Genç Ustaların Eserleri Hayranlık Uyandırdı
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Geleceğin Ustaları Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışması”nda ödüller sahiplerini buldu. Dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda sanatçının katıldığı yarışmada 120 bin TL ödül dağıtıldı.
Zeytinburnu Belediyesi tarafından bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen "Geleceğin Ustaları Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışması" sonuçlandı. Albayrak Grubu’nun sponsorluğunda gerçekleştirilen yarışmada dereceye giren sanatçılar için Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde ödül töreni düzenlendi.
Törene Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra yurt dışından da katılım oldu. Törende, hüsn-i hat, tezhip, minyatür, ebru, çini, cilt, kat’ı ve kalem işi dallarında dereceye giren eser sahipleri ödüllendirildi.
Ana Tema "Merhamet"
Yurt içi ve yurt dışından büyük ilgi gören yarışmada ana tema olarak belirlenen "Merhamet" kavramı etrafında toplam 191 eser üretildi. Hüsn-i hat alanında üç ayrı dalda ödül verildi.
Hüsn-i hat’ın, celî Sülüs, tâlîk ve sülüs dallarının her birinde 3 birincilik ile 2 mansiyon ödülü olmak üzere 5 ödül verildi.
Böylece hüsn-i hat dalında toplam 15 eser ödüle layık bulundu.
120 bin tl ödül dağıtıldı
Tezhip dalında 2’ncilik ve 3’üncülük ödülü ebrû, minyatür ve kalemişi, çini ve cilt dallarında da ilk üç ödül sahiplerini buldu. Kat’ı dalında ise 3’üncülük ödülü verildi.
Eser sahiplerine ödülleri jüri üyeleri ve ilçe protokolü tarafından takdim edildi. Törende toplam 120 bin TL para ödülü dağıtıldı. 191 eser arasından seçilen 33 eser için ise sergi oluşturuldu.
Jüriyi zorladılar
Ebru dalında jüri üyesi olan Hikmet Barutçugil, eserleri değerlendirirken zorlandıklarını belirtti.
Barutçugil, “Bu tür yarışmaların yaygınlaşması sevindirici. Ben 44 senedir bu sanatla uğraşıyorum. İlk başladığımda bu sanatların esamesi bile okunmuyordu. 1970’lerde çağdaş sanatların bazı kısımlarının uydurma olduğunu bütün dünya gördü ve insanlar kökleri sağlam olan kadim sanatlara yöneldiler. Bizde de kültürümüze sahip çıkan genç bir nesil var. Bu gelişmeler sevindirici. Bugünün medeniyetini oluşturmada bu yarışmanın büyük bir yeri var. Ebru dalında katılım fazla değildi ama zenginleşerek devam edeceğini umuyorum” ifadelerini kullandı.
“Çok kaliteli eserler yarıştı”
Geleceğin Ustaları Yarışması’nda jüri üyesi olan Doç. Dr. Mehmet Memiş, “İki senedir jürideyim. Bazı dönemler tek dalda yapıldı. Geçen sene de öyleydi. Ama bu yıl hüsn-i hat’ın üç farklı dalında ödül verildi.
Dereceleri belirlemek oldukça zorlayıcı oldu. Çünkü çok kaliteli eserler katılmıştı. Yurt dışından da iyi bir katılım sağlandı. Bu yarışmaların faydası burada ortaya çıkıyor. Her sene daha kaliteli eserler katılıyor. Sanatçılar daha özenli çalışıyorlar” diye konuştu.
“Uluslararası camiada büyük başarılar hedefliyorum"
Geleceğin Ustaları ödüllerinde Çini dalında birinci olan Ayşe Kaya, eserleriyle ve başarılarıyla uluslararası camiada tanınmak istediğini söyledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk El Sanatları mezunu olan Kaya, “3 ay boyunca hazırlandım. Eserim çok geleneksel olmadığı için endişem vardı ama birinci olduğumu öğrenince çok mutlu oldum. Bu eserimde farklı çiçekler kullanmak istedim, dolunayı işledim. Dolunayı korku gibi tanımlayabiliriz, onu temsil ettiği için ejderha kullandım. Çini’de uluslararası camiada büyük başarılar hedefliyorum” diye konuştu.
