Dünya Tuza Dikkat Haftası
Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Hamzaoğlu: 'Diyabet, hipertansiyon, kalpdamar hastalıkları, obezite gibi kronik hastalıklar aşırı tuz tüketimi ile yakından ilişkilidir'.
Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, obezite gibi kronik hastalıkların aşırı tuz tüketimiyle yakından ilişkili olduğunu bildirdi.
Hamzaoğlu, Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen kronik hastalıkların, Türkiye'de her geçen gün sayısı hızla artan ölümlerin başlıca nedenlerinden biri olduğunu belirterek, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, obezite gibi kronik hastalıkların aşırı tuz tüketimiyle yakından ilişkili olduğuna dikkati çekti.
Sofra tuzunun asıl adının sodyum klorür olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, şunları kaydetti:
'Sağlık açısından değerlendirildiğinde tuz bizim düşmanımız değil, aksine kalitesine ve miktarına dikkat edildiği takdirde kadim dostumuzdur. Tuz vücudumuzda hücrelerle sinir sistemi arasında elektrik iletimi ile bağlantıyı sağlar. Kaslarımızın kasılmasına ve hücrelerin beslenmesine yardımcı olur. Bu demek oluyor ki tuz olmadan biz ne konuşabilir ne de düşünebiliriz. Sodyum yetersizliği pek rastlanılan bir durum değildir ancak bireyin uzun süreli kusma ve ishali varsa sodyum düzeyi azalabilir. İyot kısıtlanmasını gerektirecek herhangi bir rahatsızlığımız yoksa iyotlu tuz tercih edilmelidir. Önlenebilir tek zeka geriliği iyot yetersizliği sonucu oluşur. Tuzdaki iyot miktarını koruyabilmek için yemeklerin tuzu pişirme sonrası atmalıdır ve tuz serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır.'
Hamzaoğlu, Trabzon Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak yıl boyu tüm ilçelerde gezici tuz denetim ekipleri tarafından işletmelere masalardan tuzlukların kaldırılması ve görünür yerlerde aşırı tuz tüketiminin zararlarını anlatan afişlerin asılması ile ilgili bilgilendirme yapıldığını belirtti.
Kaynak: AA
Hamzaoğlu, Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen kronik hastalıkların, Türkiye'de her geçen gün sayısı hızla artan ölümlerin başlıca nedenlerinden biri olduğunu belirterek, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, obezite gibi kronik hastalıkların aşırı tuz tüketimiyle yakından ilişkili olduğuna dikkati çekti.
Sofra tuzunun asıl adının sodyum klorür olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, şunları kaydetti:
'Sağlık açısından değerlendirildiğinde tuz bizim düşmanımız değil, aksine kalitesine ve miktarına dikkat edildiği takdirde kadim dostumuzdur. Tuz vücudumuzda hücrelerle sinir sistemi arasında elektrik iletimi ile bağlantıyı sağlar. Kaslarımızın kasılmasına ve hücrelerin beslenmesine yardımcı olur. Bu demek oluyor ki tuz olmadan biz ne konuşabilir ne de düşünebiliriz. Sodyum yetersizliği pek rastlanılan bir durum değildir ancak bireyin uzun süreli kusma ve ishali varsa sodyum düzeyi azalabilir. İyot kısıtlanmasını gerektirecek herhangi bir rahatsızlığımız yoksa iyotlu tuz tercih edilmelidir. Önlenebilir tek zeka geriliği iyot yetersizliği sonucu oluşur. Tuzdaki iyot miktarını koruyabilmek için yemeklerin tuzu pişirme sonrası atmalıdır ve tuz serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır.'
Hamzaoğlu, Trabzon Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak yıl boyu tüm ilçelerde gezici tuz denetim ekipleri tarafından işletmelere masalardan tuzlukların kaldırılması ve görünür yerlerde aşırı tuz tüketiminin zararlarını anlatan afişlerin asılması ile ilgili bilgilendirme yapıldığını belirtti.