Umre Yolcuları Dolandırıldı
Eskişehir’de umreye gitmek üzere bir turizm şirketiyle kişi başı bin dolara anlaşan yaklaşık 150 umre yolcusu, kendilerini kutsal topraklara götürecek firma yetkililerin paraları aldıktan sonra ortadan kaybolduğunu ve dolandırıldıklarını iddia etti.
İddiaya göre, Eskişehir’de umreye gitmek isteyen yaklaşık 150 kişi, 26 günlük umre için bir turizm şirketinin yetkisi V.D ile kişi başına 950 ve bin 100 dolar arasında değişen fiyatlarla anlaştı. Anlaşma gereği ücretleri bankaya yatıran vatandaşlara, 16 Mart’ta uçakla umreye hareket edileceği taahhüt edildi. Ancak firma yetkilisi vizelerde sorun çıktığı için 19 Mart’ta gidileceğini ardından da başka bir sorun çıktığını iddia ederek, 22 Mart’ta hareket edileceğini bildirdi. Belirtilen tarihte de gidemeyen vatandaşlara yetkililer yine bir sorun çıktığını ve 30 Mart’ta kesin gidileceği yönünde taahhütte bulundu. Mağdur edildiklerini ve şirket tarafından dolandırıldıklarını öne süren vatandaşlar, paralarının alındığını ve pasaportlarını da firmanın İstanbul’da anlaştığı bir firmadan aldıklarını bildirdiler. Eskişehir Reşadiye Camii karşısında bulunan umre için anlaştıkları firmanın önünde toplanan yaklaşık 20 kişi burada açıklamada bulundu.
"Kutsal topraklar yoluna gitmek için emekli paramızı ayırtmıştık"
Mağdurlardan İsmail Akkaya, firmanın umreye götürmek için kendilerine şu ana kadar 4 farklı zaman verdiğini söyledi.
Yaklaşık 150 kişinin mağdur olduğunu belirten Akkaya, “Biz Nisan ayında paralarımızı ödedik. 16 Mart’ta götürecekti, ’Vizelerde bir sorun çıktı’ dedi.
19 Mart’ta bir aksilik oldu, yine olmadı dedi 22 Mart’ta attı. 22 Mart’ta da bir sorun oldu ’30’unda kesin götüreceğim’ dedi.
Bize taahhütname gönderdi. 30’unda yine götürmedi. 28’i akşamı telefonları kapattı. Burada, Konya’da, İnegöl’de, Afyon’da şubeleri varmış, oralarda da mağdurları var. Konyalı umrecilere ait 4 tane pasaport bende İstanbul’da şirketten alıp geldim. 4 tanesi yanlışlıkla buraya gelmiş. Adamlar beni aradı kargo ile göndereceğim. Biz mağdur olduk, başkaları mağdur olamasın. Taşeron şirketleri TÜRSAB olsun, Diyanet olsun denetleme yetkisi yok mu? Bunun A belgesi, B belgesi varmış, öğrendik ama biz yandıktan sonra öğrendik. Biz her levhası hac ve umre yazan, götüren firmaya vardığımız zaman, hiçbir belge sormadan direkt alıyoruz. Bizim niyetimiz iyi niyet, hac yolunda, kutsal topraklar yolunda zaten gitmek için emekli paramızı ayırtmış, biriktirmişiz, getirdik burada bu adam alıp gitti” dedi.
Yetkilerden yardım beklediklerini belirten mağdurlardan Nurettin Çelik, “Şu anda muhatap olacak firma yetkililerinden kimse yok. Yerleri kapalı, telefonlarına ulaşılamıyor. Cumhuriyet Savcılığına gittik, suç duyurunda bulunduk. Banka dekontlarımız elimizde, listeler elimizde, bizim gibi başka insanlarda mağdur olmasın, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dualarla 40 araba havaalanına gittik”
Alınca köyünden Mehmet Ali Kesikbaş, “Bana saat verildi sabah 08:00’de havaalanında olacağımıza dair. Dualarla 30-40 araba havaalanına gittik. Havaalanında güvenlik görevlileri ’Böyle bir şey yok’ dediler. Epey bekledik. Ondan sonra oğullarım buraya geldiler. Yazıhanenin kilitli olduğunu görünce o zaman aldatıldığımızı anladık. Hepimiz zenginlikten değil, Allah’ın evine diye bu paraları verdik. İlk defa kutsal topraklara hanımla beraber gidecektik ama dolandırıldık” şeklinde konuştu.