Endonezya’dan geldiler
Teguh Prastio ve Isep Mısbah, yarışmaya Endonezya’dan katıldı.
Isep celi sülüs dalında 2’nci oldu, Teguh ise aynı dalda 3’üncü. 12 yaşından beri hat çalıştığını söyleyen Teguh Prastıo, “Amcam cam üzerine hat yapardı, ben de bu sanatı ondan öğrendim. Yarışmada dereceye gireceğimi hayal bile etmemiştim. Üçüncü olmak beni çok mutlu etti.” dedi.
Isep Mısbah ise, “1987 yılından beri hatla ilgileniyorum. Jakarta’da hat sanatında hocalık yapıyorum, dersler veriyorum. Hat sanatına ülkemizde çok ilgi var. Profesyonel hattatlar var. Müslüman bir toplum olarak biz de hat sanatına çok meraklıyız.” şeklinde konuştu.
“Emeklerimin karşılığını aldım"
Minyatür dalında 1’inci olan Mehlika Hilal Kırca, eserini 2,5 aylık çalışmanın sonunda hazırladığını söyledi.
Kırca, “4 yıldır minyatür ile ilgileniyorum. Emeklerimin karşılığını aldığım için çok mutluyum. Eserim, bir çocuk üzerinden gidiyor. Çocukların yaşadığı olayları merhamet üzerinden anlattım. Ben eserimi tamamladıktan sonra Halepli çocukların, kadınların yanlarında kuşları, kedileri götürdüğünü gördüm. Eserimle tevafuk oldu aslında.” ifadelerini kullandı.
“Sanatçıyı üretmeye sevk ediyor"
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olan Yasin Çakmak, ise cilt dalında 1’inci oldu. 2005 yılından beri cilt sanatı üzerine çalıştığını belirten Çakmak, “Birincilik ödülü beni gururlandırdı. Bu yarışmalar, bu etkinlikler sanatçıyı şevk eden, sanatçıyı üretmeye sevk eden güzel işlerdir” dedi.
Kaynak: İHA
Törene Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra yurt dışından da katılım oldu. Törende, hüsn-i hat, tezhip, minyatür, ebru, çini, cilt, kat’ı ve kalem işi dallarında dereceye giren eser sahipleri ödüllendirildi.
Ana Tema "Merhamet"
Yurt içi ve yurt dışından büyük ilgi gören yarışmada ana tema olarak belirlenen "Merhamet" kavramı etrafında toplam 191 eser üretildi. Hüsn-i hat alanında üç ayrı dalda ödül verildi.
Hüsn-i hat’ın, celî Sülüs, tâlîk ve sülüs dallarının her birinde 3 birincilik ile 2 mansiyon ödülü olmak üzere 5 ödül verildi.
Böylece hüsn-i hat dalında toplam 15 eser ödüle layık bulundu.
120 bin tl ödül dağıtıldı
Tezhip dalında 2’ncilik ve 3’üncülük ödülü ebrû, minyatür ve kalemişi, çini ve cilt dallarında da ilk üç ödül sahiplerini buldu. Kat’ı dalında ise 3’üncülük ödülü verildi.
Eser sahiplerine ödülleri jüri üyeleri ve ilçe protokolü tarafından takdim edildi. Törende toplam 120 bin TL para ödülü dağıtıldı. 191 eser arasından seçilen 33 eser için ise sergi oluşturuldu.
Jüriyi zorladılar
Ebru dalında jüri üyesi olan Hikmet Barutçugil, eserleri değerlendirirken zorlandıklarını belirtti.
