Adalet Bakanı Bozdağ'dan Kılıçdaroğlu'na Açıklaması 'FETÖ Kontrollü İftira Yapıyor'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” iddialarını sert bir şekilde eleştirerek, “FETÖ kontrollü bir iftirayı yapıyor Kılıçdaroğlu. Kontrollü darbe FETÖ iddiasıdır. CHP Genel Başkanı FETÖ kontrollü bu iftirayı anlatıyor, meşrulaştırmaya çalışıyor. FETÖ’nün bu propagandasının Türkiye’deki müdafisidir” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sancaktepe’de Kadın Seçmenlerle Söyleşi programına katıldı.
Program öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bozdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” iddiasını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin bir iddiadan öte bir iftira olduğunu söyleyen Bozdağ, “Türkiye 15 Temmuz’da büyük bir darbe teşebbüsü ile karşı karıya kaldı. 249 insanımız şehit oldu. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, ana muhalefet liderlerimizin birebir yaşadığı olaylar önümüzde cereyan etti. Meclisimiz bombalandı çalışırken. Oraya toplanan sivil halk bombalandı. Bütün bunları milletin gözü önünde yaşanmışlıkların hepsini yok saymak ve bunları üzerinden başka değerlendirmeler yapmak, gördüğü gerçeği başka gösterme gayretinde başka bir şey değildir. Darbe teşebbüsünün başarısızlığının anlaşılması üzerine FETÖ terör örgütü ele başı Gülen açıklama yaptı ve o gün o gece bunun tiyatro olduğuna dair değerlendirme yaptı. Terör örgütünün açıklamasıdır. Şimdi o günden itibaren bunun altını doldurmak için FETÖ büyük bir gayret içinde. Uluslararası destekçilerinden destek alarak bunları yapıyor. Türkiye de bu darbe teşebbüsünü bütün çıplaklığı ile yaşayan CHP’liler de yaşadıklarını inkar edercesine başka bir noktaya gidiyor” diye konuştu.
“Kılıçdaroğlu FETÖ kontrollü bir iftira yapıyor”
CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan iddialarını dayandırdığı kaynağı açıklamasını isteyen Bozdağ, “Bunlar yorumla söylenecek iş değil. Siz FETÖ’nün ağzı ile konuşuyorsunuz. FETÖ kontrollü bir iftirayı yapıyor Kılıçdaroğlu. Kontrollü darbe FETÖ iddiasıdır. CHP Genel Başkanı FETÖ kontrollü bu iftirayı anlatıyor, meşrulaştırmaya çalışıyor. FETÖ’nün bu propagandasının Türkiye’deki müdafisidir. 17-25 Aralık hukuk darbe teşebbüsüne kalkışan FETÖ’nün bütün iftiralarının savunucusu yine CHP ve onun yöneticileri oldu. Şimdi görüyoruz ki darbe konusunda da aynı şeyleri ifade ediyorlar” şeklinde konuştu.
“Bu bilgileri sana kim verdi, sen getirenleri açıkla”
“Bu iftiraları dile getiren Sayın Kılıçdaroğlu’na bir mail mi geldi acaba?” sorusunu yineleyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben kendisini izlemiyorum, sanki üstü kapalı bir itiraf yapıyor. Var mı yok mu? Varsa var de, yoksa yok. CHP FETÖ terör örgütünden ve onlarla beraber çalışan çevrelerden kendilerine ulaştırılan iftiraları toplumun gözü önünde hakikat gibi söylemekten vazgeçsin. Dürüstse bu belgeleri, bilgileri Cumhuriyet savcılarına versin. Çıksın açıklasın. Desin ki ‘işte belge bu, delil bu. Bütün bunlar var aziz milletim siz karar verin’. Ne savcılara, ne medyaya veriyor. Kalkıyor sonra ‘hükümet bunu açıklasın’. Senin iftiranın hükümet doğrulama noktası değil ki. Herkes ispatla mükelleftir. İspat etmeyen müfterinin ta kendisidir. Dürüst namuslu bir siyaset yapıyorsak söylediğimiz lafın altını dolduracağız. Siz çok ağır bir laf söylüyorsunuz. ‘Kontrollü darbe’ diyorsunuz. Bu Türk milletine, şehitlerimize gazilerimize saygısızlık, hakarettir. Bu milletin aklı ile alay etmektir. Bu millet senden benden çok zekidir. FETÖ’nün Haşhaşileri gibi uyuşuk vaziyette olup bitene bakmaz. Bu bilgileri sana kim getirdi, sen getirenleri açıkla. Ben soruyorum. ‘İzliyorlar mı’ diyor. Senin neyini izleyeceğiz. Böyle bir şey yok o da ayrı bir iftira. Böyle bir şey geldi mi gelmedi mi. Bunları açıklamaları lazım.”
