Yumurtalık Kanserinde Tecrübeli Cerrah Yaşam Süresini Uzatıyor
Yumurtalık kanserine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. DR. Polat Dursun, yumurtalık kanserinde tecrübeli cerrahın yaşam süresini uzattığını söyledi.
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. DR. Polat Dursun, “Over kanseri (yumurtalık kanseri), kadın yumurtalıklarının yüzey epiteli veya yumurta hücrelerinden gelişen tümörlerdir. Yumurtalık kanseri genellikle ileri evrede yakalanan bir kanserdir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde halen mortalitesi (ölüm oranı) en yüksek olan, cerrahi ve kemoterapideki ilerlemelere rağmen prognozunun kötü olması ile karakterize bir jinekolojik kanserdir. Kadın genital sistem kanserleri içinde ikinci sıradadır. Kadınlarda görülen kanserler içinde en sık görülen 5. kanserdir. Kadınlarda kanser ölümlerinde ise 4. sırada yer alır” dedi.
Amerikan Kanser Derneğinin 2016 yılında ABD’de 22 bin 280 yeni yumurtalık kanseri vakası tespit edildiğini ve bunların 14 bin 240’nın hastalıkları nedeniyle öldüğünü rapor ettiğini ifade eden Prof. Dr. Dursun, “Yumurtalık kanserleri kadın kanserlerinin yüzde 1,3’ünü, kadınlarda kanserden ölümlerin ise yüzde 2,4‘ünü oluşturmaktadır. 2013 yılında ABD‘de 195 bin 767 over kanserli kadının yaşadığı hesaplanmıştır. Geçen 10 yıl içinde yeni tanı konan yumurtalık kanseri vakaları yüzde 30, yumurtalık kanserine bağlı ölümler ise yüzde 18 oranında artmıştır. Yumurtalık kanseri jinekolojik kanser ölümlerinin en sık sebebi olması nedeni ile jinekolojik onkolojide çok önemli bir yer tutar. Yumurtalık kanserlerinin ortalama görülme yaşı 63’tür. Hayat boyunca bir kadının over kanseri geliştirme riski 1/70’dir. Ölen her 100 kadından birinde sebep yumurtalık kanseridir” diye konuştu.
“Yumurtalık kanseri Türkiye’de kadınlarda en sık görülen 10 kanser içinde yer alıyor”
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi verilerine göre ülkede yılda 4 bin 950 yeni yumurtalık kanseri vakası görülmekte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Polat Dursun, “Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen ilk 10 kanser içinde yer almaktadır. Rahim kanseri ve rahim ağzı kanseri ile birlikte yumurtalık kanseri en sık görülen 10 kanser içinde yer almaktadır. Tümörün tamamen temizlenmesi ve ameliyatı yapan doktor çok önemli. Over kanseri cerrahisinde rahim ve yumurtalıklara ilaveten tümörün yayılma ihtimali olan lenf dokuları ve karın içi yağ dokusu (omentum) çıkartılır. Bunların yanında bazen bağırsakların, dalağın ve karaciğer ve diafram denen solunum kasının da kısmen çıkartılması gerekebilir. Kanserin yayıldığı tüm dokuların çıkartılması ve geride tümör bırakılmaması işlemine ’debulking cerrahisi’ denmektedir. Bu cerrahi girişimlerin yapılabilmesi için cerrahın çok iyi bir eğitimden geçilmesi gerekmektedir. Eksik yapılacak cerrahi girişimler hastaların yaşam süresinin kısalmasına yol açacaktır. Jinekolojik kanserlerin tedavisi sadece bu konuda bilgi ve deneyimi olan ve sadece bu tür hastaları izleyen hekimler tarafından yapılmalıdır. Yumurtalık kanserinin cerrahi tedavisi hastanın yaşam süresine katkıda bulunan en önemli etkendir. Yapılan birçok araştırmada ilk uygulanan cerrahi tedavinin tam olması ve geride tümör bırakmayacak şekilde operasyonun tamamlanması hastanın yaşam süresine katkıda bulunan en önemli faktörlerden birisi olarak gösterilmiştir ki buda tamamen ameliyatı yapan doktor ile ilişkilidir” ifadelerini kullandı.
