TİKAD Olağan Genel Kurulu

Başbakan Yıldırım: (1) 'Siyasette kadınların daha fazla olması lazım. Kılıçdaroğlu'nu ben anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum. 1825 yaşı o kadar çarpıtıyor ki... 1825 yaş arası 9 milyon 250 bin insanımız var. Bunun yarısı kadın. İşi getirdi bağladı askerliğe. Peki diğer yarısı 4,5 milyonu kadın, onlar askere gitmiyor. Onlarla ilgili bir düşünceniz var mı? Yok sayıyor, yok. Zihninde kadın yok. Sosyal demokrat olmak lafla olmaz. 9 milyon 1825 yaş arasındaki insanı yarısı kadın'' 'Efendim askere gitmemek için 18 yaşı seçilme yaşı olarak getirdiniz.' Bu çok gülünç bir şey. Bir ana muhalefet partisi başkanına yakışmayacak bir şey. Onun için kadınlarımız, erkeklerimiz Türkiye'nin geleceğini birlikte inşa edeceğiz' 'Bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptık. Türkiye'nin doğusunu, batısını, güneyini, kuzeyini birbirine yakın ettik, yolları böldük, hayatları kurtardık, yolları böldük milleti birleştirdik. Yolları böldük gönülleri birleştirdik ama yolları böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz' 'Bugün Allah'a şükür bölgede terör örgütünün sultası kalkmıştır, terör örgütünün baskısı kalkmıştır. Ne şehirde ne kırsalda terör örgütü nevruzda bile kimseyi toplayamamıştır. Artık terör örgütünün ülkemiz için bölgemiz için büyük bir sorun olduğu gerçeği herkes tarafından; Kürt, Türk bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlarımız tarafından ortak bir kanaat olarak anlaşılmıştır. Bu bizim için çok büyük bir imkandır'

Başbakan Binali Yıldırım, siyasette kadınların daha fazla olması gerektiğini belirterek, 'Kılıçdaroğlu'nu ben anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum. 18-25 yaşı o kadar çarpıtıyor ki... 18-25 yaş arası 9 milyon 250 bin insanımız var. Bunun yarısı kadın. İşi getirdi bağladı askerliğe. Peki diğer yarısı 4,5 milyonu kadın, onlar askere gitmiyor. Onlarla ilgili bir düşünceniz var mı? Yok sayıyor, yok. Zihninde kadın yok. Sosyal demokrat olmak lafla olmaz. 9 milyon 18-25 yaş arasındaki insanı yarısı kadın.' dedi.

Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Olağan Genel Kurulu'na katılan Yıldırım, kadınların karşısında konuşmanın zor olduğunu, çocukluğundan beri kadınlarla konuşurken çok fazla heyecanlandığını, bu durumun bugün de devam ettiğini söyledi.

Yıldırım, 'Kadın-erkek, hepimiz Cenab-ı mevlanın yarattığı kullarız. Nüfusumuz eşit, fırsatlarımız eşit mi? Değil. Demek ki burada yapmamız gereken bazı işler var. İş hayatında, sosyal hayatta, kültürel hayatımızda, hayatın her yerinde mutlaka kadınlarımızın çok daha etkin olarak yer almasına ihtiyaç var. Bizim bakış açımız böyle.' diye konuştu.

Geçen 15 yılda kadına bakışlarında, siyasette, iş hayatında, sosyal ve akademik hayatta kadının yerinin hep öncelikleri olduğunu ve bu yönde de adımlar attıklarını dile getiren Yıldırım, istatistiklere bakılınca Türkiye'de bankacılıkta çalışanların yüzde 51'inin kadın olduğunu anlattı.

Yıldırım, üniversitede kadın öğretim üyelerinin sayısının yüzde 44 olduğunu, hukukçuların yüzde 41'inin, mimarların yüzde 44'ünün, sağlık sektörünün yüzde 58'inin kadınlardan oluştuğunu kaydetti.

Okullarda çocukları geleceğe hazırlayan 1 milyon öğretmenin yarıdan fazlasının, 607 bininin kadın olduğunu belirten Yıldırım, 'Yani biraz hızlı gitmişiniz. Yakında biz azınlığa düşeceğiz, öyle anlaşılıyor. Artık biraz dikkat etmek lazım, diye düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.

Okul öncesi eğitim veren, çocukları geleceğe hazırlayan kadın öğretmen oranının yüzde 95 olduğunu dile getiren Yıldırım, birçok şirketi artık kadınların yönetmeye başladığını, 724 bin 515 ticari şirketin 205 bininin kadınlar tarafından işletildiğini ve yönetildiğini anlattı.

Yıldırım, 251 bin 346 kadın esnafın ülke ekonomisine katkısı olduğunu vurgulayarak, 'Bu rakamlar önemli. Yüzde 20'den, yüzde 23'lerden, yüzde 33'lere çıkardık kadılarımızın istihdama katılımını. Bu da önemli bir gelişme ama bununla sınırlı değil. Yani kadınlara ayrıcalık yapmak, kadınlara pozitif ayrımcılık getirmek bir yöntemdir ama fırsat eşitliği sağlamak bence daha sağlıklı bir yöntemdir. Yarışta onların erkeklerden geri kalan tarafı olmadığını düşünüyorum. Yeter ki şartlar oluşsun, imkanlar sağlansın, engeller ortadan kalksın. Kolay elde edilen, kolay gider. Mücadeleyle elde edilen kalıcı olur. Onun için hayat mücadelesini kadın erkek hep beraber yapmamız lazım.' diye konuştu.