“Sen elindeki ByLockçu vekillerin listesini ver”
Kılıçdaroğlu’nun AK Parti içerisinde ByLockçu milletvekilleri olduğuna yönelik iddiasına da yanıt veren Bozdağ, “AK Parti içinde 120-180 arası ByLockçu olduğunu söylüyor. Milletvekillerinin ‘Evet diyenleri denize dökeceğiz’ safsatalarını dile getireceğine sen elindeki ByLockçuların listesini ver. Gazetecilere ver. Niye bunları yapmıyorsun. Elinde dürüst insanların sahip olacağı bilgi belge olmayanlar, çamur atıyorlar, ‘hükümet açıklasın’ diyorlar. Şimdiye kadar bunu yapmadı. Yalandan öte iftira yapıyor. Yalan konusunda ustalığı var. Madem öyleydi niye o günlerde geldin Yenikapı’ya katıldın. Şimdi bakıyorsun bambaşka bir noktada duruyor. Dürüst olmak lazım, sami olmaz lazım. Dürüst, samimi ahlaklı olan kişi kendisini terör örgütü taşeronu pozisyonuna düşürmez. FETÖ 17-25 Aralık’ta CHP’yi nasıl kullandıysa, 15 Temmuz sonrasında da kullandığını gösteren amareler” açıklamalarında bulundu.
“Hasta bu, bunun tedavisi de ‘evet’ten geçiyor”
CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un çok tartışılan “Denize dökeceğiz” sözlerine de değinen Bozdağ, şunları söyledi:
“Çok büyük bir saçmalık bu. Saçmalığı değerlendirmek yanlış olur. Zırva tevil götürmez derler. Anlaşılır gibi değil. ‘Evet’ diyen insanları denize dökülecek bir düşman olarak gösteriyor. ‘Biz bunu yapacağız sokağa çıkacağız, oradan denize gideceğiz’. Bu Türk halkını kin ve düşmanlığa sevk etmektir, ağır bir suçtur. Ben de onlara diyorum ki insanları yaşatmak vazifemizdir. Biz kardeşlerimizin denize dökmek değil, yaşatmakla mükellefiz. Bu lafı söyleyen adam bundan sonra Samsun’a, Sivas’a nasıl gidecek mi merak ediyorum. Memleketi Konya, Konyalılar ne der onu da merak ediyorum. Yanı başındaki komşusunu denize dökülecek düşman gibi, yunan gibi görmek, büyük bir ahlaksızlığı, seviyesizliği gösterir. Çok aşağılarda. Çukurdan daha çukur. ‘Evet’ desin, ‘hayır’ desin bütün vatandaşlarımızı yaşatacak bir siyasetin sahipleriyiz biz. Kardeşlik hukukundan da haberi yok. Komşuluk hukukundan haberi yok. Türk milleti Türkiye devletini yok etmeye çalışan düşmanları denize döker. Kardeşlerini denize döken Türk milleti olmadı. Hüsnü Bozkurt’u yaşatmak ve onun mutlu olmasını sağlamak için daha çok uğraşmamız lazım. Hasta bu, bunun tedavisi de ‘evet’den geçiyor. Sandıkta evet diyelim. Gelsin yanımıza nasıl denize dökülüyormuş göstersin.”
Bakan Bozdağ, Sancaktepe’de “evet” çadırını ziyaretinin sorulması üzerine, “Sancaktepe’de güzel bir örnek var. ‘Evet’ ve ‘hayır’ çadırı yan yana. MHP’liler, AK Parti’liler, CHP’liler yan yana. Hüsnü Bozkurt eğer cehaletini yenmek isterse gelsin Sancaktepe’ye baksın. Kardeşlik nasıl, dostluk nasıl oluyormuş görsün. Yan yana insanlar ‘evet’ ve ‘hayır’ propagandasını nasıl yapıyormuş gelsin Sancaktepelilerden öğrensin” dedi.