Yumurtalık kanseri tedavisinde hastanın özellikleri, tümörün patolojik ve genetik özellikleri, hastanın bazı genetik faktörleri ve kemoterapi tedavisine yanıt gibi önemli unsurların önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun, “Bu faktörlerin hiçbirisi ne doktor ne de hasta tarafından değiştirilememektedir. Hastaların değiştirebileceği en önemli ve tek faktör cerrahi tedaviyi uygulayan cerrahın seçimidir. İyi ve deneyimli jinekolojik cerrah tarafından yapılan ameliyat kanser hastalarında hastanın ömrünü uzatabilmektedir. Bilimsel literatürde bu tür hastaların belli merkezlerde sadece bu işi yapan ve kendisini bu işe adamış bilimsel yetkinliğe sahip merkezlerdeki doktorlar tarafından yapılması önerilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar bu tür doktorlar tarafından ameliyatı yapılan hastaların daha uzun süre yaşadığı ve sonuçlarının daha iyi olduğunu göstermiştir. Yapılan bir bilimsel derlemede ileri evre yumurtalık kanserli hastaların tümörleri yeterli bir şekilde temizlenemezse yaşam süreleri ortalama 22 ay iken, tümörleri tamamen temizlenen hastalarda yaşam süreleri 34 ay olarak hesaplanmıştır. Bu araştırmada günümüzde ileri evre yumurtalık kanserlerinde hastaların yaşam sürelerine en etkili tedavi edici faktörün iyi yapılmış olan bir kanser cerrahisi olduğu sonucuna varılmıştır, ki bunun içinde en önemli faktör bu ameliyatı uygulayacak doktorun bu konudaki yetkinliğidir. Ayrıca bazı bilimsel araştırmalarda da ameliyat sonrası dönemde komplikasyon denen durumların daha az gelişebildiği de gösterilmiştir. Hastaların bu tür bir hastalıkta tedavi olacakları merkezi ve doktoru seçerken bu konudaki deneyimi olup olmadığını öğrenmeleri hastaların kendisi açısından hayati öneme sahiptir. Bu sadece yumurtalık kanseri için değil, diğer birçok jinekolojik ameliyatlar ve diğer kanser türleri için de geçerli bir durumdur” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Amerikan Kanser Derneğinin 2016 yılında ABD’de 22 bin 280 yeni yumurtalık kanseri vakası tespit edildiğini ve bunların 14 bin 240’nın hastalıkları nedeniyle öldüğünü rapor ettiğini ifade eden Prof. Dr. Dursun, “Yumurtalık kanserleri kadın kanserlerinin yüzde 1,3’ünü, kadınlarda kanserden ölümlerin ise yüzde 2,4‘ünü oluşturmaktadır. 2013 yılında ABD‘de 195 bin 767 over kanserli kadının yaşadığı hesaplanmıştır. Geçen 10 yıl içinde yeni tanı konan yumurtalık kanseri vakaları yüzde 30, yumurtalık kanserine bağlı ölümler ise yüzde 18 oranında artmıştır. Yumurtalık kanseri jinekolojik kanser ölümlerinin en sık sebebi olması nedeni ile jinekolojik onkolojide çok önemli bir yer tutar. Yumurtalık kanserlerinin ortalama görülme yaşı 63’tür. Hayat boyunca bir kadının over kanseri geliştirme riski 1/70’dir. Ölen her 100 kadından birinde sebep yumurtalık kanseridir” diye konuştu.
