Açlık Grevi Yapan Hayvanseverler Yine İkna Edilemedi
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) üyeleri, açlık grevindeki 3 hayvanseveri ziyaret etti.
Bartın’da 3 hayvanseverin 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yapılması gündemde değişikliklerin geri çekilmesi için başlattıkları açlık grevi devam ediyor. Uğurcan Saban (18), Ayşe Köse (46) ve Sevim Arkan (44) isimli eylemcileri son olarak Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) üyeleri ikna etmeye çalıştı. HAYKONFED Onursal Başkanı Prof. Dr. Mirat Gürol, Başkan Yardımcısı Şebnem Arslan ve İstanbul koordinatörü Barış Şengül, hayvanseverlerle eylem yaptıkları Bartın çöplüğünde bir araya gelerek, sorun ve taleplerini dinledi. HAYKONFED Onursal Başkanı Prof. Dr. Mirat Gürol ve İstanbul koordinatörü Barış Şengül’ün uzun süre eylemlerini sağlıklarını tehlikeye sokmadan devam etmeleri konusundaki ikna çabalarına olumsuz yanıt veren 3 hayvansever, tasarının geri çekildiğini duymadan eylemlerini sonlandırmayacaklarını açıkladı.
“Değişiklikler büyük eleştiri alıyor”
İkna çabalarının ardından basın açıklaması yapan HAYKONFED Onursal Başkanı Mirat Gürol, “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişikliklerini içeren 24. Dönem kanun tasarısı, tüm hayvanlar için sakıncalı maddelerinin yanında, yüz binlerce sahipsiz hayvan için katliam ile sonuçlanacak maddeler içeriyordu. O dönemde, bilim insanları, meslek odaları ve STK’ların görüşü alınmadan Orman Su İşleri Bakanlığının bürokratları tarafından hazırlanan bu kanun tasarısı, TBMM Çevre Komisyonunda emrivaki ve zorlama ile geçirilmiş fakat zamanlama açısından kadük olmuştu. Akademisyenler, meslek odaları ve STK’lar tarafından büyük eleştiri alan bu tasarı, aynı şekilde katliamlarla neticelenecek maddeleri ile TBMM ye gönderilerek yeniden gündeme getirilme aşamasında olduğu bilgileri tarafımıza ulaşmıştır. Bu tasarı, hayvanların üremelerini kontrol altında tutacak kısırlaştırma tedbirlerini almamak ve ama buna karşılık şehirlerde yaşamalarına da izin vermemek gibi vahim hataları içeren 3 ve 8. maddeleri ile katliamlara sebep olacaktır” dedi.
“Tasarı tamamen iptal edilmeli”
Talepleri de sıralayan Gürol, şöyle devam etti:
“Tasarının 3. Maddesindeki toplanıp kısırlaştırılan hayvanlardan ’sahiplendirilemeyenler, okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındığı ortama bırakılır’ hükmü ile, sokaklardaki kedi ve köpek varlığını yok edecektir. Şehirlerde insanların yoğun olmadığı hiç bir yer yoktur. Bu madde ile, hayvanlar şehir dışlarına atılacak ve katliamlar başlayacaktır. Kısırlaştırarak sahipsiz hayvan popülasyonunu kontrol etmek yerine, sonu ölümle sonuçlanacak sürgünler olacaktır. Tasarının 8. maddesi ise, hayvanların üremelerini önleyecek kısırlaştırma merkezlerinin, sadece nüfusu 100 binden fazla olan şehirde kurulmasını hükme bağlamıştır. Nüfusu 100 binden az olan ilçe ve beldede kısırlaştırma merkezi kurulmasına gerek görmemiştir. Bu durumda, yurt çapında sadece 200 e yakın şehirde kısırlaştırma merkezi olacak, kalan 1200 e yakın il ilçe ve beldede sahipsiz hayvanlar kontrolsüz olarak çoğalacak, bir taraftan da şehir dışlarına atılacaktır. Hayvan sayısının artışında adeta patlama olacaktır. Belediyelere kısırlaştırma yaptırılması konusunda bir yaptırım da getirilmemiştir. Türkiye’deki hayvan hakları savunucuları olarak önemli talebimiz, kadük olan kanun tasarısının tamamen iptal edilmesi, yeni bir kanun tasarısının Orman Su İşleri Bakanlığında STK’ların, meslek odalarının, üniversite temsilcilerinin de katılımı ile yeniden hazırlanmasıdır. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununu ilk kez çıkaran AK Parti Hükümetinin, bu katliam maddeleri içeren kanun tasarısının yeniden gündeme gelmesine de izin vermemesini umutla bekliyoruz."