Kaynak: İHA
Program öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bozdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kontrollü darbe” iddiasını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin bir iddiadan öte bir iftira olduğunu söyleyen Bozdağ, “Türkiye 15 Temmuz’da büyük bir darbe teşebbüsü ile karşı karıya kaldı. 249 insanımız şehit oldu. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, ana muhalefet liderlerimizin birebir yaşadığı olaylar önümüzde cereyan etti. Meclisimiz bombalandı çalışırken. Oraya toplanan sivil halk bombalandı. Bütün bunları milletin gözü önünde yaşanmışlıkların hepsini yok saymak ve bunları üzerinden başka değerlendirmeler yapmak, gördüğü gerçeği başka gösterme gayretinde başka bir şey değildir. Darbe teşebbüsünün başarısızlığının anlaşılması üzerine FETÖ terör örgütü ele başı Gülen açıklama yaptı ve o gün o gece bunun tiyatro olduğuna dair değerlendirme yaptı. Terör örgütünün açıklamasıdır. Şimdi o günden itibaren bunun altını doldurmak için FETÖ büyük bir gayret içinde. Uluslararası destekçilerinden destek alarak bunları yapıyor. Türkiye de bu darbe teşebbüsünü bütün çıplaklığı ile yaşayan CHP’liler de yaşadıklarını inkar edercesine başka bir noktaya gidiyor” diye konuştu.
“Kılıçdaroğlu FETÖ kontrollü bir iftira yapıyor”
CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan iddialarını dayandırdığı kaynağı açıklamasını isteyen Bozdağ, “Bunlar yorumla söylenecek iş değil. Siz FETÖ’nün ağzı ile konuşuyorsunuz. FETÖ kontrollü bir iftirayı yapıyor Kılıçdaroğlu. Kontrollü darbe FETÖ iddiasıdır. CHP Genel Başkanı FETÖ kontrollü bu iftirayı anlatıyor, meşrulaştırmaya çalışıyor. FETÖ’nün bu propagandasının Türkiye’deki müdafisidir. 17-25 Aralık hukuk darbe teşebbüsüne kalkışan FETÖ’nün bütün iftiralarının savunucusu yine CHP ve onun yöneticileri oldu. Şimdi görüyoruz ki darbe konusunda da aynı şeyleri ifade ediyorlar” şeklinde konuştu.
“Bu bilgileri sana kim verdi, sen getirenleri açıkla”
“Bu iftiraları dile getiren Sayın Kılıçdaroğlu’na bir mail mi geldi acaba?” sorusunu yineleyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben kendisini izlemiyorum, sanki üstü kapalı bir itiraf yapıyor. Var mı yok mu? Varsa var de, yoksa yok. CHP FETÖ terör örgütünden ve onlarla beraber çalışan çevrelerden kendilerine ulaştırılan iftiraları toplumun gözü önünde hakikat gibi söylemekten vazgeçsin. Dürüstse bu belgeleri, bilgileri Cumhuriyet savcılarına versin. Çıksın açıklasın. Desin ki ‘işte belge bu, delil bu. Bütün bunlar var aziz milletim siz karar verin’. Ne savcılara, ne medyaya veriyor. Kalkıyor sonra ‘hükümet bunu açıklasın’. Senin iftiranın hükümet doğrulama noktası değil ki. Herkes ispatla mükelleftir. İspat etmeyen müfterinin ta kendisidir. Dürüst namuslu bir siyaset yapıyorsak söylediğimiz lafın altını dolduracağız. Siz çok ağır bir laf söylüyorsunuz. ‘Kontrollü darbe’ diyorsunuz. Bu Türk milletine, şehitlerimize gazilerimize saygısızlık, hakarettir. Bu milletin aklı ile alay etmektir. Bu millet senden benden çok zekidir. FETÖ’nün Haşhaşileri gibi uyuşuk vaziyette olup bitene bakmaz. Bu bilgileri sana kim getirdi, sen getirenleri açıkla. Ben soruyorum. ‘İzliyorlar mı’ diyor. Senin neyini izleyeceğiz. Böyle bir şey yok o da ayrı bir iftira. Böyle bir şey geldi mi gelmedi mi. Bunları açıklamaları lazım.”
