'Elektronik Cihaz Yasağına Rağmen THY'yi Tercih Ederiz'
ABD’de yaşayan Türk iş adamları, elektronik cihaz yasağına rağmen THY'yi kullanmaya devam etmeye kararlı İş adamı Güzel: “Yeni yasağa rağmen laptopumu almaksızın THY ile uçmaya devam edeceğim” İş adamı Tuncer: 'Bu süreçte ülkemizin parlayan yıldızı, dünyanın en iyi hava yolu şirketlerinden olan THY’nin yanında duracağız. 11 saat laptopumdan uzak dururum fakat THY ile uçmaya devam ederim' İş adamı Yıldız: 'Bu anlamsız yasakta THY’yi desteklemeyi sürdüreceğiz'
WASHINGTON – MUHAMMED BİLAL KENASARİ - ABD’de yaşayan Türk iş adamları, ABD'nin, aralarında Türkiye'nin de olduğu 8 ülkeden yapılan doğrudan uçuşlara getirdiği elektronik cihaz yasağına rağmen uçuşlarında Türk Hava Yollarını (THY) kullanmaya devam edeceklerini belirtti.
ABD’nin 8 ülkeden doğrudan uçuşlarda yolcuların, cep telefonundan büyük elektronik cihazları yanlarına almalarını yasaklayan karara ABD’de yaşayan Türk iş adamlarından da tepki geldi.
ABD'de ticaret yapan Türk iş adamları, AA muhabirine yaptıkları açıklamada Başkan Donald Trump’ın bazı havayollarıyla yapılacak direkt uçuşlara yönelik elektronik cihaz yasağının gerçek nedeninin güvenlik değil, ekonomik misilleme olduğunu savundu.
Trump’ın kararının ardından, özellikle uçakta seyahat esnasında çalışmayı seven birinci sınıf müşterilerin, Amerikan havayolu şirketlerini tercih edebileceği belirtilmiş, ayrıca elektronik cihaz yasağından etkilenen geçiş merkezi (hub) niteliğindeki havaalanlarının da ziyaretçi kaybına uğrayabileceğine işaret edilmişti.
- “Yasağa rağmen THY ile uçmaya devam edeceğim”
ABD’de 2000’li yıllardan bu yana organik gıda üzerine ticaret yapan iş adamı Murat Güzel, sunduğu hizmet kalitesi ve İstanbul’dan ABD’ye direkt uçuşları sebebiyle THY’yi tercih ettiğini söyledi.
Güzel, şirketinin ABD merkezli olması sebebiyle gerek kendisinin, gerekse çalışanlarının sık sık Türkiye’ye seyahat etmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Türkiye ticari olarak şirketimiz adına önemli bir yere sahip.” dedi.
ABD hükümetinin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 ülkeden ABD’ye uçuşlara yönelik elektronik cihaz sınırlamasını endişeyle takip ettiğini belirten Güzel, “Seyahat esnasında elbette laptop ve benzeri aletlerimi kullanıyor olmam gerekiyor fakat yeni yasağa rağmen THY ile uçmaya devam edeceğim.” ifadesini kullanarak yasağın kendisini Amerikalı bir şirketi tercih etmeye yönlendirmeyeceğini söyledi.
Güzel, bu sınırlamayı 'Türkiye’yi sindirme çabası” olarak niteleyerek 'Çevremdeki insanları da THY'yi kullanmaya teşvik etmek adına beni ziyarete gelen, ticaret yaptığım iş adamlarından da özellikle THY ile gelmelerini isteyeceğim.” dedi.
- “11 saat laptopumdan uzak dururum fakat THY ile uçmaya devam ederim.'
Doğal taş sektöründe faaliyet gösteren iş adamı Mustafa Tuncer de dünyanın farklı birçok bölgesinden satın aldığı taşları ABD’de sattığını kaydetti.
THY’nin Asya, Güney Amerika gibi kendisinin de ticaret yaptığı bölgelere uçuşları olduğuna dikkati çeken Tuncer, bütün seyahatlerinde THY’yi tercih ettiğini dile getirdi.
ABD’nin Türkiye ve Körfez ülkelerinin hızla gelişen havacılık sektörüyle rekabet edemeyecek halde olduğunu vurgulayan Tuncer şunları kaydetti:
“Trump’ın bu girişimi ABD’ye gelecek yolcuları, Delta ve United gibi köhnemiş şirketlere mecbur bırakmayı hedefliyor. Her ne kadar terör bağlantılı gerekçeler dile getiriliyor olsa da bu uygulamanın ekonomik boyutu olduğunu düşünüyorum. ABD, kendi şirketlerinin uçak ve hizmet kalitesini artırıp Türkiye ve Körfez ülkeleriyle yarışabilecek hale getirmek yerine terörü gerekçe göstererek yolcuları kendisine mecbur bırakmaya çalışıyor.”
