Erken Çocukluk Çağı, Kişilik Gelişiminde Büyük Önem Taşıyor

Erken çocukluk çağının, kişilik gelişiminde büyük önem taşıdığını belirten Nöroloji Uzmanı Doktor Mehmet Yavuz, bu dönemde ailelerin uyguladığı yanlış tutumların çocuğun gelecekteki ilişkilerine dahi olumsuz etkide bulunabildiğine dikkat çekti.

Erken Çocukluk Çağı, Kişilik Gelişiminde Büyük Önem Taşıyor
Ataerkil toplum düzeninde, erkek çocuğun gereğinden fazla yüceltildiğini dile getiren Yavuz, "Bu durum çocuğun gelecek yaşantısını ben odaklı ve cinsiyetçi bir şekilde sürdürmesine yol açarken, aynı zamanda anne-babası ile kurduğu ilişkiyi de olumsuz yönde etkiliyor. Bu konuyu açıklayabilmek için Odipus Kompleksi’nden bahsetmekte fayda var. Bugünkü bildiğimiz bütün değerlerin inşası, Sigmund Freud tarafından yıllar önce açıklanmıştır. Freud, ortaya attığı psikoseksüel gelişim kuramında 5 aşamadan bahsediyor; Oral, Anal, Fallik, Gizli ve Genital dönemlerdir. İlk evre olan oral dönemde (0-1 yaş) haz kaynağı ağızdır. Çocuk bu dönemde anneden ayrılamaz. Anne çocuğunu sevgi ve şefkatle beslediğinde, çocuk sevgi ile paylaşmayı öğrenmiş olur. Anal dönemde ise (1-3 yaş), ilk defa anneden ayrışma yaşanır. Çocuk artık dış dünyadaki nesne ve sembolleri sözel olarak ifade edebilir ve bellek gelişir. Anal dönem, tuvalet alışkanlığı edinme açısından önemli bir dönemdir. Hatta açıklamaya göre, bu dönemde tuvaletini tutma alışkanlığı gösteren kişinin, yetişkinliğe geçtiğinde para harcamayı sevmeyen, fazla tutumlu bir yapı göstereceği öngörülmektedir. Aile içi ilişkilere yön veren en önemi süreç olan fallik dönemde ise; (3-5 yaş) çocuğun artan libidosu (arzuları) cinsel organına odaklanmasına neden olur. Çocuğun ilk defa çevresinin oluşmaya başladığı dönem olan gizil aşamada (7-12), çocuk enerjisini okul, ders ve arkadaş gibi sosyal ortamlara yönlendirir. Bu dönemde çocuk üzerinde çevre ve arkadaş çok etkilidir. Çocuk yaptığı davranış için onaylanma ve beğeni bekler. Bu ihtiyaç karşılanmadığı takdirde, aşağılık duygusuna kapılarak, çekimser bir kişilik geliştirebilir" dedi.



"Erkek çocuk annesi ile geliştirdiği aşırı bağ sonucunda annesine benzeyen bir kadınla evlenir"

Fallik dönemde çocuğun dürtüleri ile göstermiş olduğu belli davranışları olduğunu söyleyen Yavuz, "Bu davranışlar arasında günümüzde en çok dikkat çeken konu olan, baba ile rekabet görülmeye başlanır. Bu dönem ebeveynler tarafından doğru şekilde yönetilmediği takdirde çocuğun ilerleyen yaşamında da etkileri görülebilir. Çoğu zaman güldüğümüz bir söylem vardır; ’anne ben büyüyünce seninle evleneceğim.’ Bu durum ebeveynler için eğlenceli bir hal alsa da aslında bir nevi çocuğun kendi görüşlerini içerebilir. Erkek çocuk annesi ile geliştirdiği aşırı bağ sonucunda annesine benzeyen bir kadınla evlenir, hatta bu anlamda beklentilerinin karşılanmadığını hissettiği noktada ilişkisini sonlandırabilir" ifadelerini kaydetti.



"Ebeveynlerin tutumları çok önemlidir"

Fallik dönemin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi için ebeveynlerin tutumlarının çok önemli olduğunu vurgulayan Yavuz, "Bu dönemde ebeveynlerin sabırlı tutum göstermeleri gerekir. Bu dönemde babayı dışlayan davranışlar gösteren erkek çocuk, anne ile babanın birbirlerine yakınlık göstermesinden rahatsızlık duyar. Annesinin babası ile yakın olmasını kıskanabilir. Hatta bu sebepten bahaneler uydurarak geceleri annesi ve babasının arasında uyumak isteyebilir, annesine onun ile evlenmek istediğini söyleyebilir. Ayrıca, çoğu zaman babasının varlığını bir tehdit olarak algılayabilir. Fakat bu dönemi aşabilmek için anne, baba ile yakınlık kurmaktan vazgeçmemelidir. Aksine çocuğun yanında babayı övmelidir. Böylece çocuk, annenin takdiri kazanmak için baba ile rekabetten vazgeçerek, onunla özdeşim kurmaya çalışır. Diğer yandan ise çocuk ile yeterli ilgi kurmak da bu aşamada önem kazanır. Çocuğun bir yetişkin olduğunda kuracağı ilişkileri belirleyen dönem kuşkusuzdur ki erken çocukluk dönemidir. Erken çocuklukta (0-6 yaş) bu tür komplekslerin yaşanması, gayet olağandır. Burada önemli olan bu sürecin uzamaması ve sağlıklı bir şekilde atlatılması için ebeveynler tarafından sürecin sabırlı ve sağlıklı bir şekilde yönetilmesidir" açıklamasında bulundu.
Kaynak: İHA