“Sen elindeki ByLockçu vekillerin listesini ver”
Kılıçdaroğlu’nun AK Parti içerisinde ByLockçu milletvekilleri olduğuna yönelik iddiasına da yanıt veren Bozdağ, “AK Parti içinde 120-180 arası ByLockçu olduğunu söylüyor. Milletvekillerinin ‘Evet diyenleri denize dökeceğiz’ safsatalarını dile getireceğine sen elindeki ByLockçuların listesini ver. Gazetecilere ver. Niye bunları yapmıyorsun. Elinde dürüst insanların sahip olacağı bilgi belge olmayanlar, çamur atıyorlar, ‘hükümet açıklasın’ diyorlar. Şimdiye kadar bunu yapmadı. Yalandan öte iftira yapıyor. Yalan konusunda ustalığı var. Madem öyleydi niye o günlerde geldin Yenikapı’ya katıldın. Şimdi bakıyorsun bambaşka bir noktada duruyor. Dürüst olmak lazım, sami olmaz lazım. Dürüst, samimi ahlaklı olan kişi kendisini terör örgütü taşeronu pozisyonuna düşürmez. FETÖ 17-25 Aralık’ta CHP’yi nasıl kullandıysa, 15 Temmuz sonrasında da kullandığını gösteren amareler” açıklamalarında bulundu.
“Hasta bu, bunun tedavisi de ‘evet’ten geçiyor”
CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un çok tartışılan “Denize dökeceğiz” sözlerine de değinen Bozdağ, şunları söyledi:
“Çok büyük bir saçmalık bu. Saçmalığı değerlendirmek yanlış olur. Zırva tevil götürmez derler. Anlaşılır gibi değil. ‘Evet’ diyen insanları denize dökülecek bir düşman olarak gösteriyor. ‘Biz bunu yapacağız sokağa çıkacağız, oradan denize gideceğiz’. Bu Türk halkını kin ve düşmanlığa sevk etmektir, ağır bir suçtur. Ben de onlara diyorum ki insanları yaşatmak vazifemizdir. Biz kardeşlerimizin denize dökmek değil, yaşatmakla mükellefiz. Bu lafı söyleyen adam bundan sonra Samsun’a, Sivas’a nasıl gidecek mi merak ediyorum. Memleketi Konya, Konyalılar ne der onu da merak ediyorum. Yanı başındaki komşusunu denize dökülecek düşman gibi, yunan gibi görmek, büyük bir ahlaksızlığı, seviyesizliği gösterir. Çok aşağılarda. Çukurdan daha çukur. ‘Evet’ desin, ‘hayır’ desin bütün vatandaşlarımızı yaşatacak bir siyasetin sahipleriyiz biz. Kardeşlik hukukundan da haberi yok. Komşuluk hukukundan haberi yok. Türk milleti Türkiye devletini yok etmeye çalışan düşmanları denize döker. Kardeşlerini denize döken Türk milleti olmadı. Hüsnü Bozkurt’u yaşatmak ve onun mutlu olmasını sağlamak için daha çok uğraşmamız lazım. Hasta bu, bunun tedavisi de ‘evet’den geçiyor. Sandıkta evet diyelim. Gelsin yanımıza nasıl denize dökülüyormuş göstersin.”
Bakan Bozdağ, Sancaktepe’de “evet” çadırını ziyaretinin sorulması üzerine, “Sancaktepe’de güzel bir örnek var. ‘Evet’ ve ‘hayır’ çadırı yan yana. MHP’liler, AK Parti’liler, CHP’liler yan yana. Hüsnü Bozkurt eğer cehaletini yenmek isterse gelsin Sancaktepe’ye baksın. Kardeşlik nasıl, dostluk nasıl oluyormuş görsün. Yan yana insanlar ‘evet’ ve ‘hayır’ propagandasını nasıl yapıyormuş gelsin Sancaktepelilerden öğrensin” dedi.