Barutçugil, “Bu tür yarışmaların yaygınlaşması sevindirici. Ben 44 senedir bu sanatla uğraşıyorum. İlk başladığımda bu sanatların esamesi bile okunmuyordu. 1970’lerde çağdaş sanatların bazı kısımlarının uydurma olduğunu bütün dünya gördü ve insanlar kökleri sağlam olan kadim sanatlara yöneldiler. Bizde de kültürümüze sahip çıkan genç bir nesil var. Bu gelişmeler sevindirici. Bugünün medeniyetini oluşturmada bu yarışmanın büyük bir yeri var. Ebru dalında katılım fazla değildi ama zenginleşerek devam edeceğini umuyorum” ifadelerini kullandı.
“Çok kaliteli eserler yarıştı”
Geleceğin Ustaları Yarışması’nda jüri üyesi olan Doç. Dr. Mehmet Memiş, “İki senedir jürideyim. Bazı dönemler tek dalda yapıldı. Geçen sene de öyleydi. Ama bu yıl hüsn-i hat’ın üç farklı dalında ödül verildi.
Dereceleri belirlemek oldukça zorlayıcı oldu. Çünkü çok kaliteli eserler katılmıştı. Yurt dışından da iyi bir katılım sağlandı. Bu yarışmaların faydası burada ortaya çıkıyor. Her sene daha kaliteli eserler katılıyor. Sanatçılar daha özenli çalışıyorlar” diye konuştu.
“Uluslararası camiada büyük başarılar hedefliyorum"
Geleceğin Ustaları ödüllerinde Çini dalında birinci olan Ayşe Kaya, eserleriyle ve başarılarıyla uluslararası camiada tanınmak istediğini söyledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk El Sanatları mezunu olan Kaya, “3 ay boyunca hazırlandım. Eserim çok geleneksel olmadığı için endişem vardı ama birinci olduğumu öğrenince çok mutlu oldum. Bu eserimde farklı çiçekler kullanmak istedim, dolunayı işledim. Dolunayı korku gibi tanımlayabiliriz, onu temsil ettiği için ejderha kullandım. Çini’de uluslararası camiada büyük başarılar hedefliyorum” diye konuştu.
Endonezya’dan geldiler
Teguh Prastio ve Isep Mısbah, yarışmaya Endonezya’dan katıldı.
Isep celi sülüs dalında 2’nci oldu, Teguh ise aynı dalda 3’üncü. 12 yaşından beri hat çalıştığını söyleyen Teguh Prastıo, “Amcam cam üzerine hat yapardı, ben de bu sanatı ondan öğrendim. Yarışmada dereceye gireceğimi hayal bile etmemiştim. Üçüncü olmak beni çok mutlu etti.” dedi.
Isep Mısbah ise, “1987 yılından beri hatla ilgileniyorum. Jakarta’da hat sanatında hocalık yapıyorum, dersler veriyorum. Hat sanatına ülkemizde çok ilgi var. Profesyonel hattatlar var. Müslüman bir toplum olarak biz de hat sanatına çok meraklıyız.” şeklinde konuştu.
“Emeklerimin karşılığını aldım"
Minyatür dalında 1’inci olan Mehlika Hilal Kırca, eserini 2,5 aylık çalışmanın sonunda hazırladığını söyledi.
Kırca, “4 yıldır minyatür ile ilgileniyorum. Emeklerimin karşılığını aldığım için çok mutluyum. Eserim, bir çocuk üzerinden gidiyor. Çocukların yaşadığı olayları merhamet üzerinden anlattım. Ben eserimi tamamladıktan sonra Halepli çocukların, kadınların yanlarında kuşları, kedileri götürdüğünü gördüm. Eserimle tevafuk oldu aslında.” ifadelerini kullandı.
“Sanatçıyı üretmeye sevk ediyor"
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olan Yasin Çakmak, ise cilt dalında 1’inci oldu. 2005 yılından beri cilt sanatı üzerine çalıştığını belirten Çakmak, “Birincilik ödülü beni gururlandırdı. Bu yarışmalar, bu etkinlikler sanatçıyı şevk eden, sanatçıyı üretmeye sevk eden güzel işlerdir” dedi.