Tuncer, kısıtlamanın THY’yi tercih etmesini engelleyemeyeceğini ifade ederek, “Biz 15 Temmuz’da tankların önünde durmuş bir milletiz. Sonrasında ise farklı birçok anlamda ekonomik baskıların olacağını biliyorduk, bu süreçte de ülkemizin parlayan yıldızı ve dünyanın en iyi hava yolu şirketlerinden biri olan THY’nin yanında duracağız. 11 saat laptopumdan uzak dururum fakat THY ile uçmaya devam ederim. Çevremizdeki insanlara da bunu tavsiye edeceğim.” dedi.
- “Her koşulda THY’yi desteklemeyi sürdüreceğiz”
New York’ta gıda sektöründe faaliyet gösteren iş adamı Levent Ali Yıldız da elektronik cihaz yasağının güvenlik endişesinden ziyade ekonomik ve siyasi sebeplere dayandığına inandığını belirtti.
Yıldız, yasağın gerekçelerinin dahi kamuoyuyla net bir şekilde paylaşılmamasına tepki göstererek, “Bu yasağın güncel bir istihbarat mı yoksa uzun süreli güvenlik endişelerine dayanan bir karar mı olduğu dahi kamuoyuyla paylaşılmadı. Bu muğlaklık, adeta yasağın ekonomik kaygılara dayandığını doğrular nitelikte.” diye konuştu.
Yıldız, yasağa rağmen uçuşlarını THY ile yapmaya devam edeceğini ve çevresindekileri de buna teşvik edeceğini belirterek, “Dünya havacılığının yıldızı olan THY'nin bu anlamsız yasak kalkana kadar belki de en azından özellikle Business ve First class yolcularına built-in laptoplar sağlayarak bu siyasi oyunun önüne geçecek hamleler yaratacağına inanıyorum. Bizim de her koşulda bu anlamsız yasaktan etkilenecek THY’yi desteklemeyi sürdüreceğimizi belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.
ABD yönetiminin, 8 ülkeden yapılan direkt uçuşlarda, cep telefonundan büyük elektronik cihazları kabine almayı yasaklayan kararı, Kahire, Amman, Kuveyt, Kazablanka, Doha, Riyad, Cidde, Abu Dabi, Dubai ve İstanbul’dan kalkan uçakları etkiliyor.Yasaktan etkilenen sefer sayısının günlük 50 civarında olduğu belirtiliyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, konuyu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütüne (ICAO) taşıyarak gerekli mücadeleyi vereceklerini açıklamıştı.
Kaynak: AA
ABD’nin 8 ülkeden doğrudan uçuşlarda yolcuların, cep telefonundan büyük elektronik cihazları yanlarına almalarını yasaklayan karara ABD’de yaşayan Türk iş adamlarından da tepki geldi.
ABD'de ticaret yapan Türk iş adamları, AA muhabirine yaptıkları açıklamada Başkan Donald Trump’ın bazı havayollarıyla yapılacak direkt uçuşlara yönelik elektronik cihaz yasağının gerçek nedeninin güvenlik değil, ekonomik misilleme olduğunu savundu.
Trump’ın kararının ardından, özellikle uçakta seyahat esnasında çalışmayı seven birinci sınıf müşterilerin, Amerikan havayolu şirketlerini tercih edebileceği belirtilmiş, ayrıca elektronik cihaz yasağından etkilenen geçiş merkezi (hub) niteliğindeki havaalanlarının da ziyaretçi kaybına uğrayabileceğine işaret edilmişti.
- “Yasağa rağmen THY ile uçmaya devam edeceğim”
ABD’de 2000’li yıllardan bu yana organik gıda üzerine ticaret yapan iş adamı Murat Güzel, sunduğu hizmet kalitesi ve İstanbul’dan ABD’ye direkt uçuşları sebebiyle THY’yi tercih ettiğini söyledi.
Güzel, şirketinin ABD merkezli olması sebebiyle gerek kendisinin, gerekse çalışanlarının sık sık Türkiye’ye seyahat etmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Türkiye ticari olarak şirketimiz adına önemli bir yere sahip.” dedi.