- 'İstikbal ve gelecek mücadelemizi birlikte vereceğiz'

Başbakan Binali Yıldırım, seçmenlerin yarıdan biraz fazlasının kadın, nüfusun yarısının kadın, yarısının da erkek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

'Siyasette kadınların daha fazla olması lazım. Kılıçdaroğlu'nu ben anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum. 18-25 yaşı o kadar çarpıtıyor ki... 18-25 yaş arası 9 milyon 250 bin insanımız var. Bunun yarısı kadın. İşi getirdi bağladı askerliğe. Peki diğer yarısı 4,5 milyonu kadın, onlar askere gitmiyor. Onlarla ilgili bir düşünceniz var mı? Yok sayıyor, yok. Zihninde kadın yok. Sosyal demokrat olmak lafla olmaz. 9 milyon 18-25 yaş arasındaki insanın yarısı kadın. 'Efendim askere gitmemek için 18 yaşı seçilme yaşı olarak getirdiniz'. Bu çok gülünç bir şey. Bir ana muhalefet partisi başkanına yakışmayacak bir şey. Onun için kadınlarımız, erkeklerimiz Türkiye'nin geleceğini birlikte inşa edeceğiz. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Nasıl Rusları Nene Hatun Erzurum'da durdurduysa, Kara Fatma'lar nasıl düşmana geçit vermediyse, istikbal mücadelemizi de, gelecek mücadelemizi de birlikte vereceğiz. Sizin bunun farkında olduğunuzu görüyorum. Şu anda geldiğiniz nokta bu işin doğru bir istikamette ilerlediğini gösteriyor.'

Yıldırım, günden güne güçlü Türkiye'nin kadınlarının her alanda daha güçlü hale geldiğini ifade ederek, siyasette özellikle AK Parti'nin yeni bir çığır açtığını, partinin en etkili ve en güçlü teşkilatının kadın kolları teşkilatı olduğunu, AK Parti'nin 11 seçimdeki başarının arkasında kadınların bulunduğunu kaydetti.

Sonra gençlerin ve diğer seçmen kitlesinin geldiğini vurgulayan Yıldırım, nüfusun gençleştiğini, genç nüfusu geleceğe hazırlamayı ve bu enerjiyi boşa harcamamayı amaçladıklarını söyledi.

- 'Kısır çekişmelerle zaman kaybediyoruz'

Enerjinin çok, verimli enerjinin zayıf olmasının nedeninin terörle uğraşılması olduğunu belirten Yıldırım, şunları dile getirdi:

'Boş, kısır çekişmelerle zaman kaybediyoruz. Bu ülke hepimize yeter. Bin yıldır bu ülkede kader birliği yaptık, beraber olduk, bir olduk, tasada da sevinçte de hep birlikte olduk. Bu ülkeyi bölmeye çalışanlar ne vadediyor? Suriye'yi, Irak'ı, Yemen'i, Libya'yı vadediyor. Buralarda ne var? Kan var, göz yaşı var. Yoksunluk var. Her türlü mağduriyet var. İnsan hayatının anlamı olmayan bir gelecek var. Onun için Türkiye 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla, 80 milyon insanıyla, yurt dışındakilerle 84 milyon vatandaşıyla bir ve beraber geleceğe, 2023 hedeflerine birlikte yürüyeceğiz. Biz geçmişte bunu başardık, bugünlere geldik. Bugün artık 2023, 2053, 2071 hayallerini kurmak, hedeflerini gerçekleştirmek için gücümüzü, enerjimizi bir araya getirip zaman kaybetmeden yol almaktır.'

Anayasa referandumunda bir rejim değişikliği olmadığını vurgulayan Yıldırım, rejim değişikliğinin 1923'te olduğunu, Cumhuriyet'in kurulduğunu, adının koyulduğunu anlattı.

'Cumhuriyet bizlere bu sorumluluğu verecek noktaya geldi. Fırsat eşitliğini verdi.' diyen Yıldırım, şimdi yapılması gerekenin zaman ekonomisini uygulamak, zaman kayıplarını azaltmak olduğunu söyledi.

Yıldırım, 15 yıldır iktidarda oldukları için 'Niye yapmadın' denilebileceğini ifade ederek, 'Yaptık. Bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptık. Türkiye'nin doğusunu, batısını, güneyini, kuzeyini birbirine yakın ettik, yolları böldük, hayatları kurtardık, yolları böldük milleti birleştirdik. Yolları böldük gönülleri birleştirdik ama yolları böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Bu milletin kardeşlerini birbirine düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun ne anlama geldiğini analar herkesten iyi bilir.' dedi.

- 'Bölgede terör örgütünün sultası kalkmıştır'

Başbakan Binali Yıldırım, 2015'ten önce dağa çıkarılan genç sayısının bin 500'leri bulduğunu, bu sene sayının sadece 4 olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Türkiye nereden nereye geldi. Neden oldu? Bir gelecek tasavvuru veriyorsunuz, bir gelecek rüyası anlatıyorsunuz, bir gelecek vizyonu veriyorsunuz. Bu vizyonda ne var? Genç kardeşimiz, yavrumuz o bakıyor, ona göre hareket ediyor. İleriyi göremiyorsa, geleceği hayal edemiyorsa dağı tercih ediyor. Yok parlak bir gelecek görüyorsa, umutları yeşeriyorsa o zaman tercih etmiyor. Bugün Allah'a şükür bölgede terör örgütünün sultası kalkmıştır, terör örgütünün baskısı kalkmıştır. Ne şehirde ne kırsalda terör örgütü nevruzda bile kimseyi toplayamamıştır. Artık terör örgütünün ülkemiz için bölgemiz için büyük bir sorun olduğu gerçeği herkes tarafından; Kürt, Türk bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlarımız tarafından ortak bir kanaat olarak anlaşılmıştır. Bu bizim için çok büyük bir imkandır.'

(Sürecek)

Kaynak: AA