'Kötü Bir Oyun Mahveder Seyirciyi'
İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdür Yardımcısı Kınoğlu: 'Kötü bir oyun mahveder seyirciyi. Seyirci, 'Allah'ım bu benim karşımda gerçekten oluyor mu?' der ve tepki uyandırır. Biz en iyisini, kalitelisini yapmaya çalışacağız. Hırsımız bu' 'Devlet tiyatrosu bir sistemdir. Müdürden müdüre, sanat yönetmeninden sanat yönetmenine birazcık değişir. Bizler yaz tatilinden geldiğimiz zaman bakardık afişlere. Afişler değişmişse, 'Müdür değişmiş' derdik' 'Olmayınca olmaz. Diziciler bu korkunç hayatı yaşıyor, tuttu, tutmadı. Bizim için tutmak demek yukarıda bir yerde iyi ve kaliteli olması demek'
HİLAL UŞTUK - İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) Müdür Yardımcısı Celal Kadri Kınoğlu, 'Kötü bir oyun mahveder seyirciyi. Seyirci, 'Allah'ım bu benim karşımda gerçekten oluyor mu?' der ve tepki uyandırır. Biz en iyisini, kalitelisini yapmaya çalışacağız. Hırsımız bu.' dedi.
Hakan Çimenser'in İDT Müdürü olarak göreve geldiği günlerde kendisi de müdür yardımcılığına atanan Kınoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aldığı bir telefonla yeni görevinden haberdar olduğunu belirterek, 'Normalde bunu duyduğumuzda kalbimiz gümbür gümbür çarpar. Yani bütün sevdiğim oyunlar, inandığım tiyatro, sevdiğim yönetmenler ve değerli bulduğum oyuncularla beraber İstanbul'da tiyatro yapma imkanı bana soruldu. Kalbim mutluluktan uçtu fakat kafamdan bir ses, 'emin misin' diye sordu. Bünyem neye uygun neye değil, biliyordum. O yüzden benim böyle bir soruya hayatımın bu döneminde vereceğim cevap, 'Bütün kalbimle evet. Tamam yaparım' oldu.' diye konuştu.
Kınoğlu, Hakan Çimenser ile Diyarbakır Devlet Tiyatrosuna girdikleri günden itibaren arkadaş olduklarına değinerek, 'Aynı evde yaşadık. Hala beraber tenis oynuyoruz, müzik yapıyoruz yani çok yakın arkadaşız. Genel müdürümüz Nejat Birecik de konservatuvardan sınıf arkadaşım. 30-35 yıllık arkadaşlarım. Benden istenilen de bana uygun. Müdür yardımcılığı nedir? Repertuvar, yönetmenler, oyunculara karar vermek, bunlarla ilgili çalışmak, etmek. Buna evet dedim.' ifadelerini kullandı.
Devlet Tiyatrolarında Muhsin Ertuğrul'dan beri bir sistem olduğunu kaydeden Kınoğlu, şunları aktardı:
'Devlet tiyatrosu bir sistemdir. Müdürden müdüre, sanat yönetmeninden sanat yönetmenine birazcık değişir. Bizler yaz tatilinden geldiğimiz zaman bakardık afişlere. Afişler değişmişse, 'Müdür değişmiş' derdik. Neticede Shakespeare seviyoruz hepimiz, Tanpınar'ı, Oğuz Atay'ı seviyoruz. Yani bizler aynı şeyleri seviyoruz. Bizim burada bulunuşumuz bir festival bence. Devlet Tiyatrosunda dünyanın en güzel oyununu sahneye koyabiliyorsun. Dünya kadar spot yanıyor tepende. Bunu yaptığında da insanları doyurmak önemli. Yoksa yarışamayız ki. Biz iyi yazılmış oyunları oynayacağımızdan eminiz. Zaten bizden önceki Zafer Kayaokay, Şakir Gürzumar ve Osman Wöber de aynı şeyi istiyordu.'
