AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ataş;
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, Nazilli Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından düzenlenen, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Yeni Anayasa İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Nazilli Belediyesi Nikah Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut, AK Parti İl Başkanı Ömer Özmen, Kadın Kolları İl Başkanı Seda Sarıbaş, partililer ve Nazillili vatandaşlar katıldı.
"Birileri sürekli yalan derdinde"
Programda AK Parti Hükümeti tarafından yapılan değişim ve dönüşümlere değinen Ataş, “Bu gemiyi sulh sükûnet içerisinde limanına götürme gayreti içerisindeyiz. Birileri sürekli yalan derdindeyken, biz Türkiye’nin her tarafını gezmek suretiyle milletimizle buluşuyoruz. Bu ülkeyi ters düz ederek değişim ve dönüşüm yaşattık. Bununla gurur duyuyoruz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan ekonomiye, tarımdan sağlığa değişim ve dönüşümleri milletimize yaşattığımız için mutluluk duyuyoruz. 70 -80 kişilik sınıflarda ders işlenirken, ders kitapları temin edilmesi zorken, bugün dünya standartlarının bile altında 20 kişilik sınıflar ücretsiz ders kitaplarıyla çocuklarımızı buluşturduk. 20 TL’lik ilaçları 10 TL’ye düşürdüysek bunu sizinle beraber başardık. Türkiye’de biz gurbet anlayışını tamamen bitirdik. 81 ilin tamamında bölünmüş yol yapmak suretiyle 76 yılda 61 bin kilometre iken, biz 18 bin 500 kilometre bölünmüş yolu 14 yıla sığdırdık. 26 Havalimanı varken bu sayıyı 70’e çıkarmamız da bu hizmet aşkımızdandır” dedi.
"Gezizekalılar bu ülkeyi acaba Suriye’ye çevirebilir miyim derdindeydi"
Türkiye’nin önünü kesmek için içeride ve dışarıda bir takım çevrelerin uğraştığını söyleyen Ataş, “Demokratik olarak uzaklaştıramayanlar demokratik olmayarak uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bunu hep denediler. 2007’de, 2008’de, 2013’de gezizekalılar bu ülkeyi acaba Suriye’ye çevirebilir miyim derdindeydiler ama hiçbirinde sonuç alamadılar. Niye olmadı, çünkü unuttukları bir şey vardı. Başta Erdoğan gibi bir başbakan vardı. Onlar zannediyor ki eski Türkiye’deki gibi olacak her şey. Ama hiç birisinde o dönem ülkenin başında olan Başbakanımız Tayyip Erdoğan geçit vermedi ve kararlı bir duruş sergiledi. Nihayet bunlardan sonuç alınamayınca 7 Haziran 2015’de PKK’nın siyasi uzantısına saz verip toplum üzerinde bu barışı getirecek diyerek HDP’ye destek oldular. Bunlara en çok kim destek verdi işte bugün anayasa değişikliğine karşı çıkan, önünü kesmeye çalışan CHP’nin içindeki entellektüeller HDP’yi iktidara taşımaya çalıştılar. Nasıl salladık diye bu milletin aklıyla alay ettiklerini de unutmadık. Biz Türkiye’nin önünü kesmeye çalışanları biliyoruz. Türkiye üzerinde hesabı olan kimseleri biliyoruz. Biz bunların yüzünü 15 Temmuz’da gördük. Ondan sonraki süreçte daha çok gördük. Gezi Parkı’nda insanları tahrik edenleri 15 Temmuz gecesi çok net gördük” şeklinde konuştu.
