'Aykırı' Çocuklar Dahi Olabilir
TÜZDEV Genel Başkanı Tekden:'Üstün yetenekli olduğunu düşündüğümüz 500 bine yakın çocuk var. Bunların yaklaşık 15 bini Milli Eğitim tarafından tespitli ve bilim sanat merkezlerine gidiyor. Geri kalan çocuklar nerede bunlar çok bilinmiyor' 'Aykırı olarak nitelendirilen bu çocukların erken okudukları, erken konuştukları görülüyor. Bazen geç de konuşabilirler. Enerjik oldukları, daima sorguladıkları, soru sordukları görülüyor. Ailelerini adeta bıktırıyorlar. Bu çocuklar gereken cevabı bulmazlarsa, gereken sevgi gösterilmezse isyankar olabiliyorlar'
ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) Genel Başkanı Kemal Tekden, toplumda 'aykırı' olarak nitelendirilen çocukların üstün yetenekli olabileceğine ve bu çocukların erken yaşta tespit edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
Tekden, üstün yetenekli çocukların Milli Eğitim Bakanlığının Rehberlik Araştırma Merkezleri ile TÜZDEV ve benzeri vakıflarda birtakım testler yapılarak tespit edilmeye çalışıldığına, ancak bu testlerin tek başına yeterli olmadığına dikkati çekti.
Gelişmiş ülkelerde üstün yetenekli çocukların belirlenmesi için laboratuvarlar kurulduğunu anlatan Kemal Tekden, bir insanda 52 yetenek bulunduğunu, bunların 45'inin objektif testlerle tespit edilebildiğini dile getirdi.
Üstün yetenekli çocukların erken yaşta keşfedilmesinin önemli olduğunu ifade eden Tekden, şöyle konuştu:
'İnsanı, genci, çocuğu keşfetmeden, onun hangi yetenekleri var bilmeden bunları geliştirmek mümkün değil. Ülkemizde birtakım çalışmalar var, ancak bunlar oldukça sınırlı ve eksik. Üstün yetenekli olduğunu düşündüğümüz yaklaşık 500 bine yakın çocuk var. Bunların yaklaşık 15 bini Milli Eğitim tarafından tespitli ve bilim sanat merkezlerinde eğitim alıyor. Geri kalan çocuklar nerede bunlar çok bilinmiyor. Bütün Türkiye'yi tarayıp gençlerimizin hangi yeteneklere sahip olduğunu belirlemek lazım. Bazıları üstün yeteneklidir bu çocuklar arasında. Eğer yeterince eğitilirlerse her alanda ülkenin önünü açabilirler. Deha çaplılar vardır, bunları yeterince eğitirseniz Nobel ödülleri alırlar veya dünya çapında Mimar Sinanlar ortaya çıkar.'
- 'Bu çocuklar 'geri zekalı' muamelesi görüyor'
Kemal Tekden, üstün yetenekli çocukların tespitinin biraz sıkıntılı olduğunu, bu tarz çocukların genellikle 'aykırı' tipler olarak adlandırıldığını belirtti.
Ailelerin ve eğitimcilerin bu çocukların belirlenmesi konusunda kilit rol oynadığına dikkati çeken Tekden, 'Aykırı olarak nitelendirilen bu çocukların erken okudukları, erken konuştukları görülüyor. Bazen geç de konuşabilirler. Enerjik oldukları, daima sorguladıkları, soru sordukları görülüyor. Ailelerini adeta bıktırıyorlar. Bu çocuklar gereken cevabı bulmazlarsa, gereken sevgi gösterilmezse isyankar olabiliyorlar.' diye konuştu.
Bu çocukları eğitimcilerin çok iyi anlaması gerektiğini vurgulayan Kemal Tekden, 'Vakfımız da hem eğitimcilerin, hem velilerin hem de çocukların eğitilmesi konusunda gayret gösteriyor.' dedi.
Tekden, bu çocuklara gereken ilginin, sevginin gösterilmesi gerektiğine işaret ederek, 'Toplumun da bu çocuklara yaklaşımı çok önemli. Biz vakıf olarak farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz, ülkemiz de bunu bir devlet meselesi haline getirirse bir fırsat oluşturulabilir.' ifadesini kullandı.
Kemal Tekden, şu an dünyada bu çocukları en iyi keşfeden ve ilgilenen ülkenin İsrail olduğunu, daha sonra ABD, Çin, Hollanda, Güney Kore ve Rusya'nın geldiğini dile getirdi.
Bu ülkelerin bu çocuklarla ilgilenme tarihlerinin 100 yılı geçmediğine dikkati çeken Tekden, 'Bu ülkeler bu işi nereden öğrenmişler diye araştırdığımızda, 'Terman' diye bir isim var. Enderun'u incelemiş 6 yıl. Enderun, 500 yıl Osmanlı'nın insan yetiştirme üssü olarak çalışmış. Mükemmel bir eğitim sistemi var. Bir Sırp çocuğunu almışlar, Sokullu Paşa yapmışlar. Kanuni dönemine bakıyoruz, hepsi dahi. Büyük şair Baki var, Piri Reis var, Mimar Sinan var. Bunlar dünyada kabul edilen insanlar. Böyle insanların yetiştikleri ortamı hazırlarsanız adeta bu insanlar fışkırırlar, büyük eserler bırakırlar. Onların öncülüğünde toplum ilerler, süper güç olursunuz. Bunu zamanında yapmışız, sonra bu gücü kaybetmişiz.' şeklinde konuştu.