“Yumurtalık kanseri Türkiye’de kadınlarda en sık görülen 10 kanser içinde yer alıyor”
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi verilerine göre ülkede yılda 4 bin 950 yeni yumurtalık kanseri vakası görülmekte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Polat Dursun, “Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen ilk 10 kanser içinde yer almaktadır. Rahim kanseri ve rahim ağzı kanseri ile birlikte yumurtalık kanseri en sık görülen 10 kanser içinde yer almaktadır. Tümörün tamamen temizlenmesi ve ameliyatı yapan doktor çok önemli. Over kanseri cerrahisinde rahim ve yumurtalıklara ilaveten tümörün yayılma ihtimali olan lenf dokuları ve karın içi yağ dokusu (omentum) çıkartılır. Bunların yanında bazen bağırsakların, dalağın ve karaciğer ve diafram denen solunum kasının da kısmen çıkartılması gerekebilir. Kanserin yayıldığı tüm dokuların çıkartılması ve geride tümör bırakılmaması işlemine ’debulking cerrahisi’ denmektedir. Bu cerrahi girişimlerin yapılabilmesi için cerrahın çok iyi bir eğitimden geçilmesi gerekmektedir. Eksik yapılacak cerrahi girişimler hastaların yaşam süresinin kısalmasına yol açacaktır. Jinekolojik kanserlerin tedavisi sadece bu konuda bilgi ve deneyimi olan ve sadece bu tür hastaları izleyen hekimler tarafından yapılmalıdır. Yumurtalık kanserinin cerrahi tedavisi hastanın yaşam süresine katkıda bulunan en önemli etkendir. Yapılan birçok araştırmada ilk uygulanan cerrahi tedavinin tam olması ve geride tümör bırakmayacak şekilde operasyonun tamamlanması hastanın yaşam süresine katkıda bulunan en önemli faktörlerden birisi olarak gösterilmiştir ki buda tamamen ameliyatı yapan doktor ile ilişkilidir” ifadelerini kullandı.
Yumurtalık kanseri tedavisinde hastanın özellikleri, tümörün patolojik ve genetik özellikleri, hastanın bazı genetik faktörleri ve kemoterapi tedavisine yanıt gibi önemli unsurların önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun, “Bu faktörlerin hiçbirisi ne doktor ne de hasta tarafından değiştirilememektedir. Hastaların değiştirebileceği en önemli ve tek faktör cerrahi tedaviyi uygulayan cerrahın seçimidir. İyi ve deneyimli jinekolojik cerrah tarafından yapılan ameliyat kanser hastalarında hastanın ömrünü uzatabilmektedir. Bilimsel literatürde bu tür hastaların belli merkezlerde sadece bu işi yapan ve kendisini bu işe adamış bilimsel yetkinliğe sahip merkezlerdeki doktorlar tarafından yapılması önerilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar bu tür doktorlar tarafından ameliyatı yapılan hastaların daha uzun süre yaşadığı ve sonuçlarının daha iyi olduğunu göstermiştir. Yapılan bir bilimsel derlemede ileri evre yumurtalık kanserli hastaların tümörleri yeterli bir şekilde temizlenemezse yaşam süreleri ortalama 22 ay iken, tümörleri tamamen temizlenen hastalarda yaşam süreleri 34 ay olarak hesaplanmıştır. Bu araştırmada günümüzde ileri evre yumurtalık kanserlerinde hastaların yaşam sürelerine en etkili tedavi edici faktörün iyi yapılmış olan bir kanser cerrahisi olduğu sonucuna varılmıştır, ki bunun içinde en önemli faktör bu ameliyatı uygulayacak doktorun bu konudaki yetkinliğidir. Ayrıca bazı bilimsel araştırmalarda da ameliyat sonrası dönemde komplikasyon denen durumların daha az gelişebildiği de gösterilmiştir. Hastaların bu tür bir hastalıkta tedavi olacakları merkezi ve doktoru seçerken bu konudaki deneyimi olup olmadığını öğrenmeleri hastaların kendisi açısından hayati öneme sahiptir. Bu sadece yumurtalık kanseri için değil, diğer birçok jinekolojik ameliyatlar ve diğer kanser türleri için de geçerli bir durumdur” şeklinde konuştu.