4 Askerin Şehit Olduğu Bot Faciasında Sanıklar Hakim Karşısında
Sarayburnu açıklarında kuru yük gemisiyle çarpışan Sahil Güvenlik botunun alabora olması sonucu 4 askeri mürettebatın şehit olduğu faciada ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar hakim karşısına çıktı.
Sarayburnu açıklarında Karadeniz yönüne giden bir yük gemisinin Sahil Güvenlik botuna çarpması sonucu 4 askerin şehit olduğu kazada, sanıklar kuru yük gemisinin kaptanı Abdullah Hamadı (34), gemi zabıtı Allam Fattouh (34) ve güverteci Mohamad Fttahe’nın (41) ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları davanın görülmesine başlandı. İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Abdullah Hamadı, Allam Fattouh ve Mohamad Fttahe katıldı.
Müşteki Enver Çetin ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Arapça tercüman aracılığı ile savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Hamadı, geminin kaptanlığını yaptığını ve gemide yük olmadığını belirterek, “Sahil Güvenlik botu önce bizim geminin etrafında bir tur attı. Sonra askeri Rus gemisinin yanında gitmeye başladı.
Sahil Güvenlik botu daha sonra etrafımızda bir defa daha dönmeye çalıştı. Ben de geminin sirenine bastım. Normal seyrimizde giderken Sahil Güvenlik botu bizim gemiye çarptı ve devrildi. Telsiz ile Kadıköy’deki trafik hizmetleri ile irtibata geçtik ve Sahil Güvenlik botunun devrildiğini söyledik. Onlar da bize, ‘Hızınızı azaltıp seyrinize devam edin’ dediler. Daha sonra görevliler gelip bizi götürdüler. Kazanın meydana gelmesinde benim bir kusurum yoktur. Sahil Güvenlik botu hızını ve istikametini değiştirip üzerimize doğru gelmiştir. Suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum” dedi.
“Süratli bir şekilde önümüze doğru kırdı”
Tutuklu sanık Allam Fattouh ise, kaptanın yanında köprü üstünde görevli olduğunu ve kaptanın talimatlarını yerine getirdiğini söyleyerek, “Sahil Güvenlik botu hızlı bir şekilde Rus savaş gemisine bitişik gidiyordu. Daha sonra süratli bir şekilde önümüze doğru kırdı. Sahil Güvenlik botu ufak olduğu için önümüze geçtiğini görmedik. Gemi kaptanının talimatı üzerine sireni çaldım. Daha sonra Sahil Güvenlik botunun devrildiğini gördük. Kadıköy ile irtibata geçtik. Onlar da bize, ‘Hızınızı azaltın, biz görevlileri göndereceğiz’ dediler. Bir süre sonra görevliler geldi ve bizi götürdüler” şeklinde konuştu.
Sanık Mohamad Fttahe da savunmasında kaza anında güverte kısmında olduğunu söyleyerek, “Benim elimde telsiz vardı. Kaptan bana, ‘Ben sana telsiz ile bir talimat verirsem onu yaparsın’ diye söylemişti. Uzaktan bize doğru bir şeyin geldiğini gördüm. Gemi miydi, bot muydu anlayamadım. Ben geminin sadece uç kısmını ve ilerisini görebiliyordum. Aniden gemimizin sireni çaldı. Daha sonra Sahil Güvenlik botunun devrildiğini gördüm. Kaptan bana, ‘Yanıma gel’ dedi ve görevlilerin geleceğini söyleyerek aşağıya merdiven salmamızı söyledi.
Ben de onu yaptım ve görevliler gelip bizi götürdüler. Kazanın meydana gelmesinde benim bir kusurum yoktur” ifadelerini kullandı.
Gemi maketiyle savunma yaptılar
Büyük bir gemi maketiyle savunma yapan sanık avukatlarından Selçuk Sencer Esenyel, “Olayda önlenemez bir kaza söz konusudur. Sanıklar 8 aydır tutukludur ve üzerlerine atılacak bir kusur halen tespit edilememiştir. Hiç rotalarını değiştirmeden düz bir şekilde giderken Sahil Güvenlik botunun aniden önüne kırması üzerine kaza meydana gelmiştir ve yük gemisi açısından önlenemez bir kaza söz konusudur. Sahil Güvenlik botunun radarının çalışmadığı belirlenmiştir. Hayatını kaybedenlerin ölüm sebepleri de karbondioksit tüpünün patlaması ve şuurlarını kaybetmesidir. Müvekkillerimizin beraatlerini ve tutuksuz yargılanmalarını talep ediyoruz” dedi.
“Ben ve 2 askerim son anda kurtulabildik”
“Darbe girişiminde bulunan askerler kaçmasın diye Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün altında gece görevindeydik” diyen Müşteki Onbaşı Enver Çetin, “Sabah saat 07.30 sıralarında Rus savaş gemisinin boğazdan geçişine eşlik etmek için savaş gemisinin kıç iskele kısmına geldik. 300 metre gerisinde yaklaşık 10 dakika boyunca düz bir şekilde seyir yaptık. Sahil Güvenlik botunun içinde şehit olan 4 arkadaşım, ben ve diğer müştekiler vardı. Rus savaş gemisine 920 metreye kadar başka gemilerin yanaşmaması ve müdahale etmemesini sağlama görevimiz vardı. Biz, 8-10 dakika boyunca Rus savaş gemisini takip ettik. O sırada sanıkların içinde bulunduğu yük gemisini görmedik. Daha sonra bir kez siren sesi duyduk. Şehit olan komutanım Ali Rıza Yücel, ‘Bu ne oha’ demeye kalmadan yük gemisi bize çarptı ve taklalar atmaya başladık. İçinde bulunduğumuz bot ters dönüp su almaya başladı.