- Özel Yetenekliler Kongresi
Kemal Tekden, 7-9 Nisan'da İstanbul'da TÜZDEV tarafından 'Uluslararası Özel Yetenekliler Kongresi' düzenleneceğini de bildirdi.
Kongrenin Türkiye için büyük önem taşıdığını ifade eden Tekden, üstün yetenekliler konusunda dünyada otoriter olan, kendi alanında zirve şahsiyetlerin kongreye katılacağını, tecrübelerini paylaşacaklarını ve 100'e yakın bildiri sunulacağını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Tekden, üstün yetenekli çocukların Milli Eğitim Bakanlığının Rehberlik Araştırma Merkezleri ile TÜZDEV ve benzeri vakıflarda birtakım testler yapılarak tespit edilmeye çalışıldığına, ancak bu testlerin tek başına yeterli olmadığına dikkati çekti.
Gelişmiş ülkelerde üstün yetenekli çocukların belirlenmesi için laboratuvarlar kurulduğunu anlatan Kemal Tekden, bir insanda 52 yetenek bulunduğunu, bunların 45'inin objektif testlerle tespit edilebildiğini dile getirdi.
Üstün yetenekli çocukların erken yaşta keşfedilmesinin önemli olduğunu ifade eden Tekden, şöyle konuştu:
'İnsanı, genci, çocuğu keşfetmeden, onun hangi yetenekleri var bilmeden bunları geliştirmek mümkün değil. Ülkemizde birtakım çalışmalar var, ancak bunlar oldukça sınırlı ve eksik. Üstün yetenekli olduğunu düşündüğümüz yaklaşık 500 bine yakın çocuk var. Bunların yaklaşık 15 bini Milli Eğitim tarafından tespitli ve bilim sanat merkezlerinde eğitim alıyor. Geri kalan çocuklar nerede bunlar çok bilinmiyor. Bütün Türkiye'yi tarayıp gençlerimizin hangi yeteneklere sahip olduğunu belirlemek lazım. Bazıları üstün yeteneklidir bu çocuklar arasında. Eğer yeterince eğitilirlerse her alanda ülkenin önünü açabilirler. Deha çaplılar vardır, bunları yeterince eğitirseniz Nobel ödülleri alırlar veya dünya çapında Mimar Sinanlar ortaya çıkar.'
- 'Bu çocuklar 'geri zekalı' muamelesi görüyor'
Kemal Tekden, üstün yetenekli çocukların tespitinin biraz sıkıntılı olduğunu, bu tarz çocukların genellikle 'aykırı' tipler olarak adlandırıldığını belirtti.
Ailelerin ve eğitimcilerin bu çocukların belirlenmesi konusunda kilit rol oynadığına dikkati çeken Tekden, 'Aykırı olarak nitelendirilen bu çocukların erken okudukları, erken konuştukları görülüyor. Bazen geç de konuşabilirler. Enerjik oldukları, daima sorguladıkları, soru sordukları görülüyor. Ailelerini adeta bıktırıyorlar. Bu çocuklar gereken cevabı bulmazlarsa, gereken sevgi gösterilmezse isyankar olabiliyorlar.' diye konuştu.
Bu çocukları eğitimcilerin çok iyi anlaması gerektiğini vurgulayan Kemal Tekden, 'Vakfımız da hem eğitimcilerin, hem velilerin hem de çocukların eğitilmesi konusunda gayret gösteriyor.' dedi.
Tekden, bu çocuklara gereken ilginin, sevginin gösterilmesi gerektiğine işaret ederek, 'Toplumun da bu çocuklara yaklaşımı çok önemli. Biz vakıf olarak farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz, ülkemiz de bunu bir devlet meselesi haline getirirse bir fırsat oluşturulabilir.' ifadesini kullandı.
Kemal Tekden, şu an dünyada bu çocukları en iyi keşfeden ve ilgilenen ülkenin İsrail olduğunu, daha sonra ABD, Çin, Hollanda, Güney Kore ve Rusya'nın geldiğini dile getirdi.
Bu ülkelerin bu çocuklarla ilgilenme tarihlerinin 100 yılı geçmediğine dikkati çeken Tekden, 'Bu ülkeler bu işi nereden öğrenmişler diye araştırdığımızda, 'Terman' diye bir isim var. Enderun'u incelemiş 6 yıl. Enderun, 500 yıl Osmanlı'nın insan yetiştirme üssü olarak çalışmış. Mükemmel bir eğitim sistemi var. Bir Sırp çocuğunu almışlar, Sokullu Paşa yapmışlar. Kanuni dönemine bakıyoruz, hepsi dahi. Büyük şair Baki var, Piri Reis var, Mimar Sinan var. Bunlar dünyada kabul edilen insanlar. Böyle insanların yetiştikleri ortamı hazırlarsanız adeta bu insanlar fışkırırlar, büyük eserler bırakırlar. Onların öncülüğünde toplum ilerler, süper güç olursunuz. Bunu zamanında yapmışız, sonra bu gücü kaybetmişiz.' şeklinde konuştu.
- Özel Yetenekliler Kongresi
Kemal Tekden, 7-9 Nisan'da İstanbul'da TÜZDEV tarafından 'Uluslararası Özel Yetenekliler Kongresi' düzenleneceğini de bildirdi.
Kongrenin Türkiye için büyük önem taşıdığını ifade eden Tekden, üstün yetenekliler konusunda dünyada otoriter olan, kendi alanında zirve şahsiyetlerin kongreye katılacağını, tecrübelerini paylaşacaklarını ve 100'e yakın bildiri sunulacağını da sözlerine ekledi.