Prof. Dr. Karakaya Açıklaması 'Eğitim Sistemimizi, İnsan Fıtratına Uygun Hale Getirmeliyiz'
Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde İMKB Fen Lisesi’nin düzenlediği Dünya Pi Günü konferansına konuşmacı olarak katılan Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, eğitim sisteminin insan fıtratına uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Dünya Pi Günü dolayısıyla Elbistan’da ‘Matematiğin Hayatımızdaki Yeri’ konulu bir konferans düzenlendi.
Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Misak-ı Milli Konferans Salonundaki organizeye konuşmacı olarak Ahi Evran üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya katıldı.
Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürü Kürşat Bayazıt, konferans öncesi bir insanın, içinde bulunduğu uygarlık düzeyinin koşullarına uyabilme derecesi, gelişmekte olan bilim dallarının verilerini ve teknolojilerini kullanabilme derecesine bağlı olduğunu belirterek, “Bugünün medeniyetinde ön safı tutan büyük endüstri, fabrikalar, trenler, uçaklar, köprüler, tüneller ve daha aklımıza gelen ne varsa hep matematiğin yardımı ile yapılabilmiş eserlerdir. Onun için en soyut bir bilim olan matematik ikinci elden pratik hayata tesir ediyor demektir. Zamanımızda gelişmiş ülkeler, matematiği en geniş şekilde kullanabilen ülkelerdir, diğer bir ifadeyle günlük hayatına matematiği uygulayabilen milletler daha başarılıdırlar. Bugünkü matematik eğitiminin erişmek istediği en önemli amaçlardan biri, bireye hayatta karşılaşabileceği problemleri çözmeye yardımcı olabilecek bir düşünme yolu ve beceri kazandırmaktır. Günlük hayatta kullandığımız matematik aslında insanın doğayı matematize etme çabalarının bir ürünüdür. Yaşadığımız çevreyi öğrenmede ve kontrol etmede kısaca yaşamın tüm kesiminde matematiği görmek mümkündür.”
Öğrencilerin matematiğe karşı olumsuz tutum sergilemesinin, güvensizliğe neden olduğunu ifade eden Bayazıt, “Pek çok öğrenci matematiğin zor olduğunu ve matematiği başaramayacağını düşünmekte ve matematiğe karşı olumsuz bir tutum sergilemektedir. Bu durum ilkokuldan başlamakta ve okul yılları ilerledikçe maalesef artarak devam etmektedir. Sonuçta öğrenciler bu önemli araca karşı olumsuz tutum ve kendilerine güvensizlik geliştirmektedirler. Daha kötüsü de; kendilerinin matematiği öğrenecek kadar zeki olmadıklarını, matematiğin onların uğraşacağı konular arasında yer almadığı kanaatine varmaktadırlar” şeklinde konuştu.
Ahi Evran Üniversitesi’ni anlatan sinevizyon gösterisinin izlenmesinin ardından kürsüye gelen Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya, matematiğin dünya için önemi ve eğitim sistemimize ilişkin bilgiler aktardı.
Türkiye’deki eğitim sisteminin sınavlarda yüksek puan çıkaran gençler yetiştirmekten çıkması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karakaya, şöyle devam etti:
“Edebiyat ve matematik, ders olduklarından veya sınavlarda ağırlıkları fazla olduğundan dolayı önemli değildir. Biri lisanın terkibidir; diğeri de düşüncenin terkibi. Bunlar bizim gençlerimizi motive ettiğimiz sınavlarda yüksek puan almanın bir aracı değil, yaratılışın gayesidir. Anlayabilmek, anlamlandırabilmek ve anlatabilmek. Anlayabilmek ve anlamlandırmak aklın; anlatabilmek de dilin, edebiyatın mevzuudur. Artık eğitimlerimiz dört duvar arasında değil. Toplumu anlayan, yorumlayan, soru soran ve sorduğu soruya da cevap arayabilen insanlara ihtiyaç var. Ve eğitimimizi artık sınavlarda yüksek puan gençler yetiştirmekten çıkarıp gerçekten de bunları yapabilen insanlar haline getirmemiz lazım. Ancak o zaman toplumun bir felsefesi olacak. Ancak o zaman insanlar farklı düşünebilecekler. Çünkü özgün olabilmek için problemi kendimizin kurması gerekiyor. Başkasının problemi ile ancak taklit yapılır. Türkiye’nin böyle bir problemi var. O problemi çözeceğiz.”
Öğrenmede derecelendirmenin göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Vatan Karakaya, “Öğrenmedeki tedrici göz ardı etmememiz lazım. Belirli yaş düzeyleri var. Allah, yaratılış itibariyle her yaş düzeyine her şeyi öğrenme yetisini yaratmamış. Dolayısıyla fıtratta olmayan bir şeyle iş yapmak demek başarısız olmak demektir. Şuanda özellikle Amerika ve Japonya’nın eğitimdeki en iyi takip ettikleri yol koydukları sistem içerisinde fıtrata aykırılığın olmamasıdır. 6.sınıf çocuğuna Pi sayısını öğretmeye çalışırsanız dolu bardağa su dökmek gibidir. Anlamaz. Çünkü henüz ölçme fikri gelişmemiştir. Fakat biz yetişkinler, geçmişte yapamadıklarımızı oyuncaklarımız olan çocuklara daha erken yaptırıp onları daha iyi geleceğe hazırlayacağımızı zannediyoruz. Hayır. Yaratılışta 6.sınıf saymadan öteyi anlayamaz. Bu eğitimdeki tedrici kaybetmemiz gerekiyor. Hangi yaş döneminde neler öğretilir bunları iyi tespit ederek ve somuttan soyuta genellemeler yaparak” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Misak-ı Milli Konferans Salonundaki organizeye konuşmacı olarak Ahi Evran üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya katıldı.
Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürü Kürşat Bayazıt, konferans öncesi bir insanın, içinde bulunduğu uygarlık düzeyinin koşullarına uyabilme derecesi, gelişmekte olan bilim dallarının verilerini ve teknolojilerini kullanabilme derecesine bağlı olduğunu belirterek, “Bugünün medeniyetinde ön safı tutan büyük endüstri, fabrikalar, trenler, uçaklar, köprüler, tüneller ve daha aklımıza gelen ne varsa hep matematiğin yardımı ile yapılabilmiş eserlerdir. Onun için en soyut bir bilim olan matematik ikinci elden pratik hayata tesir ediyor demektir. Zamanımızda gelişmiş ülkeler, matematiği en geniş şekilde kullanabilen ülkelerdir, diğer bir ifadeyle günlük hayatına matematiği uygulayabilen milletler daha başarılıdırlar. Bugünkü matematik eğitiminin erişmek istediği en önemli amaçlardan biri, bireye hayatta karşılaşabileceği problemleri çözmeye yardımcı olabilecek bir düşünme yolu ve beceri kazandırmaktır. Günlük hayatta kullandığımız matematik aslında insanın doğayı matematize etme çabalarının bir ürünüdür. Yaşadığımız çevreyi öğrenmede ve kontrol etmede kısaca yaşamın tüm kesiminde matematiği görmek mümkündür.”
Öğrencilerin matematiğe karşı olumsuz tutum sergilemesinin, güvensizliğe neden olduğunu ifade eden Bayazıt, “Pek çok öğrenci matematiğin zor olduğunu ve matematiği başaramayacağını düşünmekte ve matematiğe karşı olumsuz bir tutum sergilemektedir. Bu durum ilkokuldan başlamakta ve okul yılları ilerledikçe maalesef artarak devam etmektedir. Sonuçta öğrenciler bu önemli araca karşı olumsuz tutum ve kendilerine güvensizlik geliştirmektedirler. Daha kötüsü de; kendilerinin matematiği öğrenecek kadar zeki olmadıklarını, matematiğin onların uğraşacağı konular arasında yer almadığı kanaatine varmaktadırlar” şeklinde konuştu.
Ahi Evran Üniversitesi’ni anlatan sinevizyon gösterisinin izlenmesinin ardından kürsüye gelen Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya, matematiğin dünya için önemi ve eğitim sistemimize ilişkin bilgiler aktardı.
Türkiye’deki eğitim sisteminin sınavlarda yüksek puan çıkaran gençler yetiştirmekten çıkması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karakaya, şöyle devam etti:
“Edebiyat ve matematik, ders olduklarından veya sınavlarda ağırlıkları fazla olduğundan dolayı önemli değildir. Biri lisanın terkibidir; diğeri de düşüncenin terkibi. Bunlar bizim gençlerimizi motive ettiğimiz sınavlarda yüksek puan almanın bir aracı değil, yaratılışın gayesidir. Anlayabilmek, anlamlandırabilmek ve anlatabilmek. Anlayabilmek ve anlamlandırmak aklın; anlatabilmek de dilin, edebiyatın mevzuudur. Artık eğitimlerimiz dört duvar arasında değil. Toplumu anlayan, yorumlayan, soru soran ve sorduğu soruya da cevap arayabilen insanlara ihtiyaç var. Ve eğitimimizi artık sınavlarda yüksek puan gençler yetiştirmekten çıkarıp gerçekten de bunları yapabilen insanlar haline getirmemiz lazım. Ancak o zaman toplumun bir felsefesi olacak. Ancak o zaman insanlar farklı düşünebilecekler. Çünkü özgün olabilmek için problemi kendimizin kurması gerekiyor. Başkasının problemi ile ancak taklit yapılır. Türkiye’nin böyle bir problemi var. O problemi çözeceğiz.”
Öğrenmede derecelendirmenin göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Vatan Karakaya, “Öğrenmedeki tedrici göz ardı etmememiz lazım. Belirli yaş düzeyleri var. Allah, yaratılış itibariyle her yaş düzeyine her şeyi öğrenme yetisini yaratmamış. Dolayısıyla fıtratta olmayan bir şeyle iş yapmak demek başarısız olmak demektir. Şuanda özellikle Amerika ve Japonya’nın eğitimdeki en iyi takip ettikleri yol koydukları sistem içerisinde fıtrata aykırılığın olmamasıdır. 6.sınıf çocuğuna Pi sayısını öğretmeye çalışırsanız dolu bardağa su dökmek gibidir. Anlamaz. Çünkü henüz ölçme fikri gelişmemiştir. Fakat biz yetişkinler, geçmişte yapamadıklarımızı oyuncaklarımız olan çocuklara daha erken yaptırıp onları daha iyi geleceğe hazırlayacağımızı zannediyoruz. Hayır. Yaratılışta 6.sınıf saymadan öteyi anlayamaz. Bu eğitimdeki tedrici kaybetmemiz gerekiyor. Hangi yaş döneminde neler öğretilir bunları iyi tespit ederek ve somuttan soyuta genellemeler yaparak” ifadelerini kullandı.