Kendi imkanlarımla 2 askerimi alıp botu terk ettim. Sahil Güvenlik botunun içerisine su dolduğu için ben ve 2 askerim son anda kurtulabildik. Ben de olayda yaralandım. Bu olayın etkisi ile psikolojik tedavi görüyorum ve travma sonrası stres bozukluğum oldu. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
Kaynak: İHA
Müşteki Enver Çetin ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Arapça tercüman aracılığı ile savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Hamadı, geminin kaptanlığını yaptığını ve gemide yük olmadığını belirterek, “Sahil Güvenlik botu önce bizim geminin etrafında bir tur attı. Sonra askeri Rus gemisinin yanında gitmeye başladı.
Sahil Güvenlik botu daha sonra etrafımızda bir defa daha dönmeye çalıştı. Ben de geminin sirenine bastım. Normal seyrimizde giderken Sahil Güvenlik botu bizim gemiye çarptı ve devrildi. Telsiz ile Kadıköy’deki trafik hizmetleri ile irtibata geçtik ve Sahil Güvenlik botunun devrildiğini söyledik. Onlar da bize, ‘Hızınızı azaltıp seyrinize devam edin’ dediler. Daha sonra görevliler gelip bizi götürdüler. Kazanın meydana gelmesinde benim bir kusurum yoktur. Sahil Güvenlik botu hızını ve istikametini değiştirip üzerimize doğru gelmiştir. Suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum” dedi.
“Süratli bir şekilde önümüze doğru kırdı”
Tutuklu sanık Allam Fattouh ise, kaptanın yanında köprü üstünde görevli olduğunu ve kaptanın talimatlarını yerine getirdiğini söyleyerek, “Sahil Güvenlik botu hızlı bir şekilde Rus savaş gemisine bitişik gidiyordu. Daha sonra süratli bir şekilde önümüze doğru kırdı. Sahil Güvenlik botu ufak olduğu için önümüze geçtiğini görmedik. Gemi kaptanının talimatı üzerine sireni çaldım. Daha sonra Sahil Güvenlik botunun devrildiğini gördük. Kadıköy ile irtibata geçtik. Onlar da bize, ‘Hızınızı azaltın, biz görevlileri göndereceğiz’ dediler. Bir süre sonra görevliler geldi ve bizi götürdüler” şeklinde konuştu.
Sanık Mohamad Fttahe da savunmasında kaza anında güverte kısmında olduğunu söyleyerek, “Benim elimde telsiz vardı. Kaptan bana, ‘Ben sana telsiz ile bir talimat verirsem onu yaparsın’ diye söylemişti. Uzaktan bize doğru bir şeyin geldiğini gördüm. Gemi miydi, bot muydu anlayamadım. Ben geminin sadece uç kısmını ve ilerisini görebiliyordum. Aniden gemimizin sireni çaldı. Daha sonra Sahil Güvenlik botunun devrildiğini gördüm. Kaptan bana, ‘Yanıma gel’ dedi ve görevlilerin geleceğini söyleyerek aşağıya merdiven salmamızı söyledi.
Ben de onu yaptım ve görevliler gelip bizi götürdüler. Kazanın meydana gelmesinde benim bir kusurum yoktur” ifadelerini kullandı.
Gemi maketiyle savunma yaptılar
Büyük bir gemi maketiyle savunma yapan sanık avukatlarından Selçuk Sencer Esenyel, “Olayda önlenemez bir kaza söz konusudur. Sanıklar 8 aydır tutukludur ve üzerlerine atılacak bir kusur halen tespit edilememiştir. Hiç rotalarını değiştirmeden düz bir şekilde giderken Sahil Güvenlik botunun aniden önüne kırması üzerine kaza meydana gelmiştir ve yük gemisi açısından önlenemez bir kaza söz konusudur. Sahil Güvenlik botunun radarının çalışmadığı belirlenmiştir. Hayatını kaybedenlerin ölüm sebepleri de karbondioksit tüpünün patlaması ve şuurlarını kaybetmesidir. Müvekkillerimizin beraatlerini ve tutuksuz yargılanmalarını talep ediyoruz” dedi.
“Ben ve 2 askerim son anda kurtulabildik”
“Darbe girişiminde bulunan askerler kaçmasın diye Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün altında gece görevindeydik” diyen Müşteki Onbaşı Enver Çetin, “Sabah saat 07.30 sıralarında Rus savaş gemisinin boğazdan geçişine eşlik etmek için savaş gemisinin kıç iskele kısmına geldik. 300 metre gerisinde yaklaşık 10 dakika boyunca düz bir şekilde seyir yaptık. Sahil Güvenlik botunun içinde şehit olan 4 arkadaşım, ben ve diğer müştekiler vardı. Rus savaş gemisine 920 metreye kadar başka gemilerin yanaşmaması ve müdahale etmemesini sağlama görevimiz vardı. Biz, 8-10 dakika boyunca Rus savaş gemisini takip ettik. O sırada sanıkların içinde bulunduğu yük gemisini görmedik. Daha sonra bir kez siren sesi duyduk. Şehit olan komutanım Ali Rıza Yücel, ‘Bu ne oha’ demeye kalmadan yük gemisi bize çarptı ve taklalar atmaya başladık. İçinde bulunduğumuz bot ters dönüp su almaya başladı.
Kendi imkanlarımla 2 askerimi alıp botu terk ettim. Sahil Güvenlik botunun içerisine su dolduğu için ben ve 2 askerim son anda kurtulabildik. Ben de olayda yaralandım. Bu olayın etkisi ile psikolojik tedavi görüyorum ve travma sonrası stres bozukluğum oldu. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.