"Millet beğenmezse güle güle diyecek"
Getirmeye çalıştıkları sistemde herkesin millete hesap verme anlayışı içerisinde olacağını vurgulayan Ataş, Yeni Anayasa ile Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluk üstlenmediği yönünde vatandaşların yanlış bilgilendirildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yokmuş. Evet şuan ki Anayasa’da Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yok. Ne yargısal sorumluluğu var, yani ne cezai ne de siyasi sorumluluğu var. Yeni sistemde millete hesap veren bir siyasi sorumluluğu olan bir sistemi ikame etmek istiyoruz. Millet seçecek, beğenmezse güle güle diyecek. Cezai sorumluluk getiriyoruz. Diyoruz ki Cumhurbaşkanları da yargılanabilmeli” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Programda AK Parti Hükümeti tarafından yapılan değişim ve dönüşümlere değinen Ataş, “Bu gemiyi sulh sükûnet içerisinde limanına götürme gayreti içerisindeyiz. Birileri sürekli yalan derdindeyken, biz Türkiye’nin her tarafını gezmek suretiyle milletimizle buluşuyoruz. Bu ülkeyi ters düz ederek değişim ve dönüşüm yaşattık. Bununla gurur duyuyoruz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan ekonomiye, tarımdan sağlığa değişim ve dönüşümleri milletimize yaşattığımız için mutluluk duyuyoruz. 70 -80 kişilik sınıflarda ders işlenirken, ders kitapları temin edilmesi zorken, bugün dünya standartlarının bile altında 20 kişilik sınıflar ücretsiz ders kitaplarıyla çocuklarımızı buluşturduk. 20 TL’lik ilaçları 10 TL’ye düşürdüysek bunu sizinle beraber başardık. Türkiye’de biz gurbet anlayışını tamamen bitirdik. 81 ilin tamamında bölünmüş yol yapmak suretiyle 76 yılda 61 bin kilometre iken, biz 18 bin 500 kilometre bölünmüş yolu 14 yıla sığdırdık. 26 Havalimanı varken bu sayıyı 70’e çıkarmamız da bu hizmet aşkımızdandır” dedi.
"Gezizekalılar bu ülkeyi acaba Suriye’ye çevirebilir miyim derdindeydi"
Türkiye’nin önünü kesmek için içeride ve dışarıda bir takım çevrelerin uğraştığını söyleyen Ataş, “Demokratik olarak uzaklaştıramayanlar demokratik olmayarak uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bunu hep denediler. 2007’de, 2008’de, 2013’de gezizekalılar bu ülkeyi acaba Suriye’ye çevirebilir miyim derdindeydiler ama hiçbirinde sonuç alamadılar. Niye olmadı, çünkü unuttukları bir şey vardı. Başta Erdoğan gibi bir başbakan vardı. Onlar zannediyor ki eski Türkiye’deki gibi olacak her şey. Ama hiç birisinde o dönem ülkenin başında olan Başbakanımız Tayyip Erdoğan geçit vermedi ve kararlı bir duruş sergiledi. Nihayet bunlardan sonuç alınamayınca 7 Haziran 2015’de PKK’nın siyasi uzantısına saz verip toplum üzerinde bu barışı getirecek diyerek HDP’ye destek oldular. Bunlara en çok kim destek verdi işte bugün anayasa değişikliğine karşı çıkan, önünü kesmeye çalışan CHP’nin içindeki entellektüeller HDP’yi iktidara taşımaya çalıştılar. Nasıl salladık diye bu milletin aklıyla alay ettiklerini de unutmadık. Biz Türkiye’nin önünü kesmeye çalışanları biliyoruz. Türkiye üzerinde hesabı olan kimseleri biliyoruz. Biz bunların yüzünü 15 Temmuz’da gördük. Ondan sonraki süreçte daha çok gördük. Gezi Parkı’nda insanları tahrik edenleri 15 Temmuz gecesi çok net gördük” şeklinde konuştu.
"Millet beğenmezse güle güle diyecek"
Getirmeye çalıştıkları sistemde herkesin millete hesap verme anlayışı içerisinde olacağını vurgulayan Ataş, Yeni Anayasa ile Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluk üstlenmediği yönünde vatandaşların yanlış bilgilendirildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yokmuş. Evet şuan ki Anayasa’da Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yok. Ne yargısal sorumluluğu var, yani ne cezai ne de siyasi sorumluluğu var. Yeni sistemde millete hesap veren bir siyasi sorumluluğu olan bir sistemi ikame etmek istiyoruz. Millet seçecek, beğenmezse güle güle diyecek. Cezai sorumluluk getiriyoruz. Diyoruz ki Cumhurbaşkanları da yargılanabilmeli” ifadelerini kullandı.