ABD hükümetinin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 ülkeden ABD’ye uçuşlara yönelik elektronik cihaz sınırlamasını endişeyle takip ettiğini belirten Güzel, “Seyahat esnasında elbette laptop ve benzeri aletlerimi kullanıyor olmam gerekiyor fakat yeni yasağa rağmen THY ile uçmaya devam edeceğim.” ifadesini kullanarak yasağın kendisini Amerikalı bir şirketi tercih etmeye yönlendirmeyeceğini söyledi.
Güzel, bu sınırlamayı 'Türkiye’yi sindirme çabası” olarak niteleyerek 'Çevremdeki insanları da THY'yi kullanmaya teşvik etmek adına beni ziyarete gelen, ticaret yaptığım iş adamlarından da özellikle THY ile gelmelerini isteyeceğim.” dedi.
- “11 saat laptopumdan uzak dururum fakat THY ile uçmaya devam ederim.'
Doğal taş sektöründe faaliyet gösteren iş adamı Mustafa Tuncer de dünyanın farklı birçok bölgesinden satın aldığı taşları ABD’de sattığını kaydetti.
THY’nin Asya, Güney Amerika gibi kendisinin de ticaret yaptığı bölgelere uçuşları olduğuna dikkati çeken Tuncer, bütün seyahatlerinde THY’yi tercih ettiğini dile getirdi.
ABD’nin Türkiye ve Körfez ülkelerinin hızla gelişen havacılık sektörüyle rekabet edemeyecek halde olduğunu vurgulayan Tuncer şunları kaydetti:
“Trump’ın bu girişimi ABD’ye gelecek yolcuları, Delta ve United gibi köhnemiş şirketlere mecbur bırakmayı hedefliyor. Her ne kadar terör bağlantılı gerekçeler dile getiriliyor olsa da bu uygulamanın ekonomik boyutu olduğunu düşünüyorum. ABD, kendi şirketlerinin uçak ve hizmet kalitesini artırıp Türkiye ve Körfez ülkeleriyle yarışabilecek hale getirmek yerine terörü gerekçe göstererek yolcuları kendisine mecbur bırakmaya çalışıyor.”
Tuncer, kısıtlamanın THY’yi tercih etmesini engelleyemeyeceğini ifade ederek, “Biz 15 Temmuz’da tankların önünde durmuş bir milletiz. Sonrasında ise farklı birçok anlamda ekonomik baskıların olacağını biliyorduk, bu süreçte de ülkemizin parlayan yıldızı ve dünyanın en iyi hava yolu şirketlerinden biri olan THY’nin yanında duracağız. 11 saat laptopumdan uzak dururum fakat THY ile uçmaya devam ederim. Çevremizdeki insanlara da bunu tavsiye edeceğim.” dedi.
- “Her koşulda THY’yi desteklemeyi sürdüreceğiz”
New York’ta gıda sektöründe faaliyet gösteren iş adamı Levent Ali Yıldız da elektronik cihaz yasağının güvenlik endişesinden ziyade ekonomik ve siyasi sebeplere dayandığına inandığını belirtti.
Yıldız, yasağın gerekçelerinin dahi kamuoyuyla net bir şekilde paylaşılmamasına tepki göstererek, “Bu yasağın güncel bir istihbarat mı yoksa uzun süreli güvenlik endişelerine dayanan bir karar mı olduğu dahi kamuoyuyla paylaşılmadı. Bu muğlaklık, adeta yasağın ekonomik kaygılara dayandığını doğrular nitelikte.” diye konuştu.
Yıldız, yasağa rağmen uçuşlarını THY ile yapmaya devam edeceğini ve çevresindekileri de buna teşvik edeceğini belirterek, “Dünya havacılığının yıldızı olan THY'nin bu anlamsız yasak kalkana kadar belki de en azından özellikle Business ve First class yolcularına built-in laptoplar sağlayarak bu siyasi oyunun önüne geçecek hamleler yaratacağına inanıyorum. Bizim de her koşulda bu anlamsız yasaktan etkilenecek THY’yi desteklemeyi sürdüreceğimizi belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.
ABD yönetiminin, 8 ülkeden yapılan direkt uçuşlarda, cep telefonundan büyük elektronik cihazları kabine almayı yasaklayan kararı, Kahire, Amman, Kuveyt, Kazablanka, Doha, Riyad, Cidde, Abu Dabi, Dubai ve İstanbul’dan kalkan uçakları etkiliyor.Yasaktan etkilenen sefer sayısının günlük 50 civarında olduğu belirtiliyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, konuyu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütüne (ICAO) taşıyarak gerekli mücadeleyi vereceklerini açıklamıştı.