Humuslu Savaş Mağduru Çocukların Akdeniz Anemisi Çilesi
Suriye'nin Humus ilinde Esed rejiminin kuşatması altındaki Hula ilçesinde, onlarca Akdeniz anemisi hastası çocuk tedavi bekliyorTalasemi uzmanı Dr. İsmail: 'Abluka altında olduğumuz için hastanemizde gerekli ekipman yok. Talasemi hastasının sürekli tedaviye ve sağlıklı beslenmeye ihtiyacı var. Bölgedeki hayat şartları bunu imkansız kılıyor' 'Her yıl iki çocuğu kaybediyoruz' 6 yaşındaki Muhammed'in babası Daas: “Oğlumun her 21 günde bir hastanede kanının yenilenmesi gerekiyor. Yaşadığımız bölge abluka altında olduğundan ve bağış merkezleri bulunmadığı için kan bulmakta zorluk yaşıyoruz'
MUHAMMED MİSTO/ADHAM KAKO - Suriye'nin Humus ilinde muhaliflerin kontrolünde ve Esed rejimi ablukasındaki Hula ilçesinde onlarca çocuk, Akdeniz anemisi ile mücadele ediyor.
Humus‘un kuzey kırsalındaki Hula, yaklaşık 4 yıldır rejim güçlerinin ablukası altında bulunuyor. Yaklaşık 300 bin sivilin hayata tutunmaya çalıştığı bölgede, yeterli sağlık hizmeti verilemiyor. Tedaviyle iyileşilmesi mümkün olan hastalıklar dahi çocuk ölümleriyle sonuçlanıyor. Bunların başında, Akdeniz anemisi olarak bilinen ve kemik iliğinin kan yapmaması nedeniyle ağır kansızlık şeklinde seyreden 'Talasemi' geliyor.
Talasemi uzmanı Dr. Muhammed İsmail, AA muhabirine, kentte 32 kayıtlı Talasemi hastası çocuk olduğunu söyledi.
'Her yıl iki çocuğu kaybediyoruz.' diyen İsmail, hastaların en büyüğünün yaşının 15 olduğunu ifade etti.
İsmail, 'Abluka altında olduğumuz için hastanemizde gerekli ekipmanlar yok. Talasemi hastasının sürekli tedaviye ve sağlıklı beslenmeye ihtiyacı var. Bölgedeki hayat şartları bunu imkansız kılıyor.' dedi.
Talasemi hastalarının sürekli kana ihtiyacı olduğunu ve her 2-3 haftada bir kanlarının değişmesi gerektiğini vurgulayan Dr. İsmail, hastanelerde gerekli laboratuvar malzemelerinin ve kan bağış merkezlerinin olmadığına dikkati çekti.
-'Kan bulmakta zorluk yaşıyoruz'
Talasemi hastası bir çocuğun babası Hedar Daas, şunları anlattı:
'Oğlum Muhammed 6 yaşında. Oğlumun her 21 günde bir hastanede kanının yenilenmesi gerekiyor. Yaşadığımız bölge abluka altında bulunduğundan ve bağış merkezleri bulunmadığı için kan bulmakta zorluk yaşıyoruz.'
Bir diğer hasta babası Kemal Alluş da 'Benim kızım Cene de 6 yaşında. Talasemi hastası olduğunu 6 aylıkken öğrendik. Kızıma uygun kanı bulmak kış şartları nedeniyle de zorlaştı.' diye konuştu.
Alluş, kan naklinden önce gerekli tahlillerin yapılamadığına dikkati çekerek, ortaya çıkacak bulaşıcı hastalıklardan korktuklarını kaydetti.
Kaynak: AA
Humus‘un kuzey kırsalındaki Hula, yaklaşık 4 yıldır rejim güçlerinin ablukası altında bulunuyor. Yaklaşık 300 bin sivilin hayata tutunmaya çalıştığı bölgede, yeterli sağlık hizmeti verilemiyor. Tedaviyle iyileşilmesi mümkün olan hastalıklar dahi çocuk ölümleriyle sonuçlanıyor. Bunların başında, Akdeniz anemisi olarak bilinen ve kemik iliğinin kan yapmaması nedeniyle ağır kansızlık şeklinde seyreden 'Talasemi' geliyor.
Talasemi uzmanı Dr. Muhammed İsmail, AA muhabirine, kentte 32 kayıtlı Talasemi hastası çocuk olduğunu söyledi.
'Her yıl iki çocuğu kaybediyoruz.' diyen İsmail, hastaların en büyüğünün yaşının 15 olduğunu ifade etti.
İsmail, 'Abluka altında olduğumuz için hastanemizde gerekli ekipmanlar yok. Talasemi hastasının sürekli tedaviye ve sağlıklı beslenmeye ihtiyacı var. Bölgedeki hayat şartları bunu imkansız kılıyor.' dedi.
Talasemi hastalarının sürekli kana ihtiyacı olduğunu ve her 2-3 haftada bir kanlarının değişmesi gerektiğini vurgulayan Dr. İsmail, hastanelerde gerekli laboratuvar malzemelerinin ve kan bağış merkezlerinin olmadığına dikkati çekti.
-'Kan bulmakta zorluk yaşıyoruz'
Talasemi hastası bir çocuğun babası Hedar Daas, şunları anlattı:
'Oğlum Muhammed 6 yaşında. Oğlumun her 21 günde bir hastanede kanının yenilenmesi gerekiyor. Yaşadığımız bölge abluka altında bulunduğundan ve bağış merkezleri bulunmadığı için kan bulmakta zorluk yaşıyoruz.'
Bir diğer hasta babası Kemal Alluş da 'Benim kızım Cene de 6 yaşında. Talasemi hastası olduğunu 6 aylıkken öğrendik. Kızıma uygun kanı bulmak kış şartları nedeniyle de zorlaştı.' diye konuştu.
Alluş, kan naklinden önce gerekli tahlillerin yapılamadığına dikkati çekerek, ortaya çıkacak bulaşıcı hastalıklardan korktuklarını kaydetti.