Kaynak: İHA
“Değişiklikler büyük eleştiri alıyor”
İkna çabalarının ardından basın açıklaması yapan HAYKONFED Onursal Başkanı Mirat Gürol, “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişikliklerini içeren 24. Dönem kanun tasarısı, tüm hayvanlar için sakıncalı maddelerinin yanında, yüz binlerce sahipsiz hayvan için katliam ile sonuçlanacak maddeler içeriyordu. O dönemde, bilim insanları, meslek odaları ve STK’ların görüşü alınmadan Orman Su İşleri Bakanlığının bürokratları tarafından hazırlanan bu kanun tasarısı, TBMM Çevre Komisyonunda emrivaki ve zorlama ile geçirilmiş fakat zamanlama açısından kadük olmuştu. Akademisyenler, meslek odaları ve STK’lar tarafından büyük eleştiri alan bu tasarı, aynı şekilde katliamlarla neticelenecek maddeleri ile TBMM ye gönderilerek yeniden gündeme getirilme aşamasında olduğu bilgileri tarafımıza ulaşmıştır. Bu tasarı, hayvanların üremelerini kontrol altında tutacak kısırlaştırma tedbirlerini almamak ve ama buna karşılık şehirlerde yaşamalarına da izin vermemek gibi vahim hataları içeren 3 ve 8. maddeleri ile katliamlara sebep olacaktır” dedi.
“Tasarı tamamen iptal edilmeli”
Talepleri de sıralayan Gürol, şöyle devam etti:
“Tasarının 3. Maddesindeki toplanıp kısırlaştırılan hayvanlardan ’sahiplendirilemeyenler, okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındığı ortama bırakılır’ hükmü ile, sokaklardaki kedi ve köpek varlığını yok edecektir. Şehirlerde insanların yoğun olmadığı hiç bir yer yoktur. Bu madde ile, hayvanlar şehir dışlarına atılacak ve katliamlar başlayacaktır. Kısırlaştırarak sahipsiz hayvan popülasyonunu kontrol etmek yerine, sonu ölümle sonuçlanacak sürgünler olacaktır. Tasarının 8. maddesi ise, hayvanların üremelerini önleyecek kısırlaştırma merkezlerinin, sadece nüfusu 100 binden fazla olan şehirde kurulmasını hükme bağlamıştır. Nüfusu 100 binden az olan ilçe ve beldede kısırlaştırma merkezi kurulmasına gerek görmemiştir. Bu durumda, yurt çapında sadece 200 e yakın şehirde kısırlaştırma merkezi olacak, kalan 1200 e yakın il ilçe ve beldede sahipsiz hayvanlar kontrolsüz olarak çoğalacak, bir taraftan da şehir dışlarına atılacaktır. Hayvan sayısının artışında adeta patlama olacaktır. Belediyelere kısırlaştırma yaptırılması konusunda bir yaptırım da getirilmemiştir. Türkiye’deki hayvan hakları savunucuları olarak önemli talebimiz, kadük olan kanun tasarısının tamamen iptal edilmesi, yeni bir kanun tasarısının Orman Su İşleri Bakanlığında STK’ların, meslek odalarının, üniversite temsilcilerinin de katılımı ile yeniden hazırlanmasıdır. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununu ilk kez çıkaran AK Parti Hükümetinin, bu katliam maddeleri içeren kanun tasarısının yeniden gündeme gelmesine de izin vermemesini umutla bekliyoruz."