“Dul aylığından biriktirdiği paralarla umreye gidecekti”
Ablasının şehit annesi olduğunu, 82 yaşındaki annesinin de kutsal topraklara çok gitmek istediği ama dolandırıldıklarını anlatan mağdurlardan Pervin Karaçayır ise şunları söyledi;
“Ablam şehit annesi, annem 82 yaşında dul aylığından biriktirdiği parayla, halamın kızı yine dul aylığından biriktirerek artırdığı paralarla umreye gitmek için niyet etmişlerdi. Bu sahtekar bizim paraları aldı gitti, bizleri de götürmedi. Biz ailecek 5 kişiydik diğer akrabalarla toplam 10 kişilik bir gruptuk. Annem ve ablam ilk defa gideceklerdi. Bunları ben İstanbul’dan Eskişehir’e getirdim. 15 gün bekledik. Ayın 15’inden ayın 30’una kadar, 22 Mart’ta paramızın hepsini yaklaşık 5 bin doları bu sahtekara teslim ettik ama bize vaat ettiği hiçbir şeyi yerine getirmedi.”
Kaynak: İHA
"Kutsal topraklar yoluna gitmek için emekli paramızı ayırtmıştık"
Mağdurlardan İsmail Akkaya, firmanın umreye götürmek için kendilerine şu ana kadar 4 farklı zaman verdiğini söyledi.
Yaklaşık 150 kişinin mağdur olduğunu belirten Akkaya, “Biz Nisan ayında paralarımızı ödedik. 16 Mart’ta götürecekti, ’Vizelerde bir sorun çıktı’ dedi.
19 Mart’ta bir aksilik oldu, yine olmadı dedi 22 Mart’ta attı. 22 Mart’ta da bir sorun oldu ’30’unda kesin götüreceğim’ dedi.
Bize taahhütname gönderdi. 30’unda yine götürmedi. 28’i akşamı telefonları kapattı. Burada, Konya’da, İnegöl’de, Afyon’da şubeleri varmış, oralarda da mağdurları var. Konyalı umrecilere ait 4 tane pasaport bende İstanbul’da şirketten alıp geldim. 4 tanesi yanlışlıkla buraya gelmiş. Adamlar beni aradı kargo ile göndereceğim. Biz mağdur olduk, başkaları mağdur olamasın. Taşeron şirketleri TÜRSAB olsun, Diyanet olsun denetleme yetkisi yok mu? Bunun A belgesi, B belgesi varmış, öğrendik ama biz yandıktan sonra öğrendik. Biz her levhası hac ve umre yazan, götüren firmaya vardığımız zaman, hiçbir belge sormadan direkt alıyoruz. Bizim niyetimiz iyi niyet, hac yolunda, kutsal topraklar yolunda zaten gitmek için emekli paramızı ayırtmış, biriktirmişiz, getirdik burada bu adam alıp gitti” dedi.
Yetkilerden yardım beklediklerini belirten mağdurlardan Nurettin Çelik, “Şu anda muhatap olacak firma yetkililerinden kimse yok. Yerleri kapalı, telefonlarına ulaşılamıyor. Cumhuriyet Savcılığına gittik, suç duyurunda bulunduk. Banka dekontlarımız elimizde, listeler elimizde, bizim gibi başka insanlarda mağdur olmasın, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dualarla 40 araba havaalanına gittik”
Alınca köyünden Mehmet Ali Kesikbaş, “Bana saat verildi sabah 08:00’de havaalanında olacağımıza dair. Dualarla 30-40 araba havaalanına gittik. Havaalanında güvenlik görevlileri ’Böyle bir şey yok’ dediler. Epey bekledik. Ondan sonra oğullarım buraya geldiler. Yazıhanenin kilitli olduğunu görünce o zaman aldatıldığımızı anladık. Hepimiz zenginlikten değil, Allah’ın evine diye bu paraları verdik. İlk defa kutsal topraklara hanımla beraber gidecektik ama dolandırıldık” şeklinde konuştu.
“Dul aylığından biriktirdiği paralarla umreye gidecekti”
Ablasının şehit annesi olduğunu, 82 yaşındaki annesinin de kutsal topraklara çok gitmek istediği ama dolandırıldıklarını anlatan mağdurlardan Pervin Karaçayır ise şunları söyledi;
“Ablam şehit annesi, annem 82 yaşında dul aylığından biriktirdiği parayla, halamın kızı yine dul aylığından biriktirerek artırdığı paralarla umreye gitmek için niyet etmişlerdi. Bu sahtekar bizim paraları aldı gitti, bizleri de götürmedi. Biz ailecek 5 kişiydik diğer akrabalarla toplam 10 kişilik bir gruptuk. Annem ve ablam ilk defa gideceklerdi. Bunları ben İstanbul’dan Eskişehir’e getirdim. 15 gün bekledik. Ayın 15’inden ayın 30’una kadar, 22 Mart’ta paramızın hepsini yaklaşık 5 bin doları bu sahtekara teslim ettik ama bize vaat ettiği hiçbir şeyi yerine getirmedi.”