4 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Mesut Yağan'ı Genelkurmay Karargahı önünde şehit edilmesi olayına karışan sanıklar Abdurrahman Koçoğlu, Oğuz Coşkun, Mahsun Sakat, Fatih Yıldırım, Muhammet Mete, Emrah Ersever hakkında ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
İddianamede, anayasayı ihlale teşebbüs suçundan bütün şüpheliler için yine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Kaynak: AA
Duruşmaya tutuklu sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı. Tutuklu sanıklar, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi.
Kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmaları alınmaya başlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Mamak'taki 28. Mekanize Tugayı personeli 38 kişinin katıldığı darbe faaliyetlerine ilişkin hazırladığı iddianame, Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, sanıklar Abdullah İnal, Abdurrahman Koçoğlu, Ahmet Çeli̇kel, Ahmet Gök, Alaatti̇n Karakoca, Berkan Akköse, Celal Taşkın, Ci̇han Ri̇m, Davut Yasi̇n Ameleoğlu, Dursun Koca, Emrah Ersever, Fati̇h Efe, Fati̇h Yıldırım, Fazlı Uğurlu, Haşi̇m Aktaş, Hüseyi̇n İmre, İbrahi̇m Darıcı, İlyas Atak, Mahsun Sakat, Mehmet Baran, Mehmet Taşdelen, Mehmet Tat, Mevlüt Çeti̇n, Muhammed Mete, Muhammed Ali̇ Özbek, Murat Demi̇r, Mustafa Kaya, Mustafa Savkat, Ni̇hat Aydın, Oğuz Coşkun, Oğuzhan Işık, Sedat Akdeni̇z, Sefa Çobanoğlu, Serdar Uludağ, Şerafetti̇n Ceylan, Şükrü Sevi̇nç, Uğur Pekmezci̇, Yılmaz Can Ordubakandan, 'anayasal düzeni ihlal etmek', 'korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme' ve 'suç işlenmesini kolaylaştırmak için öldürme' ile suçlanıyor.
İddianamede, sanıkların, Genelkurmay Başkanlığına giden Kobra, Land, zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı muharebe araçlarındaki askerler oldukları belirtiliyor.
Darbeye teşebbüs edenlerin emriyle bazı zırhlıların yolda Beştepe'ye, Cumhurbaşkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının bulunduğu bölgeye yönlendirildiği anlatılan iddianamede, bazı zırhlı araçların yolu şaşırıp kaybolduğu, bazılarının arızalanarak yolda kaldığı, çok az zırhlı aracın içindeki askeri personelin ise çevredeki sivillerin telkini ile askeri darbeden vazgeçtiği ifade ediliyor.
Bazı zırhlı araçların, Ankara'da olduğunu düşündükleri Başbakan'ı yakalamak, etkisiz hale getirmek için Çankaya'daki resmi ikametgaha gittikleri, kimi zırhlıların ise Ankara Emniyet Müdürlüğüne saldırdığı, polis ve sivil vatandaş katliamı yaptığına yer verilen iddianamede, sanıkların tamamında cep telefonu bulunduğu, aile ve arkadaşlarıyla görüştükleri, sosyal medyaya ulaştıkları, askeri bir darbe olduğunu ve olağanüstülüğün bundan kaynaklandığını bildikleri halde kasten darbenin içinde yer aldıkları kaydediliyor.
İddianamede, Genelkurmay Başkanlığı karargahı çevresine toplanan sivilleri korkutup uzaklaştırmak maksadıyla sanıkların makineli tüfeklerle ateş açarak, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçunu işlediği belirtilerek, bu suç için 9'ar aydan 4 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Mesut Yağan'ı Genelkurmay Karargahı önünde şehit edilmesi olayına karışan sanıklar Abdurrahman Koçoğlu, Oğuz Coşkun, Mahsun Sakat, Fatih Yıldırım, Muhammet Mete, Emrah Ersever hakkında ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
İddianamede, anayasayı ihlale teşebbüs suçundan bütün şüpheliler için yine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.