- 'Giydirici, öğrenciliğimizden beri hayalini kurduğumuz bir oyundu'
Celal Kadri Kınoğlu, Çimenser ile halen rol aldıkları ve tiyatroseverlerin büyük beğenisini kazanan Giydirici oyununa da değinerek, 'O oyun için Zafer Kayaokay telefon ederek, 'Celal, Giydirici'yi oynamak ister misin?' demişti. Öğrenciliğimizden beri hayalini kurduğumuz bir oyundu. Çok sıkı çalıştık ve sevdiğimiz gibi yaptık. Bazen olmaz, tam istediğiniz gibi yapamayabilirsiniz. Sanatta bu risk olmasa Amerikalıların bütün filmleri tutardı. Adamlar sinemada gişede milyon dolarlar batırıyor. Olmayınca olmaz. Diziciler bu korkunç hayatı yaşıyor, tuttu, tutmadı. Bizim için tutmak demek yukarıda bir yerde iyi ve kaliteli olması demek.' değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin çok çalışkan, iyimser ve mutlu bir kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Kınoğlu, 'Erken uyur, erken kalkarım. Yöneticiliğin bu kısmı buna uygun. Kendi yaşamımdaki felsefeye çok yakın. Felsefe, edebiyat, roman çok okurum. Müzikle aram çok iyidir. Aynı şeyleri tiyatro başlığı altında burada yapacağım. Bana hayatım çok değişmeyecek gibi geliyor.' dedi.
Kınoğlu, sahnelenen oyunun tutup tutmadığının bir gecede belli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Eskiden Amerika'da da böyle anlatırlardı. New York Times'dan haberi beklerdi oyuncular. Sabah gider New York Times'ı açarlar. Yazan eleştirmen beğenmemişse oyun mahvolurdu. Şimdi internet var. Giydirici oyunu beğenilince, bir anda milyonlarca kişi beğendi. Hakan'a dedim ki 'beğenmeselerdi mahvolmuştuk'. Birçok insan da görmeden beğenmeyebilirdi. Çünkü kendi aklıyla düşünebilen çok az insan var. Türkiye'de bu çok etkileyici bir şey. Kötü bir oyun mahveder seyirciyi. Seyirci, 'Allah'ım bu benim karşımda gerçekten oluyor mu?' der ve tepki uyandırır. Biz en iyisini, kalitelisini yapmaya çalışacağız. Hırsımız bu. Çok iyi yazılmış Türk ve yabancı oyunları en iyi rejisörlere yönettirip en iyi oyuncularla sahnelemeye çalışacağız.'
Çimenser ve Kınoğlu'nun başrollerinde oynadığı Giydirici oyunu 14-15 Nisan'da Kültür Üniversitesi Akıngüç Sahnesi'nde izlenebilecek.
Kaynak: AA
Hakan Çimenser'in İDT Müdürü olarak göreve geldiği günlerde kendisi de müdür yardımcılığına atanan Kınoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aldığı bir telefonla yeni görevinden haberdar olduğunu belirterek, 'Normalde bunu duyduğumuzda kalbimiz gümbür gümbür çarpar. Yani bütün sevdiğim oyunlar, inandığım tiyatro, sevdiğim yönetmenler ve değerli bulduğum oyuncularla beraber İstanbul'da tiyatro yapma imkanı bana soruldu. Kalbim mutluluktan uçtu fakat kafamdan bir ses, 'emin misin' diye sordu. Bünyem neye uygun neye değil, biliyordum. O yüzden benim böyle bir soruya hayatımın bu döneminde vereceğim cevap, 'Bütün kalbimle evet. Tamam yaparım' oldu.' diye konuştu.
Kınoğlu, Hakan Çimenser ile Diyarbakır Devlet Tiyatrosuna girdikleri günden itibaren arkadaş olduklarına değinerek, 'Aynı evde yaşadık. Hala beraber tenis oynuyoruz, müzik yapıyoruz yani çok yakın arkadaşız. Genel müdürümüz Nejat Birecik de konservatuvardan sınıf arkadaşım. 30-35 yıllık arkadaşlarım. Benden istenilen de bana uygun. Müdür yardımcılığı nedir? Repertuvar, yönetmenler, oyunculara karar vermek, bunlarla ilgili çalışmak, etmek. Buna evet dedim.' ifadelerini kullandı.
Devlet Tiyatrolarında Muhsin Ertuğrul'dan beri bir sistem olduğunu kaydeden Kınoğlu, şunları aktardı:
'Devlet tiyatrosu bir sistemdir. Müdürden müdüre, sanat yönetmeninden sanat yönetmenine birazcık değişir. Bizler yaz tatilinden geldiğimiz zaman bakardık afişlere. Afişler değişmişse, 'Müdür değişmiş' derdik. Neticede Shakespeare seviyoruz hepimiz, Tanpınar'ı, Oğuz Atay'ı seviyoruz. Yani bizler aynı şeyleri seviyoruz. Bizim burada bulunuşumuz bir festival bence. Devlet Tiyatrosunda dünyanın en güzel oyununu sahneye koyabiliyorsun. Dünya kadar spot yanıyor tepende. Bunu yaptığında da insanları doyurmak önemli. Yoksa yarışamayız ki. Biz iyi yazılmış oyunları oynayacağımızdan eminiz. Zaten bizden önceki Zafer Kayaokay, Şakir Gürzumar ve Osman Wöber de aynı şeyi istiyordu.'
- 'Giydirici, öğrenciliğimizden beri hayalini kurduğumuz bir oyundu'
Celal Kadri Kınoğlu, Çimenser ile halen rol aldıkları ve tiyatroseverlerin büyük beğenisini kazanan Giydirici oyununa da değinerek, 'O oyun için Zafer Kayaokay telefon ederek, 'Celal, Giydirici'yi oynamak ister misin?' demişti. Öğrenciliğimizden beri hayalini kurduğumuz bir oyundu. Çok sıkı çalıştık ve sevdiğimiz gibi yaptık. Bazen olmaz, tam istediğiniz gibi yapamayabilirsiniz. Sanatta bu risk olmasa Amerikalıların bütün filmleri tutardı. Adamlar sinemada gişede milyon dolarlar batırıyor. Olmayınca olmaz. Diziciler bu korkunç hayatı yaşıyor, tuttu, tutmadı. Bizim için tutmak demek yukarıda bir yerde iyi ve kaliteli olması demek.' değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin çok çalışkan, iyimser ve mutlu bir kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Kınoğlu, 'Erken uyur, erken kalkarım. Yöneticiliğin bu kısmı buna uygun. Kendi yaşamımdaki felsefeye çok yakın. Felsefe, edebiyat, roman çok okurum. Müzikle aram çok iyidir. Aynı şeyleri tiyatro başlığı altında burada yapacağım. Bana hayatım çok değişmeyecek gibi geliyor.' dedi.
Kınoğlu, sahnelenen oyunun tutup tutmadığının bir gecede belli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Eskiden Amerika'da da böyle anlatırlardı. New York Times'dan haberi beklerdi oyuncular. Sabah gider New York Times'ı açarlar. Yazan eleştirmen beğenmemişse oyun mahvolurdu. Şimdi internet var. Giydirici oyunu beğenilince, bir anda milyonlarca kişi beğendi. Hakan'a dedim ki 'beğenmeselerdi mahvolmuştuk'. Birçok insan da görmeden beğenmeyebilirdi. Çünkü kendi aklıyla düşünebilen çok az insan var. Türkiye'de bu çok etkileyici bir şey. Kötü bir oyun mahveder seyirciyi. Seyirci, 'Allah'ım bu benim karşımda gerçekten oluyor mu?' der ve tepki uyandırır. Biz en iyisini, kalitelisini yapmaya çalışacağız. Hırsımız bu. Çok iyi yazılmış Türk ve yabancı oyunları en iyi rejisörlere yönettirip en iyi oyuncularla sahnelemeye çalışacağız.'
Çimenser ve Kınoğlu'nun başrollerinde oynadığı Giydirici oyunu 14-15 Nisan'da Kültür Üniversitesi Akıngüç Sahnesi'nde izlenebilecek.